Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Tasavvufun Sistem Olarak Ortaya çıkışı

Tasavvufun Sistem Olarak Ortaya çıkışı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Hicri ikinci asırdan itibaren dinî hayatta bir zayıflama gözükmeye başlandı Yeni fetihler ve İslam'a yeni girenlerle İslamiyet geniş alanlara yayıldı Bu durum çeşitli sıkıntıları da yanında getirdi Dine yeni girenlere, onu hakkıyla anlatmak ve yaşatmak için alimler ve salihler büyük çabalar harcadılar

Akaid alimleri, itikat konularına, fakihler ibadet konularına, muhaddisler hadisleri tespite, müfessirler Kur'an'ın tefsirine, dil alimleri Arapçaya yönelip İslam'ın temel ilimlerini ihya etmeye ve insanlara ulaştırmaya çalıştılar ve Allah'ın izniyle bunda muvaffak da oldular Bu arada arif, salih, veli, sufi ismiyle anılan Allah dostları da dinin edep, ahlak, kalp temizliği ve ilahi aşk yönüne yöneldiler; himmet ve gayretlerini bu alanda sarfettiler Bu arada, insanların fıtratlarına uygun terbiye metodları, ıslah usulleri geliştirdiler Bu işte, Kur'an ve sünnet esaslarına dayandılar Sahabei Kiram'ın uygulamalarını ve onları takip eden salihleri örnek aldılar Dinin terbiyesini bizzat nefislerinde yaşayarak tattılar ve insanlara gösterdiler İnsanların gönlüne hitap ettiler Sohbet, muhabbet, vaaz, nasihat, tövbe, aşk, güzel ahlak, incelik, sadelik, cömertlik gibi güzelliklerle gönülleri fethettiler

İşte bu maneviyat önderleri, hicri beşinci asırdan itibaren İslam aleminde görülen terbiye ocaklarını ve tasavvuf okullarını kurdular Bu terbiye ocakları dini ihya hizmetini yürütmüş ve hâlen yürütmektedir

Zâhirî ilimler nasıl konuşma, duyma ve yazı yoluyla bir nesilden diğerine aktarılıyorsa; hâl, maneviyat ve kalp ilmi denilen ihlas, feyiz, sevgi, ilahi aşk, göz yaşı, edep ve güzel ahlaklar da, kalpten kalbe, gönülden gönüle aktarılarak ve bizzat yaşanarak günümüze kadar getirilmiştir Kıyamete kadar da böyle gidecektir Çünkü Kur'an, sünnet ve dinimize ait ilimler ilahi koruma altındadır Allahu Teala, rahmetiyle, her devirde bu dinin hem zahirî ilimlerini, hem de manevi ilimlerini öğrenecek, anlayacak ve başkalarına aktaracak kimseler yaratmıştır Maneviyat ve ahlak ilmini, kâmil mürşidler taşımakta ve nasibi olanlara ulaştırmaktadır Bu nimet, Hz Peygamber (sav) Efendimizin alemlere rahmet olma mucizesinin bir devamıdır

Üzerlerinde ilahî aşk ve güzel insanlık mucizesi gerçekleştirilen büyüt zatlar, tarihin her devrinde insanlığın yüz akı olmuşlardır Yönünü ve sevgiyi kaybeden kitleler, onlarla yön bulmuş, huzuru yakalamış, kendini tanımış, gerçek insanlık ve edeple tanışmıştır

Seyyid Abdulkadir Geylanî, Yunus Emre, Mevlana Celaleddin Rûmî, Hacı Bektaşı Veli, Şahı Nakşıbend, İmam Rabbani, Mevlana Halid, Ahmed Rufâî ve diğer büyük zatlar (Allah hepsinin derecesini âli etsin ve kudsiyetini artırsın) bütün insanlığa ilahi aşkı yaşayarak göstermişler, nicelerini bu saadetle tanıştırmışlardır

Bu büyük zatların başında bulunduğu terbiye ocakları, padişahtan köydeki insana kadar cemiyetin her kesimine terbiye vermiş, halkın arasındaki fitneleri temizlemiş, aile içindeki sıkıntılara varana kadar her türlü problemi en kolay yoldan çözmüş, birlik ve dirliğin öncülüğünü yapmıştır

Hak yolunun rehberi olan Allah dostları, bütün insanlığa rahmet olurken, tasavvufu kötü emellerine kullanmak isteyen ehliyetsiz ve kötü niyetli insanlar da çıkmıştır Bunlara dikkat etmelidir Bu yol, Yüce Allah'ın yoludur Bu yolun ölçüsü, esası, usulü, edebi, ameli kıyamete kadar değişmez Yol açıktır; usul bellidir, edep ve ahlak gizli değildir Hâl ve gidişatı Kur'an ve sünnete uymayan kimseyi terk etmelidir Tehlikeden kurtulmanın en kolay yolu budur

Büyük sâdatlar, ulu ârifler edeb ve takva yolunda nasıl rehberlik yapılacağını herkese göstermişlerdir Onları takip etmeyen kimse, yanılır, zarar eder, zarar verir

Mânevî Silsile, bu yolun emniyetidir Büyük zatlar bu silsile ile ilahi aşkı, feyzi, ilmi, edebi, ahlakı ve emaneti birbirlerinden alarak yaşamış ve kendilerinden sonrakilere aktarmışlardır Onları takip edenler, tehlikeden emin olur Kendi başına kalan kimse, tehlike ve bidattan kurtulamaz

Yüce Allah bu büyük emaneti bize kadar taşıyanlara rahmet eylesin, bizim adımıza onlara bol mükafat versin, onların derecelerini âli, makamlarını yüksek etsin Bizleri onlardan ayırmasın Âmin
 
858,497Konular
982,543Mesajlar
30,279Kullanıcılar
Muhammed16Son üye
Üst Alt