Tesettüre giren Büşra Ayaydın'dan herkese örnek olacak açıklamalar!

Kurtlar Vadisi dizisinde Süleyman Çakır'ın kızını oynadığı Selvi rolüyle tanınan ve oyunculuk mesleğini tesettüre girdikten sonra büsbütün bitiren oyuncu Büşra Ayaydın, yaşadığı süreci Yeniasya gazetesinden Fethiye Akar'a anlattı.



Kurtlar Vadisi ve Harika Yüzyıl üzere dizilerde canlandırdığı karakterlerle tanınan ve 5 yıl evvel tesettüre girip oyunculuğu bırakan Büşra Ayaydın özel hayatına ve oyunculuk mesleğine ait kıymetli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz yıllarda tesettüre girme kararı aldığını duyuran Ayaydın, "ben bunu yalnızca dokumacılık eseri olarak görmediğim için tesettürün gerektirdiği birtakım koşullar var dinimize göre" diyerek kelamlarına başladı.



14 yıl boyunca oyunculuk yapan, şimdilerde ise bu mesleği bırakan Fatma Büşra Ayaydın, "Ben bunu yalnızca dokumacılık eseri olarak görmediğim için tesettürün gerektirdiği kimi kurallar var dinimize nazaran. İşte tokalaşamazsınız, sarılamazsınız nâmahrem olan birine. Bunlara dikkat etmem gerekiyor, yavaş yavaş öğrenerek uygulamaya çalışıyorum. Hâl bu türlü olunca da gelen teklifleri de teker teker elemek zorunda kalıyorum. Ben yalnızca şunu da yapmak istemiyorum; evet başı kapalı fakat oyunculuğa devam ediyor. Bu da değil. Artık ben başımı kapatayım, hiç tanımadığım insanlara sarılayım vs… Bu da olmuyor, zira insanları yanlış yönlendirmiş oluyorum. Ekran önünde bir iş yaptığımız için büyük bir kitleyi etkiliyoruz. O yüzden de yanlış bir şeye sebep olmamak için daha dikkatliyim."

Öteki bir röportajda “Ailenin reaksiyonu ne oldu?” sorusuna Fatma Büşra Ayaydın şu yanıtı veriyor:



Endişelendiler benim için. Şaşırdılar da. Erken geldi bu karar onlara. Fakat alışılmış hürmet duyuyorlar. Ailemin korkusu etrafın reaksiyonuydu. Beni ne kadar hırpalar beşerler? Hırpalarlar mı? Ne kadar üzerler? Tüm bunlardan benim psikolojim ne kadar etkilenir? Bense “Korkmayın! Ben hazırım!” dedim. Yapı olarak da esasen mücadeleci bir beşerim. Sonuçta, benim kararım, benim hayatım. Ben nasıl ki insanların hayatlarına, kararlarına hürmet duyuyorsam, onlar da benim hayatıma ve kararlarıma saygılı olmak zorundalar.