teknolojiuzmani
FD Üye
Taksicilerin tecavüz, dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı davranışlarda bulunması durumunda Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi'nin süresiz iptal edilmesi kararı yargıya taşınmıştı. İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne açtığı dava reddedildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kente yeni taksi kazandırılması teklifine sert şekilde muhalefet eden Eyüp Aksu'nun başkanı olduğu İstanbul Otomobilciler (Taksiciler) Esnaf Odası, geçtiğimiz yıl mahkemeye başvurarak UKOME kararı ile düzenlenen Toplu Ulaşım Hizmet Kalitesi Değerlendirme Sistemi’nde (TUDES) yer alan bazı maddelerin iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını istemişti.
Esnaf odasının dava dilekçesinde, TUDES yaptırım cetveli ile aynı fiilden idari para cezası, trafikten men ve ceza puanı uygulamaları ile hem araç sahibine hem de aracı kullanan şoföre ayrı ayrı cezalar uygulandığı belirtilmiş ve bu durumun suç ve cezada şahsilik ilkesine aykırı olduğu savunulmuştu.
Tecavüz, dolandırıcılık, fiili saldırı
İptali istenen maddeler arasında tecavüz ve benzeri toplumda infial yaratabilecek yüz kızartıcı eylem veya davranışlarda bulunulması halinde suçu işleyene TCK kapsamında verilecek cezaların haricinde suçu işlememiş olan tarafa da ceza uygulanmasına ilişkin 9’uncu madde de yer aldı.
Haksız kazanç sağlanması, yolcunun dolandırılması, yolcuya, denetim görevlilerine, diğer sürücülere veya üçüncü şahıslara fiili saldırıda bulunulması, kavgaya karışılması, kişilerin darp edilmesi durumunda taşımacı ve şoförlere ayrı ayrı ceza uygulanmasına ilişkin maddelerin de iptali talep edildi.
Mahkeme: Yetki belediyede
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, İstanbul 3. İdare Mahkemesi, 30 Kasım 2021 tarihli kararı ile dosyayı karara bağladı ve oybirliği ile davayı reddetti. Mahkeme, meslek odasının cezai yaptırımların kanunla düzenlenmesi gerektiği yönündeki itirazına karşı 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. Maddesini hatırlattı.
Bu yasa ile ulaşımla ilgili görev ve yetkilerin yerine getirilmesi amacıyla büyükşehirlerde Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kurulduğu kaydedilerek UKOME’lerin günün gelişmelerine göre ulaşım hizmetinin sağlıklı ve güvenli yürütülebilmesi için yasal sınırlar içinde her türlü tedbiri almaya yetkisine sahip olduğu vurgulandı.
Dava konusu UKOME kararları ile yapılan düzenleme ile getirilen değişikliklerin, kent genelinde yapılan ulaşım hizmetlerinin; kaliteli ve güvenli olmasını, takibi ve kontrolü ile denetim ve gözetiminin yapılması amacını taşıdığına dikkat çekilerek bu konunun belediyelerin sahip olduğu genel yetki sınırları içinde olduğu kaydedildi. Düzenlemenin kamu yararına uygun olduğu sonucuna varıldı.
"Şahsilik ilkesi ihlal edilmedi"
Kararda ayrıca hukuka aykırılık sebepleri olarak ileri sürülen temel iddialardan birinin aynı fiil sebebiyle birden fazla ceza verilmesi ve suç ve cezada şahsilik ilkesinin ihlal edildiği yönünde olduğu, ancak hukukta farklı yasal düzenlemelerde araç sahibinin veya işverenin sorumluluğunu düzenleyen çok sayıda yasa hükmü olduğu aktarıldı.
Kararda “Dolayısıyla aynı fiilden dolayı birden çok ceza verildiği ya da suç ve cezalarda şahsilik ilkesine aykırı hareket edildiğinden söz edilmesi mümkün değildir” denildi.