Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Galatasaray tarihinin en büyük başarısı, tıpkı vakitte Türk futbol tarihinin en büyük başarısı olarak da bilinen UEFA Kupası zaferinin 21. yılı.
İşte o zaferin kıssası;
Bu tarihi muvaffakiyetin başlangıcı Şampiyonlar Ligi'nde gayret eden Galatasaray'ın kümenin son maçında Milan'ı son dakikalarda gelen gollerle 3-2 mağlup etmeyi başararak yoluna UEFA Kupası’nda devam etmesiyle başladı.
Sırasıyla Bologna, Dortmund, Mallorca ve yarı finalde Leeds United'ı eleyerek ismini finale yazdırdı.
17 Mayıs 2000 tarihinde oynanacak olan final maçındaki rakip ise tarihinin en uygun devrini geçiren Arsenal kadrosuydu. Parken Stadı'na çıkıp tarih yazacak olan efsane takımımız ise böyleydi;
Birinci yarı gol yok.
İkinci yarı başlar başlamaz golü kaçırdık.
Her şey istediğimiz üzere giderken uzatmalarda Hagi oyundan atıldı. Ah Hagi ah...
Çabucak akabinde Bülent'in omzu çıktı. Bülent her şeye karşın maçın sonuna kadar aslanlar üzere uğraş etti.
Bülent Korkmaz: "Kolumun çıkması hiç kıymetli değildi, orda kolum kopsa yeniden oynardım çünkü o dakikadan sonra 10 kişi kalmış bir kadrosu yalnız bırakamazdım."
Bu denli emeğin, fedakarlığın karşılığı hezimet olamazdı...
Penaltı atışlarına geçildi biz penaltıları gole çevirirken, Arsenal'in sonu direklerle geldi.
"Aman allahım, aman allahım! Direkler bir kere daha müsaade vermedi! İlah bizim almamızı istiyor! Atarsa bizim! Atarsa kupa bizim!"
Topun başına Popescu geldi. Dualarımız kabul olmak üzere... Haydi Popescu. Haydi oğlum! Gooooooooool! Gol! Kupa bizim! Kupa bizim! Müthiş bir şey UEFA Kupası bizim.
Fatih hoca üzere tüm Türkiye sevinç gözyaşlarına boğuldu.
Artık tek gerçek vardı: UEFA Kupası Galatasaray'ın!
