Sürpriz misafir ( mutlaka okuyun )

Sürpriz davetli ( mutlaka okuyun )



Genç kız, el aynasında makyajını denetim etti; “Gayet iyidedi Güzelliğinden emindi Çevresindeki erkeklerin pervane olmasından zaten biliyordu hoş olduğunu Hayatın tadını çıkaran, bakımlı yaşayan biriydi

Cep telefonu çaldığında, akşam arkadaşlarıyla hangi eğlence yerine gideceğine karar vermeye çalışıyordu Telefondaki numaraya baktı, arayan annesiydi
Alo…kızım, nasılsın ?
İyiyim anne Ne oldu ?
Sana bir sürprizim var
Sürpriz mi ?
Evet Çok eski bir arkadaşım, dostum şehrimize gelmiş…
Eee kimmiş
Kim olduğu sürpriz Lakin, onu senin almanı istiyorum
Ben mi ?
Evet, senin meslek yerine yakın olan parkı biliyormuş Parka gitmesini ve seninle buluşmasını söyledim Senin de parka gidip onu almanı istiyorum
Anne, ben böyle şeyleri sevmem, kendin halletsen
Kızım 12 saatlik bir işim var Ayrıca seni bebekliğinden tanıyan bir arkadaşım Seni görünce mutlaka çok sevinecektir
Amaaan Peki peki… Nasıl tanıyacağım
Evden çıkarken üstüne giydiklerini tanımlama ettim O parkta bazı oturaklar piknik masası biçiminde Parkın sinema tarafı girişindeki ilk piknik masasına otur O gelince seni bulacak
Cilalı anne cilalı…
Kızım senden her gün mü bir şey istiyorum? Üniversiteyi bitireli, hele de işe gireli bir fatura yatırmaya bile göndermedim
Hemen gücenme, tamam dedim ya!;
O nasıl cilalı demekse; neyse, hadi o vakit, izin al da çık, bekletme Ben de işlerimi bitirip hemencecik geleceğim

****

Genç kız , müsade alıp çıktı Kısa bir yürüyüşten daha sonra parka vardı Bu parkta daha önce hiç oturmadığını gördü Arkadaşlarıyla hep paralı, lüks gösteri yerlerine giderlerdi
Annesinin tarif ettiği, girişteki birincil masayı buldu, boş olan kısmına oturdu Masanın diğer tarafında bir köylü kadınla, küçük kız oturuyordu Onlarla benzer yerde bulunmaktan utandığını hissetti “Annemin arkadaşı hızla gelse de, şunlardan kurtulsam diye düşündü

Köylü bayan çekinerek seslendi;

Bağışlama edersin kızım, bir şey sorabilir miyim ?

Kızım diye seslenmesi ayrıntılarıyla sinirlerini bozdu

Ne var, adres mi soracan !
Sert çıkış karşısında kadın sesini alçalttı;
Hayır kızım, başka bir şey soracaktım
Sizin gibi cahiller ya adres sorar, ya para ister
Köylü kadının kızaran yüzüne aldırmadı bile O sırada şık ve lüks giyimli, orta yaşlı bir kadının uzaktan yaklaştığını gördü “ Nihayet diye düşündü Ayağa kalkıp kadını karşılamaya çalışırken, kadın yanlarından geçip gitti Somurtarak geri oturdu

Yandaki küçük kıza daha sıkı sarılmış köylü kadının gözünden bir damla yaşın süzüldüğünü fark etti Bayan gözyaşını gizlemek için öteki tarafa dönünce bir yüzündeki büyük yanık izi gözüktü Genç kız anlamlı anlamlı güldü;

Bak kolayca gözyaşı dökebiliyorsun, yüzünde de çirkin bir yanık izi var Burada ne bekliyorsun geç bir köşeye aç mendilini ağla… Lakin ağlamayla benden bir şey koparacağını sanma, işlenmiş mı…

Bayan dayanamadı;
Cahil deyip duruyorsun Ne cahilliğimi gördün Tanımadığım bir kadına, torununun yanında hakaret mi ettim!
Oooo söz yapmayı da biliyormuş

Anlaşıldı kızım, sen üniversite bitirmiş, fazla şey öğrenmiş olabilirsin ama insanlıktan sınıfta kalmışsın Torunumu okutmak için uğraşacaktım Ama seni görünce vazgeçtim

Yaşlı kadın, küçük kızı alıp masadan kalkarken, boşalan yere içten şık giyimli bir bayan yaklaştı Cevap devretmek için hazırlanan genç kız varlıklı giyimli, şık kadını görünce uzaklaşan yaşlı kadına cevap vermekten vazgeçti Ihtiyar kadın geriye bakmaya çalışan minik kızın başını eliyle engelledi

****

Bir vakit sonradan, genç kızın annesi parkta yanına geldi
Merhaba kızım, Zeynep teyzen nerde ?
Kimse gelmedi anne En son bir bayan geldi, yanıma oturdu O da sadece dinlenmek için gelmiş biriymiş
Allah Allah ! giyindiklerini tarif etmiştim, seni nasıl bulamadı anlamadım Yanında ufak bir kız olacaktı
Genç kız bir lahza durakladı
Küçük bir kız mı ?
Evet
Anne ! biz zengin, açık fikirli insanlarız Herhalde arkadaşın da varlıklı, açık fikirli biridir, değil mi ?
Kültürsüz yok lakin varlıklı değil
Sakın bana köylü bir bayan olduğunu söyleme
Köyden gelen kadına ne denir ancak !
Oh! iyi iyi, köylü kadınları karşılamaya beni gönderiyorsun
Kızım, o kadına bir borcumuz vardı O zamanlarda borcumuzun karşılığı bir şey veremedik Gün gelir, bir ihtiyacım olduğunda , ben kapınızı çalarım Dedi ve işte bu gün kapımızı çaldı
Ne istiyormuş ?
Torununu okutmamızı istiyor Baban acilen arabayla gelip hepimizi alacak, kayıt için okula gotürecek
Anne , o köylü kadına ne borcun olabilir ancak, anlayamadım ?
Annesi, kızının öfkeli ses tonuna dayanamadı;
Kızım, sen bebekken biz köydeydik
Eee…
Sana yıllar önce bahsetmiştim, köydeyken evimiz yandı, biz de inekleri, atları, tarlaları neyimiz varsa hepsini satıp köyden göçtük, demiştim
Evet, hatırladım
O yangınla ilgili bir ayrıntıyı, seni üzülebilir veya seni evde yalnız bıraktığımız için darılabilirsin korkusuyla anlatmamıştık
Her Hâlükarda şimdi anlatacaksın…
Baban evde yoktu, ben de su doldurmaya köy pınarına gitmiştim Lodos mu ne diyorsunuz, işte o rüzgar bazen zıt esiyormuş, yukardan aşağıda filan Sen beşikte uyuyorken rüzgar bacadan içeri esince közler ocaklıktan tahtalara sıçramış, yangın başlamış Pınar yerinden dumanları görüp koştuğumda alevler her yeri sarmıştı Birazdan yıkılacak gibi görünen eve yine de girmek için atıldığım anda Zeynep teyzen kucağına seni almış olduğu halde dışarı fırladı O sahneyi hiç unutamam; onun kucağından seni aldığımda o çığlıklar atıyordu…

Neden ?

Seni kurtarırken, sağ tarafı yanmıştı Gelince görürsün sağ yanağında ağır bir yanma izi var

Fazla acı çekti çook Dur yas, seni bu değin üzeceğini bilmiyordum Bitmiş kızım, bak makyajın akıyor, ağlama Hah ! Baban da geldi Ama Zeynep teyzen hala bizi bulamadı… *