tavuk suyuna çorba duygusal hikayeler

Duygusal hikayeler tavuk suyuna çorba


DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ

Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu Eski bir
dostum olan fırıncı,Birazcık bekleyeceksin hocam,dedi
İkiüç dakikaya değin çıkartıyorum

Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye
yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm Eskimiş ceketinin sol
yakası aşağı bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe
topallıyordu Selam verdikten sonra, fırıncının tezgahına
yaklaşarak, Ekmeklerimi alayım,dedi
Benim ikizler acıkmıştır

Fırıncı, adamın kendesine uzattığı torbayı alarak tezgahın
altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu belli ki
ekmeklerden dörtbeş tane çıkardı

Ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş,
tezgahın yanında iyice yaklaşmıştım Ekmeklerden birkaç
tanesinin şekli değiştirilmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu

Fısıltı şeklinde fırıncıya sordum Neden taze ekmeği
beklemesini söylemiyorsun? Birazcık daha sonra çıkacak ya!

Bayat ekmekleri kendisi istiyordedi fırıncı Çok yoksul
olduğundan, ona sanki fiyatına veriyorum

Kim bu adam?diye sordum

Kore gazilerinden dedi Oğluyla gelini bir trafik kazasında
ölüm edince, ikiz torunlarını yanında almıştı Senelerdir
onlara bakıyor, keza de fazla az bir maaşla

Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyor ve
minik da olsa bir şeyler gerçekleştirmek istiyordum

Aradaki farkı ben vereyim,dedim bari bugün
taze ekmek yesinlerFırıncı, teklifimi kabul etti ve azıcık
daha sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına
doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgahın altına koydu

Çok şanslısın hacı amca,dedi Çocuklar için sana
bugün pasta gibi ekmek vereceğim

Ihtiyar adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı
göğsüne bastırırken Allah, senden razı olsun evladımdedi
Bugün onların doğum günü olduğunu nereden biliyordun?


İşte Sevgi bu

Oldukça yogun bir sabah Tahminen saat 8:30 da seksenlerinde,yasli
bir
adam
basparmagindaki dikisleri aldirmak üzere içeri girdi Çok acelesi
oldugunu
söyledi, zira saat bütün 9:00 da bir randevusu varmis Onun canli
titresimlerini hissettim yaklaşık olarak ve kendisine oturmasini söyledim
Çünkü tedavisinin bitmesi ve onun birisini görmesi en azindan bir saat
sürerdi Saatine baktigini görünce, baska bir hastam da olmadigi için
yarasi ile
ben
mesgul oldum Muayene ettigimde yaranin çok hoş iyilestigini
görünce doktorlardan birisine bantlari açmasini ve tekrar sarmasini
söyledim Yaranin tedavisi esnasinda konusmaya basladik Bu değin
acelesi
olduguna göre acaba bu sabahleyin bir doktorla mi randevusu oldugunu sordum
Bana hayir diye cevap verdi Bana bakimevine gidip esi ile kahvalti
etmek
için
acelesi
oldugunu söyledi O vakit esinin sihhatinin nasil oldugunu sordum
Bana orada uzun bir süredir kaldigini ve Alzheimer hastaliginin bir
kurbani oldugunu nakletti Konusurken yarasini da sarmis bulundum ve
karisi
onu beklerken biraz da geç kalmis olmasindan dolayi acaba esiniz
endise duyar mi dedim Bana bes seneden beri onun kim oldugunu bile
bilmedigini
ve
kendisini tanimadigini söyledi Sasirmistim sizi tanimadigi halde
yeniden
de
her sabahleyin onu görmeye mi gidiyorsunuz? elimi oksayarak gülümsedi
O beni tanimiyor fakat ben halen onun kim oldugunu biliyorumdedi *