Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

SÜnnetİn yaziya aktarilmasi

SÜnnetİn yaziya aktarilmasi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
SÜNNETİN YAZIYA AKTARILMASI

İlmi çevrelerde yaygın olan kanaate göre hadisler hicrî bi rinci asnn sonlarına vanncaya dek sözlü olarak aktanlmaktaydı

İlk olarak hadisleri yazıya aktarmayı düşünen kişi zâhid halife Ömer b Abdülaziz oldu O, Ebubekr b Muhammed b Hazm'a gönderdiği yazılı emirde şunları belirtiyordu: Allah Rasûlü (SAV)'nün hadislerine veya sabit sünnetlerine ya da Amra binti Abdirrahman'nın hadislerine bak ve onları yaz Zira ben ilmin kaybolmasından ve ilim ehlinin tükenmesinden korkuyorum187

Aynı şekilde İbni Şihab ezZührî188 ve başkalarından da sünneti derleyip yazmalarını talep etmiştir 189

İmam Malik (ra)'in ilmi ilk olarak tedvin eden şahıs İbni Şihab ezZührî'dir 190şeklindeki sözü yaygındır

Ancak sayılamayacak kadar çok ve güvenilir haberler, ha dis yazımı işinin, Peygamber (SAV) döneminde başlayıp, müslümanlann İtimat ettiği cami' ve müsnedlerîn tedvinine ka dar, nesilden nesile genişleyerek devam ettiğini açıkça göster mektedir

Kanaatimce araştırmacıları sünnetin yazıya aktarımı yüz yıl veya daha fazla gecikmeyle gerçekleşmiştirdemeye sevk eden iki amil vardır:

Birincisi, sünnetin erken dönemlerde yazıya aktarıldığına ilişkin rivayetlerden haberdar olamama

ikincisi, alimlerin konuya ilişkin sözlerini iyi anlayamama

Ulemanın konuyla ilgili açıklamalannı iyi anlayabilmek için öncelikle konuya taalluk eden üç kavramı birbirinden ayırma mız gerekiyor

Bunlar:

1 Kitabet ve takyîd (bir şeyi yazmak ve kayda geçirmek)
2 Cem' ve tedvin (bir araya toplamak)
3 Tasnif ve tertîb (sınıflayıp düzenleme) Kitabet ve takyidin manası açıktır

Tedvine gelince: Tedvin, dağınık vaziyette duran şeyleri bir an 'da, yani sahifelerin derlenerek tek bir kitapta toplanmasıdır

Kâmûs sahibi şu açıklamada bulunuyor: Dîvân, sahifelerin toplandığı yer demektirTâcu'lArûs'ta ise şöyle ifade edil mekte: Bir şeyi tedvin etti demek, onu topladı demektir

Tasnif, tedvinden daha özel bir mana içermektedir Tasnif sınırlı fasıllar ve müstakil bablarda tedvin edilen şeyleri tertip edip, düzenlemektir

Tacu'lArûs'un müellifi şöyle diyor: Bir şeyi tasnif etti demek, onu sınıflara ayırıp, bazısını bazısından ayırdı demektirZemahşerî de eİFâik adlı eserinde Kitabı tasnif et me sözü de burdan türemiştirder

Kanaatimce muhakkik alimlerin sahabe döneminde yoktur, dedikteri şey kitabet değil, tedvin ve tasniftir Onlar hadisin ya zıya aktarılmadığını söylemiş değiller
Şimdi de hadis imamlarından iki büyük imamın konuyu aydınlatan ibarelerine bakalım:

İmam Malik şöyle diyor: İlmi ilk olarak tedvin eden kişi İbni Şihab ezZührfdir

Hafız Ibnİ Hacer elAskalânî şu açıklamada bulunuyor; Gerek sahabe gerekse tabunun büyükleri döneminde Allah Rasûlü'nün hadisleri mecmualarda müdevven ve müretteb hale getirilmiş değildi

Bunun iki nedeni vardı:

Birinci neden, SahihiMüslimde belirtildiği gibi ilk sıralarda Kur'an'la karışma korku sundan dolayı sahabenin hadis yazması yasaklanmıştı

İkinci neden, geniş bir hafıza ve akıcı bir zihne sahip olmaları ve ge nelde okuma yazma bilmemeleri idi Daha sonra tabiin döne minin sonlarına doğru eserler tedvin edilip bablara ayrıldı

İlk olarak hadisleri cem'eden erRebî b Subeyh, Said b Ebi Urûbe ve başka bazı kimselerdir Bunlar, her babı müstakil olarak tas nif ediyorlardı

Üçüncü tabakadan büyük şahsiyetler yetişinceye kadar durum böyle devam etti Bu kimseler ahkamı tedvin et meye başladılar Bu cümleden olarak İmam Malik, eîMuvattayı tasnif etti191Mekke'de İbni Cüreyc, Şam'da Evzâî, Kûfe'de Sevrî ve Basra'da Hammâd b Seleme tasnif işine giriştiler Da ha sonra çağdaşlarından pek çok kimse de onlan takip etti 192

İbni Hacer yine şunları kaydediyor: Alimlerin belirttiğine göre sahabe ve tabundan bir grup insan, hadis yazımından hoş lanmazdı Onlar hadisi hıfeederek aldıkları gibi kendilerinden de hıfzedilerek alınmasını istiyorlardı Ancak, himmetler gevşeyip ümmet, ilmin kaybolmasından korkmaya başlaması üzerine ilmi tedvin ettiler Ömer b Abdülaziz'in emri üzerine yüz yılın başın da hadisi tedvin eden ilk şahıs İbni Şihab ezZührî'dir Sonra tedvin faaliyetleri arttı Bunu tasnif işinin yaygınlaşması takip et ti Allah'a hamdolsun bu vesileyle çok hayırlı şeyler meydana geldi 193

İbni Hacer'İn ifadelerinden anlaşıldığına göre o, sahabe ve tabiin döneminde hadisin yazıya aktarıldığını inkar etmemekte dir Onun inkar ettiği husus, hadislerin mecmualarda {cevâmi') müdevven hale getirilip değişik kitaplarda tasnif edilmiş olması dır Ancak, onun ifadelerinde kapalılık ve yanlış çağrışıma mü sait bir hava yok değildir Zira zikrettiği gerekçeler okuyucuda hadis yazımının sahabe ve tabiin döneminde mevcut olmadığı vehmini uyandırmaktadır ki, bu doğru değildir

Bu durumda yapmamız gereken şey, Peygamber (SAV)'in hadis yazımına müsaade eden ve bunu emreden hadislerini in celeyip gerek Peygamber döneminde, gerekse Peygamber son rası dönemde sahabenin yaptığı yazım faaliyetini incelemektir Sonra ikinci yüzyılın ortalarına kadar muhaddislerin gerçekleş tirdiği yazma faaliyetini tetkik edip, hadisleri yazma işinin Pey gamber (SAV)'den başlayıp yaklaşık olarak hicrî ikinci asnn ortalarına kadar kesintiye uğramadan devam ettiğini belirtmek gerekir Daha sonra H ikinci asnn ortalarından itibaren İbni Cüreyc, Said b Ebi Urûbe, İbni Ebi Zi'b, Evzâî, Şu'be, Süfyan esSevrî, Malik vb'nin musannafaü gibi ansiklopedik tipte sün net kitapları ortaya çıkmaya başladı Bu muhaddislerin geneli yaklaşık olarak H 150160 arasında vefat etmişlerdir

Bunlardan sonraki dönem özellikle üçüncü asır bir ba kıma tasnif faaliyetlerinin en verimli, en dalak, en derin ve en sistematik olduğu bir dönemdir

Başka bir açıdan bakıldığında bir önceki dönemde yazılan şeylerin bu dönemin ansiklopedik eserlerine dahil edildiği gö rülmektedir Bu nedenle bu dönem H ikinci asnn eserlerini gölgede bırakmıştır Dolayısıyla pek azı hariç ikinci asnn eserle rinden geriye bir şey kalmamıştır Sonuçta bu durum, insanlan tedvinin erken dönemlerdeki varlığını, hatta sünnetin varlığını, temelden inkar etmeye sevketmiştir

Bu konu, gerçekten geniş bir konudur Zira bu, yaklaşık iki yüz sene'boyunca yüzlerce muhaddisin gerçekleştirdiği yazım faaliyetini içermektedir Nitekim Hatîb elBağdadî bu çerçeve deki bütün faaliyetleri Takyidu'l adlı eserinde ortaya koy maya çalışmıştır Hafîb'in yaptığı çalışma benzersiz olup, hala aşılmış değildir Hatîb'in çağdaşı İbni Abdilber de Câmiu Beyâni'lUm ve Fadlihi isimli eserinde bu konuyu ele almıştır Ancak onun yaptığı çalışma Hatîbinkiyle boy ölçüşecek dü zeyde değildir

Çağımızda Dr Muhammed Mustafa elA'zamî'nin Dirasâtunfi'lHadisi'nNebeuî ve Tarihi Tedvinihi adlı kitabı büyük bir gayretin ve takdire şayan bir emeğin ürünüdür Azamî bu kita*bında yaklaşık iki yüz yıl boyunca yazma işinde bulunan mu haddislerin faaliyetlerini çok ciddi bir şekilde incelemiş ve bu alanda çok bariz olarak faaliyet gösterenlerden yaklaşık beşyüz kişiyi zikretmiştir O bunlan kronolojik bir tarzda ele almış, sa habeden başlayıp tabiin dönemine kadar inmiştir Sahabe (radiyallâhu anhum)'den elli iki kişi, hicrî birinci asır tabiîlerinden elli üç kişi, tabunun küçüklerinden doksan dokuz kişi, tabunun küçükleri ve etbâı tabiinden iki yüz elli iki kişinin hadis yazma işinde bulunduğunu tespit etmiştir Bu, onlardan hadis alıp ya zanları hesaba katmadığımızda ortaya çıkan sayıdır

Zira sadece onlardan hadis alıp yazanlar onların birkaç katıdır Nitekim bu konu, elAzamî'nin kitabının 241 sayfasını doldurmuştur Bu konu, kitabın Peygamber (SAV) döneminden, yaklaşık hicrî ikinci asnn ortalarına kadar hadisi tespit faaliyetibaşlığını taşı yan dördüncü bölümünü oluşturmaktadır Ancak yazar, bunu aşıp hicri ikinci asnn sonlanna kadar inmiştir Zira vefat tarihi itibariyle en son hadis yazan kişi, H 201'de vefat eden Ali b Asım b Suheyb elVasıfî'dir
Konuyla ilgili geniş bilgi edinmek isteyenler zikrettiğimiz ki taplara bakabilirler

Biz bu çalışmamızda bazı örneklerle yetinmeye çalıştığımız dan dolayı konuyu geniş bir biçimde ve bütün yönleriyle ele almadık Fakat hadislerin yazıya aktarılması sürecini işlerken hicrî ikinci asrın ortalarında durmak istemedik Aksine bu sü reci, zuhurundan sonra müslümanlann itimadını kazanan cami', sünen ve müsnedlerin ortaya çıktığı döneme kadar incelemeyi uygun gördük Tâ ki bu vesileyle hadislerin yazıya aktarılma sü reci, başından sonuna kadar, okuyucunun zihninde açık ve bir görünüme kavuşsun

Allah'tan bize yardım etmesini diler ve sadece ona tevekkül ederiz194


Peygamber (SAV)'İn Hadis Yazımına Müsaade Etmesi


Hadisleri inceleyenlerin bildiği gibi Peygamber (SAV)'in hadis yazımını emreden, kısmen de buna müsaade eden pek çok hadisi vardır Bu hadisler toplamı itibariyle manevî tevatür derecesine varmaktadır Bununla beraber Peygamber (SAV)'den hadis yazımını nehyeden birkaç hadis de varid olmuştur

Ancak günümüz bazı müslüman yazarlan ve oryantalistler nezdinde sadece nehiy hadisleri yaygınlık kazanmış görünmek tedir Hadislerin yazımını emreden ve buna müsaade eden ha*disler çok olmasına rağmen göz ardı edilmektedir Bu hadisler muteber kaynaklar da hiç yer almamış gibi davramlmaktadır Kanaatimce bu durum iki nedene dayanmaktadır:

1 Hadislerin yazımını nehyetme, tabiatıyla daha dikkat çekici olduğundan nehiy hadisleri yayılmış ve meşhur olmuştur

2 Mezkur yazarların temellendirip pekiştirmek istedikleri bir takım emellerden dolayı nehiy hadisleri daha fazla bilinir olmuştur
Aşağıda her iki grup hadisleri zikrederek, bunlar arasında nasıl bir telif yapılacağını gösterdik

Önce birinci grup hadisleri arzedelim:

1 Ebu Hureyre der ki: İbni Amr hariç Allah Rasûlünün ashabmdan hiç kimse benim kadar hadis toplamış değildir Zira o yazıyor, ben ise yazmıyordum195

2 Abdullah b Amr b As şöyle der: Allah Rasûlü'nden duyduğum herşeyi yazıyordum Kureyşliler beni yazmaktan nehyedip, şöyle dediler: 'Her şeyi yazıyorsun Halbuki Allah Rasûlü de bir beşerdir O da rıza ve öfke halinde konuşur' Bundan dolayı Peygambere durumu bildirinceye kadar yaz mayı bıraktım Allah Rasûlü'ne durumu bildirdiğimde parmağıyla ağzını göstererek şöyle buyurdu: 'Yaz, nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki bu ağızdan hakktan gayrisi çıkmaz196

3 Ebu Hureyre şöyle rivayet ediyor: Ensardan bir adam şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü senden bir hadis duyuyorum da bu hoşuma gidiyor; fakat onu ezberleyemiyorumAllah Rasûlü sağ elinden yardım dilediyerek yazmasını işaret etti 197

4 Allah Rasûlü'nden şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ebu Şâh için yazınızEbu Şâh, Allah Rasûlü'nün Mekke'de îrâd et tiği hutbeyi dinleyince Ey Allah'ın Rasûlü bunu benim için ya*zınızdiye istekte bulunur Allah Rasûlü de sözkonusu emri verir 198

5 Hz Aişe Allah Rasûlü'nün hastalığında kendisine şöyle buyurduğunu naklediyor: Bana pederin ve kardeşin olan Ebubekr'i çağır ki, bir şeyler yazdırayım Zira ben herhangi bir isteklinin temennide bulunup 'ben bu işe daha layıkım' deme sinden korkuyorum Oysa Allah ve müminler Ebubekir hariç herhangi birinin buna kalkışmasına müsaade etmez 199

6 İbni Abbas der ki; Peygamber (SAV)'in ağnsı artınca şöyle buyurdu: Bana kürek kemiği ve it ya da tahta ve it getirin Size sayesinde asla dalâlete düşmeyeceğiniz bîr şey yazayım 200

7 Peygamber (SAV)'in bazı kral ve yöneticilere mektup lar yazdığı tarihî bakımdan sabittir

8 Peygamber (SAV)'in emri üzerine zekatla ilgili hü kümler, zekata tabi mallar ve zekatın miktarı iki sayfayı doldura cak şekilde detaylı bir tarzda yazılıp, emir ve valilere gönderilmistir Bu yazı Ebubekir esSıddık (ra) ve Ebubekir b Amr b Hazm'ın evinde muhafaza edilmiştir201

9 Vâil b Hucr memleketi Hadramevt'e dönmek istediği zaman Allah Rasûlü (SAV), içinde namaz, oruç, faiz, içki vb şeylerle ilgili hükümler bulunan bir mektup (kitab) verir 202

10 Emîru'lMüminin Ömer b elHattâb, ashaba dönüp kadına kocasının diyetinden bir pay verilip verilmeyeceği konu sunda Allah Rasûlü'nün bir uygulamasının olup olmadığını so*runca Dahhak b Süfyan kalkıp şöyle dedi: Evet, Allah Rasûlü'nün mektubunda bu konu açıklanmaktadır 203

reddulmuhtar sitesinden alıntıdır
 
858,500Konular
982,396Mesajlar
32,982Kullanıcılar
yeumedısaSon üye
Üst Alt