Kişinin kontrolü ve iradesi dışında gelişen tekrarlayıcı ve aynı zamanda tekrarlandığı esnada rahatsız eden düşüncelerdir. Düşüncelerin sıklıkla kendini tekrarlaması ve bu düşünceden oluşan rahatsızlık hissinin bastırılmaya çalıştırıldığı davranış biçiminin ismine kompulsif denir.
Hasta kimse çoğu zaman kendini rahatsız eden bu düşüncelerin mantıksız olduğunu bilir. Fakat bu düşüncelerden kurtulamadıkları için şikayet ederler. Takıntı-Zorlantı hastalığında düşünce kendini sürekli tekrarladığı ve bu tekrarlama süreci içerisinde rahatsız ettiği için günlük işlerini yapmaktan alıkonulmuş bir durumda olur. Kişiler bu rahatsız edici düşüncelerini bastırmak ve hatta oluşmasına engel olmak için kimi zaman günlük aktivite içerisindeki yaşam koşullarından oluşan rahatsız edici durumları asgari düzeye indirirler.
Mesela, kirlilik takıntıları nedeniyle sürekli ellerini yıkayan bir hasta ellerini yıkamama adına gün içerisinde olabildiğince az nesneye dokunurlar. Bu da gün içerisinde sürekli olarak belirli aktivitelerden kaçınmayı, planlanan işlerin yapılmaması veya zor yapılmaması durumuna yol açar. Hastalık çoğunlukla 20-40 yaşları arasında başlayıp dalgalı bir seyir içerisinde ilerler. Yani şikayet edilen durumlar bazı zamanlarda ağırlaşırken bazı zamanlarda ise hafifleme gösterirler.
Takıntı-Zorlantı hastalığını titiz mükemmeliyetçi kişiden ayırt etmek gerekir. Mükemmeliyetçi kişiler her ne kadar iş veya durumlar üzerinde özen gösteriyor olsalar da bu onlara rahatsızlık hissini vermez.
Takıntı-Zorlantı Hastalığının Sebepleri Nelerdir?
Bu hastalığın bilinen tek bir nedeni yoktur. Çeşitli sebeplerin bir araya gelmesiyle bu hastalığın ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu rahatsızlık beynin belirli bölgelerindeki işlev değişiklikleriyle ilgili olduğu doğrulanmıştır. Bundan ötürüdür ki bu rahatsızlık bir tür beyin hastalığıdır. Aile içi sorunlar veya stres bu hastalığa yol açmaz. Fakat olağan stres ve sorunlar bu hastalığı alevlendirebilir.
Bu hastalığın tedavisinde ilk etap da ilaçlar kullanılmaktadır. Bu hastalığın bilişsel-davranışsal tedaviyle birleştirilmesi tedaviyi daha etkili hale getirmiştir.
Hasta kimse çoğu zaman kendini rahatsız eden bu düşüncelerin mantıksız olduğunu bilir. Fakat bu düşüncelerden kurtulamadıkları için şikayet ederler. Takıntı-Zorlantı hastalığında düşünce kendini sürekli tekrarladığı ve bu tekrarlama süreci içerisinde rahatsız ettiği için günlük işlerini yapmaktan alıkonulmuş bir durumda olur. Kişiler bu rahatsız edici düşüncelerini bastırmak ve hatta oluşmasına engel olmak için kimi zaman günlük aktivite içerisindeki yaşam koşullarından oluşan rahatsız edici durumları asgari düzeye indirirler.
Mesela, kirlilik takıntıları nedeniyle sürekli ellerini yıkayan bir hasta ellerini yıkamama adına gün içerisinde olabildiğince az nesneye dokunurlar. Bu da gün içerisinde sürekli olarak belirli aktivitelerden kaçınmayı, planlanan işlerin yapılmaması veya zor yapılmaması durumuna yol açar. Hastalık çoğunlukla 20-40 yaşları arasında başlayıp dalgalı bir seyir içerisinde ilerler. Yani şikayet edilen durumlar bazı zamanlarda ağırlaşırken bazı zamanlarda ise hafifleme gösterirler.
Takıntı-Zorlantı hastalığını titiz mükemmeliyetçi kişiden ayırt etmek gerekir. Mükemmeliyetçi kişiler her ne kadar iş veya durumlar üzerinde özen gösteriyor olsalar da bu onlara rahatsızlık hissini vermez.
Takıntı-Zorlantı Hastalığının Sebepleri Nelerdir?
Bu hastalığın bilinen tek bir nedeni yoktur. Çeşitli sebeplerin bir araya gelmesiyle bu hastalığın ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu rahatsızlık beynin belirli bölgelerindeki işlev değişiklikleriyle ilgili olduğu doğrulanmıştır. Bundan ötürüdür ki bu rahatsızlık bir tür beyin hastalığıdır. Aile içi sorunlar veya stres bu hastalığa yol açmaz. Fakat olağan stres ve sorunlar bu hastalığı alevlendirebilir.
Bu hastalığın tedavisinde ilk etap da ilaçlar kullanılmaktadır. Bu hastalığın bilişsel-davranışsal tedaviyle birleştirilmesi tedaviyi daha etkili hale getirmiştir.