tambur resimleri

tambur resimleri tambur devlete ait müzik aletleri resimleri ve isimleri tanbur resmi müzik aletlerinin ve isimleri tambur tambur resimleri 1549220082 1549220082 tamburresimleri5c8fb414e5tamburresimleri5c8fb414e5 http:wwwfunjdiaznetmuseoinstrmtanbur xfUid21549220082 1549220082 tamburresimleri5c8fdde629tamburresimleri5c8fdde629 http:wwwgarantialisveriscomFrontContentProductImages90037 1549220082 1549220082 tamburresimleri5c8fe1e642tamburresimleri5c8fe1e642 http:ret007eieresmasnetreolidimagestambur xfUid41549220082 1549220082 tamburresimleri5c8fe333d4tamburresimleri5c8fe333d4 http:wwwturkmusikisicomcalgilartanburtanbur4 1549220082 1549220082 tamburresimleri5c8ff1efcdtamburresimleri5c8ff1efcd http:wwwafghannetworknetCultureInstrumentsTamburgif Osmanlı müziğinin en favori telli ve mızraplı çalgılarından biri, ola ki de en önemlisidir Fazla eski bir tarihi olan “Tambur için “Kopuzun geliştirilmiş biçimi olduğu yönünde fikirler olduğu gibi birincil biçiminin antik dönemlere değin uzandığı yönünde fikirler de vardır Yeniden bir başka manzara, “Tamburun, bağlama ailesinin ilk halinin gelişimi ve değişimi ile oluştuğu yönündedir Kökeni Arapça tunburolan sözcüğün, Sümer dilinde yine sanki küremsi gövdeli ve u Osmanlı müziğinin en favori telli ve mızraplı çalgılarından biri, şayet de en önemlisidir Fazla eski bir tarihi olan “Tambur için “Kopuzun geliştirilmiş biçimi olduğu yönünde fikirler olduğu gibi birincil biçiminin antik dönemlere kadar uzandığı yönünde düşünceler de vardır Yeniden bir diğer manzara, “Tamburun, bağlama ailesinin birincil halinin gelişimi ve değişimi ile oluştuğu yönündedir Kökeni Arapça tunburolan sözcüğün, Sümer dilinde yine güya küremsi gövdeli ve uzun saplı bir telli çalgının adı olan panturdan geldiği öngörüsü vardır Ayrıca fazla eski çağlardan beri çeşitli uluslar tarafından derili vurmalı çalgılar için kullanılan (tabla, tabl, tabıl, tabul vb) sözcükten türediği görüşü de vardır Fakat Hitit uygarlığında “TIBULA isimli bir çalgıdan laf edilmektedir Bu çalgının büyük olasılıkla uzun saplı telli bir çalgıya ait olduğu görüşü yaygındır Bu çağdan kalan metinlerde, bu çalgının eşliğinde şarkı söylenmekte ve dans edilmekte olduğu vurgulanmıştır Tüm bu bilgiler bizlere, “Tambur kelimesinin kökeninin Hitit ve Sümerlerin yaşadığı çağlara dek gittiğini göstermektedir “Tambur sözcüğü, sonraları İran'da ve Orta Asya'da, daha fazla bağlamaya eş armudi gövdeli, uzun saplı çalgıların da iki taraflı adı olarak kullanılmıştır Asya Türklerinin bugün de kullandıkları benzer çalgılar, “tambura, “dombra gibi adlar ile anılırlar Bilhassa Avrupalı gezginlerin (örn Charles Fonton ve Toderini), sapındaki perde bağları nedeniyle Türk müziği ses sistemini gözle görülür biçimde yansıttığını yazdıkları “tambur, günümüzde sadece Türkiye'de kullanılan belki de tek çalgıdır Bu çalgının göç yolları ile Avrupa’ya geçtiği ve XII ve XIII yüzyıllarda kullanıldığı ve sonradan da terk edildiği bilinmektedir Bu enstrüman, Osmanlı müziğinin tarihsel süreci içinde gelişmiş ve bilhassa XVII yüzyılda en gelişmiş biçimini alarak, bu müziğin en vazgeçilmez çalgılardan biri olmuştur “Tamburun gövdesi, ahşap dilimlerin yan yandan yapıştırılmasıyla elde edilen bir yarım küre biçiminde olup çapı 35 cm kadardır Takriben 104 cm olan sap, bir takoza gömülerek gövdeyle birleşir Burguluk sapın uzantısıdır Gövdenin kenarındaki delinmiş tel takozundan meydana çıkan tellerin herkes, köprüyü aştıktan ve sap boyunca uzandıktan daha sonra, genel olarak kemikten yapılan ve sapa kakılan çentikli baş eşiği ve bitişiğindeki yeniden kemikten yapılıp sapa kakılan delinmiş eşiği geçip burgusuna bağlanır Çoğunlukla ardıç ağacından yapılan köprü, epeyce ince bir çam (genellikle köknar) levha olan göğse basar Tellerin basıncı, köprünün altına rastlayan bölümünde göğsün çukurlaşmasına yol açar Sapın altı dairesel, üstü düzdür Perde bağları önceden bağırsak kirişten yapılırken günümüzde, büyük oranda naylon telle bağlanmaktadır “Tamburun perde sayısı 4555 arasında değişmektedir Tambur çalan bazı ustalar, 64 ve hatta 65 perde bağlayarak, bir takım makamların birçok perde üstüne taşınmasını (transpoze edilmesini) kolaylaştırmak istemişlerdir Tanıdık en eski halinde iki tel olan “tanbura günümüzde genel olarak yedi tel takılmaktadır Fakat XVIII ve XIX asır “tanburlarında sekiz tel bulunmaktaydı “Tambur mızrabı başlıca bağadan (kaplumbağa kabuğu) yapılır Yaklaşık 12 cm uzunluğunda, 910 mm eninde ve 11,5 mm kalınlığında esnemez bir çubuk olan mızrabın iki ucu da kullanılır Fakat iki sırık, farklı tınılar elde yapabilmek nedeniyle birbirinden azıcık bambaşka yapılır Sağ elin baş, dikkat çekici ve orta parmakları ile tutulan mızrap, tellere geniş yüzüyle değil, diklemesine sıcacık yüzüyle vurulur Bu vuruş, çalgının tok ses vermesini sağlar XVI yüzyılın sonlarına değin Osmanlı saray müziğinde ayrıcalıklı bir yer tutan kopuz dışında, günümüzde mızrabı böyle tutulan başka çalgı yoktur Bir mızraplı enstrüman olmasına rağmen Tamburi Cemil Bey tarafından öncelikle uygulanan mızrap yerine “yay kullanılması, hemen benimsenmiştir Bu çalgının eski seslendirme tekniklerinde, “çelik ve “bakır tellere bir kez vurulur ve tellerin titreşimi kaybolmadan olabildiğince pozitif perde kullanılarak ezgi seslendirilmeye çalışılırdı Bu Nedenle insan hançeresine benzetilme uğraşı verilirdi