iltasyazilim
FD Üye
Su mucizesi…
Emoto, dua edilen suyunda farklı kristaller verdiğini tespit etmiş: “Duanın titreşimlerinin sudaki her şeyi anında etkilediği şüphesizdir diyor
Doç Dr Sefa Saygılı'nın yazısı
Su Mucizesi
Kar kristallerinin şahane görüntüler verdiğini ve her kristalin diğerinden öbür olduğunu biliyoruz Bu bilgiden yola çıkan Japon bilim adamı Masaru Emoto “ Belki suyu dondurup karda olduğu gibi kristallerine bakabilirsem, her kristalin benzersiz ve eşsiz olduğunu görürüm fikrine varmış Oluşturduğu buz kristallerinin fotoğraflarını çektiğinde son derece kibar ve değişik geometrik şekiller elde etmiş
Oysa deneyi şehir halkı suyuyla yaptığından sonuç facia olmuş Bütünlüklü tek bir kristal bile şekillenmemiş Suyu sterilize etmek için kullanılan klorun, suyun doğal yapısını düpedüz mahvettiğini tespit etmiş
Halbuki insan eliyle müdahale edilmemiş sulardan (kaynak ve pınar suları, buzullar, yeraltı suları, pak akarsular vb) daima bütünlüklü fantastik şekilli kristaller teşekkül etmekteydi
Sonradan Emoto farklı deneylere karar verdi: Sevgi ve nefret edilen şey dolu kelimeler yazıp bu kâğıdı su doymuş şişeye sardı ve suyun tepki verip vermeyeceğine baktı Suyun “teşekkürler yazısına son derece hoş bir kristalle karşılık verirken, hakaret ve nefret taşıyan cümlelere biçimsiz, parçalı kristal ürettiğini hayretle müşahade etti
Olumlu, teşvik edici kelimelerden çıkan titreşimlerin olumlu etki bıraktığını; negatif kelimelerin oluşturduğu titreşimlerin hayatımızı paramparça etme gücüne sahip olduğunu bu tecrübelerle gözledi
Suyun ürettiği kristallerle bambaşka bir dünyaya girmişti “Su bana insan ruhunun zarafetini ve sevginin dünyamızdaki büyük etkisini öğretti diyor Bu deneylerden sonra Emoto “Şuurun ve kelimelerin enerjisinin, gözlerimizle gördüğümüz şeyleri değiştirebileceği fikrine vardı
Cenabı Hak “Biz canlıyı sudan yarattık (Enbiya, 30) buyuruyor Su böylesi bir öneme sahip Hayat için gerekli besinleri çözündürme ve bunları dağlardan nehirlere, oradan da okyanuslara taşıma gibi özgün yeteneklere haiz
Emoto ’dan öğrendiğimiz bir başka husus da şu: İnsan beyni ve bedeni yüzde 70 sudan teşekkül etmiştir Sevgiyle, iyi niyetle, Rabbimizin adıyla bir şeye yaklaştığımızda içimizdeki su bize olumlu cevap verecek, harika kristaller oluşturacaktır Hepimiz bu mükemmel enerjinin farkında olmalıyız Çünkü herhangi bir şeye nazar ettiğimizde görüş açımızla o şeyi etkileriz “Ben neyim ama? deyip geçmeyelim Bakışlarımız da ve niyetimizde dünyayı değiştirecek güç vardır Baktığımız insanın bünyesindeki su, çevredeki suyla rezonans içindedir Sevgi ile, teşekkürle, karşımızdaki için hayır düşünerek ve iyi niyetle yaklaştığımızda fazla şeyin güzel ve olumlu yönde değiştiğini görürüz Cansız, şuursuz zannettiğimiz nesnelerin böyle olmadığını, kendilerine has bir şuurlarının olduğunu anlarız
İnsan bedeni zaten şuurludur ve şuur da ruhtur Bedenimizde dolaşan suyun şaşılacak kadar güzel hoş kristaller oluşturma becerisine sahip olduğunu bir düşünelim Sevgi ve huzurun iyileştirici gücünden daha üstün bir şey olmadığını anlarız Sevgi doymuş epeyce, olumsuz güçleri ortadan kaldırıp bedenimize tekrar dinçlik ve afiyet kazandırırız
Görüş açımızla suyun tadının farklılaştığını biliriz Yürüyüş ya da sözde egzersizden daha sonra veyahut güneşli bir havada susamışken içtiğimiz suyu ferahlatıcı ve lezzetli buluruz İçimizden hissettiğimizi az daha suyun tadında fark ederiz
Meselâ Rabbimize verdiği nimetten nedeniyle şükrederek içtiğimizde suyun bizatihi kendisi bedenen dönüşüme uğrayacaktır Benzer suyu bambaşka bir duyguyla içtiğimizde ise aldığımız tad değişecektir
Emoto, dua edilen suyunda ayrı kristaller verdiğini saptama etmiş: “Duanın titreşimlerinin sudaki her şeyi hemencecik etkilediği şüphesizdir diyor
Önemli bir rahatsızlık geçirip bıçak altına yattığımda salih ve erdemli bir büyüğüm “şifa bulursun inşallah niyetiyle bir şişe suya dua okuyup içmem için bana göndermişti Geleneğimizdeki bu hadisenin bilimsel bir temelinin bulunduğunu da Emoto ’nun tecrübelerinden anlıyoruz
*
Emoto, dua edilen suyunda farklı kristaller verdiğini tespit etmiş: “Duanın titreşimlerinin sudaki her şeyi anında etkilediği şüphesizdir diyor
Doç Dr Sefa Saygılı'nın yazısı
Su Mucizesi
Kar kristallerinin şahane görüntüler verdiğini ve her kristalin diğerinden öbür olduğunu biliyoruz Bu bilgiden yola çıkan Japon bilim adamı Masaru Emoto “ Belki suyu dondurup karda olduğu gibi kristallerine bakabilirsem, her kristalin benzersiz ve eşsiz olduğunu görürüm fikrine varmış Oluşturduğu buz kristallerinin fotoğraflarını çektiğinde son derece kibar ve değişik geometrik şekiller elde etmiş
Oysa deneyi şehir halkı suyuyla yaptığından sonuç facia olmuş Bütünlüklü tek bir kristal bile şekillenmemiş Suyu sterilize etmek için kullanılan klorun, suyun doğal yapısını düpedüz mahvettiğini tespit etmiş
Halbuki insan eliyle müdahale edilmemiş sulardan (kaynak ve pınar suları, buzullar, yeraltı suları, pak akarsular vb) daima bütünlüklü fantastik şekilli kristaller teşekkül etmekteydi
Sonradan Emoto farklı deneylere karar verdi: Sevgi ve nefret edilen şey dolu kelimeler yazıp bu kâğıdı su doymuş şişeye sardı ve suyun tepki verip vermeyeceğine baktı Suyun “teşekkürler yazısına son derece hoş bir kristalle karşılık verirken, hakaret ve nefret taşıyan cümlelere biçimsiz, parçalı kristal ürettiğini hayretle müşahade etti
Olumlu, teşvik edici kelimelerden çıkan titreşimlerin olumlu etki bıraktığını; negatif kelimelerin oluşturduğu titreşimlerin hayatımızı paramparça etme gücüne sahip olduğunu bu tecrübelerle gözledi
Suyun ürettiği kristallerle bambaşka bir dünyaya girmişti “Su bana insan ruhunun zarafetini ve sevginin dünyamızdaki büyük etkisini öğretti diyor Bu deneylerden sonra Emoto “Şuurun ve kelimelerin enerjisinin, gözlerimizle gördüğümüz şeyleri değiştirebileceği fikrine vardı
Cenabı Hak “Biz canlıyı sudan yarattık (Enbiya, 30) buyuruyor Su böylesi bir öneme sahip Hayat için gerekli besinleri çözündürme ve bunları dağlardan nehirlere, oradan da okyanuslara taşıma gibi özgün yeteneklere haiz
Emoto ’dan öğrendiğimiz bir başka husus da şu: İnsan beyni ve bedeni yüzde 70 sudan teşekkül etmiştir Sevgiyle, iyi niyetle, Rabbimizin adıyla bir şeye yaklaştığımızda içimizdeki su bize olumlu cevap verecek, harika kristaller oluşturacaktır Hepimiz bu mükemmel enerjinin farkında olmalıyız Çünkü herhangi bir şeye nazar ettiğimizde görüş açımızla o şeyi etkileriz “Ben neyim ama? deyip geçmeyelim Bakışlarımız da ve niyetimizde dünyayı değiştirecek güç vardır Baktığımız insanın bünyesindeki su, çevredeki suyla rezonans içindedir Sevgi ile, teşekkürle, karşımızdaki için hayır düşünerek ve iyi niyetle yaklaştığımızda fazla şeyin güzel ve olumlu yönde değiştiğini görürüz Cansız, şuursuz zannettiğimiz nesnelerin böyle olmadığını, kendilerine has bir şuurlarının olduğunu anlarız
İnsan bedeni zaten şuurludur ve şuur da ruhtur Bedenimizde dolaşan suyun şaşılacak kadar güzel hoş kristaller oluşturma becerisine sahip olduğunu bir düşünelim Sevgi ve huzurun iyileştirici gücünden daha üstün bir şey olmadığını anlarız Sevgi doymuş epeyce, olumsuz güçleri ortadan kaldırıp bedenimize tekrar dinçlik ve afiyet kazandırırız
Görüş açımızla suyun tadının farklılaştığını biliriz Yürüyüş ya da sözde egzersizden daha sonra veyahut güneşli bir havada susamışken içtiğimiz suyu ferahlatıcı ve lezzetli buluruz İçimizden hissettiğimizi az daha suyun tadında fark ederiz
Meselâ Rabbimize verdiği nimetten nedeniyle şükrederek içtiğimizde suyun bizatihi kendisi bedenen dönüşüme uğrayacaktır Benzer suyu bambaşka bir duyguyla içtiğimizde ise aldığımız tad değişecektir
Emoto, dua edilen suyunda ayrı kristaller verdiğini saptama etmiş: “Duanın titreşimlerinin sudaki her şeyi hemencecik etkilediği şüphesizdir diyor
Önemli bir rahatsızlık geçirip bıçak altına yattığımda salih ve erdemli bir büyüğüm “şifa bulursun inşallah niyetiyle bir şişe suya dua okuyup içmem için bana göndermişti Geleneğimizdeki bu hadisenin bilimsel bir temelinin bulunduğunu da Emoto ’nun tecrübelerinden anlıyoruz
*
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.