iltasyazilim
FD Üye
Tarih Ne Aramak Tarih Hakkında Bilgi
Geçmişte neler lup bittiğini araştıran ve inceleyen bilim
Anlamak anlamına gelen Yunanca gistorein deyiminden türetilmiştir Zamansal sızıntı içinde gerçekleşen olaylar olarak tanımlanır Terim olarak tarih bilimi demektir bir anlamda da tarih bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren bir deyimdir
Tarih, bilimsel bir niteliğe, 19 yüzyılda tarihsel özdekçilik öğretisiyle kavuşmuştur Tarihin doğalyasalı bir işlem olduğu bu öğretiyle tanıtlanmıştır Tarihsel ve eytişimsel özdekçilik öğretisinden önce tarih, ya mucizevi güçlerce yönetilen ya da büyük insanların rastlantısal olarak ve keyiflerine tarafından biçimlendirdikleri bir olaylar dizisi olarak görülüyordu aynı zamanda, tarihin doğal bir işlem olduğunu sezen tarihçiler de çıkmıştır Ilk Olarak Arap bilgini İbni Haldun edinmek üzere A Thierry, F Guzot, F Mignet gibi 18301840 restorasyon dönemi Fransız tarihçileri bunlardandır Ne var ama hiçbiri sorunun kökenine inememişler ve idealist bir düzeyde yüzeysel gözlemlerle yetinmek zorunda kalmışlardır Tarihsel ve eytişimsel özdekçilik öncesi tarih bilimine tamamen idealist tarih görüşü egemendir Örneğin Hegel, tarihi, insan bilincinden üstün bir tümel bilincin yön verişiyle; sol Hegelciler, tarihi, önder insanların istikamet verişiyle açıklarlar Modern İngiliz tarihçisi Toynbee ’ye kadar de ‘ ’tarih, kutsal bir planın gerçekleşmesidir ’ ’
Fiilen tarih, doğal ve toplumsal gelişme süreci ’dir Toplum tarihi, doğa tarihinden bambaşka olarak, insanlarca yapılır Ne var fakat tarihi yapan halk, idealist tarih anlayışında ileri sürüldüğü gibi önder kişiler yok, imal faaliyetinde yer alan halk yığınlarıdır ‘ ’Tarihin birincil temel koşulunu, eş deyişle insanların tarih yapabilmeleri için yaşamaları gerektiği koşulunu ileri sürmekle işe başlamalıyız Hayat her şeyden önce yemek, içmek, giyinmek, barınmak vb demektir Seslenmek oysa birincil tarihsel eylem, bu gereksinimleri karşılayan araçların, benzer deyişle özdeksel yaşamın kendisinin üretilmesidir Bu, binlerce sene önce olduğu gibi bugün de insan yaşamını sürdürmek için her günün her saatinde yerine getirilmesi gereken tarihsel bir eylemdir, tüm tarihin temel olgusudurSeslenmek ama daha ilk her yerde insanların birbirleriyle özdeksel bir bağlantı içinde oldukları ve bu bağlantının insanların gereksinimleri ve imal tarzlarınca belirlendiği ve millet değin eski olduğu bir gerçektir Bu bağlantı, durmadan yeni biçimlere girerek her türlü siyasal ve dinsel saçmalıklardan egemen bir tarih ortaya koymaktadırBugüne dek tarihin bu gerçek temeli ya hiç göz önüne alınmamış, veya tarihin gelişmesini ilgilendirmeyen bir konu sayılmıştır Bu yüzden de tarih, defalarca, mutlaka kendi açık havada bir ölçüte tarafından yazılmıştır Buna karşılık fiilen tarihsel olan ne varsa tarih dışına itilmiştir Bundan ötürü de tarihte sadece prenslerle devletlerin siyasal eylemleri, dinsel veya diğer türden kuramsal kavgalar görülebilmiştir Doğrusu, tarihteki tüm çalışmaların kaynağı, üretim güçleriyle üretim ilişkileri arasındaki çelişkidir ’ ’ Tarih ‘ ’kendi amaçlarına ulaşmaya çalışan insan faaliyetinden diğer hiçbir şey değildir ’ ’
Tarihi millet yapar fakat görüldüğü gibi bunu keyiflerine tarafından yapamazlar Halk Müziği, üretim güçleri ve üretim ilişkileriyle belirlenirler Imal güçleri ve imal ilişkileriyse kendilerinden önceki kuşaklarca hazırlanmıştır Insanlar diledikleri bir ortamda değil, böylesine zorunlu bir ortamda doğarlar İçinde gözlerini açtıkları ortamın, kendilerinden önce varlaşmış yasalarına uymak zorundadırlar Bundan ötürüdür ancak insanlık tarihi, millet tarafından yapıldığı halde, yasalı ve benzeyen deyişle nesnel bir süreçtir Fakat insanlar amaçlı faaliyetleriyle, kendilerinden bağımsız olan bu nesnel süreci etkileyip değiştirebilirler O zaman, var yer alan ortam yeni bir ortama ve var bulunan objektif yasalara dönüşür İnsanlık tarihi, toplumsalekonomik formasyonların değişim ve dönüşüm tarihidir *
Geçmişte neler lup bittiğini araştıran ve inceleyen bilim
Anlamak anlamına gelen Yunanca gistorein deyiminden türetilmiştir Zamansal sızıntı içinde gerçekleşen olaylar olarak tanımlanır Terim olarak tarih bilimi demektir bir anlamda da tarih bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren bir deyimdir
Tarih, bilimsel bir niteliğe, 19 yüzyılda tarihsel özdekçilik öğretisiyle kavuşmuştur Tarihin doğalyasalı bir işlem olduğu bu öğretiyle tanıtlanmıştır Tarihsel ve eytişimsel özdekçilik öğretisinden önce tarih, ya mucizevi güçlerce yönetilen ya da büyük insanların rastlantısal olarak ve keyiflerine tarafından biçimlendirdikleri bir olaylar dizisi olarak görülüyordu aynı zamanda, tarihin doğal bir işlem olduğunu sezen tarihçiler de çıkmıştır Ilk Olarak Arap bilgini İbni Haldun edinmek üzere A Thierry, F Guzot, F Mignet gibi 18301840 restorasyon dönemi Fransız tarihçileri bunlardandır Ne var ama hiçbiri sorunun kökenine inememişler ve idealist bir düzeyde yüzeysel gözlemlerle yetinmek zorunda kalmışlardır Tarihsel ve eytişimsel özdekçilik öncesi tarih bilimine tamamen idealist tarih görüşü egemendir Örneğin Hegel, tarihi, insan bilincinden üstün bir tümel bilincin yön verişiyle; sol Hegelciler, tarihi, önder insanların istikamet verişiyle açıklarlar Modern İngiliz tarihçisi Toynbee ’ye kadar de ‘ ’tarih, kutsal bir planın gerçekleşmesidir ’ ’
Fiilen tarih, doğal ve toplumsal gelişme süreci ’dir Toplum tarihi, doğa tarihinden bambaşka olarak, insanlarca yapılır Ne var fakat tarihi yapan halk, idealist tarih anlayışında ileri sürüldüğü gibi önder kişiler yok, imal faaliyetinde yer alan halk yığınlarıdır ‘ ’Tarihin birincil temel koşulunu, eş deyişle insanların tarih yapabilmeleri için yaşamaları gerektiği koşulunu ileri sürmekle işe başlamalıyız Hayat her şeyden önce yemek, içmek, giyinmek, barınmak vb demektir Seslenmek oysa birincil tarihsel eylem, bu gereksinimleri karşılayan araçların, benzer deyişle özdeksel yaşamın kendisinin üretilmesidir Bu, binlerce sene önce olduğu gibi bugün de insan yaşamını sürdürmek için her günün her saatinde yerine getirilmesi gereken tarihsel bir eylemdir, tüm tarihin temel olgusudurSeslenmek ama daha ilk her yerde insanların birbirleriyle özdeksel bir bağlantı içinde oldukları ve bu bağlantının insanların gereksinimleri ve imal tarzlarınca belirlendiği ve millet değin eski olduğu bir gerçektir Bu bağlantı, durmadan yeni biçimlere girerek her türlü siyasal ve dinsel saçmalıklardan egemen bir tarih ortaya koymaktadırBugüne dek tarihin bu gerçek temeli ya hiç göz önüne alınmamış, veya tarihin gelişmesini ilgilendirmeyen bir konu sayılmıştır Bu yüzden de tarih, defalarca, mutlaka kendi açık havada bir ölçüte tarafından yazılmıştır Buna karşılık fiilen tarihsel olan ne varsa tarih dışına itilmiştir Bundan ötürü de tarihte sadece prenslerle devletlerin siyasal eylemleri, dinsel veya diğer türden kuramsal kavgalar görülebilmiştir Doğrusu, tarihteki tüm çalışmaların kaynağı, üretim güçleriyle üretim ilişkileri arasındaki çelişkidir ’ ’ Tarih ‘ ’kendi amaçlarına ulaşmaya çalışan insan faaliyetinden diğer hiçbir şey değildir ’ ’
Tarihi millet yapar fakat görüldüğü gibi bunu keyiflerine tarafından yapamazlar Halk Müziği, üretim güçleri ve üretim ilişkileriyle belirlenirler Imal güçleri ve imal ilişkileriyse kendilerinden önceki kuşaklarca hazırlanmıştır Insanlar diledikleri bir ortamda değil, böylesine zorunlu bir ortamda doğarlar İçinde gözlerini açtıkları ortamın, kendilerinden önce varlaşmış yasalarına uymak zorundadırlar Bundan ötürüdür ancak insanlık tarihi, millet tarafından yapıldığı halde, yasalı ve benzeyen deyişle nesnel bir süreçtir Fakat insanlar amaçlı faaliyetleriyle, kendilerinden bağımsız olan bu nesnel süreci etkileyip değiştirebilirler O zaman, var yer alan ortam yeni bir ortama ve var bulunan objektif yasalara dönüşür İnsanlık tarihi, toplumsalekonomik formasyonların değişim ve dönüşüm tarihidir *