Süre 22.00'de doluyor! Oktay: Kaldığımız yerden devam

'Kudüs için daima birlikte' temasıyla gerçekleşen programda konuşan Oktay, Ortadoğu'da ya da dünyanın rastgele bir yerinde barış ve huzurun tesis edilmesi için, Kudüs’teki işgalin son bulması gerektiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"1967 sonları temelinde, başşehri Doğu Kudüs olan, bağımsız ve hâkim bir Filistin Devleti'nin küllerinden doğması, kalıcı barışın ön şartıdır. Tüm aktörlerin, aklıselim içerisinde işgali cesaretlendirici değil, sonlandırmaya teşvik edecek adımlar atması gerekmektedir. Filistin’de barış süreci bir an evvel yerleşik Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde canlandırılmalıdır. Uygulanması mümkün olmayan, Filistinlilerin haklarını göz arkası edecek hiçbir plan memleketler arası kamuoyu nezdinde kabul görmeyecektir. Buna birinci evvel biz karşı çıkarız. Türkiye, Filistin konusunda iki devletli tahlil anlayışına ziyan verecek tüm teşebbüslerin karşısındadır. Bunun yanı sıra; iki devletli tahlili savunduğunu söyleyen her devletin, İsrail’i tanıdığı üzere Filistin Devleti’ni de tanıması gerekmektedir. Kudüs’ün statüsüne yönelik tek taraflı adım atma niyetinde olanlar, sırf Filistin halkını değil, memleketler arası hukuku ve tüm İslam dünyasını karşısına almaktadır."

'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN GERİSİNDE KİMLERİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ'



Türkiye’nin uzun yıllar terörden çektiğini ve terörle uğraş ettiğini vurgulayan Oktay, şöyle konuştu:

"Her türlü terörün ve radikalleşmenin karşısında dimdik gayret ettik. Bu uğraşta, hakkaniyet sahibi tüm dost ve kardeş ülkeler ile memleketler arası toplumun Türkiye’nin yanında olmasını bilhassa bekleriz. Son yaşadığımız ve şu anda da içinde bulunduğumuz barış Pınarı Harekatı’mız sürecinde ne yazık ki bu dayanışmayı beklediğimiz ülkelerden gereğince göremedik. Bu da olağan, bunun da niçin olduğunu anlıyoruz. Terör örgütlerinin gerisinde kimlerin olduğunu; terör devleti kurdurmak isteyenlerin kimler olduğunu çok yeterli anlıyoruz, çok uygun biliyoruz. Bize takviye vermek isteyenlerin seslerini kısmak isteyenlerin kimler olduğunu da çok uygun biliyoruz. Bize düşen kısılmak istenen bu seslere karşın; dimdik ayakta durmaktır. Dimdik terörle çaba etmektir, dimdik teröristleri yok etmektir. Nerede olursa olsun. Türkiye olarak biz bugüne kadar hiçbir teröriste 'senin teröristin', 'benim teröristim' demedik. Hiçbir terör örgütüne 'iyi-kötü terör örgütüdür' demedik. Hiçbir teröristle ve terör örgütüyle hiçbir halde masaya oturmadık. Bundan sonra da yapmayız."

'120 SAATLİK ORTA İSTEDİLER, 'BUYURUN' DEDİK'

Türkiye’nin binlerce yıllık tarihi ve kökleri olduğunu aktaran Oktay, şunları kaydetti:



"Devlet ne demek çok uygun biliriz. Devlet refleksi ne demek onu da çok güzel biliriz. Gerektiği vakit, gerektiği yerde, gerektiği biçimde teröristin de terörün de başı nasıl ezilir onu da çok uygun biliriz. Şu anda da bunu yapıyoruz. 120 saatlik orta istediler, ‘buyurun’ dedik. Bugün göreceğiz, sabah Cumhurbaşkanımız açıkladı, 22.00’de doluyor mühlet. Şayet o müddet dolduğunda verilen kelamlar yerine getirilirse aslında Barış Pınarı Harekatı gayesine ulaşmış demektir. Hayır değilse, kaldığımız yerden çok daha kararlı halde devam ederiz. Bunu bütün dünyaya da ilan etmiş durumdayız. Türkiye’nin güçlü olması demek, bölgede ve dünyada barışın güçlenmesi, mazlumların acılarının sona ermesi demektir. Türkiye’yi içeriyle meşgul etmek isteyenler bilsinler ki, mazlumların sesi kısılamayacaktır. Türkiye hem bu uğraşını devam ettirir; ama birebir vakitte da mazlumların yanında olmaya devam eder, her kaide altında."