Soyları Tükenmekte Olan Awa Kabilesinin Yaşamını Gözler Önüne Seren 14 Fotoğraf

Amazon'un derinliklerinde soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Awa kabilesi, çocuklarını, silahlarını ve evcil hayvanlarını taşıyarak Doğu Brezilya'daki ormanları kateden kadim bir kabile.  Onları köleleştiren Avrupalı sömürgeciler ve üzerinde yaşadıkları toprağı çalan çiftlik sahipleri yüzünden soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. 500 yıl evvel Brezilya'nın Maranhao eyaletinde onbinlercesi yaşayan Awalar'dan bugün geriye yaklaşık 400 kişi kalmış.

Herşeye karşın, yırtıcı hayatla ahenk içerisinde yaşıyorlar: Birden fazla Awa ailesi birkaç yabanî hayvanı evcil hayvan olarak sahipleniyor ve kabilenin bayanları bu yavru hayvanları büyüyene kadar emziriyorlar.

Bu beşerler yeryüzünden silinmeye o kadar yakınlar ki, çağdaş dünyadan uzakta ve inançta kalmaya çalışıyorlar. Bunun sonucu olarak, pek az insan Awa kabilesiyle tanışma bahtı yakalıyor. Fotoğrafçı Domenico Pugliese bu olağanüstü kabile ile vakit geçirme, hatta onları eğlendirme fırsatı bulmuş. İşte yakaladığı süper kareler:
Kaynak:

Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için Giriş yap veya üye ol.

...

1. Awa kabilesi yırtıcı hayatla o denli ahenk içerisinde ki, bayanlar hayvanları emziriyorlar.



Pugliese: "Bebeklerini emzirdikleri üzere sincap ve maymunları da emziriyorlar." diyor. "Bu bizim köklerimizden ne kadar uzaklaştığımızı gösteriyor. Tabiata o denli yakınlar ki. Hatta 'yakınlar' değil de şöyle demeliyim: onlar tabiatın bir modülü.

2. Birçok Awa ailesinin birkaç evcil hayvanı olduğu için kabilenin çocukları hayvanlarla iç içe büyüyorlar.



Pugliese, Awalarla birinci olarak 2009'da, gazeteci bir arkadaşı yağmur ormanlarına yapacağı iki günlük bir seyahatte kendisine eşlik etmesini isteyince tanışmış."Sürat teknesinin motorunun sesini duydular ve ırmağın kıyısına geldiler." diyor. "Başka bir dünyada olmak üzereydi; açıklanamaz bir histi."

3. Sömürgecilerin kabileyi yok olmanın eşiğine getirmesinden sonra pek az insan Awalarla temasa geçmiş.



Dünyalarına girmeye çalışan bu yabancı hakkında Awaların ne düşündüğü başlangıçta meçhulmüş, fakat daha sonra gülecekleri bir şey bulmuşlar: "Yetişkin bir erkeğin bekar olmasını anlayamıyorlar. Bana tavsiyeler vermeye çalışıyorlar. Nereden geldiğimi bilmiyorlar. 'Dünya' diye bir kavramları yok. Onlara nereden geldiğimi ya da hayat stilimi açıklayamıyorum. Onlara nazaran, ailesi olmayan bir adam olmak akıl almaz bir durum."

4. Aile kavramı kabile için çok değerli.



Aile, Awalar için çok değerli bir kavram ve bu sırf insanları kapsamıyor. Evcil hayvanlarını da ailenin fertleri olarak kabul ediyorlar.

5. Evcil hayvanları, sert kabuklu yemişleri kırmak ve meyve toplamak konusunda kabileye yardımcı oluyorlar.



Yaban domuzu, sincap, muhabbet kuşu ve aguti olarak bilinen büyük kemirgenleri evcilleştiriyorlar; lakin en sevdikleri hayvanlar maymunlar.

6. Yaklaşık 400 kişilik nüfusa sahip olan kabilenin 60 üyesi dış dünyayla hiç temasa geçmemiş.



1835'te Maranhaolu kabileler Avrupalı hükümdarlara karşı ayaklanmış. Beş yıl süren bu isyanlar boyunca 100.000'e yakın yerli öldürülmüş. Awalar, soykırımdan kaçmak hedefiyle göçebe bir hayat üslubunu seçmek zorunda kalmışlar. Bu yeni ömür şekliyle birlikte, nasıl tarım yapılacağını yahut ateş yakılacağını unutmuşlar.

7. Awaların birçok çiçek, kızamık ve grip üzere dışarıdan getirilen hastalıklar yüzünden hayatlarını kaybetmiş. Hayatta kalanlar ise şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmak üzere köleleştirilmiş.



8. Küçük bir çocuk ailesinin evcilleştirdiği hayvan ile. Bu hayvanlar yırtıcı tabiata geri bırakıldıklarında bile kabilenin bir üyesi sayılıyorlar.



Yabanî tabiata geri dönen bu hayvanlara, kabilenin bir kesimi olduklarını tabir eden 'hanima' ismi veriliyor.

9. Tabiatla bu kadar ahenk içinde olmalarına karşın, Amazon ormanlarını kasıp kavuran yangınlarla gayret etmek zorunda kalıyorlar. Bu yangınların, araziyi tarla haline getirmek isteyen çiftlik sahipleri tarafından çıkarıldığı düşünülüyor.



Awaların sözcüsü Tatuxa'a şöyle diyor: "Hükümetin yardımına gereksinimimiz var. Tek başımıza bu yangınları söndüremeyiz. Orman, meyve ve av hayvanları ile dolu... ve hepsi yok oluyor! Akarsularımız da kurumanın eşiğinde. Nerede avlanacağız? Nereden bal toplayacağız? Bugün çok üzgün ve telaşlıyım."

10. 1835'te Maranhaolu kabileler Avrupalı hükümdarlara karşı ayaklanmış. Beş yıl süren bu isyanlar boyunca 100.000'e yakın yerli öldürülmüş.



11. Primatlar, kabile için değerli bir besin kaynağı olsa da, emzirdikleri bir hayvanı asla yemiyorlar.



12. Kabilenin korunması için bir kampanya başlatan Survival International için poz veren bir Awa.



1982'te Dünya Bankası ve AB, Brezilya'ya yerlilerin topraklarının korunması için 600 milyon dolar borç vermiş, lakin yasadışı ağaç kesenler kabilenin varlığı için bir tehdit oluşturmaya devam etmiş.2003 ve 2010 ortasında 450 kabile üyesi öldürülmüş. Üç yıl evvel, 8 yaşındaki bir Awa, çiftlik sahipleri tarafından topraklarında gezindiği gerekçesiyle canlı canlı yakılmış.

13. Dışardan gelenler tişört üzere görünürde zararsız armağanlar vererek kabilenin hassas istikrarının bozulmasına sebep olabiliyorlar.



Lakin Awalar tişörtlere bayılıyor. "Tişörtleri çok seviyorlar." diyor Pugliese. "Kafalarında bir fabrika canlandıramayacaklarına nazaran bu tişörtlerin nereden geldiğini sanıyorlar bilmiyorum. Tahminen de ağaçtan geliyor diye düşünüyorlardır. Sonuçta onlar her gün ağaçlardan alışveriş yapıyorlar."

14. Bir bayan çocuğuyla ormanın ortasındaki ırmakta yıkanırken. Ormanlar tarım ve yangınlar nedeniyle yavaş yavaş yok oluyor.