Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Takım Elbise ve Damatlığın Tarihi

Takım Elbise ve Damatlığın Tarihi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Ekip Elbise ve Damatlığın Tarihi

Erkek giyimi insanın var oluşundan yani MÖ devirlere değin uzanmaktadır Örtünmek Adem (as)'a dek uzanmaktadır Türklerin koyun yününden ve ketenden iplik yapmasıyla birlikte erkek giyiminde de ilk metamorfoz başlamıştır Hayvan derisi giysilerinden dokuma giyisisine içten yönelmiştir Eski Türkler (şimdiki kızılderililer) hayvan derisini terbiyelendirerek deri giyimine çeşitlilik getirmiş, birincil pantolon ve ceket (mont) yaparak yeni bir görev başlatmışlardır Daha sonraları savaşlar ve tacirler göre deri kıyafetleri yapılış tarzıyla birlikte Avrupa'ya taşınmıştır Avrupa'da kürklü deriyle çıplak deri bir araya getirilerek öbür kıyafetler ortaya çıkartılmıştır Damatlık elbisesi Türklerde özel bir ilgi alanı olmuştur Evlenecek erkeğin çok güçlü görünmesi ve kendini kanıtlaması gerekmekteydi Türklerde yünlü deri yerine daha heybetli ve zinde gösterecek giyisiler tercih edildiği için koyun yününden yapılan kalın kaşe kıyafetler giydirilerek çeşitlilik teşkil edilmiştir

Bey, ağa oğlu, yörük başı ve muhtar oğulları bu giydikleri damatlıklarla kendilerini ön plana çıkartmıştır Koyun derisiyle birlikte koyun yününü eğriyerek iplik haline getirip erkek elbiseleri ve damatlık yapılmasıyla devlet yöneticilerinin kıyafetleri arasında yer almıştır Biliyorsunuz ancak kıyafetler devletlerin şekillerini ve idare biçimlerini de göstermekteydi Muhakkak tarihi bilinmemekle birlikte, birincil damatlıkta keten ve yün ipliğinden yapılan kumaşlarla dikildiği ve Türk erkeklerinin giydiği ileri sürülmektedir Eski çağlarda dünyanın bir çok ülkesinde evlenecek erkek düğün günü pak ve günlük kıyafet giyerek kilisede ya da yakın çevresinin toplu halde bulunduğu bir ağırlama yerinde evlenirlerdi Türklerde ise erkekliğin 3'üncü ayağı olarak gösterilmekteydi Erkekliğin birinci ayağı, çocukluktan gençliğe yani kılıç alıkoyma ve avlanma, İkinci ayağı ise evine geçim sağlatmak ve devleti için savaşmaktı

İşte üçüncü ayağı da evlenmektir Erkekliğin bu evreleri yapılırken Türk erkekleri kıyafetleri her zaman öbür ve özel yapılmaktadır Kıyafetler ülkeleri, bölgeleri, illeri, obaları ve ailelerin yaşam tarzlarını belirli ettiği için olduğundan daha yüksek görünmeye çalışmaktaydılar Davullu zurnalı yapılan düğünlerde topluluk içinde bulunan damadın kıyafetlerinden dolayı ön planda görünmeliydi Türklerin yaşadığı bölgelere gelen, Tacirler, macirler, sanatçılar gibi vb kişiler ya da toplulukların bu gelenekleri kendileriyle birlikte Avrupa'ya yayıldığı kaynaklarca gösterilmektedir Avrupa bu giyim tarzı dokuma sanayisini kurarak geliştirmiştir Evlenen damatların kıyafetleri de değişmeye başlamıştır Kısacası Avrupa'da tekstil sanayisi hamleleri atılırken, Türkler de İslamı kabul etmesiyle Arap giyimine doğru yönelmiş ve kılık kıyafetlerinide bulundukları ülkeye sokmuştur Arap kültürünü kabullenen Türkler daha sonraları, şalvar türü kıyafetlerle birlikte Türk güvey kıyafetleri de farklılaşmıştır Zaman ilerledikçe şalvar ve kadınların çarşafla kapanmış ve Çin'den getirilen ipekli vb fiyatı yüksek kumaşlara yönelinerek; kaftan, şalvar gibi kıyafetler ağırlıkla kullanılmaya başlanmıştı

Osmanlı İmparatorluğu'nun son 200 yılında ise daha da ağırlıklı olmaya başlamış ve Arap giyim kültürü ülke geneline iyice yayılmış durumdaydı 1 Dünya savaşından sonra parçalanan Osmanlı İmparatorluğu'nda işgalci güçler Anadolu'yu işgaliyle birlikte yeni bir devletin kurulması ve giysi devrimininde adımlarının atılmasına neden olmuştur Kurtuluş savaşında işgalci güçlerin kaybetmesiyle birlikte yapılan Lozan Antlaşmasıyla kalan Osmanlı toprakları üstünde Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, giysi devriminin atılımının yapılmasının Türkler için aydınlığa giden yolun basamaklarından bir tanesi olduğunu görmüş ve gerekli atılmaları kanunlar çıkartarak yapmaya başlamıştır

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, 23 Ağustos 1925 ’te Kastamonu ve İnebolu ’ya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek kıyafet devriminin birincil işaretini verdi “Biz her noktai nazardan uygar insan olmalıyız Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa dek medeni olacaktır Medeni ve beynelminel kıyafet milletimiz için bedel bir kıyafettir onu giyeceğiz diyen Atatürk, 27 Ağustos 1925 ’te de İnebolu ’da “Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye mahal yoktur

Uygar ve beynelmilel kıyafet bizim için, fazla cevherli milletimiz için değerinde bir kıyafettir diyerek, uygar yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini belirtmiştir
Atatürk ’ün uyarması üzerine daha 25 Kasım 1925 tarih ve 671 Sayılı Şapka Kanunu çıkmadan önce vatandaşlar şapkayı giymiş ve bu yenilik, uygar kıyafet değişimi olarak halk arasında iyi karşılanmıştı Bundan daha sonra, cüppe ve sarık giymek yasak, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnız din adamlarına tanınmıştı

Bunun yanında üstelik Fıtri zevk her Millette farklı şekillerde gelişmiş bunun neticesi olarakta her Milletin seçim edecegi ölçü ayrı ayrı olmuştur Herhangi bir Milletin yaşam tarzı, Üslubu, içinde bulundugu cografi şart, iktisadi hesaplı, uygar, fikri ve manevi şartlarda kıyafetler degişmiş, içerisinde bulundugu umumi geçimini sağlama imkanları Meslek, sanat, zenginlik, yoksulluk gibi içerisinde bulunduğu şartlarda kıyafeti güzel sebeplerden sayılmıştır Hem toplumlara kadar degişen renk sembolü oldugunu da unutmamak lâzımdır Yani kısaca elbise toplumların üzerindeki önemli bir işarettir Ve bu işaretimiz muhatabınızakarşımızdaki kişiye hangi gruba ait oldugumuzun görüntülü mesajını verir Kıyafetimiz , evimizle, barkımızla birlikte bizlerin ait oldugu grubu açık açık ortaya koyar Kıyafet devriminden sonra, Avrupa'daki erkek giyim modelleri Türkiye'ye girmeye başlamış ve tekstil sanayisinde de hamleler yapılmıştır Şu Anda ise Türkiye tekstil sanayisi bakımından dünyada sayılı ülkelerden birisi durumundadır *
 
858,496Konular
981,689Mesajlar
29,767Kullanıcılar
sero_saplarSon üye
Üst Alt