iltasyazilim
FD Üye
Siyaset Felsefesi Konuları,
Siyaset Felsefesinin esas kavramları,
Siyaset Felsefesi Konu anlatımı
Siyaset Felsefesi Nedir?
Siyaset (Politika Latince) dilimize Arapçadan geçmiş bir sözcüktür ve devlet ve toplum yönetimi ile ilgili bütün etkinlikleri açıklama eder Bu alanı, ayrıca siyaset bilim keza de siyaset felsefesi inceler Siyaset bilim devlet biçimlerini, siyasi olguları ve süreçleri ele alır, betimler ve olanı olduğu gibi inceler Siyaset felsefesi ise var olan siyaset üzerine bir sorgulama ve akıl yürütme etkinliğidir Siyaset felsefesi ideolojiler üstü bir tutumla olması gerekeni araştırır
Siyaset felsefesi; devlet, hükümet, siyaset, hür, sahiplik, meşrutiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, niçin ihtiyaç vardır, bir hükümeti ne yasal kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete aleyhinde yükümlülükleri nelerdir, bir hükümet hukuki olarak niçin ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır
Siyasetin problemlerini, siyasi sistemleri, siyasal hayvanlar olarak tanımlanan insanların belirlenmiş bir siyasi sistem içindeki davranışlarını felsefeye özgü yöntemlerle ele alan felsefe dalı, daha fazla normatif bir nitelik arz eden kavramsal araştırma türü; felsefenin, siyasi yaşamı konu alan, bilhassa de devletin özü, kaynağı ve değerini araştıran dalıdır
Siyaset felsefesinin ele aldığı başlıca konular şunlardır:
1 İnsanın gelişme süreci içinde, yönetimin veya devletin kaynağı, doğası, amacı ve önemi
2 Var olan, var olmuş olan devletlerin sınıflanması ve bu devletlerin oluşumunda etkili olan felsefe veya görüşlerin incelenmesi
3 İdeal ahenk arayışları
4 Ütopyaların yapısı ve bunların gerçekleşme şansları
5 Bireyle devlet, itaat etmeyle hür arasındaki ilişki, zorlama, sansür ve yönetimin gücü
6 Hak, eşitlik, özgür, haklat ve sahiplik gibi temel kavramların analizi
Eski Yunan'da doğmuş olan siyaset felsefesi, günümüzde siyasi otoritenin gücünü, doğasını ve kaynağını, siyasi otoriteyle kişi arasındaki ilişkileri ele alır Siyasi kurumların ve giderken devletle kişi arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusunu inceleyen siyaset felsefesi günümüzde daha çok ‘demokrasi ’ kavramı üstünde durur Diğer bir deyişle, demokrasi problemini sivil toplumdevlet kavram çiftiyle, özgür ve denklik ideallerinin oluşturduğu temel üstünde ele bölge siyaset felsefesinin esas problemi, kamusal gücün, siyasal iktidarın, insan yaşamının niteliğini korumak ve için nasıl kullanılması ve ne ölçüde sınırlanması gerektiği problemidir
Siyaset felsefesinin uzun tarihi içinde, Platon, Aristoteles, Cicero, Aziz Augustinus, Aquinalı Thomas, Dante, Machiavelli, Spinoza, Locke, Burke, Rousseau, Mill, Bentham,Tocqueville, SaintSimon, Comte, Hegel, Marx ve Engels gibi düşünürlerin önemli katkılarından laf edilebilir Buna karşın, 20 yüzyılda siyaset felsefesi alanındaki katkılar, sırasıyla siyasi pragmatizm, dini ve varoluşçu girişim ve nihayet devrimci teşebbüs diye, kabaca üç başlık ya da yaklaşma aşağıda toplanabilir;
1 Dewey, Russell ve Popper gibi düşünürler kadar temsil edilen Siyasi pragmatizm, toplumun halihazırdaki yapısını ve kapitalizmi eleştirmekle birlikte, düşüncelerini laf konusu yapının oluşturduğu genel çerçeve içinde ifade eder ve siyaset alanındaki amacın, insan kişiliğinin geliştirilmesiyle yaşam düzeyinin en yüksek noktaya çıkartılması olduğunu savunur Mesela, siyaset felsefesinde aristokratik bir bireyciliğin savunuculuğunu yapan Russell, tutku, cinsel özgürlük ve sağduyunun yanına olurken, materyalizme, bürokrasi ve savaşa kuvvetle karşı çıkmıştır
2 Dini ve var oluşçu yaklaşım, insanlığın topyekün bir yıkıma dürüst gittiğini savunurken, ara sıra dini ya da benzeri dini değerleri, ara sıra da bireyin bana kalırsa kendisini ön plana çıkartmıştır
3 Lenin, Gramsci, Marcuse, Lukacs gibi düşünürlerin temsilcilik ettiği yaklaşım ise, bireyin nihai bir bağımsızlık ve mutluluk haline ulaşabilmesi için, kapitalizmin ve burjuva devletinin, baskı ya da demokratik yollarla yıkılmasını öngörür *
Siyaset Felsefesinin esas kavramları,
Siyaset Felsefesi Konu anlatımı
Siyaset Felsefesi Nedir?
Siyaset (Politika Latince) dilimize Arapçadan geçmiş bir sözcüktür ve devlet ve toplum yönetimi ile ilgili bütün etkinlikleri açıklama eder Bu alanı, ayrıca siyaset bilim keza de siyaset felsefesi inceler Siyaset bilim devlet biçimlerini, siyasi olguları ve süreçleri ele alır, betimler ve olanı olduğu gibi inceler Siyaset felsefesi ise var olan siyaset üzerine bir sorgulama ve akıl yürütme etkinliğidir Siyaset felsefesi ideolojiler üstü bir tutumla olması gerekeni araştırır
Siyaset felsefesi; devlet, hükümet, siyaset, hür, sahiplik, meşrutiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, niçin ihtiyaç vardır, bir hükümeti ne yasal kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete aleyhinde yükümlülükleri nelerdir, bir hükümet hukuki olarak niçin ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır
Siyasetin problemlerini, siyasi sistemleri, siyasal hayvanlar olarak tanımlanan insanların belirlenmiş bir siyasi sistem içindeki davranışlarını felsefeye özgü yöntemlerle ele alan felsefe dalı, daha fazla normatif bir nitelik arz eden kavramsal araştırma türü; felsefenin, siyasi yaşamı konu alan, bilhassa de devletin özü, kaynağı ve değerini araştıran dalıdır
Siyaset felsefesinin ele aldığı başlıca konular şunlardır:
1 İnsanın gelişme süreci içinde, yönetimin veya devletin kaynağı, doğası, amacı ve önemi
2 Var olan, var olmuş olan devletlerin sınıflanması ve bu devletlerin oluşumunda etkili olan felsefe veya görüşlerin incelenmesi
3 İdeal ahenk arayışları
4 Ütopyaların yapısı ve bunların gerçekleşme şansları
5 Bireyle devlet, itaat etmeyle hür arasındaki ilişki, zorlama, sansür ve yönetimin gücü
6 Hak, eşitlik, özgür, haklat ve sahiplik gibi temel kavramların analizi
Eski Yunan'da doğmuş olan siyaset felsefesi, günümüzde siyasi otoritenin gücünü, doğasını ve kaynağını, siyasi otoriteyle kişi arasındaki ilişkileri ele alır Siyasi kurumların ve giderken devletle kişi arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusunu inceleyen siyaset felsefesi günümüzde daha çok ‘demokrasi ’ kavramı üstünde durur Diğer bir deyişle, demokrasi problemini sivil toplumdevlet kavram çiftiyle, özgür ve denklik ideallerinin oluşturduğu temel üstünde ele bölge siyaset felsefesinin esas problemi, kamusal gücün, siyasal iktidarın, insan yaşamının niteliğini korumak ve için nasıl kullanılması ve ne ölçüde sınırlanması gerektiği problemidir
Siyaset felsefesinin uzun tarihi içinde, Platon, Aristoteles, Cicero, Aziz Augustinus, Aquinalı Thomas, Dante, Machiavelli, Spinoza, Locke, Burke, Rousseau, Mill, Bentham,Tocqueville, SaintSimon, Comte, Hegel, Marx ve Engels gibi düşünürlerin önemli katkılarından laf edilebilir Buna karşın, 20 yüzyılda siyaset felsefesi alanındaki katkılar, sırasıyla siyasi pragmatizm, dini ve varoluşçu girişim ve nihayet devrimci teşebbüs diye, kabaca üç başlık ya da yaklaşma aşağıda toplanabilir;
1 Dewey, Russell ve Popper gibi düşünürler kadar temsil edilen Siyasi pragmatizm, toplumun halihazırdaki yapısını ve kapitalizmi eleştirmekle birlikte, düşüncelerini laf konusu yapının oluşturduğu genel çerçeve içinde ifade eder ve siyaset alanındaki amacın, insan kişiliğinin geliştirilmesiyle yaşam düzeyinin en yüksek noktaya çıkartılması olduğunu savunur Mesela, siyaset felsefesinde aristokratik bir bireyciliğin savunuculuğunu yapan Russell, tutku, cinsel özgürlük ve sağduyunun yanına olurken, materyalizme, bürokrasi ve savaşa kuvvetle karşı çıkmıştır
2 Dini ve var oluşçu yaklaşım, insanlığın topyekün bir yıkıma dürüst gittiğini savunurken, ara sıra dini ya da benzeri dini değerleri, ara sıra da bireyin bana kalırsa kendisini ön plana çıkartmıştır
3 Lenin, Gramsci, Marcuse, Lukacs gibi düşünürlerin temsilcilik ettiği yaklaşım ise, bireyin nihai bir bağımsızlık ve mutluluk haline ulaşabilmesi için, kapitalizmin ve burjuva devletinin, baskı ya da demokratik yollarla yıkılmasını öngörür *