iltasyazilim
FD Üye
Teheccüd namazı, Peygamberimiz’e farz bizim için sünnettir Kamil ve şuurlu mü’minler zamanını ona göre ayarlayıp, gece ibadet ederler Uykularından fedâkârlık yapıp gecelerini namazla nurlandırır, Rabb’lerinden ne istiyorlarsa o vakitte ister, günahlarına o vakitte tövbe ederler:
* “Onlar yataklarından geceleri kalkarak, korku ve ümit içinde Rabb’lerine yalvaranlardır ve kendilerine geçinmeleri için verdiğimiz rızıktan başkalarına harcayanlardır (Secde: 3216)
* “O mü’minler geceleri pek az uyurlardı (Zariyat: 5117)
* Hz Ayşe validemiz şöyle rivayet ediyor: Resûli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kalkıp ayakları şişinceye kadar namaz kılardı Bunun üzerine O’na, ‘Yâ Resûlallah! Senin geçmiş ve gelecek bütün hataların bağışlandığı halde niye böyle kendini yoruyorsun?’ dedim
* Bana cevâben, “Ben de Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? buyurdu (Buhârî, Tefsîri sûre 48)
* Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar Her bir düğümü attığı yere, ‘Gecen uzun olsun, yat, uyu!’ diye eliyle vurur Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar (Buhari, Teheccüd 12)
* Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin (Ebû Dâvûd, Tatavvu 18)
* Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd elHudrî radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
* “Bir kimse geceleyin karısını uyandırır da beraberce veya her biri kendi başına iki rekat namaz kılarlarsa, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına yazılırlar (Ebû Dâvûd, Tatavvu 18)
Ailem
* “Onlar yataklarından geceleri kalkarak, korku ve ümit içinde Rabb’lerine yalvaranlardır ve kendilerine geçinmeleri için verdiğimiz rızıktan başkalarına harcayanlardır (Secde: 3216)
* “O mü’minler geceleri pek az uyurlardı (Zariyat: 5117)
* Hz Ayşe validemiz şöyle rivayet ediyor: Resûli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kalkıp ayakları şişinceye kadar namaz kılardı Bunun üzerine O’na, ‘Yâ Resûlallah! Senin geçmiş ve gelecek bütün hataların bağışlandığı halde niye böyle kendini yoruyorsun?’ dedim
* Bana cevâben, “Ben de Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? buyurdu (Buhârî, Tefsîri sûre 48)
* Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar Her bir düğümü attığı yere, ‘Gecen uzun olsun, yat, uyu!’ diye eliyle vurur Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar (Buhari, Teheccüd 12)
* Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin (Ebû Dâvûd, Tatavvu 18)
* Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd elHudrî radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
* “Bir kimse geceleyin karısını uyandırır da beraberce veya her biri kendi başına iki rekat namaz kılarlarsa, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına yazılırlar (Ebû Dâvûd, Tatavvu 18)
Ailem