Her çocuk sınav kaygısı yaşamaya adaydır. Sınav kaygısının ortaya çıkmasına zemin oluşturan durumların çoğuna müdahale etme, sorun ortaya çıkmadan önleyici değişiklikler yapma şansımız vardır. Önceliğimiz çocukların sınav kaygısı yaşamaması için çocuklara, ailelere ve öğretmenlere yönelik koruyucu ruh sağlığı hizmetleri verilmelidir. Çocukların eğitim alacağı okula ya da bölüme yerleştirilmesinde tek belirleyici olarak sınav sonucunu dikkate alan sistemde değişiklik yapılmalıdır. Sınav kaygısı yaşanmaya başladığında ise mümkün olduğu kadar erken tanımak ve tedavi arayışına girilmelidir. Erken tanı ve tedavi arayışı için ise çocukların, ebeveynlerin ve öğretmenlerin sınav kaygısının belirtilerini, zararlarını ve tedavi edilebilir bir bozukluk olduğunu bilmesi gerekir.
Çocuklarda Sınav Kaygısı Olduğunu Nasıl Anlarız?
Öğrencilerin sınavlarda başarılı olup olamayacakları ve başarısız olmaları halinde karşılaşacağı güçlüklerle ilgili uygun düzeyde kaygı yaşaması gereklidir. Uygun düzeyde yaşanan kaygı öğrenci üzerinde dersi dinleme, ödevlerini yapma ve sınav öncesi yapması gereken çalışmalar için motive edici, harekete geçirici, dikkati sürdürücü ve dikkat arttırıcı etki sağlar. Öğrencinin yaşadığı kaygı düzeyi sınav öncesi çalışma miktarını ve verimini olumsuz etkiliyor, sınav esnasında sahip olduğu bilgi ve kapasitesini tam olarak kullanmasını engelliyor, akademik başarı düzeyini beklenenin altına düşürüyorsa sınav kaygısını düşünmek gerekir. Sınav sırasında unutkanlık, dikkat dağınıklığı, soruları okuma-anlama-yanıtlamada zorluk, bedensel belirtiler (çarpıntı, karın ağrısı, bulantı, kusma, ellerde titreme-soğuma, baş dönmesi, baş ağrısı vb.), kaygı, korku, başarısız olacağı duygusu, karamsarlık yaşanır. Sınav kaygısı yaşayan çocuklar sınavlardan kaçınma, sınavı yarım bırakma, ders çalışmayı erteleme ya da tamamen bırakma, okul devamsızlığı yapma davranışı sergileyebilirler. Sınav kaygısı özellikle öğrenciler arasında sıralamanın yapıldığı, kendisi ve çevresi tarafından sonucu daha çok önemsenen aylık değerlendirme sınavları, deneme sınavları ve liseye ve üniversiteye giriş sınavlarında daha çok yaşanır. Bazı çocuklar için sınıf içerisinde yapılan konu testleri ve yazılılar bile yoğun kaygı kaynağı olabilir. Sınav kaygısının süresi sadece sınav anı ile sınırlı değildir. Sınav kaygısı yaşayan bazı çocuklar sınav tarihi belli olduğu andan sınav sonucu açıklanıncaya kadar süren kaygı tarif ederler. Kaygı sadece çocuğun ders çalışmasını ve başarı düzeyini etkilemez. Aynı zamanda çocuğun gerginlik, mutsuzluk, huzursuzluk, isteksizlik, dikkat ve konsantrasyonda azalma, kendini yetersiz-değersiz görme, özgüvende azalma, bulantı-karın ağrısı-kusma-çarpıntı gibi bedensel belirtiler, uyku ve yeme düzeninde bozulma görülür.
Çocuklarda Sınav Kaygısının Sebepleri Nedir?
- Ailesel, genetik olarak kaygıya yatkınlık
- Ebeveynlerin uygun olmayan tutumları (aşırı koruyucu, aşırı baskıcı, aşırı eleştirel, aşırı müdahaleci, kıyaslayıcı yaklaşım)
- Eğitimcinin uygun olmayan tutumları (beklentisinin fazla olması, aşağılama, küçük düşürme, kıyaslama, not ile tehdit etme, sınav sonucuna göre öğrencileri sıralama-sınıflama)
- Ailede kendi kaygılarını çocuğa yansıtan bir bireyin olması
- Çocuğun kendi kapasitesinin üzerinde başarı beklentisinin olması
- Çocuğun sınav ve sonuçları ile ilgili olumsuz ya da uygun olmayan düşünce ve inanışlara sahip olması. (düşük not alırsam; cezalandırılırım, beğenilmem, sevilmem)
- Çocuk, aileden biri ya da öğretmenin mükemmeliyetçi, rekabetçi kişilik yapısında olması
- Geçmişte olumsuz sınav deneyimi ve deneyimle ilgili olumsuz düşünceler (kaygı yaşayınca başarısız oluyorum, matematik sınavlarında hep düşük alıyorum)
- Sınavda başarılı olunduğunda elde edilecek kazanımlara çocuğun ve çevresindekilerin aşırı önem verilmesi [sınavda başarılı olursa(m), iyi okul ya da iyi bölüm kazanır(ım), iyi ve kolay iş bulur(um), iyi kazancı(m) olur, mutlu ve rahat yaşar(ım)]
- Sınav başarısız olunması durumunda yaşanacakların felaketleştirilmesi (Sınavlarda başarısız olursam, iyi bir okula gidememem, iyi bir mesleğe sahip olmamam, iş bulamamam, para kazanamam, mutsuz olurum)
- Düzensiz, plansız, hatalı ders çalışma
Çocuklara Sınav Kaygısı Tanısı Nasıl Konur?
Bir çocuk ve genç sınav kaygısı şikâyeti ile çocuk psikiyatri polikliniğine geldiğinde aile ve çocukla ayrıntılı görüşme yapılır. Bu görüşme sırasında;
- Çocuğun kaygı yaşamasına sebep olan bedensel bir bozukluk var mı?
- Sınav kaygısına sebep olan ya da sınav kaygısına eşlik eden başka bir ruhsal bozukluk var mı?
- Sınav kaygısı ile ilişkili yaşanılan duygusal, bilişsel, bedensel, davranışsal belirtiler neler?
- Sınav kaygısı çocuğun yaşam kalitesi, akademik başarısı, sosyal ilişkileri ve ruhsal durumunu nasıl etkiliyor?
- Sınav kaygısı için çocuk, aile, öğretmenin görüşmeye kadar denediği işe yarayan ya da yaramayan yöntemler nedir?
- Sınav kaygısını ortaya çıkaran sebepler nedir? Sebepleri ortadan kaldırmak için neler yapılabilir?
- Aile ve çocuğun sınav kaygısı ve tedavisi konusunda bilgisi yeterli mi?
- Sorunun çözümünde evde ve okulda kimlerle işbirliği yapılabilir?
- Sorunun çözümünde hangi psikoterapi yöntemi tercih edilmeli?
- Sorunun çözümünde ilaç tedavisi gerekli mi? sorularının cevabı aranır.
Ruhsal değerlendirmenin daha sağlıklı olması için gerekirse diğer aile üyeleri ya da okul ile de iletişime geçilir. Sorunun şiddeti ve yaygınlığını anlamaya yönelik çocuk, aile ve okul tarafından doldurulması için sınav kaygısı ile ilgili form ya da ölçekler verilir. Bu form ve ölçekler terapi ve takip sürecinde tekrarlanarak, tedaviden sağlanan faydalanmayı değerlendirmek için de kullanılabilir. Bedensel bir tıbbi sorundan şüphelenilmesi durumunda uygun tıbbi tetkikin istenmesi ya da konu ile ilgili bir uzman hekime yönlendirme yapılır.
Çocuklarda Sınav Kaygısı Nasıl Tedavi Edilir?
Psikoterapi süresinde aileye ve çocuğa sınav kaygısı ve baş etme yolları hakkında eğitim verilir. Sınav kaygısı ile baş etmesine yardımcı olacak solunum ve gevşeme egzersizleri önerilir. Çocuğun kaygı düzeyini arttıran hatalı düşüncelerle (başaramayacağım, başarısız olursam arkadaşlarım dalga geçer, başaramazsam ailem-öğretmenim kızar, başarılı olmazsam sınavda kalırım gibi) ile ilgili görüşme yapılır. Çocuğun sınavla ilgili hatalı, olumsuz, gerçekçi olmayan düşüncelerini fark etmesi sağlanır. Kaygı düzeyini arttıran bu düşüncelerin, terapi sürecinde uygun, olumlu, gerçekçi düşüncelerle yer değiştirmesi sağlanır. Sınav kaygısı ile baş etmek için sergilenen hatalı davranışlar (ders çalışmayı bırakma, okula devam etmeme, sınavı erken bırakma) yerine çözüme yönelik uygun yaklaşımlar geliştirmesine yardımcı olunur. Kaygı esnasında yaşanan bedensel belirtilerin (terleme, kızarma, titreme, çarpıntı) çocuklar tarafından çoğu zaman yanlış yorumlanması nedeniyle kaygının daha da artmasına ve kısır döngüye girilmesine sebep olur. Çocuklara hem kaygı duygusu hem de bedensel belirtilerle baş etme becerisi kazandırılır. Çocuğun kapasitesinin altında başarı göstermesine yol açan, dolaylı olarak kaygı düzeyini arttıran, ders çalışma, sınav hazırlık ve sınav sürecindeki yöntem ve uygulama hataları gözden geçirilir. Çocuğa kendisine karşı yapılan ve kaygı düzeyini arttıran olumsuz yaklaşımlarla (eleştirel yaklaşım, kıyaslama, ayıplama, baskı vb.) nasıl baş edeceği ile ilgili danışmanlık verilir. Çocukta varsa “mükemmeliyetçilik, başkalarının düşüncelerine aşırı önem verme, seçici olarak olumsuza odaklanma, genelleme yapma, öz güven eksikliği” ile ilgili görüşmeler yapılır. Kaygı düzeyinin çok şiddetli olduğu, depresyon gibi ek ruhsal bozuklukların eşlik ettiği, kişinin fonksiyonlarında ciddi kayıpların olduğu durumlarda psikoterapiye ek olarak psikiyatrist takibinde ilaç tedavisi düşünülebilir. Lise ve üniversiteye geçiş sınavına kısa süre kala başvuru yapan, sınav kaygısı ile baş etmekte güçlük yaşayan, sınav sırasında ciddi performans kaybı yaşaması muhtemel çocuk ve gençlerde de ilaç ve psikoterapi birlikte önerilebilir.
Sınav Kaygısı Olan Çocuğa Aileler Nasıl Yaklaşmalı?
Ebeveynler öncelikle çocuğun yaşadığı kaygı duygusunu ve kaygıya bağlı yaşadığı zorlukları anlamaya çalışmalı, sorunun çözümü konusunda elinden gelen desteği vereceğini çocuğa ifade etmelidir. Çocuğun sınav kaygısı ne zaman ortaya çıkıyor? Kaygı esnasında ne düşünüyor, ne hissediyor, hangi bedensel belirtileri yaşıyor, kaygıya nasıl tepki veriyor, hangi durumlarda kaygısı azalıyor ya da artıyor? Kaygının ortaya çıkmasında aile üyelerinin ya da okulun etkisi var mı? Kaygısını azaltmak için ailede ya da okulda ne gibi düzenlemeler yapılabilir? Genellikle “kafana takma, düşünmemeye çalış, sakin ol, panik yapma, daha çok çalış, sorulara odaklan” gibi öneriler çocukta anlaşılmadığı hissine yol açar. Anlaşılmadığını hisseden ve destek göremeyen çocuklar konuyla ilgili paylaşım yapmayı keser. Çocuğun sınavda ve öncesinde yaşadığı kaygı ve güçlük yerine kaygının sonucu olan düşük nota odaklanmakta kaygıyı arttırır.
Ailenin yaklaşım tarzı çocukların kaygı düzeyini etkiler. Bundan dolayı aileler çocuğun beceri ve yeteneklerine göre gerçekçi beklentilerde bulunmalıdır. Çocuğun aldığı sonuçlar yerine sergilediği çaba ve çalışmalara odaklanmalı, takdir etmelidir. Çocuğu başka çocuklarla kıyaslamamalıdır. Çoğu aile başka çocuklarla kıyaslamıyorum dese de “En yüksek notu kim aldı? Ayşe kaç aldı? Sınıfta 100 alan var mı?” gibi sorular çocuklar tarafından kıyaslama olarak algılanır. Sınavın sonuçları ile ilgili olarak ‘özel ders aldırıyoruz, özel okula-dershaneye gönderiyoruz, başarmak zorunda’ yaklaşımından kaçının. Çocukların eğitimi için yaptığınız harcamaları sık sık dile getirmeniz çocuğun üzerinde baskı hissetmesine, kaygılanmasına sebep olabilir. Eğer çocuğunuzun üzerinde ‘ailem emek ve para harcıyor, yüksek not almalıyım’ gibi bir baskı fark ettiğinizde “senin eğitimin için zaman ve para harcamak bizim görevimiz” demek çocuğu rahatlatabilir. Çocukların sınava anne, baba ve öğretmeni için (başarılı olursam annem mutlu olur, başarısız olursam öğretmenim üzülür) girmesi de sınav kaygısını arttırır. Çocukla konuşarak kaygı düzeyini arttıran bu yük ve baskıyı kaldırmak gerekir. Çocuğunuza ihtiyaç duyması halinde imkânınız ölçüsünde her fırsatta yanında olacağınızı ve ek destek sağlayabileceğinizi belirtin. Örneğin matematik alanı ile ilgili yaşadığı zorluk sınav kaygısını arttırıyorsa sizinle birlikte çalışmayı ya da özel ders imkânı teklif edilebilir. Sınav kaygısı ile ilgili olarak sınıf öğretmeni ve okul rehberlik servisi ile işbirliği yapabilir. Aile, okul ve çocuğun çabalarına rağmen sorunun devam etmesi durumunda yetkin ruh sağlığı çalışanlarından yardım almalıdır.
Sınav Kaygısı Olan Çocuğa Öğretmenler Nasıl Yaklaşmalı?
Öğretmenlerin “öğrencilerimin kazandığı okullar iyi olmalı, işlediğimiz konu ile ilgili yanlışı olmamalı, sınıfın netleri yüksek ise etkili öğretmenimdir” gibi yanlış inançları çocukların sınav kaygısı yaşamasına yol açabilir. Öğretmenlerinin kendi kaygılarının farkında olması, çocuklara yansıtmaktan kaçınması gerekir. Öğrencilerin mevcut beceri ve yeteneklerine göre bireysel uygun bir beklenti oluşturmak gerekir. Öğrencilere sunulacak ilgi, değer ve sevgiyi akademik başarıya endekslememek gerekir. Öğrencileri sınıf içindeki arkadaşlarıyla, kendi sınıfını başka sınıflarla kıyaslamaktan kaçınmalıdır. Öğrenciler kendi arasında sınav ve sınav sonuçlarını fazla önemsiyorsa, sınavı ve sonucunu normalleştirmeye çalışmalıdır. Öğrencilerin duygu, düşünce ve davranışlarını mümkün olduğunca yakından takip etmelidir. Çocuklarda fark edilen sınav ve sınav sonucuyla ilgili olumsuz, hatalı düşünceler çocukla konuşulabilir. Öğrenci ya da ailede sınav kaygısını tetikleyecek herhangi bir duygu, düşünce, davranış fark edildiğinde kendisi müdahale etmeli ya da rehberlik servisinden yardım almalıdır.
Sınav kaygısı çocuk ve gençlerde sık görülen bir bozukluktur. Tedavi edilmediği zaman çocukların ruhsal, akademik, sosyal ilişki durumu olumsuz etkilenir. Çocuk, aile, okul ve ruh sağlığı uzmanlarının işbirliği ve uygun yaklaşımlarıyla sınav kaygısının tedavisi mümkündür.
“Kaygı yarının faresinin, bugünün peynirini yemesidir.”
Samuel Smiles