Sivas Adının menşeiTarihçesi sivas kelime anlamı uras isminin anlamı uras isminin kökeni sivasın adının hikayesi sivas efsanesi Sivas Adının menşei Sivas şehri, Selçuklulardan önceki devirde ilkçağda sabit olduğundan Sivas şehrinin adı da tarih baştan başa değişikliklere uğrayarak Selçuklular devrindeki kaynaklarda Sîvas şeklinde son biçimini almıştır Bu ad, günümüzde ise Sivas veya Sivas biçiminde kullanılıyor ilkçağda Sivas ismine kaynaklık eden tarihi gelişmeler hakkında farklı alanlara yönlendirilmiş görüşler mevcuttur: prehistorik çağlarda Sivas'a farklı dönemlerde etken olan devletler, şehre kendilerine özgü değişik isimler vermişlerdir Bunlar; Talaura, Talavra, Tavra, Talaurs, Talkaramauru, TalauraKarana, Diapolis, SuppasŞuppiaş, Sebasip, SipasSipaş, KabeiraKabiraKebires, M egalopolis, DiopolisDiospolisDiyospolisDiyapolis,Sebirli,SebasSebast, SebasteSebesteia,Sebestia, SevastSevaste, Danişmend İli, Darü'l Âla, Eyaleti Rum, , Eyaleti Rumiyei Sügra, Eyaleti Sivas Sivas adının kaynağı, Hititler dönemine değin uzanmaktadır Kimi kaynaklara kadar, kentin eski adları, Talaura, Megalopolis ve Karama idi Sivas şehrinin ProtoHititler dönemdeki ismi, TalauraKarama dır Sivas İli'nin en eski isimlerinden birisidir Sivas'ın kuzeyine, bir saat mesafede, yüksek platoyu derinliğine kesen Tavra deresi nde dev bir yapının duvarları gibi görünen kayalara bir dizi yüksek hücreler kazılmıştır Bunlar antik çağlara ait tarihi kalıntılardır ve Sivas şehrinin birincil kurulduğu yerin tarih öncesi çağlardan günümüze ulaşmış kalıntılarıdır Tavra ya da Sivas ilinin bilinen en eski isimlerinden birisi olan �TalauraTalavra� adı �Tarhuili, Tarhaula, TalKaramaURU� isimleriyle yakından ilgili olmalıdır 17 Hititler'de kutsanan ve Hitit ülkesinin az daha her uygun aşina Fırtına Tanrısı TARU'nun adı olan bu sözcük İvriz kabartmalarında da �boluk ve bereket tanrısı� olarak betimlenmektedir Kültepe metinlerinde özellikle de şahıs adlarında �ala, ili, ula gibi sona eren adlar mesela Şiunala, Tarhuala gibi adlar, ikâmetgâh yerlerine isim olarak verilmiştir Çünkü; �Tarahhuuuaas� cümlesi �yüksek yer, yüksek makam, kralın sarayının bulunduğu yer� anlamlarına gelmektedir�Arh(alie) ise, �memleket� anlamındadır �Tarh(alie)� kelimesi de �Kralın sarayının bulunduğu yüksek yer� anlamındadır �Tarhuili�, kudretli, kaslı anlamına gelmektedir Tanrı adı olan �Tarhu� ya da �Taruh� ismi, �yenmek� anlamına gelen �tarhu� veya �tarh� kelimelerinden türetilmiştir tarih öncesine ait çağlarda Sivas şehrinin ismi olarak belirli �Talaura� adı yukarıda açıklanmış �Tarh(alie)� kelimesiyle aynı kökten gelmektedir ve aynı anlamı taşımaktadır O halde Sivas şehrinin bir ismi olan Talaura adı �Kralın sarayının bulunduğu yüksek yer veya şehir anlamına gelmektedir Sivas İli'nin bilinen en eski isimlerinden birisi de TalauraKarama'dır Talaura; Kralın sarayının bulunduğu yüksek yer ya da büyük kasaba anlamına gelmektedir TalauraKarama veya Talkarama'nın asli Hititçe'de, TELKURURUUGUMA'dır TelTal(yüksek), KUR(memleket), Uru(kent), �ma� ise Prolohititçe de bir ektir �Auriİasİssa� Hititçe'deki �Auri� kelimesi, �Au� (bakmak) fiilinden türetilmiştir �Auri�, sınıra yakın gözetleme yeri, veya garnizon �Auriİasİssa� (Gözetleme yeri) olarak kullanılan yer ya da yüksek yer anlamına gelmektedir 18 �Auri� yi �kale, müstahkem kale veya mevki anlamındadır �Auriiala�, müstahkem mevki, askeri anlamındadır Yani �Yüksek Ülke, Yüksek Büyük Kasaba� anlamına gelen bu bu ad, Hititçe'de �ma� ekiyle türetilmiş bir kent adıdır TİLİMRA: �URA� ekiyle türetilmiş ProtoHititçe bir kelimedir ve bir şehir halkı ismidir Tilimra şehir halkı adı �TİLİTÜMÖR (A)UMAN� şahıs adı veya köküyle aynı olmalıdır 19 Şu halde Forrer, �Tiliura� şehir halkı adını, �TilliUra� biçiminde çözümleme etmekte, kelimedeki �Lİ�nin ProtoHititçe'de çoğul eki olan �Le�den kısaltma olduğunu ve �Ti'nin ise, bir ön ek olacağını söylemektedir Etilerde kral olan TELEPİNU ismini de göz önünde bulundurulursa, yapılan bu inceleme her hâlükarda benzer olmalıdır Tilimra Şehri �TiliUraş� ve �Tiliumra�şehirleriyle benzer olduğu ve Kuşşar ve (Kayseri) Şehri ve Şamuha'dan daha doğuda olduğu tahmin edilmektedir Sivas şehrinin ProtoHititler dönemindeki ismi, TalauraKarama dır Hitit imparatorluk döneminde kral adları eski devlet vaktinde başa geçenlere göre daha fazla Hititli'dir Bunlara örnek olarak ŞuppilulimaSuppilulima ismi gösterilebilir Bu adı Şuppi �saf�, pak� , (luli), �kaynak� ve ethnikon eki olan �uma� biçiminde çözümleme ederek �saf kaynaklı� olarak anlamlandırmak olasıdır 20 Hattuşalı anlamına gelen Hattuşuli de yine bunlardan birisidir Hitit krallarından Hititçe adlar yanında ikinci bir Hurrice ad daha taşımaktaydılar ŞuppiSuppi kelimesi ile �iasissa� ekleriyle birleştiğinde �SuppiiasSuppiissa SuppiasSuppissa SipasSipaş �saf kaynaklı yer � anlamına gelmektedir bununla birlikte Farsça'da da yer alan �Sipas� kelimesi; �Şükür� anlamına gelmektedir Sipardâr Şükretme, Sipâsdârlık: Şükretmek manasınadır 21 Sivas bölgesinde MÖ2000 yıllarında yerleşen Hitit Kavmi � Sibasip� veya � Sebasiyet� adlı kavminin bu isminden nedeniyle sivas şehrine Sibasip ya da Seebasiyet adı verildiği daha sonraki dönemde Rumlar şehre Sebasteia adını vermişlerdir 22 Sivas şehrinin ismi, bir fazla araştırmacıya göre; �Sipas� kelimesinden gelmektedir Sipas: Şükür, Sipardâr: Şükretmek, Sipâsdârlık: Şükretmek anlamlarına gelir Sivas şehrinin birincil kurulduğu dönemlerde, bugünkü şehir halkı merkezinin bulunduğu yerde, büyük çınar ağaçlarının altında, �üç adet su gözesi� (kaynağı) bulunmaktaydı Bu gözelerden bir her birine Allah'a hamd ve şükür etmeyi, ikincisi Anababa'ya saygıyı, üçüncüsü de küçüklere sevgiyi temsil ediyordu Bölgede yaşayan halk, zamanla bu özelliklerini, erdem ve faziletleri koruyamayıp yitirince, bu üç su gözesi de kurur, şehrin isminin de üç gözanlamına gelen Sipastan kaynaklandığı ve zamanla bugünkü kullandığı biçim olan Sivasa dönüştüğü ileri sürülmektedir Sipas kelimesi zamanla insanlar dilinde değişerek Sivas olmuştur Sipaş ismi, �şükran, minnet ve şefkat anlamlarına gelmektedir Anadoluda Kaneş, Kültepe gibi yerlerde yer alan Asurca metinlerde geçen Anadolulu kişi adlarındaki �ala, ili, ula� biçimindeki takıların Hattice �al, il, ul�eklerinin Hitit diline uygulanmış şeklidir Hititçede İspant gece, İspatula otel, gece kalınacak yer İshiul Uzlaşma demektir Anitta metninde geçen �Şiuşummi�, yani �bizim tanrımız� anlamına gelen sözcük yani �Şiu� kelimesi, Kaniş'teki bir tanrının adıdır Kapadokya Tabletlerinde, Anitta metni olarak aşina belgelerin birinde �Bir süre önce Zalpa Kralı Uhna tanrımız Şiu (Yani onun yontusunu) Neşa'dan Zalpa'ya kaçırmıştı Fakat ben, Büyük Kral Anitta, bizim Tanrımız Şiu 'yu, Zalpa'dan Neşa'ya geri getirdim Zalpa Kralı Huzziya'yı ise canlı olarak Neşa'ya getirdim Hattuşa kenti açlıktan kırılınca tanrım Şiu, onu taht tanrıçası Halmaşuit'e teslim etti; ve ben bir gecede onu güçle aldım ve kentin yerine yabani otlar ektin Bundan daha sonra kim kral olur da Hattuşa'yı her yerde iskan ederse, o, gökyüzünün fırtına tanrısının lanetine uğrasın� Bundan sonra Anitta, Neşa kentini sağlamlaştırdığını orada tanrısı Şiu, gökyüzünün fırtına tanrısı ve taht tanrıçası Halmaşuit için tapınaklar yaptırdığını, seferlerinden elde ettiği ganimet ile bunları donattığını, ayrıca arslanlar, yaban domuzları, Leoparlar ve dağ keçileri gibi 120 barbar hayvan getirerek, bir hayvanat bahçesi kurdurduğunu anlatmaktadır 23 Kültepe metinlerinde bilhassa de kişi adlarında �ala, ili, ula gibi sona eren adlar örneğin Şiuanala, Tarhuala gibi Şiu, bir Hitit tanrısı adıdır �Şiu�, kelime olarak �parlamak, ışıldamak� anlamına geldiği gibi, tanrı anlamında da kullanılmıştır Şiuşşu ya da Şiuaşşa ismi de, Malliaşşa, Haggamişşa, Şarişşa 24 şehir adları gibi; �aşşauşşa� eki ile meydana gelmiş Hattice bir isimdir �Şiuuşşa� kelimesinin Hititler döneminde kutsanan �Şiu �(tanrı anlamındadır) ile bir ilişkisinin olduğunu gösterir Altınyayla ilçesi içinde ve Ulaş ilçesine 25, Sivas iline 60 km uzaklıktaki yeni keşfedilen ve halen kazı yapılan Hitit şehri olan Şarişşa 25 şehir adı ile Şiuşşu ya da Şiaşşa büyük kasaba adları keza yapı bakımından hem de fonetik açıdan birbirine uyuşmaktadırlar Hitit kaynaklarına ve Hitit dil yapı özelliklerine dayanan tahminlere göre,�Şiuşşu� ya da �ŞiuaşşaŞiaşşa�, �Tanrının şehri� anlamına gelmektedir Sivas şehri isminin, Romalılar dönemindeki bir isminin de �Diopolis� yani �Tanrı şehri� anlamında olduğu göz önüne alınacak olursa; �Sivas� isminin �Şiuuşşu� (Şiuşşu) kelimesinden türetilmiş olması da adaleli bir ihtimal olarak ortaya çıkmış olmaktadır Anadolu'daki Pers egemenliğinden sonra kurulan kent devletlerinin zamanla Roma İmparatorluğuna bağlanması sonucu, manâlı yol kavşağı üstünde bulunan şimdiki şehir merkezinin iskan edildiği ve �Sebasteia� adını aldığı görülmekte veya ilin isminin Roma İmparatoru Aguste kadar şehre Yunanca'da büyük kasaba manasına gelen Sebasteiaadının verildiği ve tekrar Selçuklular zamanında �üç değirmen� anlamına gelen Sebastkelimesinden geldiği söylenti edilmektedir Sivas şehri, MÖ X asırda Asur himayesinde bulunan Amasya'daki Pontus valilerine alt bir şehir iken, MÖ 547 tarihinde Pers Kralı Kyros'un Lidya Kralı Kroisos'u Kızılırmak kenarında yenmesi ile iki asra yakın bir zaman için Pers topraklarına katılmış oldu 5 Kyros'un Sivas'ı aldıktan sonradan tekrar Pontus valilerinin yönetimi aşağı bıraktığı görülüyor 6 Sivas, bu zaman içinde, bir ara Kapadokya krallarının yönetimine geçmişse de her yerde vasal Pontuslular kadar geri alınmıştır Sivas bölgesi de onun topraklarına katıldı Yunanlılar'ın Kapadokya'nın Doğu Karadeniz tarafındaki bu kısınma verdikleri Pontusadı ise Yunanca'da kelime anlamı itibariyledeniz, coğrafi terim olarak deniz kenanna yakın ülkeanlamına gelmekte idi Kapadokya adı ise, Ahamanişler (IranPers) devrinde batıda Kızılırmak'dan doğuda Fırat'a, güneyde Toroslar'dan kuzeyde Karadeniz'e dek uzayan geniş bölgeye verilen isim idi Bu isim coğrafi birlikten ziyade mülki ve idari bir bölgeyi ifade etmekteydi Kraldan sonradan Pön krallığına sırasıyla I Mitndat (Mühürdad), II Barzan, II, III, IV ve VMitridat, II Farnak, VI, VII Mitridat ve III Farnak hüküm sürdü Makedonyalı İskender'in istilası sırasında Pontus hükümdarı olan II Mitridat istiklalini kaybetti sonradan krallıktekrar istiklalim kazandı III Farnak'ın, Rum saldırılarına karşısında direnememesi sonucunda Pontus Krallığı, hicretten önce 669 (MÖ27)'de yıkıldı Pont krallanndan VI Mitridat, Kapadokya'nın tümünü ele geçirmek için büyük mücadelelere girişti Milattan önce 1 Yüzyılda Romalı komutan ve devlet adamı Pompeius'un Sebasteia'ya Diospolis adını verdiği biliniyor Sivas yöresi ise, kimi Antik Devir yazarlarınca Pontus Polemoniakus, kimilerine göre de Kapadokya sınırları içinde kabul edilmekteydi Romalılardan önce Sivas'ın bulunduğu yerde Kabîraadında bir kale mevcut iken, sonradan benzer isimle anılan bir şehir kurulmuştur Yeni kurulan bu şehri zabteden Roma komutanı �Tanrı şehri� anlamına gelen �Diapolis� adını vermişti Tarihi bir rivayete tarafından Pont kralı Palemon'un dul zevcesi bu şehri Roma imparatoru Augustos'un şerefine imar ederek Sebasteiaadını vermiştir Bizans tarihçisi Ostrogorsky ve Ermeni Tarihçi Urfalı Matheiu ise, Sebasteiaolarak anılır Bazı araştırmacılara tarafından Sivas, ismini Komana şehrindeki �Kibele� adlı bir mabedden alır Ilk kere konulan Kebires adı, Pontus Kralı Mithridates'ı yenen Roma Komutanı Pompei tarafından Diyospolis' e çevrilmiştir 26 Diospolis , �Tanrı şehri� anlamına gelmektedir Sivas'ta, pek eski zamanlarda �Kabira� nâmıyla ünlü ve �Menkarnak� ismindeki ilâheye kasıtlı olarak bir tapınak bulunuyordu Ancak şehir halkı o dönemde, şimdiki Sivas'ın 8 kilometre kadar uzağında bulunanve Kızıl Gavraz köyünün yerinde idi Sivas'ın ismi Roma himâyesinde yer alan Theodosius adı hâkim göre Kayser Augustus'un namına nispetle tesmiye eylediği �Sebasia� isminden gelmektedir Bu isim Augustus'un Rumca karşılığıdır Bizans İmparatorlarından Justinianus Şehrin kalesiyle surlarını yapı ve tamir etmiştir Sebaste (Sivas) diğer adıyla Cabira, Pontus Krallığının ikinci kayda değer kenti idi Önceden Cabira denilişinin nedeni bölgeye karakterini veren tapınış şeklindendir Sivas, güneyden Karabel (UlaşTecer) kuzeyden Çamlıbel ile ayrılmış olan bir alanın tam ortasında yer alır Apian'a tarafından: Mithridate, bundan başka kale yaptırdığı kenti kışlık olarak kullanıyordu Lucullus, Amius'tan Murena'ya gitmeden önce Cabira'ya saldırdı Mithridate'ı hezimete uğrattı Lucullus kente girdi ve böylece çok hazine ele geçirdi Cabira ismini Sebaste olarak değiştirdi sonra, Pliny o ismi Sevaste diye yazacak ve o tarihten sonradan bu isim öyle az değişikliğe uğrayacaktır Bizans döneminde Sivas, Kilise'nin dinsel merkezlerinden biriydi (9) Roma*lılarla Pontus kiralı Mithradat'in muharebeleri dolayısıyle Pontusü Bithynia'ya bağlıyan yol muvakkat bir önem kesbetmiştir idari olarak Pontus Kapadokyasi'nın esas Kapadokya île ara sıra birleşip bazen de ayrılması idi Pönkelımesinin anlamı hakkında data veren bazı kayıtlara tarafından, bölgede daha önce bulunan Türk asıllı kavimler göre Sivas ve çevresine Hun, Huniyeadı verilmişti Hun milletine sinyâl eden bu sözcük Yunanlılar (Rumlar) göre değiş tirilerek Pönadı ile kullanılmaya başlandı Pontus adı da bu kelimeden üretildi Trabzon ve çevresinde hüküm sürmüş olan Pontus Devleti adını bu kelimeden aldı Bu devlet, en geniş sınırlarına ulaştığı imparatorlukları Trapezus ve Pharnakia'ya değin uzanmıştı Sebaste (Sivas) diğer adıyla Cabira, Pontus Krallığının ikinci manâlı kenti idi Bir Zamanlar Cabira denilişinin nedeni bölgeye karakterini veren tapınış şeklindendir Sivas, güneyden Karabel (UlaşTecer) kuzeyden Çamlıbel ile bölünmüş olan bir alanın tam ortasında yer alır Apian'a göre: Mithridate, bir de kale yaptırdığı kenti kışlık olarak kullanıyordu Lucullus, Amius'tan Murena'ya gitmeden önce Cabira'ya saldırdı Mithridate'ı hezimete uğrattı Lucullus kente girdi ve öyle çok hazine ele geçirdi Cabira ismini Sebaste olarak değiştirdi sonradan, Pliny o ismi Sevaste diye yazacak ve o tarihten sonra bu isim böylece az değişikliğe uğrayacaktır Bizans döneminde Sivas, Kilise'nin dinsel merkezlerinden biriydi (9) Bizanslıların zamanında Sebasteia bir vilayet, VIII Yüzyıldan itibaren bir thema merkezi olduğu gibi Kapadokya'da kurulan üç metropolidlikten birinin de merkezi idi Sivas'ın birincil kalesiKabeira'nın Sivas olduğu kabul edilirse Kabeira'dır Niksar'ın eski adının Kabira olduğu bir takım tarihçilerce kabul edildiğinden, biz bu konuda kesin bir yargıya varamamaktayız (18) Şimdiki Sivas şehrinin eski Sebasteia'ın yerini koruduğu sanılmaktadır Ana Sebasteia'ın, Sivas'ın üç saat doğusunda, Kızılırmak civarında, Boğaz köprüsünün öte tarafındaki (Goraz) köyü civarında olduğu söyleniyorsa da orada Bizans eserleri kalıntısından başka bir şey görülmemektedir Yeni araştırmaların sonuçlarına bakar Alıntı