Aşiret Mektebinin kapatılışı
Sultan Abdulhamid'in Yaptıkları
Sultan 2 Abdulhamit'in: Aşiret Mektepleri
mektebi aşireti humayun Sultan Abdulhamid
AŞÎRET MEKTEBİ HUMAYUNU
Son donem Osmanlı devlet ricali, devletin kendini ciddi şekilde yenilemesi gerektiğinin farkındaydı Toplumun bircok kesimi icin ciddi tedbirler alınması gerekiyordu Ekonomik meseleler, siyasi entrikalar ve ayrılıkcı hareketler bir tarafa, halkın onemli bir kısmı henuz gocebe halde yaşıyordu Gocerler, yaylak ve kışlaklar arasında gelip giderken yerleşik halkın ekili arazilerine zarar veriyor, zaman zaman yağma ve baskınlar yapıyorlardı Yerli halkın şikayetleri kesilmiyor, ne guvenlik ne sağlık ne de eğitim icin herhangi bir tedbir alma imkanı bulunamıyordu Daha da onemlisi konargocer aşiretler, imparatorluğun parcalanma surecinde yabancı guclerin ilgi alanına girmişti
Guneyde İngilizler Urban (Arap) şeyhleri ile yaptıkları sozde ikili anlaşmalarla yer yer Osmanlı topraklarına el koymaktaydılar1 Balkanlarda ise, Arnavut aşiretlerin arasına hicbir devlet gorevlisi giremiyordu Doğu Anadolu'da sıradan hale gelen isyanlar icin en buyuk insan kaynağı yine bu aşiretlerdi Coğrafi ve sosyal yapının benzerliği sebebiyle, imparatorluğun birbirine cok uzak olan Doğu Anadolu, Arnavutluk ve ArapUrban bolgelerinde benzer problemler vardı Sultan Abdulhamid, devletin onemli problemleri hakkında cozum uretmeleri icin devlet gorevlilerini teşvik eder, onemli bulduğu teklif sahiplerini mukafatlandırırdı Aşiretlerin iskanı veya eğitilmesi Sultanın cozum aradığı konulardan biriydi
Urban evladı icin ozel okul teklifi Hicaz ve Yemen bolgelerinde valilik yapmış Osman Nuri Paşa'ya aittir2 veya Sultan boyle bir teklif konusunda paşanın fikirlerini sormuştur Paşa, saraya takdim ettiği layihada ozellikle Mekkei Mukerreme'de bir Darulhadis, bir Darululum ve bir Darussınai acılması gerektiğine işaret etmişti Darululuma alınacak Arap aşiretlerinin cocukları eğitim yoluyla kazanılabilecek, bunlar kaymakamlık, memurluk ve kaza mudurluğu gibi gorevlere tayin edilerek bolgedeki Arap kabileleri, daha rahat bir şekilde denetim altına alınabilecekti Osman Nuri Paşa'ya gore aşiret reisi ve şeyhlerin cocukları, babalarından sonra şeyh olmak yerine devlet memuru olacaklar, devletin buralardaki hakimiyet ve tesiri artacaktı3
Sultan bu tavsiyenin uzerinde dikkatle durdu Kendisinin Aşiret Mektebi adını verdiği bu okul icin Mehmed Nuri Paşa'ya ikinci bir layiha hazırlattı Nuri Paşa'nın hazırladığı layiha, devlet ricalinin beklentilerini acıklaması yonuyle onemlidir:
Arap aşiretlerini Osmanlı'dan uzaklaştırmak icin yapılan tahriklerin tesirli olmasında en onemli sebep, aşiretler arasında şiddetle hukum suren cehaletti Dersaadet'te acılması duşunulen Aşiret Mektebi, ilerde aşiretler arasında acılacak okullar icin oğretmen yetiştirmeliydi Bolgenin imarı ve buralara devlet hizmetinin gorulmesi icin bu okul mezunlarından faydalanılabilirdi Farklı aşiret ve kabileler arasından, nufuz sahibi ailelerin cocuklarından 12–16 yaş arasında bedenen sıhhatli ve zihnen kabiliyetli olanları secilmeliydi
Talebeler yatılı okuyacak, aynı tarz ve şekilde elbise giyecekti Okul yonetmeliği ve guvenliği Harbiye veya Mulkiye mekteplerine benzer şekilde olmalıydı Ders yılı sonunda talebelerden isteyenler, memleketlerine gonderilecekti Boylece onların İstanbul'da padişahtan gordukleri ihsanları anlatması ve mektepte kazandıkları terbiyenin aşiret ve kabileler arasında yayılması sağlanacaktı
Tarih derslerinde Endulus Devleti'nin kuruluşu ve yıkılma sebepleri, halkının maruz kaldığı zulum ve işkenceler, buyuk Osmanlı sultanlarının adaleti ve halka merhameti, sosyal ve siyasi alanlardaki başarıları, Mısır'ın Osmanlı idaresine girmeden onceki hali ve daha sonra gosterdiği gelişme, Osmanlı Devleti'nin İslam milletleri ve diğer milletler arasında haklı olarak kazandığı buyuk mevki anlatılmalı, bu konuları topluca ele alan bir tarih kitabı hazırlanmalıydı Aynı şekilde Turkce oğrenimine ve beş vakit namazın cemaatle kılınmasına oncelikli olarak dikkat edilmeliydi Osmanlı Devleti'nin esas gayesi olan İslami hassasiyetler esas tutulmak şartıyla mektep kısa zamanda hilafete layık neticeler verecekti Mektebin acılması icin yapılacak masraflar, istikbalde kazanılacak menfaatlerle karşılaştırıldığında cok kucuk kalacaktı4 Aşiret Mektebi'nin ders programı 'talebenin hilafeti İslamiye ve saltanatı Osmaniye'ye olan hurmet ve muhabbetlerini artıracak muhtevada' olacaktı Kısaca okul, Osmanlı saltanatına bağlılığı artırmayı hedeflemişti5
Aşiretler arasına ozel memurlar gonderilerek padişahın bu ozel ihsanı kendilerine anlatıldı Yemen'den Fizan'a, Cava adalarından Trablusgarp'a, Kosova cibal aşiretlerinden Dersim yaylalarına kadar bircok yere ozel memurlar gonderildi ve bu memurların her biri ucer beşer talebe ile İstanbul'a dondu Aşiret Mektebi, Kabataş'ta Omer Avni Efendi Mahallesi Taşmeren sokakta 1892'de eğitime başladı Padişahın Aşiret Mektebi ile yakından ilgilendiği ve talebelerine selam gonderdiği gazetelerle ilan edildi6
Beş yıllık bir programla eğitime başlayan okul, daha sonra 4 yıla indirildi Aşiret Mektebi'nde henuz ilkokul seviyesinde olan ve hicbir bilgi almamış cocuklar icin uygulanan program ağırdı Uygulamada gorulen bu aksaklık yeni şubelerin acılmasını engelledi Suriye'de bir şube acılmıştı Ancak daha sonra Aşiret Mektebi acmak isteyen Bağdad Valiliği'ne 'ilkokul tahsili verilmeden, bu tur mekteplerin fayda sağlamadığı, aşiretler icin seyyar mekteplerin kurulacağı' cevabı verildi7 Aşiret Mektebi programı yeniden duzenlenerek Mektebi Harbiye ve Mektebi Mulkiye icin hazırlık okulu haline getirildi
Kayıt şartları konusunda oldukca sıkı davranılmış, sonradan kayıt şartını taşımadığı ozellikle gocebe aşiretlerden olmadıkları anlaşılan talebeler okuldan atılmıştı Ayrıca bunların masrafları talebe secmekle gorevli memurlardan tahsil edilmişti Sınıfını gecemeyenlerin kayıtları siliniyordu Talebelere ait masraflar mal sandıklarınca karşılanacak, kendilerine ayrıca maaş tahsis edilecekti Mulkiye ve Harbiye'den mezun olanlar ayrıca padişahın ihsanlarına nail olmaktaydı Mesela 1315 yılı mezunlarından 45 talebeye onar lira ihsan edilmişti8
Okula sadece konargocer aşiretlerden talebe alınacaktı ve şeyhlerin cocukları oncelikli kayıt hakkına sahipti Cok sayıda şeyhin cocuğu İstanbul'a getirildi Birkac ornek vermek gerekirse; Nablus'dan Şeyh Rıza'nın oğlu Suleyman Efendi, Urbanı seyyare meşayihi evladından Sa'd b Hacı Huseyin, Ebu Mehmed Aşireti Şeyhi Arabi Paşa'nın oğlu Mehmed İzzet, Beni Akabe Şeyhi Mehmed elAkabi'nin oğlu İbrahim, Beşatveh Arabları Şeyhi Suleyman elBekar'ın oğlu Mecli, Karapapak reislerinden Şehabeddin Efendi, Duleym Aşiretlerinden Mehamde Aşireti Reisi Abbasu'lAvde'nin oğlu Hudayr, Haydaran Aşireti reislerinden Huseyin Paşa'nın oğlu Salih, Durzi Şeyhlerinden Halil Givan ve Şeyh Halil elHalebi Efendilerin oğulları bunlar arasındaydı
Okul gunleri
Aşiret Mektebi kısa surede bir kulliye halini aldı Cevre binalar istimlak edilmiş, camisi, hastanesi, camaşırhanesi, dikimhanesi olan buyuk bir teşkilat kurulmuştu Talebelerin camaşırları Daru'laceze'ye kurulan camaşır makinesinde yıkanacak, elbiseleri Sultanahmed İnas Ruşdiyesi'nde diktirilecekti Kendilerine iki yılda bir kat cumalık elbise verilecekti Her talebe isterse iki yılda bir memleketine gitme hakkına sahipti İki yıl icinde geri donmeyenlerin kaydı silindiği gibi masrafları geri alınırdı Yol harcırahları mektebin yemek tahsisatından artırılan paradan karşılanacaktı
Cok farklı iklimlerden gelen cocuklar, İstanbul'un havasına birden bire alışamamışlardı Sağlık problemleri ciddi boyutlara ulaştı Once bir doktor gorevlendirilmiş, sabah akşam talebelerin muayene edilmesi istenmişti Daha sonra Aşiret Mektebi Hastanesi adıyla tam teşekkullu bir hastane acıldı Talebelere konulan teşhis, ekseriyetle 'dau'ssıla' adı da verilen 'sevdayı vatan' hastalığıydı Talebeler ucsuz bucaksız kum collerini veya şarkın yalcın dağlarını ozluyordu Bunlardan bir kısmı memleketlerine gonderildi Cava'dan gelen yedi talebe tebdili hava icin Midilli'ye gonderildi
Başlangıcta Arap aşiretleri icin acılan Aşiret Mektebi'ne, Hamidiye Alayları'nda yer alan Kurt aşiret reisleri buyuk ilgi gosterdi Cocuklarını bu mektebe vermekle Sultan Abdulhamid'e yakınlık kazanacak ve bolgelerinde itibarları artacaktı Bunun icin Şakir Paşa'yı aracı koydular Sultan bu aşırı istekleri geri ceviremedi Cibranlı, Zeylan, Celali, Şemski ve Saraclı Kurt aşiretlerinden okula talebe alındı9 Şakir Paşa'nın aracı olduğu telgrafların birinde 'her alaya iki cocuk hesabıyla talebe kaydı Asakiri Hamidiye Kanunu ahkamından bulunduğu cihetle' demesi daha kuruluş aşamasında boyle bir ihtimalin duşunulduğunu gostermekteydi10
Aynı donemde Rumların, Yanya, Kosova, Manastır ve İşkodra bolgelerinde 'ilim cemiyeti' adıyla teşkilatlar kurdukları, Rum ve Hristiyanları etkilemeye calıştıkları rapor edilmekteydi Benzer şekilde cocukları Aşiret Mektebi'ne alınarak Arnavutlar da onurlandırılacaktı Kosova Valiliği her yıl Aşiret Mektebi'ne en fazla 10 oğrenci gonderebilecekti11 Ancak padişah, herhangi bir şartla sınırlı olmadığı icin gerekli gorduğunde bunun iki katı kadar kayıt yapılmıştı 1902, 1903 ve 1904 yıllarında 20'şer Arnavut talebenin kaydı yapıldı
Talebeler izinli olarak memleketlerine gittiklerinde isyan halinde bulunan aşiret reislerini ziyaret etmekteydiler Bu durum hukumetin dikkatinden kacmamıştı Son sınıf talebesi San'alı Yahya b Ahmed, yerli isyancılardan İbni Hamiduddin'in yanına gittiği icin tutuklandı12 Kendi bolgelerinde isyan halinde bulunan reislerle mektuplaşmak isteyen talebeler de vardı Fakat ne yazık ki okul zamanla Arap, Arnavut ve Kurt milliyetciliğinin yuvası haline donuştu Talebeler fırsat bulduklarında toplu kavgalara karışıyorlardı13
Talebelerden Mektebi Mulkiye'yi bitirenler kaymakam ve mutasarrıfların yanında maiyet memuru14, yaşları musait olanlar nahiye mudurluğu, Harbiye lisesini bitirenler jandarma mulazımı saniliği ile taşrada gorev aldılar Polis, zabıta olanların yanında, Şammar Aşireti Reisi Ferhad Paşa'nın vefatı uzerine yerine gecen oğlu Hamdi Ferhan Bey gibi, aşiret reisi tayin edilenler de vardı
Okulun kapanışı
Sultan, Aşiret Mektebi'ni gonlunce idare edecek iktidar sahibi idareciler bulmakta zorlandı Okulun gerek talebe mevcudu gerekse masrafları gun gectikce artmaya başlamıştı Maarif Nezareti para bulmakta zorlanmaktaydı15 Kurt ve Arap talebeler arasında sık sık kavgalar yaşanmaktaydı Guvenliği sağlamak icin okul bahcesine geniş bir karakol binası inşa edildi Belirli sayıda jandarma, polis ve asker yatılı olarak nobet tutacaktı
Bu projenin başarılı olması durumunda ayrılıkcı hareketlerin esaslı bir darbe yiyeceğini anlayan yabancı ajanlar, okulu karıştırmakta başarılıydılar Yabancı basın, okul ile yakından ilgileniyor, okulu anarşi kaynağı olarak gosteriyordu 1903 yılı Mayıs'ında cıkan olayda dort subayın yaralandığı haber konusu olmuştu Her ne kadar yalanlansa da, Kolnische Zeitung gazetesi, aşiret mektebinde meydana geldiği iddia edilen olayda askerlerin bircok kimseyi yaraladığı veya oldurduğu haberini yayımlamıştı Avusturya ve İtalya gazeteleri hadiseyi sayfalarına taşımış, okul Avrupa'nın gundemine girmişti16 Hadiseler Avrupa'nın yeni bir fitne kapısı acma tehlikesini doğuracak şekilde gelişmekteydi17 Beklenen faydanın elde edilemeyeceği gorulunce, son yemek boykotu bahane edilerek okul 1907 yılında sessizce kapatıldı Sonunda mektep liseye cevrilmiş, talebeler de diğer dengi okullara dağıtılmıştı18
Netice
Aşiret Mektepleri, uzerinden yuz yıl gecmesine rağmen hala guncelliğini koruyan bir projedir Adı gecen bolgelerde eğitim problemi hala cozulememiştir Sultan Abdulhamid'in bu cok onemli projesi, ekseriyetle başarısız bir proje olarak lanse edilir İddiaya gore, okul kavmiyetci catışmaların odağı haline gelmiş ve acılış gayesinin tamamen aksine bir netice verdiği icin kapatılmıştır Halbuki bu acele verilmiş bir hukumdur Aşiret mektebinde tartışan Arap, Kurt ve Arnavut talebeler aynı tartışmaları başka okullarda da yapıyorlardı Burada gozden kacırılan onemli bir nokta, o yıllarda adı gecen unsurlar birbirleri ile henuz kavga etmiyorlardı Sultan Abdulhamid'e karşı olmak, muhalefeti bir arada tutan ortak noktaydı Osmanlı etnik unsurlarının birbiri ile kavgalı hale gelmesi, İttihatcıların iktidarı ele almasından, yani Meşrutiyet'in ilanından sonradır 15 yıl icerisinde ortalama 600 oğrenci okula alınmış, bunların 400'u mezun olmuştur Okulda verilen eğitimin başarısız olduğunu kabul etmek icin bu 400 ismin uzerinde ayrıntılı bir calışma yapılmasına ihtiyac vardır Sonraki yıllarda Şerif Huseyin'in oğlu Faysal ve Azadi hareketi lideri Halit Cibranlı'nın ayrılıkcı hareket icerisinde gorulmesi de bu hukmu vermek icin yeterli değildir Bunların bir kısmının okuldan mezun olduktan cok sonra fikirlerini değiştirmiş olma ihtimali vardır Rogan'dan yapılan nakilde Aşiret Mekteplerinden ilk beş yılda mezun olan 25 Kurt oğrenciden dokuzu, 'Kurt milli mefkUresi taşıdıkları gerekcesiyle' daha sonraki yıllarda ceşitli sıkıntılar yaşayacak, en unluleri Cibranlı Halit olmak uzere, olumleri bu yolda olacaktır19 denilmesi de farklı bir şekilde yorumlanamaz Aksine bugun İslam aleminin cok farklı yerlerinde varlığını surduren Abdulhamid sevgisine, bu okul mezunlarının katkı sağladığını soylemek daha doğru bir iddia olur
Bu durumda okuldaki kavgaların başka bir sebebi olmalıdır Muhtemelen okulun kapatılmasındaki en onemli sebep, Batılıların hadiseye el atmış olmaları ve konuyu istismar etmeleridir Aşiret Mektebi'ne talebe alınan bolgelerde, donemi itibarıyla İngilizlerin yoğun faaliyetleri ve uzun vadeli planları vardı Aynı şekilde Almanların da niyetleri, İngilizlerden farklı değildi Ayrıca Sultan 2 Abdulhamid de artık yorulmuştu Batılı buyuk devletlere yeni bir mudahale kapısı acmak istemiyordu
Bununla birlikte o donemde İslam duşuncesinin, Batı'dan gelen ırkcı fikirlere karşı henuz bir cozum uretememiş olmasının da alınan netice uzerindeki tesiri inkar edilemez Sultan cok istemesine rağmen, modern okullardaki ayrılıkcı fikirlerin onune gecemedi Aşiret Mektebi benzeri eğitim kurumlarının gunumuzde, başarılı olma şansı daha yuksektir Bu yuzden, bu eğitim modeli dikkatle incelenmelidir
Sultan Abdulhamid'in Yaptıkları
Sultan 2 Abdulhamit'in: Aşiret Mektepleri
mektebi aşireti humayun Sultan Abdulhamid
AŞÎRET MEKTEBİ HUMAYUNU
Son donem Osmanlı devlet ricali, devletin kendini ciddi şekilde yenilemesi gerektiğinin farkındaydı Toplumun bircok kesimi icin ciddi tedbirler alınması gerekiyordu Ekonomik meseleler, siyasi entrikalar ve ayrılıkcı hareketler bir tarafa, halkın onemli bir kısmı henuz gocebe halde yaşıyordu Gocerler, yaylak ve kışlaklar arasında gelip giderken yerleşik halkın ekili arazilerine zarar veriyor, zaman zaman yağma ve baskınlar yapıyorlardı Yerli halkın şikayetleri kesilmiyor, ne guvenlik ne sağlık ne de eğitim icin herhangi bir tedbir alma imkanı bulunamıyordu Daha da onemlisi konargocer aşiretler, imparatorluğun parcalanma surecinde yabancı guclerin ilgi alanına girmişti
Guneyde İngilizler Urban (Arap) şeyhleri ile yaptıkları sozde ikili anlaşmalarla yer yer Osmanlı topraklarına el koymaktaydılar1 Balkanlarda ise, Arnavut aşiretlerin arasına hicbir devlet gorevlisi giremiyordu Doğu Anadolu'da sıradan hale gelen isyanlar icin en buyuk insan kaynağı yine bu aşiretlerdi Coğrafi ve sosyal yapının benzerliği sebebiyle, imparatorluğun birbirine cok uzak olan Doğu Anadolu, Arnavutluk ve ArapUrban bolgelerinde benzer problemler vardı Sultan Abdulhamid, devletin onemli problemleri hakkında cozum uretmeleri icin devlet gorevlilerini teşvik eder, onemli bulduğu teklif sahiplerini mukafatlandırırdı Aşiretlerin iskanı veya eğitilmesi Sultanın cozum aradığı konulardan biriydi
Urban evladı icin ozel okul teklifi Hicaz ve Yemen bolgelerinde valilik yapmış Osman Nuri Paşa'ya aittir2 veya Sultan boyle bir teklif konusunda paşanın fikirlerini sormuştur Paşa, saraya takdim ettiği layihada ozellikle Mekkei Mukerreme'de bir Darulhadis, bir Darululum ve bir Darussınai acılması gerektiğine işaret etmişti Darululuma alınacak Arap aşiretlerinin cocukları eğitim yoluyla kazanılabilecek, bunlar kaymakamlık, memurluk ve kaza mudurluğu gibi gorevlere tayin edilerek bolgedeki Arap kabileleri, daha rahat bir şekilde denetim altına alınabilecekti Osman Nuri Paşa'ya gore aşiret reisi ve şeyhlerin cocukları, babalarından sonra şeyh olmak yerine devlet memuru olacaklar, devletin buralardaki hakimiyet ve tesiri artacaktı3
Sultan bu tavsiyenin uzerinde dikkatle durdu Kendisinin Aşiret Mektebi adını verdiği bu okul icin Mehmed Nuri Paşa'ya ikinci bir layiha hazırlattı Nuri Paşa'nın hazırladığı layiha, devlet ricalinin beklentilerini acıklaması yonuyle onemlidir:
Arap aşiretlerini Osmanlı'dan uzaklaştırmak icin yapılan tahriklerin tesirli olmasında en onemli sebep, aşiretler arasında şiddetle hukum suren cehaletti Dersaadet'te acılması duşunulen Aşiret Mektebi, ilerde aşiretler arasında acılacak okullar icin oğretmen yetiştirmeliydi Bolgenin imarı ve buralara devlet hizmetinin gorulmesi icin bu okul mezunlarından faydalanılabilirdi Farklı aşiret ve kabileler arasından, nufuz sahibi ailelerin cocuklarından 12–16 yaş arasında bedenen sıhhatli ve zihnen kabiliyetli olanları secilmeliydi
Talebeler yatılı okuyacak, aynı tarz ve şekilde elbise giyecekti Okul yonetmeliği ve guvenliği Harbiye veya Mulkiye mekteplerine benzer şekilde olmalıydı Ders yılı sonunda talebelerden isteyenler, memleketlerine gonderilecekti Boylece onların İstanbul'da padişahtan gordukleri ihsanları anlatması ve mektepte kazandıkları terbiyenin aşiret ve kabileler arasında yayılması sağlanacaktı
Tarih derslerinde Endulus Devleti'nin kuruluşu ve yıkılma sebepleri, halkının maruz kaldığı zulum ve işkenceler, buyuk Osmanlı sultanlarının adaleti ve halka merhameti, sosyal ve siyasi alanlardaki başarıları, Mısır'ın Osmanlı idaresine girmeden onceki hali ve daha sonra gosterdiği gelişme, Osmanlı Devleti'nin İslam milletleri ve diğer milletler arasında haklı olarak kazandığı buyuk mevki anlatılmalı, bu konuları topluca ele alan bir tarih kitabı hazırlanmalıydı Aynı şekilde Turkce oğrenimine ve beş vakit namazın cemaatle kılınmasına oncelikli olarak dikkat edilmeliydi Osmanlı Devleti'nin esas gayesi olan İslami hassasiyetler esas tutulmak şartıyla mektep kısa zamanda hilafete layık neticeler verecekti Mektebin acılması icin yapılacak masraflar, istikbalde kazanılacak menfaatlerle karşılaştırıldığında cok kucuk kalacaktı4 Aşiret Mektebi'nin ders programı 'talebenin hilafeti İslamiye ve saltanatı Osmaniye'ye olan hurmet ve muhabbetlerini artıracak muhtevada' olacaktı Kısaca okul, Osmanlı saltanatına bağlılığı artırmayı hedeflemişti5
Aşiretler arasına ozel memurlar gonderilerek padişahın bu ozel ihsanı kendilerine anlatıldı Yemen'den Fizan'a, Cava adalarından Trablusgarp'a, Kosova cibal aşiretlerinden Dersim yaylalarına kadar bircok yere ozel memurlar gonderildi ve bu memurların her biri ucer beşer talebe ile İstanbul'a dondu Aşiret Mektebi, Kabataş'ta Omer Avni Efendi Mahallesi Taşmeren sokakta 1892'de eğitime başladı Padişahın Aşiret Mektebi ile yakından ilgilendiği ve talebelerine selam gonderdiği gazetelerle ilan edildi6
Beş yıllık bir programla eğitime başlayan okul, daha sonra 4 yıla indirildi Aşiret Mektebi'nde henuz ilkokul seviyesinde olan ve hicbir bilgi almamış cocuklar icin uygulanan program ağırdı Uygulamada gorulen bu aksaklık yeni şubelerin acılmasını engelledi Suriye'de bir şube acılmıştı Ancak daha sonra Aşiret Mektebi acmak isteyen Bağdad Valiliği'ne 'ilkokul tahsili verilmeden, bu tur mekteplerin fayda sağlamadığı, aşiretler icin seyyar mekteplerin kurulacağı' cevabı verildi7 Aşiret Mektebi programı yeniden duzenlenerek Mektebi Harbiye ve Mektebi Mulkiye icin hazırlık okulu haline getirildi
Kayıt şartları konusunda oldukca sıkı davranılmış, sonradan kayıt şartını taşımadığı ozellikle gocebe aşiretlerden olmadıkları anlaşılan talebeler okuldan atılmıştı Ayrıca bunların masrafları talebe secmekle gorevli memurlardan tahsil edilmişti Sınıfını gecemeyenlerin kayıtları siliniyordu Talebelere ait masraflar mal sandıklarınca karşılanacak, kendilerine ayrıca maaş tahsis edilecekti Mulkiye ve Harbiye'den mezun olanlar ayrıca padişahın ihsanlarına nail olmaktaydı Mesela 1315 yılı mezunlarından 45 talebeye onar lira ihsan edilmişti8
Okula sadece konargocer aşiretlerden talebe alınacaktı ve şeyhlerin cocukları oncelikli kayıt hakkına sahipti Cok sayıda şeyhin cocuğu İstanbul'a getirildi Birkac ornek vermek gerekirse; Nablus'dan Şeyh Rıza'nın oğlu Suleyman Efendi, Urbanı seyyare meşayihi evladından Sa'd b Hacı Huseyin, Ebu Mehmed Aşireti Şeyhi Arabi Paşa'nın oğlu Mehmed İzzet, Beni Akabe Şeyhi Mehmed elAkabi'nin oğlu İbrahim, Beşatveh Arabları Şeyhi Suleyman elBekar'ın oğlu Mecli, Karapapak reislerinden Şehabeddin Efendi, Duleym Aşiretlerinden Mehamde Aşireti Reisi Abbasu'lAvde'nin oğlu Hudayr, Haydaran Aşireti reislerinden Huseyin Paşa'nın oğlu Salih, Durzi Şeyhlerinden Halil Givan ve Şeyh Halil elHalebi Efendilerin oğulları bunlar arasındaydı
Okul gunleri
Aşiret Mektebi kısa surede bir kulliye halini aldı Cevre binalar istimlak edilmiş, camisi, hastanesi, camaşırhanesi, dikimhanesi olan buyuk bir teşkilat kurulmuştu Talebelerin camaşırları Daru'laceze'ye kurulan camaşır makinesinde yıkanacak, elbiseleri Sultanahmed İnas Ruşdiyesi'nde diktirilecekti Kendilerine iki yılda bir kat cumalık elbise verilecekti Her talebe isterse iki yılda bir memleketine gitme hakkına sahipti İki yıl icinde geri donmeyenlerin kaydı silindiği gibi masrafları geri alınırdı Yol harcırahları mektebin yemek tahsisatından artırılan paradan karşılanacaktı
Cok farklı iklimlerden gelen cocuklar, İstanbul'un havasına birden bire alışamamışlardı Sağlık problemleri ciddi boyutlara ulaştı Once bir doktor gorevlendirilmiş, sabah akşam talebelerin muayene edilmesi istenmişti Daha sonra Aşiret Mektebi Hastanesi adıyla tam teşekkullu bir hastane acıldı Talebelere konulan teşhis, ekseriyetle 'dau'ssıla' adı da verilen 'sevdayı vatan' hastalığıydı Talebeler ucsuz bucaksız kum collerini veya şarkın yalcın dağlarını ozluyordu Bunlardan bir kısmı memleketlerine gonderildi Cava'dan gelen yedi talebe tebdili hava icin Midilli'ye gonderildi
Başlangıcta Arap aşiretleri icin acılan Aşiret Mektebi'ne, Hamidiye Alayları'nda yer alan Kurt aşiret reisleri buyuk ilgi gosterdi Cocuklarını bu mektebe vermekle Sultan Abdulhamid'e yakınlık kazanacak ve bolgelerinde itibarları artacaktı Bunun icin Şakir Paşa'yı aracı koydular Sultan bu aşırı istekleri geri ceviremedi Cibranlı, Zeylan, Celali, Şemski ve Saraclı Kurt aşiretlerinden okula talebe alındı9 Şakir Paşa'nın aracı olduğu telgrafların birinde 'her alaya iki cocuk hesabıyla talebe kaydı Asakiri Hamidiye Kanunu ahkamından bulunduğu cihetle' demesi daha kuruluş aşamasında boyle bir ihtimalin duşunulduğunu gostermekteydi10
Aynı donemde Rumların, Yanya, Kosova, Manastır ve İşkodra bolgelerinde 'ilim cemiyeti' adıyla teşkilatlar kurdukları, Rum ve Hristiyanları etkilemeye calıştıkları rapor edilmekteydi Benzer şekilde cocukları Aşiret Mektebi'ne alınarak Arnavutlar da onurlandırılacaktı Kosova Valiliği her yıl Aşiret Mektebi'ne en fazla 10 oğrenci gonderebilecekti11 Ancak padişah, herhangi bir şartla sınırlı olmadığı icin gerekli gorduğunde bunun iki katı kadar kayıt yapılmıştı 1902, 1903 ve 1904 yıllarında 20'şer Arnavut talebenin kaydı yapıldı
Talebeler izinli olarak memleketlerine gittiklerinde isyan halinde bulunan aşiret reislerini ziyaret etmekteydiler Bu durum hukumetin dikkatinden kacmamıştı Son sınıf talebesi San'alı Yahya b Ahmed, yerli isyancılardan İbni Hamiduddin'in yanına gittiği icin tutuklandı12 Kendi bolgelerinde isyan halinde bulunan reislerle mektuplaşmak isteyen talebeler de vardı Fakat ne yazık ki okul zamanla Arap, Arnavut ve Kurt milliyetciliğinin yuvası haline donuştu Talebeler fırsat bulduklarında toplu kavgalara karışıyorlardı13
Talebelerden Mektebi Mulkiye'yi bitirenler kaymakam ve mutasarrıfların yanında maiyet memuru14, yaşları musait olanlar nahiye mudurluğu, Harbiye lisesini bitirenler jandarma mulazımı saniliği ile taşrada gorev aldılar Polis, zabıta olanların yanında, Şammar Aşireti Reisi Ferhad Paşa'nın vefatı uzerine yerine gecen oğlu Hamdi Ferhan Bey gibi, aşiret reisi tayin edilenler de vardı
Okulun kapanışı
Sultan, Aşiret Mektebi'ni gonlunce idare edecek iktidar sahibi idareciler bulmakta zorlandı Okulun gerek talebe mevcudu gerekse masrafları gun gectikce artmaya başlamıştı Maarif Nezareti para bulmakta zorlanmaktaydı15 Kurt ve Arap talebeler arasında sık sık kavgalar yaşanmaktaydı Guvenliği sağlamak icin okul bahcesine geniş bir karakol binası inşa edildi Belirli sayıda jandarma, polis ve asker yatılı olarak nobet tutacaktı
Bu projenin başarılı olması durumunda ayrılıkcı hareketlerin esaslı bir darbe yiyeceğini anlayan yabancı ajanlar, okulu karıştırmakta başarılıydılar Yabancı basın, okul ile yakından ilgileniyor, okulu anarşi kaynağı olarak gosteriyordu 1903 yılı Mayıs'ında cıkan olayda dort subayın yaralandığı haber konusu olmuştu Her ne kadar yalanlansa da, Kolnische Zeitung gazetesi, aşiret mektebinde meydana geldiği iddia edilen olayda askerlerin bircok kimseyi yaraladığı veya oldurduğu haberini yayımlamıştı Avusturya ve İtalya gazeteleri hadiseyi sayfalarına taşımış, okul Avrupa'nın gundemine girmişti16 Hadiseler Avrupa'nın yeni bir fitne kapısı acma tehlikesini doğuracak şekilde gelişmekteydi17 Beklenen faydanın elde edilemeyeceği gorulunce, son yemek boykotu bahane edilerek okul 1907 yılında sessizce kapatıldı Sonunda mektep liseye cevrilmiş, talebeler de diğer dengi okullara dağıtılmıştı18
Netice
Aşiret Mektepleri, uzerinden yuz yıl gecmesine rağmen hala guncelliğini koruyan bir projedir Adı gecen bolgelerde eğitim problemi hala cozulememiştir Sultan Abdulhamid'in bu cok onemli projesi, ekseriyetle başarısız bir proje olarak lanse edilir İddiaya gore, okul kavmiyetci catışmaların odağı haline gelmiş ve acılış gayesinin tamamen aksine bir netice verdiği icin kapatılmıştır Halbuki bu acele verilmiş bir hukumdur Aşiret mektebinde tartışan Arap, Kurt ve Arnavut talebeler aynı tartışmaları başka okullarda da yapıyorlardı Burada gozden kacırılan onemli bir nokta, o yıllarda adı gecen unsurlar birbirleri ile henuz kavga etmiyorlardı Sultan Abdulhamid'e karşı olmak, muhalefeti bir arada tutan ortak noktaydı Osmanlı etnik unsurlarının birbiri ile kavgalı hale gelmesi, İttihatcıların iktidarı ele almasından, yani Meşrutiyet'in ilanından sonradır 15 yıl icerisinde ortalama 600 oğrenci okula alınmış, bunların 400'u mezun olmuştur Okulda verilen eğitimin başarısız olduğunu kabul etmek icin bu 400 ismin uzerinde ayrıntılı bir calışma yapılmasına ihtiyac vardır Sonraki yıllarda Şerif Huseyin'in oğlu Faysal ve Azadi hareketi lideri Halit Cibranlı'nın ayrılıkcı hareket icerisinde gorulmesi de bu hukmu vermek icin yeterli değildir Bunların bir kısmının okuldan mezun olduktan cok sonra fikirlerini değiştirmiş olma ihtimali vardır Rogan'dan yapılan nakilde Aşiret Mekteplerinden ilk beş yılda mezun olan 25 Kurt oğrenciden dokuzu, 'Kurt milli mefkUresi taşıdıkları gerekcesiyle' daha sonraki yıllarda ceşitli sıkıntılar yaşayacak, en unluleri Cibranlı Halit olmak uzere, olumleri bu yolda olacaktır19 denilmesi de farklı bir şekilde yorumlanamaz Aksine bugun İslam aleminin cok farklı yerlerinde varlığını surduren Abdulhamid sevgisine, bu okul mezunlarının katkı sağladığını soylemek daha doğru bir iddia olur
Bu durumda okuldaki kavgaların başka bir sebebi olmalıdır Muhtemelen okulun kapatılmasındaki en onemli sebep, Batılıların hadiseye el atmış olmaları ve konuyu istismar etmeleridir Aşiret Mektebi'ne talebe alınan bolgelerde, donemi itibarıyla İngilizlerin yoğun faaliyetleri ve uzun vadeli planları vardı Aynı şekilde Almanların da niyetleri, İngilizlerden farklı değildi Ayrıca Sultan 2 Abdulhamid de artık yorulmuştu Batılı buyuk devletlere yeni bir mudahale kapısı acmak istemiyordu
Bununla birlikte o donemde İslam duşuncesinin, Batı'dan gelen ırkcı fikirlere karşı henuz bir cozum uretememiş olmasının da alınan netice uzerindeki tesiri inkar edilemez Sultan cok istemesine rağmen, modern okullardaki ayrılıkcı fikirlerin onune gecemedi Aşiret Mektebi benzeri eğitim kurumlarının gunumuzde, başarılı olma şansı daha yuksektir Bu yuzden, bu eğitim modeli dikkatle incelenmelidir