Tıbbi olarak bir zorunluluk olmamakla beraber ülkemizde genellikle dini inanışlar doğrultusunda yapılmaktadır. Çeşitli yöntemlerle yapılan sünnet için en memnuniyet verici sonuçlar klasik cerrahi yöntemle elde edilir. En yaygın kabul gören yöntem de budur.
Sünnetin yapılacağı yaş konusu tartışmalı bir konu olmakla birlikte genel olarak kabul gören görüş en geç iki yaştan önce ya da altı yaşından sonra yapılmasıdır. Bu yaşlar arasında özellikle ruhsal açıdan çocukların olumsuz etkilendikleri (çekingenleşme ya da saldırganlaşma, idrar ya da kaka kaçırma, vb) savunulmaktadır. Tabii ki tıbbi gereklilikler doğrultusunda her yaşta yapılabilir.
Sünnet genellikle hafife alınan ancak ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlar bakımından bu konuda yeterli yasal eğitimi görerek uzmanlaşmış doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Sünnet kararı anlayabilecek yaştaki çocuklarla birlikte alınmalıdır. Çocuğun bu konuda çevre ve arkadaşları tarafından yanlış bilgilendirilmesine fırsat verilmeden konu anlayacağı basitlikte anlatılmalıdır. Karar verme ile sünnet arasındaki süre de kısa tutulmalıdır. Operasyondan önce ilgili hekim tarafından muayene edilmelidir. Böylece operasyon sırasında karşılaşılabilecek sürprizler (doğuştan sünnetlilik-hipospadias, vb) önlenmiş olacaktır.
Sünnetin hastane koşullarında ve hatta ameliyathanede yapılması en doğru seçim olacaktır. Halen pek çok sağlık kurumunda lokal ve genel anestezi ile sünnet yapılmaktadır. Ancak son yıllarda kullanılacak anestezi şeklinin de genel anestezi olması gerektiği konusunda artık bir fikir birliği oluşmuştur. Günümüzde genel anestezi giderek daha güvenli hale gelmiştir. Zaten kısa süreli (15-20 dk.) ve uygulanan ağrı kesme yöntemleri (penil blok ya da kaudal blok gibi) sayesinde sonuna doğru yüzeyelleşen bir anestezi uygulanmaktadır. Genel anestezi hem çocuğu ruhsal bakımdan koruyacak hem de iyileşme süreci kısalacaktır. Lokal anestezide ise; hangi koşullarda ve yaşta yapılırsa yapılsın çocuk penisine yapılacak olan iğne yüzünden büyük korku ve panik yaşamaktadır. Bu anlar çocuk tarafından yaşamı boyunca korkuyla hatırlanmaktadır. Bu nedenle lokal anestezi sadece 3 aydan küçük bebekler için önerilmektedir.
Halk arasında doğuştan ya da peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadiyas durumu varlığında kesinlikle sünnet yaptırılmamalıdır. Çünkü bu hastalarda idrar deliği olması gereken yerde değildir. Bu durumun ameliyatla düzeltilmesi gerekir. Yapılacak ameliyatlarda sünnet derisi kullanılabilmektedir.
Ailede kan hastalığı ya da kanama hastalığı varsa çocuk hiç bir yakınması olmasa bile bir doktora başvurulmadan sünnet ettirilmemelidir. Düşme, yaralanma, diş çekimi, vb. durumlarda uzun süre kanama öyküsü olan, iğne yapıldıktan sonra veya bir darbe sonrası büyük şişlik ve çürükleri oluşan çocuklar ile zaman zaman kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocukların mutlaka kan testleri yapıldıktan sonra sünnet edilmeleri gerekir. Ailede bulunan kronik (uzun süreli) hastalıklar, önceden geçirilmiş önemli hastalıklar ve ameliyatlar da girişimi yapacak olan hekime bildirilmelidir. Sorunları olan hastalarda sünnetten önce gerekli önlemler alınarak tehlikeli durumlar oluşmasının önüne geçilebilmektedir.