Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
GERILIMLI BİR HAYAT
Bir kış sabahı çetinle kalktınız; soğuk, yağmurlu karanlık bir hava yüzünüzü yıkamak için musluğu açtınız sular akmıyor. Canınız sıkılır.
İşinize gitmek için otobüs durağındasınız binmeniz gereken otobüs geldi fakat tıklım tıklım şoför kapıları bile açmadı, binemediniz. Canınız sıkılır.
Bindiniz; kalabalık itiş kakış, gereksiz temas, gürültü. Canınız sıkılır.
İşinize vardınız geç yahut devrinde, bütün gün başınızı kaldırmadan çalıştınız, başınızda taktir etmekten fazla mütemadi yaptıklarınızı gayrikâfi bulan bir amirle. Canınız çok sıkılır.
İş bitti konuta varmak 1,5- 2 saat sabahtan daha bed kalabalık, itiş kakış, gereksiz temasa, gereksiz koku ve yorgunluk eklendi. Gün tükendi neredeyse. Canınız çok sıkılır.
Tekrar de konuta vardınız. Sofraya oturdunuz, evlatlar gürültülü, hanım ödenemeyenlerden şikayetci, siz yorgun ve çaresizsiniz. Canınız çok çok sıkılır.
Kimi bağırıp çağırmaya başlar kızgın, korkulan peder.
Kimi hiç sesini çıkarmaz, içte birikir.
Ve günler birbirinin gibisi sürer masraf.
Bu insan aklının gündelik eziyetidir. İnsan aklı bunun üstesinden gelemez.
Sabah saatin alarmı ile uyandınız. Kocanız kahvaltısını hazır istiyor uyandığında. Hazırlıyorsunuz lakin teşekkür yok. Kalkıyor küfür üzere bir suratla kahvaltı edip çıkıyor. Tekrar yattınız. Uyuyamıyorsunuz 3 yıl oldu evleneli her sabah tıpkı durum yaşanıyor. 38 yaşında bulabildiğiniz kısmetiniz bir yıl süren nişanlılık devrinde her pazar sizi hanenizden alıp kahvaltıya pikniğe götürmüştü. Artık bir pazarı olduğunu, esasen işte çok yorulduğunu pazar sabahı uyumak ve hanede olmak istediğini söylüyor. Haklı”mı” fakat 3 yıl tükendi. İşten de çalışmanı istemediği için, bir de evlenen bayan tazminatini alır diyerek ayrıldın. Aldığın tazminat eşyaydı, meşyaydı gitti. Artık iş bulmak ta güç adama muhtaçsın. O da bunu bilerek ve sana bunu hissettirerek hayatını sürdürüyor.
Kimi olur olmaza dırdır etmeye başlar; dırdırcı bayan.
Kimi hiç sesini çıkaramaz, içte birikir.
Ve günler birbirinin gibisi sürer masraf.
Bu insan aklının gündelik eziyetidir. İnsan aklı bunun üstesinden gelemez.
Parasız yatılı imtihanını kazandım. İlköğretim bitti, lise bitiyor. Önümde üniversite bir devlet üniversitesi kazanamazsam ailemin beni hususî üniversiteye göndermesi mümkün değil. Çok çalışmalıyım, yoksa kazanamam. Çok çalışmalıyım ancak dersane, mektep, hanedeki sorumluluklarım nasıl olacak. Gereğince habere sahip değilim. Çok giren var, hususî mekteplerde benden daha düzgün eğitilmiş talebeler. Işim çok güç. Geleceğim ne olacak? Nasıl yaşayacağım? Mesleğim ne olacak? Para kazanıp kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek miyim? Soru, soru, soru. Yanıt yok. Bir de pederim az çalıştığımı dalga geçtiğimi söylemiyor mu çıldırıyorum. O olsa şöyle yaparmış, o olsa bu türlü yaparmış. Güya hiç genç olmamış üzere. Karşı da çıkılmıyor bağırıp çağırmaya başlıyor. Üniversiteyi kazanamazsam işportacı olurmuşum lakin. Başım çatlıyor kaç devirdir. Içim içimi yiyor ne yapacağımı bilemiyorum. Ya kazanamazsam.
Ve günler birbirinin gibisi sürer sarfiyat.
Bu insan aklının gündelik eziyetidir. İnsan aklı bunun üstesinden gelemez.
Örnek durumları çoğaltmak mümkündür.
GERILIM BİR ÇOK ILLETIN TETİKLEYİCİSİDİR
İnsan aklının üstesinden gelemediği bu ve gibisi her sürecin sonucu ortaya çıkan hale gerilimli olmak, bu sürecin barındırdığı her bir olumsuzluğu gerilim uyaranı olarak isimlendiriyoruz.
İnsan muhitinden beş duyusu ile topladığı tüm uyaranlara dimağı ile bir reaksiyon yahut karşılık oluşturduğu üzere gerilim uyaranlarının da üstesinden gelmesini sağlayacak tasavvurlar üretmeye çalışır. Bunu başarabilenler ömürlerini sağlıklı sürdürme bahtı bulabilirler.
Başaramayanlar ise bir vade sonra bu boğuşmadan yorgun düşerek kronik gerilim sonucu ortaya çıkan ve organ fonksiyon bozukluğu olarak isimlendirilebilecek kabızlık, irritabl bağırsak sendromu (IBS), organik nedeni olmayan reflü özofajit, alerjik nezle, alerjik astım, ürtiker, adet düzensizliği, nedensiz infertilite, nedeni bulunamayan baş, boyun, sırt, bel ağrısı, fibromiyalji, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları ile oluşan şişmanlık yahut haddinden fazla zayıflık, telaş bozuklukları, panic atak, zona, yüz felci, trigeminal nevralji üzere marazlarla karşılaşabilirler.
Bu sıkıntıların ötesinde kişinin kendini mütemadi huzursuz, mutsuz, tedirgin, öfkeli, dertli hissetmesi olarak tanımlayabileceğimiz mütemadi şiddetli gerilimli olma hali de başlıbaşına tedavi gerektiren bir durum olarak önümüze çıkmaktadır.
AKUPUNKTUR İLE GERILIM TEDAVİSİ
Akupunktur; insan dimağında limbik sistem olarak isimlendirilen ve bir yandan gerilimle boğuşan ve bir yandan otonom had sistemi üzerinden organ fonksiyonlarımızı yöneten nahiyeyi daha güçlü hale getirerek bu fonksiyonel dertlerin tedavisini sağlar.
Başkaca; gerilimli olma halinin üstesinden gelerek kişinin kendini daha sakin, huzurlu ve rahat hissetmesine yol açar.
Bir kış sabahı çetinle kalktınız; soğuk, yağmurlu karanlık bir hava yüzünüzü yıkamak için musluğu açtınız sular akmıyor. Canınız sıkılır.
İşinize gitmek için otobüs durağındasınız binmeniz gereken otobüs geldi fakat tıklım tıklım şoför kapıları bile açmadı, binemediniz. Canınız sıkılır.
Bindiniz; kalabalık itiş kakış, gereksiz temas, gürültü. Canınız sıkılır.
İşinize vardınız geç yahut devrinde, bütün gün başınızı kaldırmadan çalıştınız, başınızda taktir etmekten fazla mütemadi yaptıklarınızı gayrikâfi bulan bir amirle. Canınız çok sıkılır.
İş bitti konuta varmak 1,5- 2 saat sabahtan daha bed kalabalık, itiş kakış, gereksiz temasa, gereksiz koku ve yorgunluk eklendi. Gün tükendi neredeyse. Canınız çok sıkılır.
Tekrar de konuta vardınız. Sofraya oturdunuz, evlatlar gürültülü, hanım ödenemeyenlerden şikayetci, siz yorgun ve çaresizsiniz. Canınız çok çok sıkılır.
Kimi bağırıp çağırmaya başlar kızgın, korkulan peder.
Kimi hiç sesini çıkarmaz, içte birikir.
Ve günler birbirinin gibisi sürer masraf.
Bu insan aklının gündelik eziyetidir. İnsan aklı bunun üstesinden gelemez.
Sabah saatin alarmı ile uyandınız. Kocanız kahvaltısını hazır istiyor uyandığında. Hazırlıyorsunuz lakin teşekkür yok. Kalkıyor küfür üzere bir suratla kahvaltı edip çıkıyor. Tekrar yattınız. Uyuyamıyorsunuz 3 yıl oldu evleneli her sabah tıpkı durum yaşanıyor. 38 yaşında bulabildiğiniz kısmetiniz bir yıl süren nişanlılık devrinde her pazar sizi hanenizden alıp kahvaltıya pikniğe götürmüştü. Artık bir pazarı olduğunu, esasen işte çok yorulduğunu pazar sabahı uyumak ve hanede olmak istediğini söylüyor. Haklı”mı” fakat 3 yıl tükendi. İşten de çalışmanı istemediği için, bir de evlenen bayan tazminatini alır diyerek ayrıldın. Aldığın tazminat eşyaydı, meşyaydı gitti. Artık iş bulmak ta güç adama muhtaçsın. O da bunu bilerek ve sana bunu hissettirerek hayatını sürdürüyor.
Kimi olur olmaza dırdır etmeye başlar; dırdırcı bayan.
Kimi hiç sesini çıkaramaz, içte birikir.
Ve günler birbirinin gibisi sürer masraf.
Bu insan aklının gündelik eziyetidir. İnsan aklı bunun üstesinden gelemez.
Parasız yatılı imtihanını kazandım. İlköğretim bitti, lise bitiyor. Önümde üniversite bir devlet üniversitesi kazanamazsam ailemin beni hususî üniversiteye göndermesi mümkün değil. Çok çalışmalıyım, yoksa kazanamam. Çok çalışmalıyım ancak dersane, mektep, hanedeki sorumluluklarım nasıl olacak. Gereğince habere sahip değilim. Çok giren var, hususî mekteplerde benden daha düzgün eğitilmiş talebeler. Işim çok güç. Geleceğim ne olacak? Nasıl yaşayacağım? Mesleğim ne olacak? Para kazanıp kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek miyim? Soru, soru, soru. Yanıt yok. Bir de pederim az çalıştığımı dalga geçtiğimi söylemiyor mu çıldırıyorum. O olsa şöyle yaparmış, o olsa bu türlü yaparmış. Güya hiç genç olmamış üzere. Karşı da çıkılmıyor bağırıp çağırmaya başlıyor. Üniversiteyi kazanamazsam işportacı olurmuşum lakin. Başım çatlıyor kaç devirdir. Içim içimi yiyor ne yapacağımı bilemiyorum. Ya kazanamazsam.
Ve günler birbirinin gibisi sürer sarfiyat.
Bu insan aklının gündelik eziyetidir. İnsan aklı bunun üstesinden gelemez.
Örnek durumları çoğaltmak mümkündür.
GERILIM BİR ÇOK ILLETIN TETİKLEYİCİSİDİR
İnsan aklının üstesinden gelemediği bu ve gibisi her sürecin sonucu ortaya çıkan hale gerilimli olmak, bu sürecin barındırdığı her bir olumsuzluğu gerilim uyaranı olarak isimlendiriyoruz.
İnsan muhitinden beş duyusu ile topladığı tüm uyaranlara dimağı ile bir reaksiyon yahut karşılık oluşturduğu üzere gerilim uyaranlarının da üstesinden gelmesini sağlayacak tasavvurlar üretmeye çalışır. Bunu başarabilenler ömürlerini sağlıklı sürdürme bahtı bulabilirler.
Başaramayanlar ise bir vade sonra bu boğuşmadan yorgun düşerek kronik gerilim sonucu ortaya çıkan ve organ fonksiyon bozukluğu olarak isimlendirilebilecek kabızlık, irritabl bağırsak sendromu (IBS), organik nedeni olmayan reflü özofajit, alerjik nezle, alerjik astım, ürtiker, adet düzensizliği, nedensiz infertilite, nedeni bulunamayan baş, boyun, sırt, bel ağrısı, fibromiyalji, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları ile oluşan şişmanlık yahut haddinden fazla zayıflık, telaş bozuklukları, panic atak, zona, yüz felci, trigeminal nevralji üzere marazlarla karşılaşabilirler.
Bu sıkıntıların ötesinde kişinin kendini mütemadi huzursuz, mutsuz, tedirgin, öfkeli, dertli hissetmesi olarak tanımlayabileceğimiz mütemadi şiddetli gerilimli olma hali de başlıbaşına tedavi gerektiren bir durum olarak önümüze çıkmaktadır.
AKUPUNKTUR İLE GERILIM TEDAVİSİ
Akupunktur; insan dimağında limbik sistem olarak isimlendirilen ve bir yandan gerilimle boğuşan ve bir yandan otonom had sistemi üzerinden organ fonksiyonlarımızı yöneten nahiyeyi daha güçlü hale getirerek bu fonksiyonel dertlerin tedavisini sağlar.
Başkaca; gerilimli olma halinin üstesinden gelerek kişinin kendini daha sakin, huzurlu ve rahat hissetmesine yol açar.
