Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Süleyman Nazif
Doğum 29 Ocak 1870Diyarbakır
Ölümü 4 Ocak 1927İstanbul
Iş Şair, yazan, devlet adamı
Süleyman Nazif, şair, yazar devlet adamıdır1870 yılında Diyarbakır'da dünyaya geldi Babası, şair ve tarihçi Said Paşa, annesi bir aşiret liderinin kızı olan Ayşe Hanım'dır Şair Faik Ali Ozansoy'un ağabeyidir Dönemin yönetimine muhalif duruşuyla bilinirYüksek edebi karakterinin yanına hazırcevaplığıyla da tanınır Bunun yanına nükteci yönü de epeyce kuvvetlidirZaturre rahatsızlığı sebebiyle 1927 yılında vefat etti
YAŞAMSAL
EĞİTİM YAŞAMSAL
Babasının görevi nedeniyle Harput ve Maraş ’ta bulunduktan sonradan Diyarbakır ’da rüştiye öğrenimi fark etti Tahsiline 1874 ’te demin dört yaşındayken Maraş ’ta başlayan Süleyman Nazif, 1879'da Mardin'deki babasının yanına gitti ve öğrenimine orada devam etti Farsça'yı babasından, Arapça'yı Muş müftüsü Kesin Efendi'den, Fransızca'yı da Aleksander Gregoryan adlı bir Ermeni'den öğrendi
ÇALIŞMA HAYATI
1892 ’de babasını kaybettikten sonradan Sırrı Paşa ’nın valiliği sırasında Diyarbakır Valiliğinde Meclisi Vilayet kâtipliği yaptı; 1895 tarihli Diyarbakır Vilayet Salnamesi ’ni hazırladı Bir yandan da Diyarbakır Gazetesi ’nde başyazarlık yaptı, vilayet matbaasını yönetti1896'da Diyarbakır'a Ermeni meselesini incelemek için gelen Abdullah Paşa'nın takdirini kazandı ve Abdullah Paşa ile Musul'a gitti Yedi ay sonradan baştan Diyarbakır ’a döndü; görevlerinden istifa ederek İstanbul'a gitti Sultan II Abdulhamid Han yönetimine aleyhinde uğraş olabilmek için 1897'de Paris'e kaçtı
YAZINSAL HAYATI
Sekiz ay kaldığı Paris ’te Ahmet Rıza Bey'in çıkardığı Meşveret gazetesinde istibdat aleyhine yazılar yazdı ; “Malumu İ'lam isimli risale ile “Namık Kemal adlı risalesini “Abdullah Tahir takma adıyla bastırdıYurda dönüşünden sonra Sultan II Abdülhamid Han tarafından vilayet mektupçusu sıfatıyla Bursa'da ikamete memur edildi; 1908 ’e dek Bursa ’da kaldı 1908 yılında İstanbul'a dönüp gazetecilik yapmaya başladı Bir ara Ebuzziya Tevfik ile, yeni Tarifi Efkar Gazetesi'ni çıkardı Ama gazete tutunamayıp kısa sürede kapandı Ama bu Nazif'in yazar olarak tanınmasına yaradı Süleyman Nazif, bundan sonradan bir zaman dağıtılmış valiliklerde bulunmuşsa da, bunları hakkıyla başaramadığı için yönetimle ilgili hizmetleri adamakıllı bırakıp yazarlıkta karar kılmıştır Yazılarında ise ara sıra sert çıkışlar dikkati çekiyordu Bu dönemde Darı'da İmzasız Risaleler'i yayınlanmış ve Mal Varlığıi Fünun dergisine de dedesinin ismi olan İbrahim Cehdî müstearı ile yazılar göndermişti 1906'da birincil şiir kitabı “Gizli Figanlar ’ı imzasız olarak Darı ’da bastırdı Arkasından El Cezire Mektupları adlı eseri yayımlandı
Süleyman Nazif, nazım dek nesirde de faaliyet göstermiştir Ama nesir dalında fakat 1908'lerden sonradan kendini göstermiştir Minik yaşından itibaren Namık Kemal'in etkisinde kalmıştır Ilk şiirlerinde ferdi duygulanışların yanında sosyal davalarla da ilgilendiği görülmekteydi Serveti fünuna ast olduğu zamanlar, onların görüşü olan “sanat sanat içindir formülüne uyarak yazdığı şiirlerinde; acıklı duygular, mat bir aydınlıktaki hayaller işlendi 1908'den daha sonra kullandığı nesir; dil ve üslupça Mal Varlığıi Fünun ’dan gelen özelliklerin devam ettirilmesi ve geliştirilmesiyle vücuda gelmiştir Nesrinde akıl ve bilgi kuvvetiyle iradenin mantıki bir uyum içinde seyrini görmek mümkündür Ama fikirlerinin kökleri tekrar tekrar hisleri ve heyecanlarıdır Fikirleri, zamanla ve içinde bulunduğu ruh durumuna göre şekil aldığından, yazılarında, birbirine zıt fikirlere rastlanır Nesirlerinde inandırma kabiliyetinin olmasına rağmen tenkitlerinde çoğu kez hislerinin tesirinde kalmış ve kenarlı davranışları görülmüştür *
Doğum 29 Ocak 1870Diyarbakır
Ölümü 4 Ocak 1927İstanbul
Iş Şair, yazan, devlet adamı
Süleyman Nazif, şair, yazar devlet adamıdır1870 yılında Diyarbakır'da dünyaya geldi Babası, şair ve tarihçi Said Paşa, annesi bir aşiret liderinin kızı olan Ayşe Hanım'dır Şair Faik Ali Ozansoy'un ağabeyidir Dönemin yönetimine muhalif duruşuyla bilinirYüksek edebi karakterinin yanına hazırcevaplığıyla da tanınır Bunun yanına nükteci yönü de epeyce kuvvetlidirZaturre rahatsızlığı sebebiyle 1927 yılında vefat etti
YAŞAMSAL
EĞİTİM YAŞAMSAL
Babasının görevi nedeniyle Harput ve Maraş ’ta bulunduktan sonradan Diyarbakır ’da rüştiye öğrenimi fark etti Tahsiline 1874 ’te demin dört yaşındayken Maraş ’ta başlayan Süleyman Nazif, 1879'da Mardin'deki babasının yanına gitti ve öğrenimine orada devam etti Farsça'yı babasından, Arapça'yı Muş müftüsü Kesin Efendi'den, Fransızca'yı da Aleksander Gregoryan adlı bir Ermeni'den öğrendi
ÇALIŞMA HAYATI
1892 ’de babasını kaybettikten sonradan Sırrı Paşa ’nın valiliği sırasında Diyarbakır Valiliğinde Meclisi Vilayet kâtipliği yaptı; 1895 tarihli Diyarbakır Vilayet Salnamesi ’ni hazırladı Bir yandan da Diyarbakır Gazetesi ’nde başyazarlık yaptı, vilayet matbaasını yönetti1896'da Diyarbakır'a Ermeni meselesini incelemek için gelen Abdullah Paşa'nın takdirini kazandı ve Abdullah Paşa ile Musul'a gitti Yedi ay sonradan baştan Diyarbakır ’a döndü; görevlerinden istifa ederek İstanbul'a gitti Sultan II Abdulhamid Han yönetimine aleyhinde uğraş olabilmek için 1897'de Paris'e kaçtı
YAZINSAL HAYATI
Sekiz ay kaldığı Paris ’te Ahmet Rıza Bey'in çıkardığı Meşveret gazetesinde istibdat aleyhine yazılar yazdı ; “Malumu İ'lam isimli risale ile “Namık Kemal adlı risalesini “Abdullah Tahir takma adıyla bastırdıYurda dönüşünden sonra Sultan II Abdülhamid Han tarafından vilayet mektupçusu sıfatıyla Bursa'da ikamete memur edildi; 1908 ’e dek Bursa ’da kaldı 1908 yılında İstanbul'a dönüp gazetecilik yapmaya başladı Bir ara Ebuzziya Tevfik ile, yeni Tarifi Efkar Gazetesi'ni çıkardı Ama gazete tutunamayıp kısa sürede kapandı Ama bu Nazif'in yazar olarak tanınmasına yaradı Süleyman Nazif, bundan sonradan bir zaman dağıtılmış valiliklerde bulunmuşsa da, bunları hakkıyla başaramadığı için yönetimle ilgili hizmetleri adamakıllı bırakıp yazarlıkta karar kılmıştır Yazılarında ise ara sıra sert çıkışlar dikkati çekiyordu Bu dönemde Darı'da İmzasız Risaleler'i yayınlanmış ve Mal Varlığıi Fünun dergisine de dedesinin ismi olan İbrahim Cehdî müstearı ile yazılar göndermişti 1906'da birincil şiir kitabı “Gizli Figanlar ’ı imzasız olarak Darı ’da bastırdı Arkasından El Cezire Mektupları adlı eseri yayımlandı
Süleyman Nazif, nazım dek nesirde de faaliyet göstermiştir Ama nesir dalında fakat 1908'lerden sonradan kendini göstermiştir Minik yaşından itibaren Namık Kemal'in etkisinde kalmıştır Ilk şiirlerinde ferdi duygulanışların yanında sosyal davalarla da ilgilendiği görülmekteydi Serveti fünuna ast olduğu zamanlar, onların görüşü olan “sanat sanat içindir formülüne uyarak yazdığı şiirlerinde; acıklı duygular, mat bir aydınlıktaki hayaller işlendi 1908'den daha sonra kullandığı nesir; dil ve üslupça Mal Varlığıi Fünun ’dan gelen özelliklerin devam ettirilmesi ve geliştirilmesiyle vücuda gelmiştir Nesrinde akıl ve bilgi kuvvetiyle iradenin mantıki bir uyum içinde seyrini görmek mümkündür Ama fikirlerinin kökleri tekrar tekrar hisleri ve heyecanlarıdır Fikirleri, zamanla ve içinde bulunduğu ruh durumuna göre şekil aldığından, yazılarında, birbirine zıt fikirlere rastlanır Nesirlerinde inandırma kabiliyetinin olmasına rağmen tenkitlerinde çoğu kez hislerinin tesirinde kalmış ve kenarlı davranışları görülmüştür *
