Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Tatarcik Hummasi (tatarcik Hastaligi)

Tatarcik Hummasi (tatarcik Hastaligi)
0
50

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Tatarcik Hummasi (tatarcik Hastaligi) tatarcık humması Tatarcık humması, akut, hafif seyirli, enfekte kişide sınırlı bir gelişimi olan ve tatarcık sineği ısırmasıyla bulaşan virüs etkenli bir hastalıktır Irk dıştan bu virüslerin hastalığa neden olduğu diğer bir canlı türüne rastlanmamıştır Orta Doğuda tarla farelerinin ara konakçı olduğu düşünülmektedir Akdenize kıyısı olan ülkelerde, Balkanlarda, Afrika nın doğu kesimlerinde, Rusya ve Orta Asya ülkelerinde, İran, Irak, Pakistan, Hindistan, Panama, Brezilya ve Trinidad adalarında görülür Panama ve Brezilya daki olgular genel olarak salgın şeklinde değildir ve daha fazla ormanla ilişkisi olan insanlarda rastlanmaktadır Görevli ya da turist olarak Kıbrısa gidenlerde sık olarak görülür Ahali arasında Tavuk Hastalığı olarak da bilinir Tatarcık hummasının Phlebotomus papatasii ile bulaşan bir virüs hastalığı olduğu 1909 da bildirilmiştir Tatarcık hummasının etkeni Arbovirüs ailesinden olan bunyavirüs grubundan bir RNA virüsüdür Tatarcık humması 20 45 kuzey enlem dereceleri arasındaki endemik bölgelerde ve vektör phlebotomusların bulunduğu ülkelerde görülür Tatarcık Sinekleri (Flebotom) Tatarcık sinekleri; tropikal bölgelerde yıl baştan başa rahatsızlık bulaştırabilirlerken, daha soğuk iklimlerde sadece sıcak aylarda etkilidirler Orta Doğu ve Orta Asyada rahatsızlık sıcak ve kurak aylarda (yaz ya da sonbahar ayları) gözlenir ve insanlara enfekte tatarcık sineklerinin (phlebotomus papatasii) ısırmasıyla bulaşır Tatarcık sinekleri; yalnızca bir kaç milimetre boyunda olan sinekçiklerdir Yalnızca kadınsı tatarcıklar insanları ısırır Isırılan kişi eğer allerjik bir yapıya sahip değilse ısırılan yerde sızı hissetmez ve yerel irritasyon görülmez; ısırılanların yalnızca % 1 lik kesimi ısırıldığının farkına varmaktadır Tatarcık sineği geceleri beslenir, gündüzleri karanlık yerlerde bulunur (duvar çatlakları, mağaralar, evler ve ağaç kovukları) Yumurtlama kan emdikten bir kaç gün sonradan olur Yumurtaların kanatlı tatarcıklar haline gelmesi için yaklaşık 5 haftalık bir vakit gereklidir Yetişkin bir tatarcık sineği sıcak ortamda bir kaç hafta yaşar Flebotomların hastalardan kan emerek virüs almaları, hastalık belirtilerinin başlamasından iki gün evvel ile hastalık belirtilerinin kaybolmasından 24 saat sonrası aralarında olur Bu süre dıştan hastalardan kan emen dişi flebotomlar enfekte olmazlar Tatarcıklar kan emdikten 6 10 gün sonradan bulaştırıcı olurlar ve ömürleri baştan başa bulaştırıcı kalırlar Virüs, yumurta ile bir nesilden diğerine geçer Bu sinekler zemine yakın yerlerde bulunduğundan ve 34 m yüksekliğe uçamadıklarından büyük binalarda rahatsızlık daha çok daha aşağı katta oturanlar arasında görülmektedir Uçuş menzilleri 100 metreyi geçmez Gündüz dinlenir, gece uçarlar Dişi tatarcıklar yumurtalarını kaya diplerine, ağaç kovuklarına, organik maddelerden varlıklı ıslak ve gevşek topraklara bırakırlar Doğada tatarcık yumurtalarını, larva ve pupalarını bulmak çok güçtür Deri içi ya da ven aracılığıyla aşılanan insanların %5 kadarı infeksiyona tutulmamakta, % 50 75 inde ise rahatsızlık belirtileri ortaya çıkmamaktadır Belirtiler Tatarcık sineğinin ısırdığı insanlarda, ısırığın olduğu yerdeki deride kaşıntılı kabarıklıklar oluşur ve 5 gün kadar devam eder 3 6 jurnal bir inkübasyon dönemini takiben rahatsızlık aniden ortaya çıkar Ateşin ortaya çıkışından 24 saat önceki ve 24 saat sonraki periyotta kandan virüs elde edilebilir Rahatsızlık genelde birden, titreşim ya da ürpermelerle ateşin yükselmesi şeklinde başlar, bir takım hallerde önceden kırıklık, başdönmesi, ayak ve karında anormal hisler olabilir Başlangıçta ya da daha sonra baş ağrısı, gözlerde yanma, göz peşinde göz hareketleriyle ortaya çıkan ağrılar, ensede ve sırtta sertlik, oynaklarda ve taraflarda ağrılar, damak duyusunda değişiklikler, iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık veya sürgün, boğazda sancı, burun kanaması, baş dönmesi olabilir Damakta minik veziküller görülebilir ve maküler veya ürtikeryal döküntüler gelişebilir Alev, 39 40 oC ye kadar yükselebilir Genelde alev 2 4 gün dek sürer (3 gün ateşi) ve bol terleme ile düşer; fakat ateş, 1 9 gün de sürebilir Bazen alev düştükten daha sonra kısa süren bir çoğaltma de görülebilir Nabız yavaşlar Tatarcık hummasında yüz ve boyun kızarmıştır Gözde konjuktivadaki kanlanma ucu korneaya varan bir üçgen şeklinde dikkati çeker, fotofobi ve favori yaşarma olabilir Ağızda yumuşak damakta ve yutağın arka cidarında kanlanma olabilir 2 12 hafta içerisinde hastaların % 15 inde ikinci bir hamle gelişmektedir Arada Bir splenımegali gelişir, lenfadenopati gözlenmez Ateşin birincil günü kanda akyuvar sayısı normaldir, lenfositler azalabilir ve nötrofillerin sola sapması ile gençlerin çoğalması görülebilir Ikinci veya üçüncü günler kanda lökopeni polinukleoz yerleşir Hastalığın sonunda veya iyileşme esnasında lökopeni belirgindir Öteki arbovirüs enfeksiyonlarında olduğu gibi tatarcık humması da aseptik menenjitle ilişkili olabilir Rahatsızlık kendiliğinden iyi olur, ölüm bilinmemektedir İyileşme sırasında ateş ve belirtiler depreşebilir, geçici depresyonlar görülebilir Laboratuvar id Beyaz küre sayısındaki şartların değişmesi hastalıktaki tek fazla laboratuvar bulgusudur Düzeldikten 5 8 gün sonradan lökositlerdeki şartların değişmesi en ince ayrıntısına kadar normale döner Teşhis çoğunlukla klinik bulgular ve yöresel bilgiler ışığında konur Serumda antikor titresinde artış saptanabilir Bağışıklık Bağışıklık tipe özgüdür ve bu bağışıklık en düşük iki yıl devam eder Hastalığın endemik olduğu bölgelerde virüsün 20 kadar daha alçak tipi vardır lakin bunlardan yalnızca 5 i rahatsızlık yapıcıdır Endemik bölgelerde hastalık çocukluk çağında geçirilir ve bir bağışıklık meydana gelir Bu bölgelere gelen bağışıklığı olmayan yabancılar örneğin askerler ve turistler çoğunlukla bu hastalığa yakalanırlar Tedavi ve Korunma Rahatsızlık ilerleyici değildir ve özel bir çare gerektirmez Şikayetlerin tedavisi, yatak istirahati, uygun akışkan verilmesi ve aspirin ile ağrı yitimi önerilebilir Hastalar, tatarcık geçirmeyen bir cibinlik içinde yatmalıdırlar Insektisitlerle tatarcıklara aleyhinde savaş çok etkilidir Denetim İnsektler arasında mücadelesi güç olanlardan birisi de tatarcıktır Endemik bölgelerde geceleri ilaçlama yapılmalı ve yaşanılan mekanların çevresine kalıcı insektisid atılmalıdır Metrekare başına 2 gr DDT, 600 mg Dieldrin veya 1 gr organik fosforlu herhangi bir insektisit kullanılabilir Tatarcık sinekleri klorlu hidrokarbon içeren insektisidlere karşısında fazla hassastırlar Amerika, Avrupa ve Asya nın bir takım ülkelerinde 900 2700 mg m2 kalıcı DDT uygulanmasının 1 2 sene kadar etkin olduğu gözlenmiştir Bodrum gibi kapalı yerlere insektisit tatbikatında BHC veya DDVP gibi fumigan olan insektisitler kullanılmalıdır Bunlardan ayrılan kristaller tüm ortamı etkilerler  
 
858,475Konular
981,260Mesajlar
29,554Kullanıcılar
MiklosSon üye
Üst Alt