Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Sosyolojinin Doğuşuna Etki Eden Olaylar

Sosyolojinin Doğuşuna Etki Eden Olaylar
0
112

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,754
Etkileşim
88
Puan
48
F-D Coin
0
Sosyolojinin Doğuşuna Etki Eden Olaylar Nelerdir,
Sosyolojinin Doğuşuna Etki Eden Etmenler,
Sosyolojinin Doğuşuna Etki Eden Olaylar Hakkında Bilgi

İnsanlar eski cağlardan bu yana kucuk veya buyuk topluluklar icinde yaşar Aile, kabile, koy,kent, okul,iş cevresi ve ordu birer topluluktur İnsan ailesinden,okuldan ve icinde bulunduğu cevreden etkilenerek, bir takım davranışlar, duşunce ve inanclar edinir Cevrede gelişen toplumsal olaylar kişiyi farkına varmaksızın etkiler Sosyoloji ya da toplumbilim, insan toplumlarının yapısını, toplumlararası ilişkilerini, toplumsal grupların orgutleniş bicimlerini ve bu grupların bireysel davranışlar uzerindeki etkisini inceleyen bir bilimdir

Sosyoloji kısaca, insanların birbiriyle ilişkilerinin bilimsel acıdan incelenmesidir İnsanlar her zaman başka insanlarla ilgilenmişlerdir Gazeteciler, yorumcular toplumun gunluk yaşamındaki dikkati ceken olayları surekli olarak toplayıp yayarlar Tarihciler coğunlukla kamu yoneticilerinin nasıl davrandıklarına ilişkin kayıtlar tutarlar Ozanlar ve oykuculer sosyal ilişkiler uzerinde odaklaşırlar Belirli cevre koşulları altında insanların nasıl davranacağını kendi bellek ve imgelerinde yeniden kurgularlar Filozof ve din bilimciler insanoğlunun nasıl davranması gerektiği uzerinde dururlar,yorumlarını oncel bilgi ve deneyimlerinin uzerine dayandırırlar

Toplum bilimci olarak da bilinen sosyologlar, toplumsal gruplarla ilgili araştırmaları yurutur, sonuclar cıkarır ve bu sonuclardan kalkarak, bazı toplumsal sorunlara cozum onerileri getirir Sosyologların incelediği bu gruplar, aile gibi kucuk, siyasal orgutler ya da sendikalar gibi buyuk kurumlar olabilir

Sosyolog,kişiler uzerinde de uzmanlaşmıştır ama sosyoloğun gorevi burada bitmez O daha derine gider Cunku sosyoloji sosyal davranışa yonelen bilimsel bir yaklaşımdır Sosyolog, gazeteci ve tarihcinin yeteneklerine, belki de bir ozanın veya filozofun sezgilerine sahip olmalıdır; ama bu yetmezSosyolog verilerini nasıl toplayacağını ve gozlemlerinin sonuclarını nasıl analiz edeceğini de bilmelidir Grup yaşamının sosyolojik incelemesi, grup yaşamının sosyolojik yorumu ile birlikte gitmelidir

Sosyoloji konusunda ilk gerceğe yakın yaklaşımlar doğu medeniyet dunyasından gelmeye başlamıştır Zaten Ortacağ ’da Avrupa buyuk bir sefaletin icerisindeydi ve de boyle bir ortamda bilim de gelişemezdi

Hristiyan duşunurler, eski Yunanlılar Ronesans ’a kadar Hristiyanlığın skolastik katı felsefesinin etkisi altında bir ilerleme gosterememişler, bireysel ve toplumsal sorunlara yaklaşamamışlardır Buna karşın İslam dunyasında Abbasiler devrinden başlayarak kentsel İslam uygarlığında duşuncenin ozgurce oluştuğunu ve eski Yunan felsefesinin Arapca ’ya cevrildiğini goruyoruz Bu zamanda toplumla en cok ilgilenen İbni Haldun (13341406) olmuştur İbni Haldun ’a gore biyolojik hatta tum doğal varlıklar gibi toplumlar da doğar, gelişir ve olurler İbni Haldun ilk defa devlet ve toplum ayrımını yapmış ve toplumsal yaşamın insanlar icin zorunluluğunu dile getirmiştir

İbni Haldun fikirleriyle gelişmenin surekliliğini reddetmektedirOna gore her toplumun evriminde gocebelik,kabile yaşamı ve kentsel devlet olmak uzere uc aşama vardırButun bu yanlış değerlendir melerine karşın,tarihe sosyolojik bir icerik kazandırmak isteyen duşunur İbni Haldun olmuşturEn onemli eseri olan Mukaddime ’de kent yaşamını incelemiş ve cağdaş bilimin temel ozelliği olan gecerli yontem anlayışını geliştirmiştir İbni Haldun toplumsal olayların ve bunların tarihsel surecinin belli kanunları ve bu kanunların dile getirdiği nedensonuc ilişkileri bulunduğunu soylemekte ve akılcılığa dayanmaktadır

Fakat daha sonraki yy ’larda İslam dunyası bilimsel duşunceden uzaklaşıp yanlışlıklara duşmeye başlayınca ve de Batı dunyası da Arapca ’dan eserleri tercume etmeye başlayıp İlk cağlarda kendi yazdıkları eserleri tekrar incelemeye başlayınca aydınlanma cağı Avrupa icin başlamış oldu ve de yozlaşan kilisenin baskısı kırılıp gercekler ortaya cıkmaya başlayınca da,bilime verilen değer arttı,Batı dunyası ilerleyip gelişerek Dunyanın merkezine oturdu

Sosyolojinin bir bilim olarak doğuşunda etkili olan duşunurler 17 ve 18 yuzyıllarda ortaya cıktıFransız Devrimi ve Sanayi Devrimi Avrupa ’da buyuk sarsıntılara neden olmuş,onemli toplumsal ve ekonomik değişimlere yol acmıştıToplumların bilimsel olarak incelenmesi ve sorunlara cozum arayışları 19 yuzyılda,felsefe ile bilim arasında kesin bir ayrıma yol actı

19 yuzyılda Saint Simon, Proudhon,Auguste Comte, Karl Marks tarafından kurulan sosyoloji terimini ortaya koyan ise Compte ’tur İlk sosyologlar biyoloji ve evrim kuramlarından etkilendiSosyoloji terimini ilk kez kullanan Fransız duşunur Auguste Compte (17981857),toplumun yapısını ve toplumsal değişmenin tarihini incelediNesnel araştırmayla kazanılmış bilgi dışındaki bilginin değeri olmayacağını savunan Compte bir bilimler sıralaması yaparak,en yeni bilim olan sosyolojinin tum bilim dallarını birleştirici niteliğini vurguladı Compte ’a gore sosyoloji,toplumsal olaylara ozgu temel yasaların olgulardan yararlanılarak incelenmesine dayanıyordu

Fıransa ’ya sosyoloji ’yi getiren Emile Durkheim ’dir; en gozde temsilcileri Hauss Simiand Halbwachs olan bir okulun onderi olmakla kalmadı, hukuk, etnoloji, iktisat gibi ozel sosyal bilimlere sosyoloji anlayışını soktu Almanya ’da sosyolojinin konusu ustune uzun tartışmalara girildi; sosyoloji sosyal bicimlerle ilgilenmeli ama bu bicimlerin iceriğiyle uğraşmamalıydı( Simmel Won Wiese vb ) bu tartışmalardan sonra Max Weber ’in etkisi ağır bastı; Ona gore sosyal hayatın ideal tiplerini ortaya koymak, onların yardımıyla insan toplumlarının davranışlarını once anlamak, sonrada acıklamak gerekirdi ABD ’de Fransız FLe Play ’in sosyolojide deneysel araştırma ustune goruşleri 20 yuzyılda son derece yaygın ve etkili bir gercekleşme ortamı buldu; Ama bu sosyoloji tanımlama duzeyini aşamadı, her turlu kaygısının yerini diyagramlar aldı

Sosyoloji tarihi ile uğraşan bazı yazarlar, cağdaş anlamda sosyolojinin kurucusu olarak Auguste Comte ’u değil Saint Simon ’u gosterirler Saint Simon ’a gore bir toplumdaki yapılar, kurumlar, bilgiler ve inanclar tarihsel surec icerisinde surekli bir donuşum halinde bulunurlar Saint Simon ’un toplumsal fizyoloji, beşeri bilim ya da ozgurluk bilimi diye adlandırdığı sosyolojinin temel gorevi, toplumu hareket ve donuşum halinde incelemektirBu goruşe gore, toplumun gorevi bireylere değil, doğaya egemen olmak ve onu bicimlendirmektir Toplumu geniş bir atolye ’ye benzeten Saint Simon ’a gore toplumun gercek olan butun kuvvetleri sanayide toplanmaktadır Simon ’a gore her toplum duzeni mutlak surette o toplumun sahip olduğu ekonomik yapı ile belirlenir

Sosyoloji 19 yuzyılın sorunlarının ve sosyal buhranlarının gerektirdiği bir bilim dalıdırBu bakımdan,sosyal olaylara objektif olarak yaklaşmak,sosyal gercekte sosyal mutlağı kabul etmeyerek olayları birer eşya gibi ele alarak incelemek,gozlem ve deney yollarını ihmal etmemek zorundadırBundan sonra,sosyal olayların ortaya cıkışında etkili olan faktorlerin tespiti onem kazanır

Gunumuzde sosyoloji gunden gune yeni yeni dallara bolunmektedir:genel sosyoloji;ozel topluluklar ve toplum sınıfları sosyolojisi;sosyal morfoloji ve ekoloji (dış ortam);iktisat ve sanayi sosyolojisi; sosyal psikoloji;bilgi sosyolojisi;din sosyolojisi; hukuk sosyolojisi;ahlak sosyolojisi,sanat sosyolojisi;dil sosyolojisi;eğitim sosyolojisi; sosyolojik etnolojiButun bu dalların birleşmesini sağlayan nokta sosyolojinin ceşitli ozel sosyal faaliyetleri ve değişik gorunumleri (teşkilatlar, ornekler, semboller, zihniyet vb) kendi bolumlerine indirgenemeyecek bolumler halinde ele almasıdırKısaca denebilir ki,sosyoloji bir yandan teori ile deneysel araştırmalar arasında sıkı bir bağlantı ararken,gittikce daha gorece ve coğulcu bir nitelik kazanmıştırOte yandan Saint Simon ’dan bize gelen ve şimdi pek yaygınlaşan bir deneyimle insan biliminin bir parcası olmuştur

Toplumsal gerceğe bir butun olarak bakmak,incelemek gerekir Ancak sosyoloji, toplumsal gerceğin butununu anlama,cozumleme ve acıklama konusunda yeterli değildirBu nedenle, sosyoloji başta olmak uzere butun insan bilimleri,toplumsal gerceği birbirleriyle karşılıklı ilişki icerisinde inceler
Toplumların yaşadığı coğrafi bolgeler farklılıklar gostermektedir ve bu da o bolgenin yapısından dolayı toplumların farklılaşmasına yol acmaktadırBu yuzden coğrafya ile sosyoloji arasında, bazı uzmanların aksine bence dolaylı değil direkt olarak bir bağlantı vardırMesela bizim yapımız Avrupa ’ya gore daha değişiktirCin daha da farklı bir toplumsal yapıya sahiptirCoğrafya uzaklaştıkca toplum kultur ve yapıları da değişiyorBu yuzden sosyoloji ile coğrafya arasında sıkı bir ilişki vardır

Sosyoloji sosyal olayların sebep ve neticeleri uzerinde durduğu icin tarihten faydalanmaktadır Sosyal olaylar ve sosyal teşekkuller birer tarihi gercektir Belirli bir tarih doneminde ortaya cıkarlar,o donemin izlerini taşır ve ceşitli değişiklikler gosterirler Bir sosyal bilim olarak tarih, sosyal olayların sebep ve neticeleri uzerinde Sosyoloji gibi durmaz Sosyal olayların sebep ve neticeleri uzerinde durmak ve sosyal olayların kanunlarına varmak sosyolojinin gorevidir Tarih, sosyolojiye adeta bir laboratuar gibi yardımcı olurSosyal olaylar, bir fiziki olay gibi istenilen zaman ve yerde tekrarlanabilen olaylar değildir Bu bakımdan sosyoloji tarihi metottan faydalanır

Birer sosyal bilim olan Sosyoloji ve Psikoloji ilgi alanlarının farklı olmalarına rağmen, ortak bir alanda buluşabilen bilimlerdirSosyolojinin toplum gerceğinden,Psikolojinin ise, ferdi davranış ve ruhi acıdan aynı realiteye bakışları, aslında sosyal realitenin acık ve secik olarak incelenebilmesi ve aydınlığa kavuşturulabilmesi icin faydalı olmaktadırSosyal olaylar fertler arasında ortaya cıkan veya fertleri ilgilendiren olaylardırFertler ise ruhi olayların gorulduğu sahneler sayılabilirToplum da fertlerin toplamı olduğuna gore,her sosyal olayın aynı zamanda ruhi olay olabileceği ileri surulebilir Sosyal olayın kaynağının ferde indirilebileceği veya en azından fertler arası kabul edilebileceği goruşu Psikolojiye ağırlık tanıyanlarca kabul gormektedir

Sosyolojik doktrinlerin,gerek Felsefenin Sosyoloji uzerinde etkili olduğu donemde, gerek Sosyolojinin modern safhasında, ferdi organizmayı ele alarak sosyal topluluklarla karşılaştırma alışkanlığı vardır Nitekim,cemiyeti bir organizma olarak duşunen sosyal bilimcilerin sayısı oldukca fazladırFerdi organizma ile cemiyet arasında ilişki kurarken hareket edilen nokta,bir organizmanın hucreleri yani sosyal gruplar arasındaki iş bolumudurBu konu uzerine eğilen Spencer ’e gore,gerek ferdi organizmada,gerek sosyal (cemiyet) organizmada aynı gelişme soz konusudurGerek yapı bakımından,gerek buyume bakımından ortaya cıkan gelişme benzerlik hali taşımaktadır Beşeri hayat uzerinde mutlak olarak etkili olan biyolojik faktordur Bu etki,coğrafi kadercilik yanında yer alan antropolojik bir kaderciliğe kadar varabilmektedirButun tarih biyolojik bir gelişme surecinden başka bir şey değildir 20Yuzyıl sosyologlarından R Worm ’a gore,ferdi organizmada nasıl hucreler arası bir işbolumu var ise cemiyette de sınıflar ve meslekler arası bir işbolumu ve dayanışma vardırSosyoloji ile Biyoloji arasında ilişki kuran sosyal bilimcilerin bir grubu ‘‘organizmacı ’ ’goruşu temsil etmektedirlerBuna gore,az veya cok,toplumların gelişmesi organizmadaki gelişmeye benzer

Sosyoloji ve Biyoloji, ırki yonden de bağdaştırılıp duşunceler geliştirilmiştir ama bu bence cok da doğru değildirTek bir insan ırkı hangi milletten olursa olsun oluşturulamazHer millet ceşitli etkileşimler sonucu diğer kavimlerle akrabalıklar kurmuş ve de saf bir tek model insan ırkı oluşturmak ve bunu savunmak bu yuzden imkansızdırBunun acı deneyimleri 19391945 Nazi Almanya ’sında butun vahşetiyle yaşanmıştırUstun Alman ırkı uğruna ideal fizikte ve yapıda olmayan insanlar dışlanmıştırBaşka ırktan insanlara katliamlar yapılmıştırIrki yonden millet yerine, toplumsal kultur ortaklığı yonunden ortak paydalar goz onune alınırsa mesela Turk olmayan birisi Turk kulturunu benimsemişse, Turk toplumuna uyum sağlamışsa ona senin ırkın farklı denilemezAtaturk ’un benimsemiş olduğu millet anlayışı da boyledir: Kendini Turk hisseden herkes Turk ’tur(Ya da başka milletten hisseden… vs)

Sosyoloji ve iktisat arasındaki ilişki tabii ihtiyac olarak doğmuşturİktisadi hayatın en basitinden en gelişmiş şekillerine kadar ortaya cıktığı zemin toplum veya cemaat tipi bir beşeri organizasyondurİktisadi faaliyetler ferdin ve bilhassa fertlerden meydana gelmiş bir yapının dışında duşunulemeyeceğine gore,iktisadi hadiseyi ele alan iktisat ile toplumun butunune eğilen Sosyoloji arasında yakın bir ilişki bulunurİktisadın kapsamına giren uretim,tuketim,mubadele,kıymet,iş bolumu ve dağıtım gibi konular iktisadın kapsamına girdiği gibi ,bunların oncelikle birer sosyal ilişki ve fertlerle fert,fert ile toplum arasında doğuracağı karşılıklı etkiler de goz onunde tutulursa,iktisadi olarak duşunulen olay aynı zamanda sosyal bir olaydırButun iktisadi faaliyetler insanları karşılıklı sosyal ilişkiler duzeni icinde bulunmaya sevk ederHicbir iktisadi sistem kendi yapısından tecrit edilerek uygulanamaz

İktisat sosyolojisi,İktisat ve Sosyolojinin kapsamına giren alana sosyolojik bir yaklaşımdırİktisat Sosyolojisi, İktisat ve yan disiplinlerinin kuramsal cercevesine sosyal ve kulturel boyutu sokan, teori ile pratiği birleştiren,soyut ile somutu kaynaştıran bir bilim dalıdır İktisat sosyolojisi iktisat ile sosyal kurumlar ve disiplinler arasındaki etkileşime sosyolojik acıdan eğilmektedir İktisat sosyolojisi,iktisat işlemleri, ilişkileri ve surecleri sosyal boyuttan hareketle, sosyal tabana oturtarak inceleyen bir ozel disiplindir Toplumdaki farklı kurumların iktisadi hayat uzerindeki etkilerini ve yonlendirici tesirlerini ele alan İktisat Sosyolojisi, İktisat biliminden de bazı yonlerden ayrılır İktisadirasyonel tercih, faydayı en coklaştırma, karın azamileştirilmesi, değişmez sabit gostergeler ve değişkenler olmaktan cok, sosyal hayatın bir parcasıdır

Yeni gelişen ve Dunya toplumlarını yakalamaya calışan gelişmekte olan devletler sosyolojik ilerleme sağlamak icin gelişmiş ulkelerdeki sistemleri kendi ulkelerinde uygulamaya calışırlar Toplumun bu gelişmelerin on safhalarını yaşamamış olmasından dolayı hazır gelen yeni uygulamalar her turlu fırsat sağlansa bile kabul gormeyebilir Mesela şu anda gelişmeye calışan Doğu Avrupa ulkelerinde eski Komunist sistemden kaynaklanan alışkanlıklardan dolayı gerek serbest piyasa ekonomisine gecişte gerekse devletin etkisini kısıtlayan ozelleştirme konularıyla ilgili sorunlar ve eksiklikler yaşanmaktadır Bu da her toplumun farklı bir gelişme ve değişme gecirdikten sonra bulunduğu noktaya geldiğinin gostergesidir Devam eden bu surec hızlandırılmaya veya değiştirilmeye calışıldığında bazı aşama eksiklikleri nedeniyle bocalamalar yaşanabiliyor

Demek ki insan bilimlerinden hicbiri,tek başına toplumsal geceğe sahip cıkma durumunda değildir Bu nedenle, sosyoloji diğer bilimlerin kuram, kavram, yontem, veri ve bulgularından yararlanmak durumundadır Ancak sosyoloji, diğer insan bilimlerinden farklı olarak; toplumsal gerceği parcalayarak ve onun bir boyutunu ele alarak değil, butununu inceleyerek acıklar Bu nedenle kimi sosyologlar, diğer insan bilimlerinin sosyolojinin catısı altında toplanması gerektiğini one surmuşlerdir Bu one suruşun arka planını oluşturan ‘toplumu butunuyle acıklama ’ cabası, sosyolojide uzun sure etkili olmuştur

Toplumsal sorunların incelenmesinde secilen yontemin uygulanabilmesi icin kullanılan araclara araştırma tekniği denir Soyut bir anlayış olan yontem, araştırma tekniği ile somutlaşır Başka bir deyişle,araştırma tekniğini yaratan yontemdir Yontem, araştırma tekniği aracılığıyla uygulanır Anket,monografi, olay incelemesi, sosyometri birer araştırma tekniğidir Bu tekniklerin bilimsel araştırma surecinde uygulanırken izlenilmesi gereken aşamaları şunlardır:
Araştırılacak konuyu belirlemek ve tanımlamak,
Konu ile ilgili bilgileri toplamak,
Varsayımı (hipotezi) ortaya koymak,
Veri toplamak ve bu verilerin analizini yapmak,
Varsayım ile ilgili sonuclara ulaşmak

Anket, monografi, olay incelemesi, sosyometri ve istatistik gibi araştırma teknikleri kullanılırken, incelenen toplumun nesnel koşulları hicbir zaman gozden uzak tutulmamalıdır

Cağdaş Sosyolojinin onemli bir faaliyet alanı da sosyal hareketlerdir Sosyal hareketler, topluma yonelmiş reformcu ve inkılapcı nitelikteki eylem bicimleridir Bu nedenle bir yan disiplin olarak sosyal hareketlerin sosyolojisi; uyma ve catışma gibi iki sureci kapsar Toplum gercekleri ile fertlerin istekleri arasındaki dengesizliklerin sonucu olarak beliren farklılaşmalar, sosyal hareketlerin sadece bir yonunu verir Buda genellikle toplum kurallarına karşı başkaldırma, protesto ve ajitasyon biciminde ortaya cıkar

Her toplum belirli bir etkileşim rotası icindedir Bu etkileşim ve değişim bazen olumlu bazen olumsuz olabilir Mesela, ulkeler arası bilimsel teknolojik etkileşimler olumludur Fakat kultur etkileşiminde farklı bir kulturden kendi kulturunu yok edecek kadar fazla etkilenirsen bu olumsuz bir etkileşmedir Cunku milleti millet yapan en onemli unsurlardan biri de o milletin kendine has kulturudur Etkileşme olmalıdır ama aşırısı deformasyona neden olur Toplumsal değişme her toplumda olur Onemli olan ileri doğru bir değişme olmasıdır Sosyoloji bunları inceler ve de yapıcı yaklaşımlar sunmaya calışarak sorunlara ışık tutmaya calışır

Bu hazırladığımız bilgilerle ilgili duşunceler goruşler, sosyal değişimler nedeniyle her donemde farklı algılanmış ve insanlar kendi yaşadıkları cağa gore hareket etmişlerdir Duşunceler; Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir, sozunu haklı cıkarırcasına surekli değişmekte ve de yeni yaklaşımlar gercek doğruyu bulmak uzere ortaya atılmaktadırlar Belki de ilerleyen yuzyıllarda bu yaklaşımlar da eskiyecek, bu acıkladığımız bilgiler de gecerliliğini kaybedecek Bu yuzden toplum yaşayan bir organizmadır ve zamanın onları hangi toplumsal değişimlere surukleyeceği, duşunce fırtınasının yonune gore değişecektir
 

Similar threads

Sosyolojinin Doğuşuna Tesir Eden Olaylar Nelerdir, Sosyolojinin Doğuşuna Tesir Eden Etmenler, Sosyolojinin Doğuşuna Etki Eden Olaylar Hakkında Data Ahali eski çağlardan bu yandan küçük veya büyük topluluklar içinde yaşar Aile, kabile, köy,şehir halkı, mektep,iş çevresi ve ordu birer...
Cevaplar
0
Görüntüleme
408
Turk Sosyolojisi Tarihi turk sosyolojisinin ana sorunları Turk Sosyolojisi hakkında bilgi ANKARA EKOLU Ankara ekolu 1939 yılı sonlarında Ankara Universitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakultesinde oluşmaya başlayan ve Amerikan Sosyolojisini ulkemizde temsil etmeyi amaclayan bir sosyoloji...
Cevaplar
0
Görüntüleme
141
Eğitim Sosyolojisi Hakkında Bilgi Eğitim Sosyolojisi Ne demek eğitim sosyolojisinin konusu Eğitimden bahsedildiğinde, genellikle, eğitim işine eğitimci ve oğrenci olarak katılanlar; oğretmenler ve oğrenciler, cocuklar ve gencler, anaokulu oğretmen ve bakıcıları, cıraklar ve ustalar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
136
Sosyoloji Sociology kelimesi ?socius ve ?logy kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir Günümüzde ?Toplum Bilim anlamına gelen bu sözcük, Yunancada bilim anlamına gelen ?logyeki ve Latincede dost, arkadaş gibi insanı anlatan bir sözcük olan ?socius birleşimi ile anlamını tamamlamaktadır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
181
Sosyoloji ne demek Sosyolojinin tanımı Sosyoloji anlamı Sosyoloji insan toplumlarını bilimsel,sistematik ve eleştirel olarak inceleyen sosyal bir bilimdir Bu sosyolojinin en genel duzeyde tanımlanmasıdır Sosyolojinin araştırma konusu toplum ve toplumsal yaşamla ilgili olgu ve olaylardır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
91
858,543Konular
981,904Mesajlar
32,559Kullanıcılar
fleksss_Son üye
Üst Alt