iltasyazilim
FD Üye
Ahlâk ve kalb ilmi Kalbi kötü huylardan temizleyip, iyi huylarla doldurmak Kalbde îmânın vicdânileşmesi, yâni Ehli sünnet îtikâdının kalbde sağlamlaşması ve şüphe getirici te'sirlerle sarsılmaması, nefsi emmâreden doğan tenbelliklerin ve sıkıntıl arın giderilip, ibâdetlerde kolaylık ve lezzet hâsıl olması Allahü teâlâ ile olmak, iyi ahlâk edinmek ve dînin emirlerine uymak
Tasavvuf büyüklerinin hepsi, Ehli sünnet îtikâdında idi Bid'at sâhiplerinin hiçbiri, Allahü teâlânın ma'rifetine yaklaşamamıştır Evliyâlık nûrları bunların kalblerine girmemiştir (Abdullahı Dehlevî)
Tasavvuf ehlinin üç vasfı vardır Toprak gibidir, iyiye de, kötü kimseye de verir Bulut gibidir, her şeyi gölgeler Yağmur gibidir, sevilen kimseyi de, sevilmeyen kimseyi de sular (Harkûşî Abdülmelîk bin Muhammed)
Tasavvuf hâldir, söz değildir, söz ile ele geçmez (Seyyid Abdülkâdiri Geylânî)
Tasavvuf, Resûlullah efendimizin sünneti seniyyesine uymak, fazla konuşmayı, fazla yemeği ve fazla uykuyu terk etmektir (Alâüddevle Semnânî)
Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini terketmektir (Ali bin Sehl)
İnsana lâzım olan önce Ehli sünnete uygun inanmak, sonra şerîate (dînin emir ve yasaklarına) uymak, daha sonra tasavvuf yolunda yükselmektir (Muhammed Bâkîbillah)
Şimdiye kadar yedi yüz velî, tasavvufun târifinde türlü sözler söylemişlerdir Bu sözlerin özü, şu noktada toplanabilir: Tasavvuf, vakti, en değerli olan şeye harcamaktır (Ebû Saîd Ebü'lHayr)
Tasavvuf büyüklerinin hepsi, Ehli sünnet îtikâdında idi Bid'at sâhiplerinin hiçbiri, Allahü teâlânın ma'rifetine yaklaşamamıştır Evliyâlık nûrları bunların kalblerine girmemiştir (Abdullahı Dehlevî)
Tasavvuf ehlinin üç vasfı vardır Toprak gibidir, iyiye de, kötü kimseye de verir Bulut gibidir, her şeyi gölgeler Yağmur gibidir, sevilen kimseyi de, sevilmeyen kimseyi de sular (Harkûşî Abdülmelîk bin Muhammed)
Tasavvuf hâldir, söz değildir, söz ile ele geçmez (Seyyid Abdülkâdiri Geylânî)
Tasavvuf, Resûlullah efendimizin sünneti seniyyesine uymak, fazla konuşmayı, fazla yemeği ve fazla uykuyu terk etmektir (Alâüddevle Semnânî)
Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini terketmektir (Ali bin Sehl)
İnsana lâzım olan önce Ehli sünnete uygun inanmak, sonra şerîate (dînin emir ve yasaklarına) uymak, daha sonra tasavvuf yolunda yükselmektir (Muhammed Bâkîbillah)
Şimdiye kadar yedi yüz velî, tasavvufun târifinde türlü sözler söylemişlerdir Bu sözlerin özü, şu noktada toplanabilir: Tasavvuf, vakti, en değerli olan şeye harcamaktır (Ebû Saîd Ebü'lHayr)