iltasyazilim
FD Üye
sivas ın turistlik yerleri
Sivas
Târihî Eserler ve Turistik Yerleri
Sivas ili târihî eserler, değerli mîmârî anıtlar, kaplıca, içmeler ve tabiî güzellikleri bakımından çok zengindir Bu ile Abideler şehri de denir Bilhassa Selçuklu eserleri bakımından Konya ’dan sonra kazanç
Sivas Târihî Eserler ve Turistik Yerleri
Yüce Câmi: Kitâbesinden anlaşıldığına tarafından 1197 ’de Selçuklu Sultanı Kutbeddîn Melikşâh zamânında yapılmıştır Eğriliğiyle ünlü çini bezemeli tuğla minâresi 1213 ’te yapılmıştır Ahali aralarında Sultan Alâeddîn Câmii de denir
Meydan Câmii: Dikilitaş Mahallesinde Kânûnî Sultan Süleyman Hanın vezirlerinden Koca Hasan Paşa kadar 1564 ’te yaptırılmıştır Kesme taştan yapılmış olup, içi ahşaptır Minâresi tek şerefelidir Arkadaki tarafında türbeler vardır
Kale Câmii: Kale Mahallesinde Sultan Üçüncü Murâd Hanın vezirlerinden Mahmûd Paşa kadar 1580 ’de yaptırılmıştır Dikdörtgen biçiminde olup, kubbesi kurşun, minâresi tuğladır
Aliağa Câmii: Subaşı Mahallesinde Behram Paşanın oğlu Mustafa Bey göre 1589 ’da yaptırılmıştır Kubbesi kurşun kaplamadır Avluda bir âileye âit mezarlar vardır
İmâret Câmii (DârürReha): Cağırağzı semtindedir 1321 senesinde Kemâleddîn Ahmed bin Reha göre yaptırılmıştır Mescit, imârethâne ve zâviyeden meydana gelen külliyeden günümüze sâdece mescit ulaşmıştır
Kale Câmii (Divriği): Divriği ilçesindedir Kitâbesinden Mengücükoğullarından Şehinşah bin Süleymân tarafından 1181 ’de yaptırıldığı anlaşılmaktadır Antre kapısı bezemelerle süslüdür Tuğla, taş ve çini bir arada kullanılmıştır Dış görünüşün zenginliğine karşılık, câminin içi sâdedir
Tonus Câmii ve halıları: Altınyayla ilçesindedir Tonuslu Ahmed Ağa kadar 1895 ’te yaptırılmıştır Ahşap tavan işçiliği çok güzeldir Câmi içinde serili olan ve câmi için özel dokunmuş olan 32 adet halının târihî değeri çok büyüktür Halılar Türk ya da Gördes düğümlü el dokuması olup, çözgü ve atkı ipleri tamâmen yün ve renkleri natüreldir 1900 yıllarında dokunan halıların vakıf olduğuna dâir ifâdeleler halıların üzerine işlenmiştir
Merkez Câmii: Şahruh Câmii olarak da bilinir Alâüddevle ’nin oğlu Şahruh Bey kadar 1749 senesinde yaptırılmıştır 1822 ’de tâmir edilmiştir
Yüce Câmi ve Dârüşşifâsı: Divriği ilçesindedir Mengücükoğullarından Ahmed Şah ve hanımı Adaletli Melike Turan kadar 1228 ’de yaptırılmıştır Selçuklu mîmârîsinin orijinal eserlerindendir Câmi ve dârüşşifânın duvarları yontma taştandır Câmide 20 kemer ve 25 kubbe vardır Mihrabın üzerindeki kubbenin yüksekliği 40 m olup, bir sanat şâheseridir Taş kapısı çiçek ve geometrik şekillerle süslenmiş taş oymacılığının en güzel örneklerindendir
Çifte Minâreli Medrese (Darü ’lHadis): İlhanlı veziri Şemseddin Cüveyni göre 1271 ’de yapılmıştır 20 metre yüksekliğindeki kapısı Türk taş oymacılığının şâheseri sayılmaktadır Tuğlalar arasına firüze renkli çiniler yerleştirilmiştir
Gök Medrese: Selçuklu veziri Sâhip Soy tarafından 1271 senesinde yaptırılan bu medrese Türk mîmârî ve süsleme sanatının şâheserlerinden biridir Çifte minâreli taş kapının varlıklı süslemeleri fevkalâdedir Adını çinilerinden bölge bu binâ bakımsız ve anlamsız olması sebebiyle imha olmaktadır Selçuklu eserlerinin en gözdelerinden olan bu târihî medresenin onarılması ile bu kıymetli eser kültür varlığımıza tekrar kazandırılacaktır Medresede bir mescit ve 14 oda bulunmaktadır
Büruciye Medresesi: 1271 senesinde Üçüncü Gıyâseddîn Keyhüsrev devrinde Muzaffer Bürucirdi göre yaptırılmıştır İki katlı dört eyvanlı olan bu eserin çinileri meşhurdur Millet aralarında Hacı Maksud veya Hacı Mesud Medresesi olarak anılır Müze olarak kullanılan medresede üç kabir vardır Muzaffer bin Hibetullah ’ın türbesi de bu medresededir 19651966 aralarında tâmir edilen Medrese günümüzde müze olarak kullanılmaktadır
İzzeddîn Keykavus Şifâhânesi (Şifâhiye Medresesi): Şifâhane ve tıp medresesi olarak 1217 ’de yapılan külliyeden günümüze sâdece şifâhâne ulaşmıştır Taç kapının sağındaki eyvanda Sultan Birinci İzzeddîn Keykavus ’un türbesi vardır Kırmızı tuğladan yapılmış olan taç kapı firuze, mor ve beyaz çinilerle süslenmiştir Dünyânın birincil hafıza hastânesi kabul edilir İçerisi mavi siyah çinilerle süslenmiştir
Türbeler: Sivas, câmiler gibi türbeler bakımından da zengin bir şehirdir
Şemseddîn Sivâsî Türbesi: Meydan Câmiinin avlusunda merenlerden inişte sağ taraftadır Büyük velî Şemseddîn Sivâsî ’nin medfun olduğu türbe 1600 yılında yapılmıştır
Güdük Minâre (Dabak Tekkesi): 1347 ’de Eratnaoğullarından Şeyh Hasan Bey için türbe olarak yapılmıştır Yanına yapılan işhanı bu eseri gizlemiştir Türbenin içinde siyah mermerden üretilmiş sanduka vardır Cephesi tamâmen mermerdir Üzeri 10 m yüksekliğinde tuğladan geometrik süslemeli üstüvane şeklinde bir kubbeyle örtülüdür
Ahi Belirli Ahmed Türbesi: 1233 ’te yapılmıştır Tokmakkapı Mahallesindedir Kesme taştan sekizgen olarak yapılmıştır İki basamaklı bir merenle inilir Selçuklu biçimi süslenmiş bir mihrabı ve iki penceresi vardır
Sitte Melik Türbesi: 1196 ’da Belirli Seyfeddin Şah bin Süleyman kadar yaptırılmıştır Divriği ilçesindedir Sekizgen plânlıdır Şehinşah Türbesi olarak da bilinir
Kâdı Burhâneddîn Türbesi: 1398 ’de yapılmıştır TürbeKâdı Burhâneddîn İlkokulu bahçesindedir
Çobanbaba (Şeyh Çoban) Türbesi: Suşehri ’nin Çobanlı Yaylasındadır Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han, Çaldıran ’a sırası gelmişken, ihtiyar bir çoban koşarak yanında kazanç:
“Sulağımıza güzel geldin sultanım Görüyorum ancak yorgunsun, açsın Bu fakire misâfir olursan gönül alırsın der Yavuz Sultan Selim Han; “Ben tek başıma değilim Çoban baba Ardımda koca bir ordu var der
Çoban tevekkülle boynunu büker: “Allahü teâlâ kerimdir Hele sen bir mola ver Misâfir kısmetiyle kazanç der
Yavuz Sultan Selim Han; “Bunda bir hikmet var diyerek ara verme verilir Çadırlar kurulur
Çoban, sürüden 4 koyun seçer ve keser, yüzer, temizler ve kazana koyar“Bir şartım var kemikleri sakın atmayın der Tüm ordu doyar Çoban kemikleri deriye doldurup duâ eder ve koyunlar Allahü teâlânın izniyle dirilir ve sürüye katılır Yalnız biri topallar Yavuz Sultan Selim Han; “Bu neden topallar? diye sorunca, Çoban; “Bunun bir kemiği noksan der Yavuz Sultan Selim Han, koynundan bu koyunun aşık kemiğini çıkararak; “Sizi denemek istedim Siz kâmil bir velisiniz der ve duâsını ister Bu zât da:
“Allahü teâlânın yardımı senin üzerindedir Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili ve onurlu Peygamber efendimiz ve Eshâbı kirâmı senin yanındadır Merak etme zafer senin olacaktır Muzaffer olarak döneceksin der
Bu kerâmet ehli çobanın türbesi ziyâret edilen yerlerin başında gelmektedir
Şehid Abdülvehhab Gâzi Türbesi: Evliyâ Çelebi, eserinde bu türbeyi Sultan Dördüncü Murâd Hanın ziyâret ettiğini yazar Abdülvehhab Gâzi, Emevîler devrinde yaşamış bir komutandır Emevîler devrinde İslâm ordusu Sivas ’ı fethetmiş ve Abdülvehhab Gâzi ve bir kısım asker Sivas ’ta bırakılmıştır Bizanslıların saldırısında bu mübârek zât şehit olmuştur Türbe içinde 7 mezar bulunmaktadır
Taşhan: Paşabey Mahallesinde Kurşunlu Hamamı doğusundadır 1575 ’te yapılmıştır Behrampaşa vakfındandır
Behrampaşa Hanı: Sivas Vâlisi Behrampaşa tarafından 1 ’te yaptırılmıştır Taştan iki katlı ve fazla sağlamdır Orta yerde büyük bir avlu ve bunun etrâfında odalar bulunmaktadır
Eğriköprü: SivasMalatya yolu üstünde Selçuklular zamânında yapılmıştır 173,2 metre uzunluğundadır Biri 12, diğeri 6 gözlü iki bölümden meydana gelmiştir
Sivas Kalesi: Sivas târihi dek eski olan kalenin kimin tarafından yapıldığı kesinkes bilinmemektedir Bizanslılar döneminde Justinyen devrinde büyük bir tâmir görmüştür Türklerin eline geçtikten sonra farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerde tâmir görmüştür Kale, yukarı ve altında kale elde etmek üzere iki kısımdır Yukarı kale, toprak kale olarak tanıdık bugünkü 4 Eylül Baskınının bulunduğu kısımdır Aşağı kale olarak aşina kısım Şifâhiye Medresesinin bulunduğu yerden başlayıp, Kongre Müzesi, Vilâyet Konağı, Behrampaşa Hanı, Pulur Tepesi, DDYyönünde Şifâhiye Medresesine varan çizgi içerisinde kalan bölgedir
Aşağı Kale ve Yukarı Kale: Koyulhisar ilçesindedir Yalçınkaya üzerine kurulmuş olan ve Kalei Zir de denilen Altında Kalenin bugün sâdece duvar kalıntıları vardır Yukarı Kale ise Kalei Bâlâ diye anılır Uzun Hasan göre yaptırıldığı söylenen kalede fazla sayıda konut, su sarnıcı, anbar ve cephânelik vardır
Divriği Kalesi: Mengücükoğulları göre 13 asırda yaptırılmıştır İç ve dış kale almak üzere iki bölümdür Dış kalenin surlarının büyük kısmı yıkık vaziyettedir İç kalede Seyfeddin Şah tarafından yaptırılan bir câmi vardır
EskiEserler Müzesi: 1937 ’de açılmıştır Selçuklu ve Osmanlı devrine âit silâh, para kesesi, tekke eşyâsı, kemer, takı; daha önceki devirlere âit arkeolojik bölümde porselen, seramik, sırça eşyâ; etnoğrafik bölümde el sanatları, eski giyimkuşam, yatak örtüleri gibi eserler sergilenmektedir
Mesire yerleri: Sivas, tabiî güzellikler bakımından çok zengindir Yerleşim yerlerine yakın vâdi boylarıyla göl kıyıları genel olarak mesire yeri olarak kullanılmaktadır Bâzıları şunlardır:
Gökpınar Gölü: Gürün ilçesi yakınındadır İlin manâlı mesire yerlerindendir Göl, suyunun duruluğu, günün her saatinde değişen rengi ve balığının bolluğu ile ünlüdür Konaklama tesisleriyle hoş bir dinlenme yeridir
Hafik Gölleri: Hafik ilçesi yakınında irili ufaklı göllerden meydana gelmiştir herkes mesire yeri olup, göldeki balıklar lezzetlidir Tabiî güzellikleriyle güzel bir dinlenme yeridir
Eğriçimen: Koyulhisar ilçesine 20 km uzaklıkta ve 1700 metre yükseklikte bir yayladır Ormanları, serin havası ve soğuk su kaynakları ile hoş bir mesire yeridir
Sızır Çağlayanı: Gemerek ilçesinin Sızır bucağında Göksu Nehri üzerindedir Bölgede gazino ve çayevi vardır
Tödürge Gölü: Zara ilçesine 25 km uzaklıktaki göl, güzel bir dinlenme yeridir Balığı boldur Gölde kayıkla dolaşılır
Koyunkaya Mesiresi: İmranlı ’ya 12 km mesâfede, çam ormanları, serin havası ve bol su kaynaklarıyla güzel bir dinlenme yeridir
Karaçayır: İl merkezine 27 km mesâfede, çam ormanlarıyla çizgili hoş bir mesire yeridir
İçme ve kaplıcalar: Sivas ilinde çok sayıda sıcak su kaynakları vardır Ahali bunlara “çermik demektedir Bâzıları şunlardır:
Balıklı Çermik: Kangal ilçesine 17 km mesâfede Kavaklıdere mevkiindedir Konaklama tesisleri mevcut olan kaplıcanın suyu; dolaşım sistemi hastalıklarına, ağır olmayan yürek yetmezliklerine, yüksek tansiyona, damar sertliklerine, solunum sistemi hastalıklarına, romatizma hastalıklarıyla kronik iltihaplı bayan hastalıklarına iyi gelmektedir Havuzlarda yer alan ve insanlardan kaçmayan balıklar, vücudun hastalıklı bölgesine yaptıkları mikromasaj ve salgıları ile cilt hastalıklarına; ufak yılanların da yılancık hastalığının bulunduğu yere sarılıp sıkmaları sûretiyle tedâvi ettiklerinden tavsiye edilmektedir
Akçaağıl Kaplıcası: Suşehri ’ne 9 km uzaklıkta Akçaağıl köyündedir Konaklama tesisleri mevcut olan kaplıca suyu içme olarak, karaciğer, safra kesesi ve barsak hastalıklarına; banyo ile romatizma, nefrit, nevralji ve bayan hastalıklarına faydalıdır
Sıcak Çermik: Yıldızeli ilçesinin Direkli bucağındadır Konaklama tesisleri mevcut olan kaplıca suyu, her çeşitlilik romatizma, nefrit, nevralji ve bayan hastalıklarına iyi gelmektedir
Soğuk Çermik: İl merkezine 19 km uzaklıkta benzer isimle anılan bir vâdidedir Konaklama tesisleri olan kaplıca suyu romatizma, asabî hastalıklarda ve cilt hastalıklarında faydalıdır
Ortabucak Çermiği: Şarkışla ’nın Ortabucak yöresindedir Tesisleri olan kaplıca suyu, romatizma ve cilt hastalıklarına faydalıdır *
Sivas
Târihî Eserler ve Turistik Yerleri
Sivas ili târihî eserler, değerli mîmârî anıtlar, kaplıca, içmeler ve tabiî güzellikleri bakımından çok zengindir Bu ile Abideler şehri de denir Bilhassa Selçuklu eserleri bakımından Konya ’dan sonra kazanç
Sivas Târihî Eserler ve Turistik Yerleri
Yüce Câmi: Kitâbesinden anlaşıldığına tarafından 1197 ’de Selçuklu Sultanı Kutbeddîn Melikşâh zamânında yapılmıştır Eğriliğiyle ünlü çini bezemeli tuğla minâresi 1213 ’te yapılmıştır Ahali aralarında Sultan Alâeddîn Câmii de denir
Meydan Câmii: Dikilitaş Mahallesinde Kânûnî Sultan Süleyman Hanın vezirlerinden Koca Hasan Paşa kadar 1564 ’te yaptırılmıştır Kesme taştan yapılmış olup, içi ahşaptır Minâresi tek şerefelidir Arkadaki tarafında türbeler vardır
Kale Câmii: Kale Mahallesinde Sultan Üçüncü Murâd Hanın vezirlerinden Mahmûd Paşa kadar 1580 ’de yaptırılmıştır Dikdörtgen biçiminde olup, kubbesi kurşun, minâresi tuğladır
Aliağa Câmii: Subaşı Mahallesinde Behram Paşanın oğlu Mustafa Bey göre 1589 ’da yaptırılmıştır Kubbesi kurşun kaplamadır Avluda bir âileye âit mezarlar vardır
İmâret Câmii (DârürReha): Cağırağzı semtindedir 1321 senesinde Kemâleddîn Ahmed bin Reha göre yaptırılmıştır Mescit, imârethâne ve zâviyeden meydana gelen külliyeden günümüze sâdece mescit ulaşmıştır
Kale Câmii (Divriği): Divriği ilçesindedir Kitâbesinden Mengücükoğullarından Şehinşah bin Süleymân tarafından 1181 ’de yaptırıldığı anlaşılmaktadır Antre kapısı bezemelerle süslüdür Tuğla, taş ve çini bir arada kullanılmıştır Dış görünüşün zenginliğine karşılık, câminin içi sâdedir
Tonus Câmii ve halıları: Altınyayla ilçesindedir Tonuslu Ahmed Ağa kadar 1895 ’te yaptırılmıştır Ahşap tavan işçiliği çok güzeldir Câmi içinde serili olan ve câmi için özel dokunmuş olan 32 adet halının târihî değeri çok büyüktür Halılar Türk ya da Gördes düğümlü el dokuması olup, çözgü ve atkı ipleri tamâmen yün ve renkleri natüreldir 1900 yıllarında dokunan halıların vakıf olduğuna dâir ifâdeleler halıların üzerine işlenmiştir
Merkez Câmii: Şahruh Câmii olarak da bilinir Alâüddevle ’nin oğlu Şahruh Bey kadar 1749 senesinde yaptırılmıştır 1822 ’de tâmir edilmiştir
Yüce Câmi ve Dârüşşifâsı: Divriği ilçesindedir Mengücükoğullarından Ahmed Şah ve hanımı Adaletli Melike Turan kadar 1228 ’de yaptırılmıştır Selçuklu mîmârîsinin orijinal eserlerindendir Câmi ve dârüşşifânın duvarları yontma taştandır Câmide 20 kemer ve 25 kubbe vardır Mihrabın üzerindeki kubbenin yüksekliği 40 m olup, bir sanat şâheseridir Taş kapısı çiçek ve geometrik şekillerle süslenmiş taş oymacılığının en güzel örneklerindendir
Çifte Minâreli Medrese (Darü ’lHadis): İlhanlı veziri Şemseddin Cüveyni göre 1271 ’de yapılmıştır 20 metre yüksekliğindeki kapısı Türk taş oymacılığının şâheseri sayılmaktadır Tuğlalar arasına firüze renkli çiniler yerleştirilmiştir
Gök Medrese: Selçuklu veziri Sâhip Soy tarafından 1271 senesinde yaptırılan bu medrese Türk mîmârî ve süsleme sanatının şâheserlerinden biridir Çifte minâreli taş kapının varlıklı süslemeleri fevkalâdedir Adını çinilerinden bölge bu binâ bakımsız ve anlamsız olması sebebiyle imha olmaktadır Selçuklu eserlerinin en gözdelerinden olan bu târihî medresenin onarılması ile bu kıymetli eser kültür varlığımıza tekrar kazandırılacaktır Medresede bir mescit ve 14 oda bulunmaktadır
Büruciye Medresesi: 1271 senesinde Üçüncü Gıyâseddîn Keyhüsrev devrinde Muzaffer Bürucirdi göre yaptırılmıştır İki katlı dört eyvanlı olan bu eserin çinileri meşhurdur Millet aralarında Hacı Maksud veya Hacı Mesud Medresesi olarak anılır Müze olarak kullanılan medresede üç kabir vardır Muzaffer bin Hibetullah ’ın türbesi de bu medresededir 19651966 aralarında tâmir edilen Medrese günümüzde müze olarak kullanılmaktadır
İzzeddîn Keykavus Şifâhânesi (Şifâhiye Medresesi): Şifâhane ve tıp medresesi olarak 1217 ’de yapılan külliyeden günümüze sâdece şifâhâne ulaşmıştır Taç kapının sağındaki eyvanda Sultan Birinci İzzeddîn Keykavus ’un türbesi vardır Kırmızı tuğladan yapılmış olan taç kapı firuze, mor ve beyaz çinilerle süslenmiştir Dünyânın birincil hafıza hastânesi kabul edilir İçerisi mavi siyah çinilerle süslenmiştir
Türbeler: Sivas, câmiler gibi türbeler bakımından da zengin bir şehirdir
Şemseddîn Sivâsî Türbesi: Meydan Câmiinin avlusunda merenlerden inişte sağ taraftadır Büyük velî Şemseddîn Sivâsî ’nin medfun olduğu türbe 1600 yılında yapılmıştır
Güdük Minâre (Dabak Tekkesi): 1347 ’de Eratnaoğullarından Şeyh Hasan Bey için türbe olarak yapılmıştır Yanına yapılan işhanı bu eseri gizlemiştir Türbenin içinde siyah mermerden üretilmiş sanduka vardır Cephesi tamâmen mermerdir Üzeri 10 m yüksekliğinde tuğladan geometrik süslemeli üstüvane şeklinde bir kubbeyle örtülüdür
Ahi Belirli Ahmed Türbesi: 1233 ’te yapılmıştır Tokmakkapı Mahallesindedir Kesme taştan sekizgen olarak yapılmıştır İki basamaklı bir merenle inilir Selçuklu biçimi süslenmiş bir mihrabı ve iki penceresi vardır
Sitte Melik Türbesi: 1196 ’da Belirli Seyfeddin Şah bin Süleyman kadar yaptırılmıştır Divriği ilçesindedir Sekizgen plânlıdır Şehinşah Türbesi olarak da bilinir
Kâdı Burhâneddîn Türbesi: 1398 ’de yapılmıştır TürbeKâdı Burhâneddîn İlkokulu bahçesindedir
Çobanbaba (Şeyh Çoban) Türbesi: Suşehri ’nin Çobanlı Yaylasındadır Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han, Çaldıran ’a sırası gelmişken, ihtiyar bir çoban koşarak yanında kazanç:
“Sulağımıza güzel geldin sultanım Görüyorum ancak yorgunsun, açsın Bu fakire misâfir olursan gönül alırsın der Yavuz Sultan Selim Han; “Ben tek başıma değilim Çoban baba Ardımda koca bir ordu var der
Çoban tevekkülle boynunu büker: “Allahü teâlâ kerimdir Hele sen bir mola ver Misâfir kısmetiyle kazanç der
Yavuz Sultan Selim Han; “Bunda bir hikmet var diyerek ara verme verilir Çadırlar kurulur
Çoban, sürüden 4 koyun seçer ve keser, yüzer, temizler ve kazana koyar“Bir şartım var kemikleri sakın atmayın der Tüm ordu doyar Çoban kemikleri deriye doldurup duâ eder ve koyunlar Allahü teâlânın izniyle dirilir ve sürüye katılır Yalnız biri topallar Yavuz Sultan Selim Han; “Bu neden topallar? diye sorunca, Çoban; “Bunun bir kemiği noksan der Yavuz Sultan Selim Han, koynundan bu koyunun aşık kemiğini çıkararak; “Sizi denemek istedim Siz kâmil bir velisiniz der ve duâsını ister Bu zât da:
“Allahü teâlânın yardımı senin üzerindedir Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili ve onurlu Peygamber efendimiz ve Eshâbı kirâmı senin yanındadır Merak etme zafer senin olacaktır Muzaffer olarak döneceksin der
Bu kerâmet ehli çobanın türbesi ziyâret edilen yerlerin başında gelmektedir
Şehid Abdülvehhab Gâzi Türbesi: Evliyâ Çelebi, eserinde bu türbeyi Sultan Dördüncü Murâd Hanın ziyâret ettiğini yazar Abdülvehhab Gâzi, Emevîler devrinde yaşamış bir komutandır Emevîler devrinde İslâm ordusu Sivas ’ı fethetmiş ve Abdülvehhab Gâzi ve bir kısım asker Sivas ’ta bırakılmıştır Bizanslıların saldırısında bu mübârek zât şehit olmuştur Türbe içinde 7 mezar bulunmaktadır
Taşhan: Paşabey Mahallesinde Kurşunlu Hamamı doğusundadır 1575 ’te yapılmıştır Behrampaşa vakfındandır
Behrampaşa Hanı: Sivas Vâlisi Behrampaşa tarafından 1 ’te yaptırılmıştır Taştan iki katlı ve fazla sağlamdır Orta yerde büyük bir avlu ve bunun etrâfında odalar bulunmaktadır
Eğriköprü: SivasMalatya yolu üstünde Selçuklular zamânında yapılmıştır 173,2 metre uzunluğundadır Biri 12, diğeri 6 gözlü iki bölümden meydana gelmiştir
Sivas Kalesi: Sivas târihi dek eski olan kalenin kimin tarafından yapıldığı kesinkes bilinmemektedir Bizanslılar döneminde Justinyen devrinde büyük bir tâmir görmüştür Türklerin eline geçtikten sonra farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerde tâmir görmüştür Kale, yukarı ve altında kale elde etmek üzere iki kısımdır Yukarı kale, toprak kale olarak tanıdık bugünkü 4 Eylül Baskınının bulunduğu kısımdır Aşağı kale olarak aşina kısım Şifâhiye Medresesinin bulunduğu yerden başlayıp, Kongre Müzesi, Vilâyet Konağı, Behrampaşa Hanı, Pulur Tepesi, DDYyönünde Şifâhiye Medresesine varan çizgi içerisinde kalan bölgedir
Aşağı Kale ve Yukarı Kale: Koyulhisar ilçesindedir Yalçınkaya üzerine kurulmuş olan ve Kalei Zir de denilen Altında Kalenin bugün sâdece duvar kalıntıları vardır Yukarı Kale ise Kalei Bâlâ diye anılır Uzun Hasan göre yaptırıldığı söylenen kalede fazla sayıda konut, su sarnıcı, anbar ve cephânelik vardır
Divriği Kalesi: Mengücükoğulları göre 13 asırda yaptırılmıştır İç ve dış kale almak üzere iki bölümdür Dış kalenin surlarının büyük kısmı yıkık vaziyettedir İç kalede Seyfeddin Şah tarafından yaptırılan bir câmi vardır
EskiEserler Müzesi: 1937 ’de açılmıştır Selçuklu ve Osmanlı devrine âit silâh, para kesesi, tekke eşyâsı, kemer, takı; daha önceki devirlere âit arkeolojik bölümde porselen, seramik, sırça eşyâ; etnoğrafik bölümde el sanatları, eski giyimkuşam, yatak örtüleri gibi eserler sergilenmektedir
Mesire yerleri: Sivas, tabiî güzellikler bakımından çok zengindir Yerleşim yerlerine yakın vâdi boylarıyla göl kıyıları genel olarak mesire yeri olarak kullanılmaktadır Bâzıları şunlardır:
Gökpınar Gölü: Gürün ilçesi yakınındadır İlin manâlı mesire yerlerindendir Göl, suyunun duruluğu, günün her saatinde değişen rengi ve balığının bolluğu ile ünlüdür Konaklama tesisleriyle hoş bir dinlenme yeridir
Hafik Gölleri: Hafik ilçesi yakınında irili ufaklı göllerden meydana gelmiştir herkes mesire yeri olup, göldeki balıklar lezzetlidir Tabiî güzellikleriyle güzel bir dinlenme yeridir
Eğriçimen: Koyulhisar ilçesine 20 km uzaklıkta ve 1700 metre yükseklikte bir yayladır Ormanları, serin havası ve soğuk su kaynakları ile hoş bir mesire yeridir
Sızır Çağlayanı: Gemerek ilçesinin Sızır bucağında Göksu Nehri üzerindedir Bölgede gazino ve çayevi vardır
Tödürge Gölü: Zara ilçesine 25 km uzaklıktaki göl, güzel bir dinlenme yeridir Balığı boldur Gölde kayıkla dolaşılır
Koyunkaya Mesiresi: İmranlı ’ya 12 km mesâfede, çam ormanları, serin havası ve bol su kaynaklarıyla güzel bir dinlenme yeridir
Karaçayır: İl merkezine 27 km mesâfede, çam ormanlarıyla çizgili hoş bir mesire yeridir
İçme ve kaplıcalar: Sivas ilinde çok sayıda sıcak su kaynakları vardır Ahali bunlara “çermik demektedir Bâzıları şunlardır:
Balıklı Çermik: Kangal ilçesine 17 km mesâfede Kavaklıdere mevkiindedir Konaklama tesisleri mevcut olan kaplıcanın suyu; dolaşım sistemi hastalıklarına, ağır olmayan yürek yetmezliklerine, yüksek tansiyona, damar sertliklerine, solunum sistemi hastalıklarına, romatizma hastalıklarıyla kronik iltihaplı bayan hastalıklarına iyi gelmektedir Havuzlarda yer alan ve insanlardan kaçmayan balıklar, vücudun hastalıklı bölgesine yaptıkları mikromasaj ve salgıları ile cilt hastalıklarına; ufak yılanların da yılancık hastalığının bulunduğu yere sarılıp sıkmaları sûretiyle tedâvi ettiklerinden tavsiye edilmektedir
Akçaağıl Kaplıcası: Suşehri ’ne 9 km uzaklıkta Akçaağıl köyündedir Konaklama tesisleri mevcut olan kaplıca suyu içme olarak, karaciğer, safra kesesi ve barsak hastalıklarına; banyo ile romatizma, nefrit, nevralji ve bayan hastalıklarına faydalıdır
Sıcak Çermik: Yıldızeli ilçesinin Direkli bucağındadır Konaklama tesisleri mevcut olan kaplıca suyu, her çeşitlilik romatizma, nefrit, nevralji ve bayan hastalıklarına iyi gelmektedir
Soğuk Çermik: İl merkezine 19 km uzaklıkta benzer isimle anılan bir vâdidedir Konaklama tesisleri olan kaplıca suyu romatizma, asabî hastalıklarda ve cilt hastalıklarında faydalıdır
Ortabucak Çermiği: Şarkışla ’nın Ortabucak yöresindedir Tesisleri olan kaplıca suyu, romatizma ve cilt hastalıklarına faydalıdır *