Tarihteki İlk Uygarlık
Tarihte İlk Uygarlık
Gunumuzden binlerce yıl once atıldı insanlık tarihindeki ilk uygarlığın temelleri Dunyanın ilk ve en eski uygarlığı, Dicle ve Fırat nehirlerinin aşağı kıvrımları boyunca Basra Korfezine kadar uzanan aluvyal ovalar uzerinde uzanan Sumer ulkesinde doğdu Ama bunun aksine kısa bir zaman oncesine kadar ozellikle batı dunyası tarafından dunyanın en eski uygarlığının Yunan Uygarlığı olduğu kabul ediliyordu Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ele gecen materyaller Sumer Uygarlığının dunyanın en eski medeniyeti olduğunu gostermiştir bize
İnsanların tarımsal uretime gecerek tahıl uretimi yapması ve hayvanları evcilleştirmeye başlaması ile ilk uygarlığın temelinin atıldığı teorisi gunumuzde kabul goren bir goruştur Gercekten de yapılan araştırmalar Sumerlerin, Mezopotamyada tarımda bir devrim gercekleştirdiklerini gostermektedir Sumerlerin kullandığı tarımsal teknikler belki de gunumuz tarımıyla karşılaştırıldığında cok ilkel kalabilir; ama şu bir gercek ki kendi donemlerinin en modern tarım tekniklerini kullanıyorlardı Tarımı geliştirmek icin bataklıkları kurutup tarıma acmışlar, sulama kanalları yapmışlar, kurak bolgelerde akarsuların onune setler cekerek barajlar yapmışlardır
Yapılan arkeolojik kazılarda birbiri ile cağdaş sayılan bir cok teknik gelişme gorulur Bunlardan başlıcaları:
Tunc metalurjisi, carkta yapılmış comlek kaplar, tekerlekli araclar, gemiler (gunumuzle karşılaştıracak olursak ufak birer tekne), heykeltıraşlık, anıtsal yapılar Fakat bu buluşlar arasında en onemlisi ve insanlık tarihinin en buyuk devrimlerinden biri sayılan Karasabanı icat etmeleridir
Sumerliler yukarıda belirttiğimiz gibi kanal, baraj ve buyuk tapınaklar inşa etmişlerdir Biliyoruz ki bu gibi buyuk yapıları inşa etmek kesin hesaplama ve olcumleri gerektirmektedir Buradan yola cıkarak Sumerlerin matematik ve geometri alanlarında kendi donemlerinin en uzman kişileri olduklarını soyleyebiliriz
Sumerli din adamları ya da başka bir deyişle Sumer Rahipleri astroloji konusunda da birer uzmandılar Bu alandaki uzmanlıkları tarım icin onemli bir buluş olan takvimi bulmalarında etkin rol oynamıştır Sumerler, takvimi gunumuzdeki gibi sadece gunleri oğrenmek icin değil daha cok tarımsal alanda kullanmışlardır Boylece Dicle ve Fırat nehirlerindeki taşmaları, hasat ve ekim zamanlarını daha iyi bir şekilde takip etmişlerdir
Sumer zigguratları, birer din merkezi olmalarının dışında aynı zamanda kendi donemlerinin butun bilimlerine ev sahipliği yapmışlardır Başta astronomi olmak uzere matematik, geometri, tıp, eczacılık, edebiyat ve daha bir cok alanda faaliyet gostermişlerdir Buradan Sumer rahiplerinin din dışındaki daha bircok bilim dalında uzmanlaştıkları sonucunu cıkarmamış olmamız olanaksızdır
Sumer rahipleri, daha cok bitkilerden yararlanarak ceşitli ilaclar yapıyorlardı Buradan hareketle eczacılığın temelinin Mezopotamyada Sumerler tarafından atıldığını soyleyebiliriz
Sumerlerin insanlık tarihine yapmış oldukları en buyuk katkı yazıyı bulmalarıdır Bu buluş, yumuşak kil uzerine bir kamış parcasının sivriltilmiş ucuyla işaretler konularak gercekleştirildi Eğer kalıcı bir kanıt isteniyorsa, uzerine işaret basılmış yumuşak kil tabletin kızgın bir fırına konmasıyla, oldukca dayanıklı bir belge kolaylıkla elde edilebilirdi Eski Mezopotamya hakkında ayrıntılı bilgilerimizin tumunu boyle fırınlanmış kil tabletlere borcluyuz Bu uygulamadan yavaş yavaş doğan yazıya, kil uzerinde bırakılan izlerin benzerliğinden dolayı, civi yazısı denir Sumerler yazıyı once tapınaklarda bulunan ambar ve depolara, giren ve cıkan tahıl ve daha bir cok malın kaydedilmesinde kullanmışlardır Civi yazısı son şeklini İO 3000li yıllarda kazanmıştır
Yazının bulunuşu insanlık tarihinde bir milat olarak kabul edilmiştir Tarihciler de yazıyı, tarihi yazılı ve yazısız olarak ikiye ayıran bir işaretsimge olarak kullanmışlardır
İlk tarih yazıcılığının da Sumerlerde başladığı kabul edilmektedir İlk tarih yazıcılığı, Sumer krallarının yaptıkları her şeyi kil tabletlere yazdırmalarıyla başlamıştır Bunun nedeni Sumer krallarının yaptıkları her şeyden kendilerini sorumlu tutmaları ve oldukten sonra tanrılara hesap vereceklerini duşunmeleridir Bu bize olumden sonra yaşama inandıklarını gosterir Ama yine de yapılan arkeolojik calışmalar bize, Sumerlerin cok tanrılı bir dine inandıklarını gostermektedir
Biliyoruz ki Mezopotamya bolgesi dışarıdan gelen saldırılara karşı acık ve savunması zor olan bir yerdi Bu nedenle Mezopotamya uygarlıkları guclu askeri oluşumlara sahip olmak zorundaydılar Mezopotamya tarihine genel olarak bakacak olursak burada kurulan devletlerin dışarıdan gelen barbar saldırıları sonucunda yıkıldıklarını acıkca gorebiliriz
Mezopotamyada devlet kuran bir diğer halk Asurlulardır Asurlular, dunya tarihindeki ilk imparatorluğu kurmuşlardır Bu devlet bizim bildiğimiz anlamda bir imparatorluk değildi Orneğin Osmanlı İmparatorluğu ile karşılaştıracak olursak Asur İmparatorluk topraklarının, sadece Osmanlı Devletinin bir eyaleti kadar olduğunu gorebiliriz Ama yine de Mezopotamyada ilk siyasi birliği kurmuş olmasından dolayı bizim icin onemlidir Asur İmparatorluğu
Sonuc olarak diyebiliriz ki her ne kadar farkında olmasak da gunumuz uygarlığı biraz olsun Mezopotamya uygarlıklarının temelleri uzerine inşa edilmiştir Başka bir deyişle gunumuz uygarlığı Mezopotamya uygarlıklarının biraz daha geliştirilmiş halidir
alıntı
Tarihte İlk Uygarlık
Gunumuzden binlerce yıl once atıldı insanlık tarihindeki ilk uygarlığın temelleri Dunyanın ilk ve en eski uygarlığı, Dicle ve Fırat nehirlerinin aşağı kıvrımları boyunca Basra Korfezine kadar uzanan aluvyal ovalar uzerinde uzanan Sumer ulkesinde doğdu Ama bunun aksine kısa bir zaman oncesine kadar ozellikle batı dunyası tarafından dunyanın en eski uygarlığının Yunan Uygarlığı olduğu kabul ediliyordu Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ele gecen materyaller Sumer Uygarlığının dunyanın en eski medeniyeti olduğunu gostermiştir bize
İnsanların tarımsal uretime gecerek tahıl uretimi yapması ve hayvanları evcilleştirmeye başlaması ile ilk uygarlığın temelinin atıldığı teorisi gunumuzde kabul goren bir goruştur Gercekten de yapılan araştırmalar Sumerlerin, Mezopotamyada tarımda bir devrim gercekleştirdiklerini gostermektedir Sumerlerin kullandığı tarımsal teknikler belki de gunumuz tarımıyla karşılaştırıldığında cok ilkel kalabilir; ama şu bir gercek ki kendi donemlerinin en modern tarım tekniklerini kullanıyorlardı Tarımı geliştirmek icin bataklıkları kurutup tarıma acmışlar, sulama kanalları yapmışlar, kurak bolgelerde akarsuların onune setler cekerek barajlar yapmışlardır
Yapılan arkeolojik kazılarda birbiri ile cağdaş sayılan bir cok teknik gelişme gorulur Bunlardan başlıcaları:
Tunc metalurjisi, carkta yapılmış comlek kaplar, tekerlekli araclar, gemiler (gunumuzle karşılaştıracak olursak ufak birer tekne), heykeltıraşlık, anıtsal yapılar Fakat bu buluşlar arasında en onemlisi ve insanlık tarihinin en buyuk devrimlerinden biri sayılan Karasabanı icat etmeleridir
Sumerliler yukarıda belirttiğimiz gibi kanal, baraj ve buyuk tapınaklar inşa etmişlerdir Biliyoruz ki bu gibi buyuk yapıları inşa etmek kesin hesaplama ve olcumleri gerektirmektedir Buradan yola cıkarak Sumerlerin matematik ve geometri alanlarında kendi donemlerinin en uzman kişileri olduklarını soyleyebiliriz
Sumerli din adamları ya da başka bir deyişle Sumer Rahipleri astroloji konusunda da birer uzmandılar Bu alandaki uzmanlıkları tarım icin onemli bir buluş olan takvimi bulmalarında etkin rol oynamıştır Sumerler, takvimi gunumuzdeki gibi sadece gunleri oğrenmek icin değil daha cok tarımsal alanda kullanmışlardır Boylece Dicle ve Fırat nehirlerindeki taşmaları, hasat ve ekim zamanlarını daha iyi bir şekilde takip etmişlerdir
Sumer zigguratları, birer din merkezi olmalarının dışında aynı zamanda kendi donemlerinin butun bilimlerine ev sahipliği yapmışlardır Başta astronomi olmak uzere matematik, geometri, tıp, eczacılık, edebiyat ve daha bir cok alanda faaliyet gostermişlerdir Buradan Sumer rahiplerinin din dışındaki daha bircok bilim dalında uzmanlaştıkları sonucunu cıkarmamış olmamız olanaksızdır
Sumer rahipleri, daha cok bitkilerden yararlanarak ceşitli ilaclar yapıyorlardı Buradan hareketle eczacılığın temelinin Mezopotamyada Sumerler tarafından atıldığını soyleyebiliriz
Sumerlerin insanlık tarihine yapmış oldukları en buyuk katkı yazıyı bulmalarıdır Bu buluş, yumuşak kil uzerine bir kamış parcasının sivriltilmiş ucuyla işaretler konularak gercekleştirildi Eğer kalıcı bir kanıt isteniyorsa, uzerine işaret basılmış yumuşak kil tabletin kızgın bir fırına konmasıyla, oldukca dayanıklı bir belge kolaylıkla elde edilebilirdi Eski Mezopotamya hakkında ayrıntılı bilgilerimizin tumunu boyle fırınlanmış kil tabletlere borcluyuz Bu uygulamadan yavaş yavaş doğan yazıya, kil uzerinde bırakılan izlerin benzerliğinden dolayı, civi yazısı denir Sumerler yazıyı once tapınaklarda bulunan ambar ve depolara, giren ve cıkan tahıl ve daha bir cok malın kaydedilmesinde kullanmışlardır Civi yazısı son şeklini İO 3000li yıllarda kazanmıştır
Yazının bulunuşu insanlık tarihinde bir milat olarak kabul edilmiştir Tarihciler de yazıyı, tarihi yazılı ve yazısız olarak ikiye ayıran bir işaretsimge olarak kullanmışlardır
İlk tarih yazıcılığının da Sumerlerde başladığı kabul edilmektedir İlk tarih yazıcılığı, Sumer krallarının yaptıkları her şeyi kil tabletlere yazdırmalarıyla başlamıştır Bunun nedeni Sumer krallarının yaptıkları her şeyden kendilerini sorumlu tutmaları ve oldukten sonra tanrılara hesap vereceklerini duşunmeleridir Bu bize olumden sonra yaşama inandıklarını gosterir Ama yine de yapılan arkeolojik calışmalar bize, Sumerlerin cok tanrılı bir dine inandıklarını gostermektedir
Biliyoruz ki Mezopotamya bolgesi dışarıdan gelen saldırılara karşı acık ve savunması zor olan bir yerdi Bu nedenle Mezopotamya uygarlıkları guclu askeri oluşumlara sahip olmak zorundaydılar Mezopotamya tarihine genel olarak bakacak olursak burada kurulan devletlerin dışarıdan gelen barbar saldırıları sonucunda yıkıldıklarını acıkca gorebiliriz
Mezopotamyada devlet kuran bir diğer halk Asurlulardır Asurlular, dunya tarihindeki ilk imparatorluğu kurmuşlardır Bu devlet bizim bildiğimiz anlamda bir imparatorluk değildi Orneğin Osmanlı İmparatorluğu ile karşılaştıracak olursak Asur İmparatorluk topraklarının, sadece Osmanlı Devletinin bir eyaleti kadar olduğunu gorebiliriz Ama yine de Mezopotamyada ilk siyasi birliği kurmuş olmasından dolayı bizim icin onemlidir Asur İmparatorluğu
Sonuc olarak diyebiliriz ki her ne kadar farkında olmasak da gunumuz uygarlığı biraz olsun Mezopotamya uygarlıklarının temelleri uzerine inşa edilmiştir Başka bir deyişle gunumuz uygarlığı Mezopotamya uygarlıklarının biraz daha geliştirilmiş halidir
alıntı