Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Stephen Jay Gould Kimdir Stephen Jay Gould Resimleri Stephen Jay Gould Biyografisi Stephen Jay Gould Hakkında
Stephen Jay Gould (d 10 Eylül 1941 ö 20 Mayıs 2002) Amerikalı paleontolog, jeolog, zoolog, evrimci ve bilim tarihçisi Kendi dilinin ve kendi kuşağının en çok okunan popüler bilim yazarlarından birisidir Yaşamının kayda değer bir bölümünü Harvard Üniversitesi'nde ders vererek ve New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde çalışarak geçirmiştir
Türkçede Gould
Stephen Jay Gould'un kitapları aralarında Türkçeye çevrilenlerin en bilineni, Darwin ve Sonrası Doğa Tarihi Üzerine Görüşler (İngilizce: Ever Since Darwin: Reflections in Natural History, 1977) adlı kitabıdır Ceyhan Temürcü'nün Türkçeleştirdiği kitap, Tübitak tarafından Popüler Bilim Kitapları serisinde bugüne değin 8 kere basılmıştır Serinin ikinci kitabı olan Panda'nın Başparmağı (İngilizce: Panda's Thumb, 1980) ise az önce dilimize çevrilmemiştir
Irtibat Yayınları yazarın Binyılı Sorgulamak (İngilizce: Questioning the Millenium) adlı kitabını 1999 yılında Tuncay Birkan'ın çevirisiyle yayınlamıştır
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan ve JeanClaude Carriére'nin kaleme aldığı Zamanların Sonu Üzerine Söyleşiler adlı kitapta öteki düşünürlerle birlikte Gould ile yapılan söyleşilere de yer verilmiştir
Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Dar Görüşlülük adlı kitabında, Gould'un 1982'de yayınladığı In Praise of Charles Darwin yazısını Darwin'e Övgü adlı çevirisine yer vermiştir
Versus Kitap yazarın Yaşamın Tüm Çeşitliliği İlerleme Mitosu (İngilizce: Full House) adlı kitabını yılında Rahmi Öğdül'ın çevirisiyle yayınlamıştır Gould'a göre evrim, en kolay canlıların sonu insana varacak olan gelişimini anlatmaz İnsan, evrimin gerekli bir sonucu değildir Aynı şekilde karmaşıklığın artışı ve ilerleme de evrimin esas karakteristikleri olarak tanımlanamaz Kısacası Gould, bu kitapta tenkit oklarını doğa tarihinin insanmerkezci anlayışına yöneltirken, doğal gerçekliğe dair görüşlerimizi kökten bir şekilde bitmiş kavramlaştırmamızı da amaçlamıştır *
Stephen Jay Gould (d 10 Eylül 1941 ö 20 Mayıs 2002) Amerikalı paleontolog, jeolog, zoolog, evrimci ve bilim tarihçisi Kendi dilinin ve kendi kuşağının en çok okunan popüler bilim yazarlarından birisidir Yaşamının kayda değer bir bölümünü Harvard Üniversitesi'nde ders vererek ve New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde çalışarak geçirmiştir
Türkçede Gould
Stephen Jay Gould'un kitapları aralarında Türkçeye çevrilenlerin en bilineni, Darwin ve Sonrası Doğa Tarihi Üzerine Görüşler (İngilizce: Ever Since Darwin: Reflections in Natural History, 1977) adlı kitabıdır Ceyhan Temürcü'nün Türkçeleştirdiği kitap, Tübitak tarafından Popüler Bilim Kitapları serisinde bugüne değin 8 kere basılmıştır Serinin ikinci kitabı olan Panda'nın Başparmağı (İngilizce: Panda's Thumb, 1980) ise az önce dilimize çevrilmemiştir
Irtibat Yayınları yazarın Binyılı Sorgulamak (İngilizce: Questioning the Millenium) adlı kitabını 1999 yılında Tuncay Birkan'ın çevirisiyle yayınlamıştır
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan ve JeanClaude Carriére'nin kaleme aldığı Zamanların Sonu Üzerine Söyleşiler adlı kitapta öteki düşünürlerle birlikte Gould ile yapılan söyleşilere de yer verilmiştir
Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Dar Görüşlülük adlı kitabında, Gould'un 1982'de yayınladığı In Praise of Charles Darwin yazısını Darwin'e Övgü adlı çevirisine yer vermiştir
Versus Kitap yazarın Yaşamın Tüm Çeşitliliği İlerleme Mitosu (İngilizce: Full House) adlı kitabını yılında Rahmi Öğdül'ın çevirisiyle yayınlamıştır Gould'a göre evrim, en kolay canlıların sonu insana varacak olan gelişimini anlatmaz İnsan, evrimin gerekli bir sonucu değildir Aynı şekilde karmaşıklığın artışı ve ilerleme de evrimin esas karakteristikleri olarak tanımlanamaz Kısacası Gould, bu kitapta tenkit oklarını doğa tarihinin insanmerkezci anlayışına yöneltirken, doğal gerçekliğe dair görüşlerimizi kökten bir şekilde bitmiş kavramlaştırmamızı da amaçlamıştır *
