iltasyazilim
FD Üye
Su cansızdır olabilir fakat can susuz olamaz
Canlı olan her şeyin kaderi su üstüne yazılmıştır
Nerede can varsa orada bir su arayışı vardır
Madde yarı suyun dudağından emer gibidir hayatı
Hayat ateşi, önce suyun duru ayinesine düşer,öylece görünür olur
Onun içindir oysa, bir canlıya baktığımızda yarıdan fazla suyu görürüz doğrusu
Her canlı bedeni su üzerine yazılı yazı gibidir
Pek ancak yüreğimizin yüreğinde her lahza bir su
Şelalesi ’nin ritmik akışını duyarız,
beynimizin çeperlerinde suya yazan
bir kalemin vuruşlarını ağırlarız
Şah damarımızdadır su
Şah damarımızdır suSu kanımızdır
Su, yüreğimizde ‘can suyu ’muzdur
Su hayatımızdır
“Abı hayatımızdır
Su, Muhyi ’den ihya dokunuşu,
Hayy ’den diriliş nefhasıdır
Tohumlar bir damla suyun dokunuşu ile uyanır
İnsan gün ışığına suyun dokunuşu ile uzanır
Su bizi bize yakınlaştırır, eşyayı birbirine yakın eyler
Su var oluşumuzun ele avuca gelmez ilmeği gibidir
Suyun aktığı yerde, suyun coştuğu yerde,
suyun uğradığı yere yakın durur hayat;
suya tutunur ve yeşeriverir, canlanır ve neşelenir
Suyun yokluğu eşyayı birbirine uzak eyler,
canlıları tanım edilmez bir ayrılığa düşürür, bitimsiz bir boşluğa iter
Su yakınlıktır
Tüm dağılmışlıklar suyun billur
dokunuşunda kristalleşir,
tüm uzaklıklar suyun serin yüzünde son bulur
Su varlığın tanıdık sahili,
buluşmaların şeffaf gülü,
birleşmelerin bilinen köprüsüdür
Su sahilimiz, gülümüz, köprümüzdür
Yakınlığı “aramızdan su sızmıyor diye tarife kalkanlar, aramızda su olmasaydı tüm yakınlıkların,
birleşmelerin ve buluşmaların eriyeceğini hatırlamalı
Su, Mahbub ’dan yakınlık müjdesi,
Vedud ’dan dostluk habercidir
Renksizdir su oysa bütün renklerin boyalarını ödünç aldığı da sudur
Suyun olmadığı bir dünyada rengin
elbette sözü edilemez
Gülün alı, yaprağın yeşili, göğün mavisi
tümü suyun yüzünde gerçekleşir
Suların çekildiği yerde renkler ölür
Su varoluşun rengi ve ahengidir
Bütün renkler su üzerine yazılmış gibidir
Reng ahengimizdir su
Su, Mülevvin ’den gözümüze gökkuşağı,
Musavvir ’den gönlümüze uyum boyasıdır
Su biçimsizdir ama biçimlerin biçimlendiği kalıptır
Suyun olmadığı yerde bozulma,
çürüme, pörsüme, erime başlar
Su hiç biçime girmese de,
Eşya ’nın biçimlenmesinde ve suretlerin
güzelleşmesinde vazgeçilmezdir
Su, girdiği her kabın biçimini alırken,
kalıbımızı giyinmeye hazırlanır,
kalbimizi okşamaya koşar
Yüzümüzün güzelliği suyun gezinişiyledir,
gözümüzün nuru suyun yoklayışıyladır,
kalbimizin kalbi suyun akışıyladır,
kalıbımızın kalıbı suyun suretiyledir
Su, Cemil ’den alımlılık dokunuşu,
Latif ’deri estetik okşayışıdır
Tadı tuzu yoktur, ama hayatın tadı tuzu suyla kazanç
Tuz suda kıvama erişir, şeker suda tadını bulur
Hayatın tüm lezzetleri suyla gerçekleşir,
suyla hissedilir hale kazanç
Hiç bir lezzet suya uğramadan gelmez damağımıza Dudağımıza belirlenmiş sofra,
dilimize sunulmuş çeşni gibidir su
Her nimet bu sofraya uğrar,
her lezzet bu çeşniye katılır
Eşsiz baharatımız, vazgeçilmez katığımızdır su
Su, Rezzak ’tan dilimize çeşni lütfu,
Rahman ’dan cismimize lezzet sunağıdır
Su sadedir, ama karmaşanın buluştuğu yerdir
Su çoktur, fakat eşsizdir
Kolay elde edilebilir gibidir oysa tek bir
damlası bile taklit edilmez bir cevherdir
Bir şiir gibi, sade ama bi ’tanedir,
“sehli mümteni söyleyişi gibi basitlik içinde
kainatın en karışık ilişkilerini anlatır gibidir
Sadelik ve çekicilik suda buluşmuşlar ve orada
öylece beraber kalmış gibidirler
Şiir söze su verip onu çelikleştirmek ise,
su da sözün kılıç gibi belirgin ve elle tutulur halidir
Su şiiri anlatmaya yeter olur ya,
ama henüz hiçbir şiir suyu anlatabilmiş değildir
Ama, su kâinattaki her olayın kafiyesi,
varlığın gözümüz önünde akıp duran şiirinin
hırslı nakaratıdır
Su kainatın konuşmasının ahengi,
Var oluşumuzun şiirli üslubudur
Su Mütekellimi Ezelî ’den dudağımıza
dökülmüş cismanî bir şiir,
Rahmanı Rahim ’den yüreğimize indirimli
müşfik bir sözdür
Su hiçbir şeye farklı fakat her şeye de benzer
Herkese yakındır, herkesledir
Her şeyin yanındadır ve her şeyin özüne girer,
Her şeyin yüreğine sokulur,
her şeyin cisminde bekler
aynı zamanda her şeyden bambaşka kalır, ayrık durur
Hiçbir şey suyu bulandırmaz; hiçbir şeyin kiri
O ’nun duruluğuna dokunmaz
Yeniden su olarak kalır, bozunmaz, dağılmaz,
özünü bulandırmaz
Her şeyin yanına durur,
ama her şeyden duru kalır su
İnsan yüreğini her an yokladığı gibi,
gökleri dolaşıp el değmedik coğrafyalara uğrar
İşte böylesine her şeydir su
Herkesle ortaklık kurmaya hazırdır
oysa bir tanedir
Her birimizin yanına ancak her birimiz için özeldir
Su, Ehad ’den boynumuza dolanmış eşsiz incidir,
Samed ’den gözümüze takılmış
çok değerli pırlantadır
DrSenai DEMİRCİ *
Canlı olan her şeyin kaderi su üstüne yazılmıştır
Nerede can varsa orada bir su arayışı vardır
Madde yarı suyun dudağından emer gibidir hayatı
Hayat ateşi, önce suyun duru ayinesine düşer,öylece görünür olur
Onun içindir oysa, bir canlıya baktığımızda yarıdan fazla suyu görürüz doğrusu
Her canlı bedeni su üzerine yazılı yazı gibidir
Pek ancak yüreğimizin yüreğinde her lahza bir su
Şelalesi ’nin ritmik akışını duyarız,
beynimizin çeperlerinde suya yazan
bir kalemin vuruşlarını ağırlarız
Şah damarımızdadır su
Şah damarımızdır suSu kanımızdır
Su, yüreğimizde ‘can suyu ’muzdur
Su hayatımızdır
“Abı hayatımızdır
Su, Muhyi ’den ihya dokunuşu,
Hayy ’den diriliş nefhasıdır
Tohumlar bir damla suyun dokunuşu ile uyanır
İnsan gün ışığına suyun dokunuşu ile uzanır
Su bizi bize yakınlaştırır, eşyayı birbirine yakın eyler
Su var oluşumuzun ele avuca gelmez ilmeği gibidir
Suyun aktığı yerde, suyun coştuğu yerde,
suyun uğradığı yere yakın durur hayat;
suya tutunur ve yeşeriverir, canlanır ve neşelenir
Suyun yokluğu eşyayı birbirine uzak eyler,
canlıları tanım edilmez bir ayrılığa düşürür, bitimsiz bir boşluğa iter
Su yakınlıktır
Tüm dağılmışlıklar suyun billur
dokunuşunda kristalleşir,
tüm uzaklıklar suyun serin yüzünde son bulur
Su varlığın tanıdık sahili,
buluşmaların şeffaf gülü,
birleşmelerin bilinen köprüsüdür
Su sahilimiz, gülümüz, köprümüzdür
Yakınlığı “aramızdan su sızmıyor diye tarife kalkanlar, aramızda su olmasaydı tüm yakınlıkların,
birleşmelerin ve buluşmaların eriyeceğini hatırlamalı
Su, Mahbub ’dan yakınlık müjdesi,
Vedud ’dan dostluk habercidir
Renksizdir su oysa bütün renklerin boyalarını ödünç aldığı da sudur
Suyun olmadığı bir dünyada rengin
elbette sözü edilemez
Gülün alı, yaprağın yeşili, göğün mavisi
tümü suyun yüzünde gerçekleşir
Suların çekildiği yerde renkler ölür
Su varoluşun rengi ve ahengidir
Bütün renkler su üzerine yazılmış gibidir
Reng ahengimizdir su
Su, Mülevvin ’den gözümüze gökkuşağı,
Musavvir ’den gönlümüze uyum boyasıdır
Su biçimsizdir ama biçimlerin biçimlendiği kalıptır
Suyun olmadığı yerde bozulma,
çürüme, pörsüme, erime başlar
Su hiç biçime girmese de,
Eşya ’nın biçimlenmesinde ve suretlerin
güzelleşmesinde vazgeçilmezdir
Su, girdiği her kabın biçimini alırken,
kalıbımızı giyinmeye hazırlanır,
kalbimizi okşamaya koşar
Yüzümüzün güzelliği suyun gezinişiyledir,
gözümüzün nuru suyun yoklayışıyladır,
kalbimizin kalbi suyun akışıyladır,
kalıbımızın kalıbı suyun suretiyledir
Su, Cemil ’den alımlılık dokunuşu,
Latif ’deri estetik okşayışıdır
Tadı tuzu yoktur, ama hayatın tadı tuzu suyla kazanç
Tuz suda kıvama erişir, şeker suda tadını bulur
Hayatın tüm lezzetleri suyla gerçekleşir,
suyla hissedilir hale kazanç
Hiç bir lezzet suya uğramadan gelmez damağımıza Dudağımıza belirlenmiş sofra,
dilimize sunulmuş çeşni gibidir su
Her nimet bu sofraya uğrar,
her lezzet bu çeşniye katılır
Eşsiz baharatımız, vazgeçilmez katığımızdır su
Su, Rezzak ’tan dilimize çeşni lütfu,
Rahman ’dan cismimize lezzet sunağıdır
Su sadedir, ama karmaşanın buluştuğu yerdir
Su çoktur, fakat eşsizdir
Kolay elde edilebilir gibidir oysa tek bir
damlası bile taklit edilmez bir cevherdir
Bir şiir gibi, sade ama bi ’tanedir,
“sehli mümteni söyleyişi gibi basitlik içinde
kainatın en karışık ilişkilerini anlatır gibidir
Sadelik ve çekicilik suda buluşmuşlar ve orada
öylece beraber kalmış gibidirler
Şiir söze su verip onu çelikleştirmek ise,
su da sözün kılıç gibi belirgin ve elle tutulur halidir
Su şiiri anlatmaya yeter olur ya,
ama henüz hiçbir şiir suyu anlatabilmiş değildir
Ama, su kâinattaki her olayın kafiyesi,
varlığın gözümüz önünde akıp duran şiirinin
hırslı nakaratıdır
Su kainatın konuşmasının ahengi,
Var oluşumuzun şiirli üslubudur
Su Mütekellimi Ezelî ’den dudağımıza
dökülmüş cismanî bir şiir,
Rahmanı Rahim ’den yüreğimize indirimli
müşfik bir sözdür
Su hiçbir şeye farklı fakat her şeye de benzer
Herkese yakındır, herkesledir
Her şeyin yanındadır ve her şeyin özüne girer,
Her şeyin yüreğine sokulur,
her şeyin cisminde bekler
aynı zamanda her şeyden bambaşka kalır, ayrık durur
Hiçbir şey suyu bulandırmaz; hiçbir şeyin kiri
O ’nun duruluğuna dokunmaz
Yeniden su olarak kalır, bozunmaz, dağılmaz,
özünü bulandırmaz
Her şeyin yanına durur,
ama her şeyden duru kalır su
İnsan yüreğini her an yokladığı gibi,
gökleri dolaşıp el değmedik coğrafyalara uğrar
İşte böylesine her şeydir su
Herkesle ortaklık kurmaya hazırdır
oysa bir tanedir
Her birimizin yanına ancak her birimiz için özeldir
Su, Ehad ’den boynumuza dolanmış eşsiz incidir,
Samed ’den gözümüze takılmış
çok değerli pırlantadır
DrSenai DEMİRCİ *