Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Sultan Abdülhamid'in Aşiret Mektebi

Sultan Abdülhamid'in Aşiret Mektebi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Aşiret Mektebinin kapatılışı
Sultan Abdülhamid'in Yaptıkları
Sultan 2 Abdülhamit'in: Aşiret Mektepleri
mektebi aşireti hümayun Sultan Abdülhamid

AŞÎRET MEKTEBİ HÜMÂYÛNU

Son dönem Osmanlı devlet ricali, devletin kendini ciddi şekilde yenilemesi gerektiğinin farkındaydı Toplumun birçok kesimi için önemli tedbirler alınması gerekiyordu Ekonomik meseleler, siyasî entrikalar ve ayrılıkçı hareketler bir tarafa, halkın manâlı bir kısmı henüz göçebe hâlde yaşıyordu Göçerler, yaylak ve kışlaklar arasında gelip bu arada yerleşik halkın ekili arazilerine hasar veriyor, zaman zaman yağma ve baskınlar yapıyorlardı Yerli halkın şikâyetleri kesilmiyor, ne güvenlik ne afiyet ne de eğitim için herhangi bir tedbir alma imkânı bulunamıyordu Daha da önemlisi konargöçer aşiretler, imparatorluğun parçalanma sürecinde tanıdık olmayan güçlerin ilgi alanına girmişti

Güneyde İngilizler Urban (Arap) şeyhleri ile yaptıkları iddiaya göre ikili anlaşmalarla yer yer Osmanlı topraklarına el koymaktaydılar1 Balkanlarda ise, Arnavut aşiretlerin arasına hiçbir devlet görevlisi giremiyordu Doğu Anadolu'da sıradan hâle gelen isyanlar için en büyük insan kaynağı yine bu aşiretlerdi Coğrafî ve sosyal yapının benzerliği sebebiyle, imparatorluğun birbirine fazla uzak olan Doğu Anadolu, Arnavutluk ve ArapUrban bölgelerinde aynı problemler vardı Sultan Abdülhamid, devletin önemli problemleri hakkında çözüm üretmeleri için devlet görevlilerini özendirme eder, önemli bulduğu öneri sahiplerini mükâfatlandırırdı Aşiretlerin iskânı ya da eğitilmesi Sultanın çözüm aradığı konulardan biriydi

Urban evlâdı için özel okul teklifi Hicaz ve Yemen bölgelerinde valilik yapmış Osman Nuri Paşa'ya aittir2 ya da Sultan böyle bir önerge konusunda paşanın fikirlerini sormuştur Paşa, saraya ibraz ettiği layihada bilhassa Mekkei Mükerreme'de bir Dârülhadîs, bir Dârülulum ve bir Dârüssınai açılması gerektiğine işaret etmişti Dârüluluma alınacak Arap aşiretlerinin çocukları eğitim yoluyla kazanılabilecek, bunlar kaymakamlık, memurluk ve kaza müdürlüğü gibi görevlere devir edilerek bölgedeki Arap kabileleri, daha sıcacık bir şekilde teftiş altına alınabilecekti Osman Nuri Paşa'ya tarafından aşiret reisi ve şeyhlerin çocukları, babalarından sonradan şeyh almak yerine devlet memuru olacaklar, devletin buralardaki hâkimiyet ve tesiri artacaktı3

Sultan bu tavsiyenin üstünde dikkatle durdu Kendisinin Aşiret Mektebi adını verdiği bu mektep için Mehmed Nuri Paşa'ya ikinci bir layiha hazırlattı Nuri Paşa'nın hazırladığı layiha, devlet ricalinin beklentilerini açıklaması yönüyle önemlidir:

Arap aşiretlerini Osmanlı'dan uzaklaştırmak için yapılan tahriklerin tesirli olmasında en önemli sebep, aşiretler arasında şiddetle hüküm süren cehaletti Dersaadet'te açılması düşünülen Aşiret Mektebi, ilerde aşiretler arasında açılacak okullar için hoca yetiştirmeliydi Bölgenin imarı ve buralara devlet hizmetinin görülmesi için bu mektep mezunlarından faydalanılabilirdi Öbür aşiret ve kabileler arasından, nüfuz sahibi ailelerin çocuklarından 12–16 yaş arasında fiziksel olarak sıhhatli ve zihnen yetenekli olanları seçilmeliydi

Talebeler yatılı okuyacak, benzer tarz ve şekilde elbise giyecekti Mektep yönetmeliği ve güvenliği Harbiye ya da Mülkiye mekteplerine aynı şekilde olmalıydı Ders yılı sonunda talebelerden isteyenler, memleketlerine gönderilecekti Bu Nedenle onların İstanbul'da padişahtan gördükleri ihsanları anlatması ve mektepte kazandıkları terbiyenin aşiret ve kabileler arasında yayılması sağlanacaktı

Tarih derslerinde Endülüs Devleti'nin kuruluşu ve yıkılma sebepleri, halkının maruz kaldığı zulüm ve işkenceler, büyük Osmanlı sultanlarının adaleti ve halka merhameti, sosyal ve siyasî alanlardaki başarıları, Mısır'ın Osmanlı idaresine girmeden önceki hali ve daha sonra gösterdiği gelişme, Osmanlı Devleti'nin İslam milletleri ve diğer milletler aralarında haklı olarak kazandığı büyük mevki anlatılmalı, bu konuları topluca ele alan bir tarih kitabı hazırlanmalıydı Aynı şekilde Türkçe öğrenimine ve beş zaman namazın cemaatle kılınmasına öncelikli olarak dikkat edilmeliydi Osmanlı Devleti'nin esas gayesi olan İslamî hassasiyetler esas tutulmak şartıyla okul kısa zamanda hilâfete layık neticeler verecekti Mektebin açılması için yapılacak masraflar, istikbalde kazanılacak menfaatlerle karşılaştırıldığında fazla ufak kalacaktı4 Aşiret Mektebi'nin ders programı 'talebenin hilafeti İslâmiye ve saltanatı Osmaniye'ye olan hürmet ve muhabbetlerini artıracak muhtevada' olacaktı Kısaca okul, Osmanlı saltanatına bağlılığı artırmayı hedeflemişti5

Aşiretler arasına özel memurlar gönderilerek padişahın bu özel ihsanı kendilerine anlatıldı Yemen'den Fizan'a, Cava adalarından Trablusgarp'a, Kosova cibal aşiretlerinden Dersim yaylalarına dek çoğu yere özel memurlar gönderildi ve bu memurların herkes üçer beşer talebe ile İstanbul'a döndü Aşiret Mektebi, Kabataş'ta Ömer Avni Efendi Mahallesi Taşmeren sokakta 1892'de eğitime başladı Padişahın Aşiret Mektebi ile yakından ilgilendiği ve talebelerine selâm gönderdiği gazetelerle ilân edildi6

Beş yıllık bir programla eğitime başlayan okul, daha sonra 4 yıla indirildi Aşiret Mektebi'nde henüz ilkokul seviyesinde olan ve hiçbir data almamış çocuklar için uygulanan program ağırdı Uygulamada görülen bu aksama yeni şubelerin açılmasını engelledi Suriye'de bir şube açılmıştı Oysa sonradan Aşiret Mektebi başlatmak isteyen Bağdad Valiliği'ne 'ilkokul tahsili verilmeden, bu cins mekteplerin menfaat sağlamadığı, aşiretler için seyyar mekteplerin kurulacağı' cevabı verildi7 Aşiret Mektebi programı her tarafta düzenlenerek Mektebi Harbiye ve Mektebi Mülkiye için hazırlık okulu hâline getirildi

Kayıt şartları konusunda epeyce sıkı davranılmış, sonradan tescil şartını taşımadığı bilhassa göçebe aşiretlerden olmadıkları görünüşe göre talebeler okuldan atılmıştı Hem bunların masrafları talebe seçmekle görevli memurlardan tahsil edilmişti Sınıfını geçemeyenlerin kayıtları siliniyordu Talebelere ait masraflar mal sandıklarınca karşılanacak, kendilerine keza maaş görev edilecekti Mülkiye ve Harbiye'den mezun olanlar keza padişahın ihsanlarına nail olmaktaydı Meselâ 1315 yılı mezunlarından 45 talebeye onar lira ihsan edilmişti8

Okula sadece konargöçer aşiretlerden talebe alınacaktı ve şeyhlerin çocukları öncelikli tescil hakkına sahipti Fazla sayıda şeyhin çocuğu İstanbul'a getirildi Birkaç misal atamak icabında; Nablus'dan Şeyh Rıza'nın oğlu Süleyman Efendi, Urbanı seyyare meşayihi evladından Sa'd b Hacı Hüseyin, Ebu Mehmed Aşireti Şeyhi Arabi Paşa'nın oğlu Mehmed İzzet, Beni Akabe Şeyhi Mehmed elAkabi'nin oğlu İbrahim, Beşatveh Arabları Şeyhi Süleyman elBekar'ın oğlu Mecli, Karapapak reislerinden Şehabeddin Efendi, Duleym Aşiretlerinden Mehamde Aşireti Reisi Abbasu'lAvde'nin oğlu Hudayr, Haydaran Aşireti reislerinden Hüseyin Paşa'nın oğlu Salih, Dürzi Şeyhlerinden Halil Givan ve Şeyh Halil elHalebi Efendilerin oğulları bunlar arasındaydı

Mektep günleri
Aşiret Mektebi kısa sürede bir külliye hâlini aldı Çevre binalar istimlâk edilmiş, camisi, hastanesi, çamaşırhanesi, dikimhanesi olan büyük bir teşkilât kurulmuştu Talebelerin çamaşırları Darü'laceze'ye kurulan çamaşır makinesinde yıkanacak, elbiseleri Sultanahmed İnas Rüşdiyesi'nde diktirilecekti Kendilerine iki yılda bir kat cumalık elbise verilecekti Her talebe isterse iki yılda bir memleketine gitme hakkına sahipti İki yıl içinde geri dönmeyenlerin kaydı silindiği gibi masrafları geri alınırdı Yol harcırahları mektebin yemek tahsisatından artırılan paradan karşılanacaktı

Fazla farklı iklimlerden gelen çocuklar, İstanbul'un havasına birden bire alışamamışlardı Sağlık problemleri ciddi boyutlara ulaştı Önce bir doktor görevlendirilmiş, sabahleyin akşam talebelerin tetkik edilmesi istenmişti sonradan Aşiret Mektebi Hastanesi adıyla tam teşekküllü bir hastane açıldı Talebelere konulan teşhis, ekseriyetle 'daü'ssıla' adı da bahşedilen 'sevdayı vatan' hastalığıydı Talebeler uçsuz bucaksız kum çöllerini ya da şarkın yalçın dağlarını özlüyordu Bunlardan bir kısmı memleketlerine gönderildi Cava'dan gelen yedi talebe tebdili hava için Midilli'ye gönderildi

Ilk Olarak Arap aşiretleri için açılan Aşiret Mektebi'ne, Hamidiye Alayları'nda bulunan Kürt aşiret reisleri büyük ilgi gösterdi Çocuklarını bu mektebe vermekle Sultan Abdülhamid'e yakın olma kazanacak ve bölgelerinde itibarları artacaktı Bunun için Şakir Paşa'yı arabulucu koydular Sultan bu fazla istekleri geri çeviremedi Cibranlı, Zeylan, Celali, Şemski ve Saraçlı Kürt aşiretlerinden okula talebe alındı9 Şakir Paşa'nın aracı olduğu telgrafların birinde 'her alaya iki çocuk hesabıyla talebe kaydı Asakiri Hamidiye Kanunu ahkamından bulunduğu cihetle' demesi daha kuruluş aşamasında böyle bir ihtimalin düşünüldüğünü göstermekteydi10

Benzer dönemde Rumların, Yanya, Kosova, Manastır ve İşkodra bölgelerinde 'ilim cemiyeti' adıyla teşkilâtlar kurdukları, Rum ve Hristiyanları etkilemeye çalıştıkları rapor edilmekteydi Aynı şekilde çocukları Aşiret Mektebi'ne alınarak Arnavutlar da onurlandırılacaktı Kosova Valiliği her sene Aşiret Mektebi'ne azami 10 öğrenci gönderebilecekti11 Fakat padişah, herhangi bir şartla sınırlı olmadığı için zorunlu gördüğünde bunun iki katı kadar tescil yapılmıştı 1902, 1903 ve 1904 yıllarında 20'şer Arnavut talebenin kaydı yapıldı

Talebeler izinli olarak memleketlerine gittiklerinde ayaklanma hâlinde yer alan aşiret reislerini ziyaret etmekteydiler Bu şart hükümetin dikkatinden kaçmamıştı Son derslik talebesi San'alı Yahya b Ahmed, yerli isyancılardan İbni Hamidüddin'in yanında gittiği için tutuklandı12 Kendi bölgelerinde ayaklanma hâlinde bulunan reislerle mektuplaşmak isteyen talebeler de vardı Ama ne yazık ancak okul zamanla Arap, Arnavut ve Kürt milliyetçiliğinin yuvası hâline dönüştü Talebeler fırsat bulduklarında toplu kavgalara karışıyorlardı13

Talebelerden Mektebi Mülkiye'yi bitirenler kaymakam ve mutasarrıfların yanına maiyet memuru14, yaşları müsait olanlar nahiye müdürlüğü, Harbiye lisesini bitirenler jandarma mülazımı saniliği ile taşrada ödev aldılar Polis, zabıta olanların yanına, Şammar Aşireti Reisi Ferhad Paşa'nın vefatı üzerine yerine geçen oğlu Hamdi Ferhan Bey gibi, aşiret reisi görev edilenler de vardı

Okulun kapanışı
Sultan, Aşiret Mektebi'ni gönlünce yöneticilik edecek iktidar sahibi idareciler bulmakta zorlandı Okulun lüzum talebe mevcudu gerekse masrafları gün geçtikçe artmaya başlamıştı Maarif Nezareti para bulmakta zorlanmaktaydı15 Kürt ve Arap talebeler arasında sıkça kavgalar yaşanmaktaydı Güvenliği temin etmek için mektep bahçesine geniş bir emniyet binası yapı edildi Kayıtlı sayıda jandarma, polis ve asker yatılı olarak nöbet tutacaktı

Bu projenin başarılı olması durumunda ayrılıkçı hareketlerin esaslı bir darbe yiyeceğini anlayan yabancı ajanlar, okulu karıştırmakta başarılıydılar Yabancı basın, mektep ile yakından ilgileniyor, okulu başıboşluk kaynağı olarak gösteriyordu 1903 yılı Mayıs'ında çıkan olayda dört subayın yaralandığı haber konusu olmuştu Her ne değin yalanlansa da, Kölnische Zeitung gazetesi, aşiret mektebinde meydana geldiği bahis edilen olayda askerlerin çoğu kimseyi yaraladığı ya da öldürdüğü haberini yayımlamıştı Avusturya ve İtalya gazeteleri hâdiseyi sayfalarına taşımış, okul Avrupa'nın gündemine girmişti16 Hâdiseler Avrupa'nın yeni bir fitne kapısı açma tehlikesini doğuracak şekilde gelişmekteydi17 Beklenen faydanın elde edilemeyeceği görülünce, son yemek boykotu edilerek mektep 1907 yılında sessizce kapatıldı Sonunda okul liseye çevrilmiş, talebeler de öteki dengi okullara dağıtılmıştı18

Netice
Aşiret Mektepleri, üzerinden yüz sene geçmesine karşın hâlâ güncelliğini koruyan bir projedir Adı geçen bölgelerde eğitim problemi hâlâ çözülememiştir Sultan Abdülhamid'in bu çok manâlı projesi, ekseriyetle başarısız bir proje olarak lanse edilir sözde, okul kavmiyetçi çatışmaların odağı hâline gelmiş ve açılış gayesinin en ince ayrıntısına kadar aksine bir sonuç verdiği için kapatılmıştır Hâlbuki bu acele verilmiş bir hükümdür Aşiret mektebinde tartışan Arap, Kürt ve Arnavut talebeler benzer tartışmaları başka okullarda da yapıyorlardı Burada gözden kaçırılan kayda değer bir nokta, o yıllarda adı geçen unsurlar birbirleri ile hemen şimdi kavga etmiyorlardı Sultan Abdülhamid'e karşı çıkmak, muhalefeti bir arada tutan ortak noktaydı Osmanlı ırksa unsurlarının birbiri ile dargın hâle gelmesi, İttihatçıların iktidarı ele almasından, yani Meşrutiyet'in ilânından sonradır 15 sene içerisinde sıradan 600 öğrenci okula küskün, bunların 400'ü mezun olmuştur Okulda bahşedilen eğitimin başarısız olduğunu kabul etmek için bu 400 ismin üstünde detaylı bir çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır Sonraki yıllarda Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal ve Azadî hareketi lideri Halit Cibranlı'nın ayrılıkçı hareket içerisinde görülmesi de bu hükmü vermek için tatmin edici değildir Bunların bir kısmının okuldan mezun olduktan çok sonra fikirlerini değiştirmiş olma ihtimali vardır Rogan'dan yapılan nakilde Aşiret Mekteplerinden ilk beş yılda mezun olan 25 Kürt öğrenciden dokuzu, 'Kürt millî mefkûresi taşıdıkları gerekçesiyle' daha sonraki yıllarda çeşitli sıkıntılar yaşayacak, en ünlüleri Cibranlı Halit elde etmek üzere, ölümleri bu yolda olacaktır19 denilmesi de bambaşka bir şekilde yorumlanamaz Aksine bugün İslâm âleminin çok bambaşka yerlerinde varlığını sürdüren Abdülhamid sevgisine, bu okul mezunlarının katkı maddesi sağladığını söylemek daha içten bir iddia olur

Bu durumda okuldaki kavgaların başka bir sebebi olmalıdır Olasılıkla okulun kapatılmasındaki en önemli sebep, Batılıların hâdiseye el atmış olmaları ve konuyu istismar etmeleridir Aşiret Mektebi'ne talebe alınan bölgelerde, dönemi itibarıyla İngilizlerin yoğun faaliyetleri ve uzun vadeli plânları vardı Benzer şekilde Almanların da niyetleri, İngilizlerden bambaşka değildi Hem Sultan 2 Abdülhamid de artık yorulmuştu Batılı büyük devletlere yeni bir müdahale kapısı başlatmak istemiyordu

aynı zamanda o dönemde İslâm düşüncesinin, Batı'dan gelen ırkçı fikirlere karşısında henüz bir çözüm üretememiş olmasının da alınan sonuç üzerindeki tesiri inkâr edilemez Sultan fazla istemesine rağmen, çağdaş okullardaki ayrılıkçı fikirlerin önüne geçemedi Aşiret Mektebi yarı eğitim kurumlarının günümüzde, başarılı olma şansı daha yüksektir Bu yüzden, bu eğitim modeli dikkatle incelenmelidir *
 
858,497Konular
982,006Mesajlar
29,989Kullanıcılar
zeynooSon üye
Üst Alt