iltasyazilim
FD Üye
Söğüt nerede yetişir
Söğüt hakkında data
Söğüt (Salix), söğütgiller (Salicaceae) familyasından Salix cinsini yaratıcı boylu ağaç veya bodur çalı halinde, çoğunluğu kışın yaprak döken, ender olarak da her dem yeşil kalan odunsu ur
Tek bir pul ile örtülmüş olan tomurcuklar genelde sürgüne yatmıştır Sürgünler üzerindeki dizilişleri fazla art arda sarmal birkaç türünde almaşık dır ve tepecik tomurcukları pseudoterminal dır
Yapraklar parçalanmamış, sadedir ve uzun şerit halinde veya eliptik yapıdadır; kenarları tam veya bezeli ve ince dişli, kaba dişli, dilimli dişlidirGenel olarak kısa saplıdır; genelde kulakçıkları vardır
Yan durumlu çiçek kurulları başak halinde tepede olan durular Bazı türlerde çiçek açılmak yapraklanmadan önce, bazılarında ise aynı zamanda olur Bir cinsli ikievcikli ve entomogamdırlar
Söğütler gayet kolay kök yapabildiğinden, tohumları da kısa zamanda çimlenme özelliğini kaybettiğinden, üretilmelleri hemen her tarafta çelikle ve kök sürgünü ile olurOsmanlı'nın kökü olan,kayi boyu 'söğüt'te kurulmuştur
Tıbbi özellikler
Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun sızı ve alev tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır MÖ 5YY'da Yunanlı doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi nedeniyle çoğu kez kullandığı bilinmektedir
Söğüt ağacı kabuğundaki etkin madde Salisin'dir Kristal formu başlangıçta 1828'de Fransız eczacı Henri Leroux kadar izole edilmiştir Saf formu İtalyan kimyager Raffaale Piria tarafından elde edilmiştir Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden (ph 24) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır
1897'de Felix Hoffmann sentetik olarak salisin'in değişmiş bir formunu elde etmeyi başardı Yeni bileşik salisilik asitten daha eksik mide problemlerine yol açıyordu Bu yeni ilaç, yani Asetil Salisilik Asit Hoffman'ın işvereni olan Bayer firması kadar Aspirin olarak adlandırıldı ve dünyanın en fazla kullanılan ilacı haline geldi *
Söğüt hakkında data
Söğüt (Salix), söğütgiller (Salicaceae) familyasından Salix cinsini yaratıcı boylu ağaç veya bodur çalı halinde, çoğunluğu kışın yaprak döken, ender olarak da her dem yeşil kalan odunsu ur
Tek bir pul ile örtülmüş olan tomurcuklar genelde sürgüne yatmıştır Sürgünler üzerindeki dizilişleri fazla art arda sarmal birkaç türünde almaşık dır ve tepecik tomurcukları pseudoterminal dır
Yapraklar parçalanmamış, sadedir ve uzun şerit halinde veya eliptik yapıdadır; kenarları tam veya bezeli ve ince dişli, kaba dişli, dilimli dişlidirGenel olarak kısa saplıdır; genelde kulakçıkları vardır
Yan durumlu çiçek kurulları başak halinde tepede olan durular Bazı türlerde çiçek açılmak yapraklanmadan önce, bazılarında ise aynı zamanda olur Bir cinsli ikievcikli ve entomogamdırlar
Söğütler gayet kolay kök yapabildiğinden, tohumları da kısa zamanda çimlenme özelliğini kaybettiğinden, üretilmelleri hemen her tarafta çelikle ve kök sürgünü ile olurOsmanlı'nın kökü olan,kayi boyu 'söğüt'te kurulmuştur
Tıbbi özellikler
Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun sızı ve alev tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır MÖ 5YY'da Yunanlı doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi nedeniyle çoğu kez kullandığı bilinmektedir
Söğüt ağacı kabuğundaki etkin madde Salisin'dir Kristal formu başlangıçta 1828'de Fransız eczacı Henri Leroux kadar izole edilmiştir Saf formu İtalyan kimyager Raffaale Piria tarafından elde edilmiştir Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden (ph 24) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır
1897'de Felix Hoffmann sentetik olarak salisin'in değişmiş bir formunu elde etmeyi başardı Yeni bileşik salisilik asitten daha eksik mide problemlerine yol açıyordu Bu yeni ilaç, yani Asetil Salisilik Asit Hoffman'ın işvereni olan Bayer firması kadar Aspirin olarak adlandırıldı ve dünyanın en fazla kullanılan ilacı haline geldi *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.