Teknolojinin Zararları ve Çevre Kirliliği

Teknoloji dediğimiz şey öncelikle yeniliklerin ve gelişimlerin insan hayatını kolaylaştıracak biçimde uygulanması anlamını içeren genel bir kavramdır Peki teknoloji gelişirken ve gün geçtikçe insan hayatında daha fazla yer edinip, işleri kolaylaştırırken yani tüm bunları yaparken hiç zararı olmuyor mu? Tabiki oluyor
Doğanın temel maddesel unsurları olan, hava, su ve toprak üstünde negatif etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve canlı öğelerin hayati aktivitelerini negatif önde etkileyen çevre sorunlarına “Çevre Kirliliği adı verilir
Teknolojinin neden olduğu çevre kirliliğinin sebepleri ve yol açtığı sorunlar şöyledir:
Çevre Kirliliğinin Sebepleri:
Trafiğe her sene daha fazla sayıda vasıta çıkmakta ve bu araçların yaydıkları egsoz dumanları ozon tabakasının incelmesine sebep olmaktadır Ormanların kağıt üretimi, toprak genişletilmesi, hayvancılık alanı oluşturmak gibi sebeplerle denetimsizce kesilmesi, ağaçların gündüzleri oksijenli solunum yaparak ortama oksijen salınımı yapmasını kısıtlıyor Fabrika bacalarından meydana çıkan zehirli gazla atmosferi kirleterek, havadaki oksijen oranını azaltmaktadır Keza havanın bu denli kirlenmesi asit yağmuru olarak inerek toprağı da etkilemektedir Rahatsızlık içeren hayvanlarla ortama geçen bakteri ve virüslerin sulara veya havaya karışması Fabrikalardan atılan arsenik, siyanür, fenol gibi toksik endüstri atılarının sulara karışması Tankerler ya da borularla taşınan petrolün kaza sonucu sulara karışması İnorganik tuzlar, zirai çaba ilaçları ve suni organik kimyasal maddelerin sulara karışması Radyoaktivitenin etkisi yani: Nükleer enerji santralleri, dağıtılmış nükleer denemeler, tıbbi içerikli üretimler ve çeşitli endüstri tipi üretimleri, radyoaktif maddeye sahip hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi beslenme zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır Böylece bağışıklık mekanizmasını felce uğratmak ve kansere sebep olmak gibi sorunlara yol açar Önemli Not: Atmosferdeki ve topraktaki kirletici maddeler asırlar sonradan da olsa eninde sonunda suya geçerler

Çevre Kirliliğinin İnsan Üzerindeki Etkileri:
Hava kirliliğinde en fazla açığa meydana çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit, solunum yolu problemlerine yol açıyor; dahası akciğer dokusunu da zedeliyor Monoksit, asap sisteminin çalışmasını etkiliyor Kurşun ise çocuklarda beyin zararlarına yol açıyor Tekrar bol miktarda bulunan nitrojendioksit, nefes almayı güçleştirirken astıma da niçin oluyor Sulara karışan bakteri, virüs ve farklı alanlara yönlendirilmiş kimyasal yapılar insan vücuduna girerek her çeşitlilik hastalığa yol açabilmektedir Radyasyonun insan vücudunu etkilemesiyle bağışıklık mekanizması felce uğrar ve insan vücudunda kanserli hücrelerin oluşumu ve yayılımı gözlenir Teknolojinin Zararları:
Teknoloji ürünlerinin adeta tamamı elektrikle çalışmaktadır Elektrikle çalışan her makine bir elektromanyetik alan oluşturur İnsan beyninin de kendine ait bir elektromanyetik alanı vardır Çünkü sinirler nöronlar yoluyla elektriksel uyarıları beynin çeşitli yerlerine ulaştırarak çalışırlar böylece günlük hayatta kullandığımız her elektrikli cihaz mutlaka bizi negatif etkilerler Örneğin cep telefonu ile bize asgari zarar verecek şekildeki hitabe süresi doktorlarca günlük maksimum 5dk olarak açıklanmıştır Tabiki bu 5dk boyunca telefonun yaydığı elektromanyetik dalga miktarı azami seviyesine çıkar ve insanın beyin ısısının artmasına neden olur Beyindeki bu manyetik uyumsuzluk, uzun vadede beyin hücrelerinin ölmesine ve özellikle kulaktaki birtakım organların görevini yitirmesine yol açmaktadır Bu da duyu kaybı ve denge bozuklukları gibi etkilere niçin olabilmektedir
Elektromanyetik alan konusunda en çarpıcı ve güvenli olmayan misal olarak cep telefonunu verdik Lakin günlük yaşamımızda kullandığımız bluetooth cihazlar, kablosuz ürünler(modemler, fareler, klavyeler, oyun kumandaları vs), televizyonlar, crt ve lcd monitörler gibi birçok alet oluşturdukları manyetik alan miktarlarına tarafından insan vücudunu ve kimyasını negatif etkilemektedir
Benzer şekilde yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda Amerikan Bilimler Akademisi göre yapılan incelemeye tarafından lösemi görülme riskinin diğerlerine kadar 15 katı fazla olduğu tespit edilmiştir Yapılan epidemiyolojik araştırmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin kanser riskini artırdığını göstermektedir 0300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en fazla etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, adale, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokuları olarak açıklanmıştır Yani gün içinde teknolojiden yararlandığımız ölçüde artan bir şekilde artan oranlarda hasar görmekteyiz
Baz istasyonlarına ya da büyük çanak antenlere yakın yerler de manyetik kirlenmenin artı olduğu bölgelerdir
bu nedenle teknolojiyi mümkün olduğunca ve yalnızca olmazsa olmaz önemdeki ihtiyaçlarımız için kullanıp, bilhassa cep telefonu görüşmelerimizi kısa tutmaya ve cihazı olası olduğunca vücudumuzdan uzaktan bulundurmaya itina gösterelim