Taassup Nedir?

Özellikle dini konularda kullanılan taassup nedir? Sözlükte taassup kelimesi bir kimsenin “herhangi bir dini inanca, bir görüşe, düşünceye veya herhangi bir partiye gereğinden fazla, yani aşırı bağlılığını” ifade eder. Taassup bir kimsenin bire şeye körü körüne bağlanması, haksız da olsa taraf olması anlamına da gelmektedir.

Taassup Nedir? Konusunda Detaylı Bilgi​

Terim olarak ise bu kelime dini, ahlaki, toplumda içerisinde adet olan gibi konuları içermektedir. Toplum içinde çoğu zaman haksızlık ve düşmanlık derecesine varacak kadar saplantılara düşme derecesine gelmek demektir.

Olumsuz manada kullanılmakta olan taassup insanın bilgisizliğinden, empati yapamamaktan ve aşırı bir derecede inatçı olmaktan kaynaklanan bir durumdur. Bu bakımdan taassup bir toplumun kültürel, sosyal ve ekonomik açıdan kalkınması ve gelişmesi konusunda en önemli engeldir.

Fakat şu da bilinmelidir ki bir kimsenin inancının gereğini yerine getirmesi, örneğin kişinin devlet görevini veya ailesine ilgi göstermesi, önemsemesi gibi durumlar taassup dairesine girmemektedir.

Böylesine bir gayret içerisinde olmak dinin ve insanlığın bir gereğidir ve güzel bir durumdur. Aslında buda bir taassup tur fakat bu aşırılık içermemektedir ve insanın kendisine ve etrafına olan bir ilgisidir. Bu çeşit bir taassup toplumun kanı derecesindedir. Bir kimsenin kendi dini inancına, milli ve ahlaki hassasiyetlerine sahip çıkması iyi taassuptur. Kişinin saydığımız bu değerler için her şeyi mubah görmesi saplantı haline getirmesi ise kötü taassuptur.

İslam Dininde Taassup​

Cahiliye döneminde yani henüz İslam dini gelmeden önce taassup özellikle Arap toplumunda akrabalar ve kavminlerin içerisinde yer alan fertlerin kendi akrabalarına veya kendi kavimleri içerisinde olan fertlere hak etmeseler dahi yardım etmek ve onları aşırı biçimde kayırmak olarak var olmakta idi.

Bu nedenle bir çok kavim ve bu kavimlerde yer alan kimseler İslam’a iman etmemekle kalmamışlar ve neden peygamber bizim kavmimizden biri değil diyerek biz başka bir kavimden olan bir peygambere mi iman edeceğiz demek sureti ile taassuplarını ortaya koymuşlardır. Bu ise o kişilerin hem dünyasını hemde ahiretini karartmıştır.

Taassuba sahip birçok kimse Peygamberimize eziyet vermiş, alay konusu yapmış idiler. Ki onların kötü yönde olan taassubu o kadar ileri derece idi ki Peygamber Efendimiz başka bir milleten olduğu için değil, hatta başka bir bölgeden olduğu için değil, birebir karşılığı olmasa da günümüz tabiri ile başka bir mahalledendi diye sevmemekte ve kabullenmemekte idiler.

Bu zihniyete sahip kişiler kendilerinden olan bir kimsenin en büyük hatasını bile güzel görürken, Peygamber efendimizin onlara yapmış olduğu iyilikleri kötülük olarak görmekteydiler. Kimleri bu zihniyetlerini düzeltmiş ve İslam dininin hakikatine teslim olmuşlardır.

Kimileri ise ömürlerinin sonuna kadar bu zihniyet ile yaşamış ve taassupları ile bu dünyadan göçmüşlerdir. Tabi taassup sahibi insanlar her devirde vardır. Günümüzde de İslam alemi bu tür taassuplar ile karşı karşıya kalmaktadır. Biz sadece konu daha iyi anlaşılsın diye İslam dininin ilk dönemlerinden örnekler verdik.