Sosyal medyanın yaygınlığı ile ilgili tüm dünya genelinde 2017 yılında yapılan çalışmalarda kullanıcı sayısının 3 milyara ulaştığı hatta geçtiği tahmin ediliyor. Bu sonuçlara bakıldığında yeni iletişim yöntemi olan sosyal medyanın özellikle aileleri,ilişkileri, bireyleri ve çocukları zihinsel, fiziksel ve sosyal açıdan ne şekilde etkilediğin kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.
- Peki sosyal medyanın sürekli olarak olumsuz yanları vurgulanırken aynı zamanda olumlu tarafları da olabilir mi? sorusunu sormamız gerektiğini düşünüyorum.
- Aksi takdirde dünya nüfusunun bu kadar büyük bir kitlesinin kullandığı sosyal medyanın tüm dünya ülkeleri tarafından yasaklanması gerekmez mi?
Sosyal Medya’nın Ruhsal Açıdan Faydaları
- Bir aidiyet duygusu sağlar:Herkes bir dereceye kadar uyum sağlamak ister, bu yüzden kendinize ait sosyal medya hesabınızda bir arkadaşınızın veya bir yakınınızın, oluşturduğunuz gönderiye cevap yazması veya gönderinin beğeni alıyor olması size arkadaş veya yakın çevreniz tarafından kabul gördüğünüz hissini verir.
- Rol modellerini bulmayıkolaylaştırır : Sosyal medyada yapılan bazı paylaşımlar kişilerin ilgi alanlarından oluşur. Kendi ilgi alanınıza yakın kişiler ile bağlantı kurup idol olarak kabul edebileceğiniz kişiler ile sosyal medya aracılığıyla öneri almak veya ilham almak en kolay yapılabilen aktivitelerden bir kaçı.
- Güven artırır:Yurtdışında Valenzuela, Park ve Kee tarafından yapılan bir araştırmada, sosyal medya ağlarından facebookun, kullanıcıların güvenini artırdığını, çünkü kişilerle olan temaslar sayesinde ayrıntılı bilgi alınabildiğini ve kişilerin niyetleri ve davranışları konusunda yaşanan belirsizliğin azaldığı belirtilmiş.
- Yalnızlık hissini azaltır:Carnegie Mellon üniversitesinde yapılan bir araştırmada ise insanların sosyal medyada bire bir etkileşime girebildikleri için (yani anlık yorum alabilme ve ileti yazabilme gibi) yaşadıkları yalnızlık hissinin azaldığı belirtilmiş.
- Bizi mutlu ediyor:Sosyal medyanın yoğun kullanımı sonucu depresyon riskinin yükseldiği hakkındaki tüm konuşmalara rağmen Missouri Üniversitesi psikologları tarafından yapılan bir çalışmada sosyal medyanın bizi daha iyi hissettirdiği tespit edilmiş. Çalışmaya aktif olarak katılan test deneklerinin mutlulukta artışa işaret eden fizyolojik bir tepki yaşadıkları, ancak bu artan mutluluğun, etkileşim azaldığında yani sadece pasif olarak göz atmaya geçtiğinde ortadan kaybolduğu görülmüştür.
- İnsanların fiziksel sağlığını olumlu yönde etkileyebilir:Sosyal Medya kullanıcılarının yüzde 40’ından fazlası, sosyal medyada okudukları bilgiler sonucu olumlu sağlık alışkanlıkları kazandıklarını dile getirmişler.
- Akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla sağlığı geliştirir: Kullandığınız akıllı telefon sayesinde edinebileceğiniz uygulamalar sayesinde, egzersiz, diyet ve kilo konusunda yardım alabilmenizi sağlar. Ayrıca bazı uygulamaların sosyal özellikleri sayesinde diğer kullanıcılar tarafından ek destek sağlayabilirsiniz.
- Sağlık hizmetlerinin kalitesini arttırır:Yurtdışındaki bazı çalışmalarda doktorların yüzde 60′ ı, sağladıkları bakımın kalitesinin sosyal medyadan dolayı iyileştiğini düşünüyor.
- İnsanlar ile iletişime geçip bağlantı kurmanıza yardımcı olur:Sosyal medya insanları bulmayı ve arkadaşlıklarını yeniden canlandırmayı kolaylaştıracağı için bu bakımdan olumlu sayılabilir.
Sosyal Medyaya Maruz Kalma Sonucu Oluşabilecek Psikolojik Sorunlar
- Yetersizlik duygularını arttırır:Sosyal medya kullanıcılarının bir kısmı kendilerini diğer kullanıcılarla karşılaştırır ve ulaşamadıkları veya ulaşamayacakları kişiler veya durumlar yüzünden kendilerini yetersiz hissederler.
- Bazı kullanıcılar sosyal anhedoni belirtileri gösterebilir:Missouri Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, bazı deneklerin sosyal anhedoni olarak bilinen, dış dünyaya ilginin azalması durumunu yaşadıklarını Bu durum, başkalarıyla etkileşimde bulunmak da dahil olmak üzere, normalde zevk alacağınız aktivitelerden artık haz alamadığınızı gösteren bir durumdur. Bu durumu yaşayan kişilerin sosyal medyada daha az arkadaşa sahip olduğu ve daha az fotoğraf paylaştığı belirtiliyor.
- Bağımlı olma riskini artırır:Cep telefonlarının veya sosyal medya hesaplarının kontrol edilmesi, beynin bağımlılık alanlarını tetikler. Çünkü kullanıcılar “yüksek” bir deneyim yaşarlar. Zamanla, teknoloji kullanıcılarının beyin yapılarında dahi değişiklik olabilir. Duygusal olarak içe kapanma, yoksunluk belirtileri ve odaklanamama sorunları yaşayabilirler.
- Anksiyeteye neden olabilir:Sosyal medya kullanıcıları, FOMO yani ”olan biteni kaçırma korkusu” nu yaşayabilirler. Her an , her dakika bir yerlerde bir şeyler olduğunu düşünür ve tüm bu olanlardan habersiz kaldığınız yönünde ciddi bir kaygı yaşarsınız. Maalesef sosyal medyanın hayatımıza girmesi sonucu oluşan rahatsızlıklardan biri de bu. İnsanların başkalarının kendileriyle dalga geçtiklerini hissettikleri veya düşündükleri ve bundan dolayı sosyal medyaya hemen bir göz atmalıyım dedikleri yer tam olarak bu nokta.
- Uykuyu etkiler:Geç saatlere kadar mesajlaşma arzusu veya sosyal medya sitelerine göz atma isteği sizin uyku bozuklukları yaşamanıza, strese girmenize hatta depresyona kadar uzanan rahatsızlıklar yaşamanıza neden olabilir.
- Yeni bir şeyler üretme enerjisini tüketiyor: Ülkemizde Doç Dr. Vehbi Bayhan’ın yaptığı bir çalışmada internetin ve sosyal medyanın henüz yaygınlaşmadığı dönemlerde yeni bir şeyler üretme becerisinin özellikle gençlerde daha fazla olduğu görülüyor. Ancak internet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar başkalarının oluşturduğu veya ürettiği materyalleri kullanmaya başlıyor. Bu da doğal olarak üretkenliği azaltıyor.
- Hareketsizliğiteşvik eder: Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre, sosyal medya ve akıllı telefonların yoğun kullanımı, obezite, tip 2 diyabet, metabolik sendrom, tansiyon sorunları, solunum sorunları, boyun ağrısı ve kanser gibi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
- Obeziteyi artırır:Sosyal medyada sevdiğiniz bir arkadaşınızın veya idolünüz olarak kabul ettiğiniz bir ünlünün kilo alması sonucunda, aynı şeyi yapmanın iyi bir fikir olabileceğini düşünebilir hatta inanabilirsiniz. Bu nedenle yoğun sosyal medya kullanımı kabul edilebilirlik algınızda tahribatlara neden olabilir.
- Yeme bozukluğuna yol açar:Araştırmalar, sosyal medyayı çok kullanan kadınların beden algılarıyla ilgili sorunları daha fazla yaşadıklarını ve bunun sonucu olarak da yeme bozukluğu davranışlarına daha fazla eğilim gösterdiklerini ortaya koymuştur. Bu kadınlar “beğeni” almak ve yazılarına yorum yapılmasını tamamen bedensel görünüşleri ile karşılaştırma eğilimi içinde olabiliyorlar.
- Yıkıcı ve olumsuz tartışmalara neden olabilir: Yapılan bir araştırmada, çiftlerin yüzde 25’i kendilerine sosyal medyada rahatsız edici mesajlar geldiğini ve bu yüzden ilişki sorunları yaşadıklarını ifade ediyor. Aynı araştırma da, çiftlerin yüzde 8′ i, partnerleri veya eşleri internette uzun zaman geçirdiği için tartıştığını belirtiyor.
- Kıskançlık duygularına neden olabilir: Sosyal medyayı yoğun kullanan çiftler, bir partnerin kişisel alanında, karşı cins ile ilgili (kız veya erkek arkadaş) bir bağlantı görmekten dolayı kıskançlık sergileyebiliyor ve bu da ilişkiye zarar verebiliyor.
- Çiftler konuşacak konu bulmakta zorluk çekebilir: Çiftler günün her saatinde sosyal medyayı kullanıyorlarsa, birbirleriyle iletişim kurduklarında paylaşacak yeni bir şey bulamayabilirler. Bu nedenle de bir süre sonra iletişimleri zayıflayabilir ve ilişki sorunları yaşayabilirler.
- Empatiyi azaltır:Sürekli sanal iletişim yöntemleri kullanıldığından yüz yüze iletişim sınırlı bir hale gelir ve bireylerin empati düzeyinde git gide bir düşüş gözlemlenir. Bunun sonucu olarak da insanlar artık başkalarını etkileyen gerçek hayat sorunlarına gerçekten tepki gösteremez hale gelirler.