Okulların açılması ile birlikte uzun bir tatilin ardından birçok öğrenci için ders zili çalacak. Tatil modundan çıkamayan, okula adapte olmakta zorlanan, derslere konsantre olamayan öğrencilerde okula uyum sorunu görülebilirken; anaokuluna ya da ilkokula başlayan öğrencilerde de ebeveynlerinden ayrılıp bilmedikleri, tanımadıkları yeni bir ortama girmenin verdiği kaygı sonucu okula, öğretmene veya derslere adapte olmada zorluklar yaşanabiliyor.
Anaokulundan ilkokula geçiş bazı çocuklar için zor olabilmektedir. Okul artık oyun oynanan yer olmanın ötesinde; kuralların olduğu ve dersin işlendiği bir yerdir. Bu süreçte çocuğun psikolojik olarak ilkokula hazır olması, okula kolay uyum sağlaması açısından oldukça önemlidir.
Okulu sevmeyen, ders başarısı düşük olan, arkadaşlarıyla problem yaşayan, dikkat -konsantrasyon sorunu yaşayan, yazın çalışması gereken ödevleri tamamlamayan sadece tatil yapan çocuklar okula dönmekte daha fazla zorlanırken; yaz tatilini hem çalışması gereken derslerine çalışarak, hem de tatili değerlendiren çocuklar okula daha kolay okula uyum sağlamaktadır.
Aileler Çocuğun Okula Ve Derslere Kolay Adapte Olmasına Nasıl Destek Olabilirler?
-
Öncelikle ebeveynlerin kendi kaygıları var ise bunu çocuğa yansıtmamaları çok önemlidir. Ailelerin yaşadığı kaygı çocuğa geçer ve çocuk “kaygılanacak bir şey var” mesajını içselleştirerek okula uyum sürecinde zorluk yaşayabilmektedir. -
Okula gitmek istememe, ya da okula uyum aşamasında çocuğun zorlanması durumunda; bağırma, cezalandırma, kızma, tehdit vb gibi durumlar çocuğun kaygısını daha fazla arttırıp okula uyum sürecini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu yüzden sakinliğin korunması ve anne ve babanın hemfikir olması önemlidir. Anne “okula gitmelisin” derken, baba “bugün gitmesin” dememeli. -
Her çocuğun gelişim özellikleri birbirinden farklıdır bazı çocuklar okula çok kolay adapte olabilirken, bazı çocuklar adapte olmakta güçlük çekebilir. Anaokul ya da ilkokula yeni başlayan öğrencilerde okula gitmek istememe, ağlama, anne-babadan ayrılmak istememe gibi davranışlar görülebilir. Okula neden gitmek istemediğinin nedeni araştırılmalı ve ona uygun destek sağlanmalıdır. -
Yaşanan kaygının bir nedeni de bilinmezlik kaygısıdır, bu yüzden okula başlamadan önce çocuğu ruhsal açıdan okula hazırlamak önemlidir. Okulun nasıl bir yer olduğu, okulun önemi, sorumlulukları, okul ortamı ve edineceği yeni arkadaşları anlatmak çocuğun kaygılarını gidermekle birlikte uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır. -
Yeni bir okula başlayacak öğrenci ise okula başlamadan önce okulu gezmesi, öğretmeni ve arkadaşları ile tanışması okula daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olacaktır. -
Okul alışverişinin beraber yapılması ve kullanacağı araç - gereçleri kendi seçip hazırlaması çocuk için motive edici olabilmektedir. -
Yatma ve uyanma, ders çalışma, oyun oynama, televizyon izleme saatlerini okula uygun şekilde çocuk ile birlikte ayarlamak hem çocuğun sürece dahil olmasına, hem kendisiyle ilgili konularda sorumluluk alması için önemlidir. -
Çocuğu okula bıraktıktan sonra “beni görürse bırakmaz” diye düşünerek kaçarak yanından ayrılmak çocukta kaygıya neden olabilmektedir. Çocuk ile kısa bir vedalaşmanın ardından neden yanından ayrılındığı ve ne zaman gelineceği belirtilmelidir. En önemlisi çocuğunuzu sevdiğinizi ve yalnız kalmayacağını hissettirmelisiniz. -
Aile desteği çocuğun okula uyum sürecinde çok önemlidir. Okuldan geldikten sonra gün içinde yaşadıklarına dair sohbet etmek varsa yaşadığı olumsuz deneyimleri dinleyerek, duygularına ve ne yaşadığına odaklanarak uygun çözüm yolu aranmalıdır. -
Okula uyum süreci uzarsa okul rehberlik servisinden destek alınmalı sorun hala devam ediyorsa bir uzman ile görüşülmesi önemlidir.