Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Sohbet Soyleşi Hakkında Bilgi

Sohbet Soyleşi Hakkında Bilgi
0
109

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Sohbet Soyleşi
Sohbet Soyleşi Hakkında Bilgi
Sohbet Soyleşi Hakkında Bilgiler


Bir yazarın gundelik yaşam, insan, sanat ve edebiyatla ilgili bir konu hakkındaki duşuncelerini, sanki karşısında okuyucular varmış da onlarla sohbet ediyormuşcasına sıcak ve icten bir anlatımla dile getirdiği yazılara “sohbet denir

Sohbet sozcuğu, dilimize Arapcadan gecmiştir Sohbet turundeki yazılara “soyleşi de denmektedir

Gundelik yaşamda insanı ilgilendiren hemen her şey sohbetin konusu olabilir Sohbet yazarı bir anısını, bir sanatcı arkadaşını, onun eserleri hakkındaki değerlendirmelerini, okuduğu bir dergi ve kitap hakkındaki duşuncelerini, izlediği bir sinema veya tiyatro hakkındaki yorumlarını, gundelik yaşamında gozune takılan şeyleri okuyucularıyla paylaşır

Sohbet turundeki yazıların deneme, makale, fıkra gibi diğer turlerden ayrılan yonu konunun işlenişinde, anlatımındadır Okuyucu, sohbet turundeki bir yazıyı okurken bir anda yazar tarafından kuşatıldığımızı, yazarın cekim gucunun etkisine girdiğimizi hissederiz Sanki yazar ete kemiğe burunur, karşımıza gecer, bizimle konuşur, bize sorular sorar Azıcık dikkatimiz dağılsa, ses tonunu yukseltir, kaşlarını catar, suratını ekşitir Okuyucunun ağzından sorular sorar, bu soruları yine kendisi cevaplar Okuyucuya “… sizce de oyle değil mi?, “… siz de boyle duşunmez misiniz? gibi sorular sorarak okuyuculardan onay bekler

Yazar, ele aldığı konu ya da kişiyle ilgili duşuncelerini acıklarken bir bakarsınız ofkesinden kopurur, bir bakarsınız cok beğenmiştir, neşelenir, gulumser Sohbet turundeki yazılarda belli bir heyecan, canlılık, cekim gucu vardır Sanki yazar karşımıza gecmiş, ellerini kollarını kullanarak, kaşını gozunu oynatarak, ses tonu yukseltip alcaltarak, heyecanlı bir şekilde konuşmaktadır Oyle ki, karşımızda konuşan kişi sanki yazar değil de kırk yıllık yakın bir arkadaşımız yahut dostumuzdur Yazarla okuyucu arasında boylesine bir yakın ve icten bir bağ kurulur

Sohbet yazarları kultur, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda zengin bir birikimi olan kişilerdir Ele aldığı konuyu fazla derine inmeden, kanıtlama endişesi taşımadan, adeta okuyucularla dertleşiyormuş gibi icten anlatır Konunun ağırlaşmaya başladığı, okuyucunun sıkılmaya başladığını duşunduğu anda bir espri yaparak, bir nukte soyleyerek, bir fıkra anlatarak okuyucunun ilgisini canlı tutmayı başarır Duşuncelerini kimi zaman bir atasozu soyleyerek, bir vecize soyleyerek, bazen de unlu bir duşunurun sozleriyle pekiştirir En sıkıcı, en ağır konular bile usta bir sohbet yazarının kalemiyle şekillenince neşeyle, keyifle okunan bir yazı haline donuşur

Sohbet turundeki yazılar gazete ve dergilerde yayımlanır Bu yazılar daha sonra bir kitapta toplanabilir Sohbet turundeki yazılar ucbeş sayfalık kısa yazılardır

Sohbet Turundeki Eserler

Sohbet turundeki eserlerin sayısı oldukca azdır Edebiyatımızda sohbet turune ornek olarak şu eserleri verebiliriz:

Nurullah Atac, “Soyleşiler

Şevket Rado, “Eşref Saat

Ahmet Rasim, “Ramazan Sohbetleri

Suut Kemal Yetkin, “Edebiyat Soyleşileri

Melih Cevdet Anday, “Dilimiz Ustune Konuşmalar

Sohbet Turu Ornek Metinler

BEZENMEK

Bilmem ben kendime cekiduzen vermesini, derviş gibiyimdir Berbere uğramaya uşenip sakal bir karış, saclar oylesine, gunlerce dolaştığım olur Bir Mehmet Beyimiz vardı, coktan oldu, rahmet dilemiş olacak, hatırlayıverdim Tanışır, konuşurdum ama, adımı hic mi merak etmemiş, yoksa unutu mu vermiş, nedir? Bir gun benim icin: “Hani sacı sakalı akar gibi bir adam geliyor buraya, o işte demiş, duyanların hepsi de anlamışlar ben olduğumu Bana da soylediler, hoşuma gitti, doğrusu tam bulmuş rahmetli Camurdan kacınmayı bir turlu beceremem; coraplarım hep duşer; yakamla boyunbağımın biri bir yandadır, biri bir yanda; cigara kulune bulanmışım, ona da aldırmam… Dedim ya, derviş gibiyimdir

Eee! Ne yapalım? Fikir adamıyım, bilim adamıyım ben; derin derin duşuncelerimden cıkıp da suslenmeye, dış guzelliklerle uğraşmaya ayıracak vaktim mi var benim? Okuyup okuyup da icimi bezeyeyim, kafamı donatayım, yeter bana Ama gorenler beni beğenmeyeceklermiş, varsınlar beğenmesinler! Oyle gorunuş duşkunu kimselerin diyeceklerinden bana ne? Ben gecici şeylerle, istedik mi cıkarıp atabileceğimiz şeylerle değil, bizim ta icimize işleyen, benliğimizi yoğuran meziyetlerle ovunen insanlardanım; onlarla yetinmeyip bir de dışa bakanlar uzak olsunlar benden, onlarla duşup kalkmayı ister miyim ben?

Bilirsiniz beni, bilirsiniz de inanmazsınız bu son dediklerime Sacımın sakalımın akar gibi olduğu, benim kendime cekiduzen vermesini bilmediğim doğrudur ama ovunulecek şey mi bu? Suslenmek, bezenmek elimden gelmez ama suslenmeyi, bezenmeyi kotulemeye kalkanlara pek kızarım Adam dediğin ustune başına da bakmalıdır; yalnız temiz giyinmesi de yetmez, kendine yakışacak şeyleri bulmalı, guzel olmaya, kendini bezendirmeye calışmalıdır

Guzel olmak… “Ya yaradılışından guzel değilse? demeyiniz, en cirkin, en bicimsiz insanlar dahi, biraz zevkleri varsa, o cirkinliklerini, bicimsizliklerini ortmenin, başka guzelliklerle karşılarındakilere unutturmamanın bir yolunu bulurlar Suslenirler, bezenirler, oylelikle olsun kendilerini karşılarındakilere şirin gosterirler

“Ben yaradılışımdan guzel değilim deyip de boynunu bukmek olur mu? Medeniyet dediğiniz, bir bakıma, tabiatla savaşmak, tabiatı olduğu gibi bırakmayıp duzeltmek, insanoğlunun istediği hale getirmek değil midir? Oyle olunca insanlar arasındaki cirkinlikleri de: “Ne yapalım? Oyle doğmuş onlar! deyip cirkin bırakamayız, onları da elimizden geldiğince guzelleştirmek borcumuzdur Bittabi kendimizden başlayarak

Bu soylediklerimin kendimi de kotulemek olduğunu biliyorum Benim işime gelmiyor diye doğruyu saklayayım da işime gelecek doğrular mı uydurayım? Ustune başına bakmayan, kendine bir cekiduzen vermeye ozenmeyen adam gercekten medeni bir adam değildir Bir kere oyle kimselerde cevrelerindekilere bir aldırışsızlık vardır Cevrelerindekilere gercekten aldırsalar, onları gercekten duşunseler kendilerini onlara beğendirmek isterler “Ben boyle sallapati gezerim, korkunc bir suratım olur, gene de başkalarının arasına girerim, benimle konuşurlar, konuşmaya mecburdurlar demek kendini beğenmenin, buyuklenmenin ta kendisi değil midir? Boyle kendini beğenen, buyuklenen kişiden topluma ne iyilik gelebilir? Bilgisi varmış, derin derin duşunceleri varmış, şoyle iyilikleri, boyle ustunlukleri varmış… Butun o bilgisi, derin derin duşunceleri, iyilikleri, ustunlukleri kendisinde, başkalarınca da beğenilmek, başkalarınca da hoş, sevimli gorulmek dileğini uyandırmamışlarsa topluma ne hayrı olur oyle meziyetlerin? İyi biliniz, suslenmeyi, bezenmeyi kotuleyen, bir suc saymaya kalkan kimseler, toplumu hice sayan kimselerdir Cocuklarınızın, genclerin kendilerini beğenmeyip toplum icin calışmalarını istiyorsanız, onlara bezenmek, kendilerini cevrelerine beğendirmek dileğini de aşılayınız O bezekleri ic bezekler, dış bezekler diye de ayırmayınız İkisi de luzumludur, ikisi de birbirinin tamamlayıcısıdır

Bezenmeyi kotuleyenlere bir başka bakımdan da kızarım Once kişilerin bezeklerine takılırlar, sonra da toplumun bezeklerini kucumserler “Bize şairden once, feylesoftan once, iş adamı gerektir; tiyatrodan, eğlence yerlerinden once daha onemli şeyler vardır diye kendilerini beğene beğene bir konuşurlar, maazallah! Tuyleri urperir insanın Giderek şairle feylesofu, tiyatroyu, eğlence yerlerini, hatta hemen bir fayda sağlamayacak bilgilerle uğraşan kimseleri toplum icin zararlı saymaya başlarlar Kişilerin guzel giyinmeye ozenmelerini ayıpladıkları gibi sozlerini doğru durust soylemeye, duşuncelerine bir bicim vermeye calışmalarını da beğenmezler, onları birer bicim duşmanı olmakla suclarlar, bicimsiz ozun kendini belirtmeyeceğini anlamazlar da: “Biz oz istiyoruz, oz! diye bağırırlar Bu da her turlu medeniyetin yok olmasına varır
 
858,496Konular
981,719Mesajlar
29,788Kullanıcılar
EnggggSon üye
Üst Alt