Öncelikle sınav öğrencilerin yetenekleri, çalışması ve ilgisi doğrultusunda öğrendiği bilginin değerlendirilmesidir. Yani sınav bir ölçektir bilgiyi ölçmek için kullanılır. Yapılan araştırmalar neticesinde sınav kaygısının ameliyat öncesi kaygıdan daha şiddetli olduğu gözlemlenmiştir ve kız öğrenciler erkek öğrencilere nazaran bu durumdan daha fazla etkilendiği görülmektedir. Sınav kaygısı yaşayan gençlerin Genel olarak söyledikleri, Bildiklerimin hepsini unuttum, iştahım azaldı, uyku düzenim bozuldu, bu sınavı kazanamazsam ben mahvolurum, hayattan zevk alamıyorum, istediğim okul veya üniversitede olamazsa ölürüm! gibi düşünceler ve depresif durumlar öğrencileri çalışma azminden alıkoymaktadır. Sınav bireyin kişiliğinin değerlendirmesi değildir ve sınavda başarılı olmak o konu hakkında yeterli bilgi sahibi olduğunuzu, başarısız olmak ise o konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığınızın göstergesidir. Sınav sonuçlarınız sizin iyi veya kötü bir insan olduğunuzu ortaya çıkarmaz. Dikkat edilmesi gereken nokta sınavı kişiliğinizden ayrıştırmanız ve kendinizi sürekli suçlamak, kızmak ve depresif duygu durumuna sokmamaktır. Sınav süreçleri boyunca öğrencilerin üzerlerinde gereğinden fazla yük vardır. Çalışılması gereken konular birikmiş ve sorumluluk duygusu yüksek olan mükemmelliyetçi öğrenci beklentilerini yükseltir ve böylelikle öğrendiklerini yeterli görmemeye başlar. Bütün bunların yanı sıra nasıl başaracağını bilemez. Kaygısını en aza indirgemek ve stresini azaltmak için konuşmalar yapmak gençlere anlık rahatlama sağlayabilir. Burada önemli olan karamsarlığa kapılmayıp, mücadeleyi bırakmayıp yeniltiyi kabul etmemek ama başarılı olamayan pek çok zeki insan, böyle olumsuz düşüncelere yenik düşebiliyorlar. Hedeflerinizi belirlediğiniz sürece sınavın tek ve son amaç olmadığını bilmelisiniz.
Başaramayacağım korkusu
Birey sınavda başarılı olamayacağını düşündüğünde, başaramama korkusuna dönüşür. Başaramama korkusu bireyin kaygı düzeyini yükseltir. Kaygı düzeyinin düzelmesi, beyinde stres hormonları salgısını arttırır. Aşırı salgılanan stres hormonları, öğrenme yeteneğini geriletir. Böylece kısır döngü ile korku gittikçe artar. Bu döngüyü bir yerde kırmak gerekir.
Başarı baskısı sınava verilen anlamla ilgilidir. Başarılı olursam hayatımda önemli bir dönüm noktası elde edeceğim eğer başarılı olamazsam biraz daha fazla çalışmam gerektiğinin düşüncesi, başarı baskısını normal düzeye indirgeyecektir.
Başaramazsam aptal, beceriksiz, bir işe yaramayan insan olduğum ortaya çıkacak ya da yakınlarımda ki insanlar benim hakkımda olumsuz düşünecek sözleri sınav kaygısını yükseltir. Siz başkalarının düşüncelerinden sorumlu değilsiniz çünkü her insan kendi istediği gibi yorumlayacaktır önemli olan sizin ne istediğiniz sizin neyi hedeflediğiniz.
Öğrencilerin görevi başarılı olmak değil ellerinden ne geliyorsa en iyisini yapmaktır.
-
Sınav birinci amacınız olabilir ama tek amacınız olmamalı -
Sınavlar ölüm kalım savaşı değil. Başarı yolunda ilerleyen merdiven basamaklarından bir tanesi olarak görülmesi gerekir. -
Başaramazsam kesinlikle ve kesinlikle farklı bir yolu vardır. -
Zihnimizdeki endişe ve korkular başarıya yarardan çok zarar sağlar ve sonuca katkısı olmayan şeyi düşünmek zaman kaybıdır deyip işe koyulup şimdi çalışma zamanı diyerek işinize bakmaya çalışmalısınız. -
Sınavdan, geçen sizin kişiliğiniz değil bilginiz olduğunu unutmayın, başarısız olursanız kişliğiniz zarar görmez. -
Sınav kaygısının öğrenme yeteneğinize olumsuz etkisi vardır. Bu durumun çözümü sizi rahatlatan olayları düşünüp geçmişteki başarılarınızı gözünüzün önüne getirin unutmayın hiç kimse başarı merdivenlerine elleri cebinde tırmanmamıştır; üşenmeyin, ertelemeyin, vazgeçmeyin.