Teşkilatı mahsusa nedir kısaca
XIX yuzyıl sonlarında, Osmanlı Devleti'ne karşı ayrılıkcı hareketlerin yoğunluk kazanması ve isyanların genişlemesi, istihbarat ve espiyonaj cabalarını da artırmıştır
Balkan Savaşı (19121913)'nın sonuna kadar, Osmanlı Devleti'nde geniş olarak istihbarat yapan gizli bir teşkilata rastlanılmamaktadır Balkan Savaşı'nın getirdiği kotu sonuclardan sonra, Osmanlı İmparatorluğu gibi uc kıtaya hukmetmiş, ceşitli ırk ve mezhepte ceşitli milletleri idare etmiş bir devlet icin gizli modern bir İstihbarat Teşkilatı'na mutlak surette ihtiyac olduğu artık anlaşılmıştır Boyle bir teşkilata sahip olma zaruretini duşunen, Harbiye Nazırı Enver Paşa olmuştur İşte Enver Paşa tarafından, Osmanlı Devleti'nin siyasi birliğinin korunmasını sağlamak, ayrılıkcı hareketleri onlemek ve yabancı devletlerin Orta Doğu'daki istihbarat ve gerilla faaliyetlerine karşı koymak amacıyla kurulan İstihbarat Teşkilatı'na, Teşkilatı Mahsusaveya Umuru Şarkiye Dairesiadı verilmiştir
Askeri Tarih ve Stratejik Etut Başkanlığı (ATASE) arşiv belgelerine gore yapılan bir calışmada, Teşkilatı Mahsusa'nın 17 Kasım 1913 tarihinde resmi olarak kurulduğu anlaşılmaktadır Teşkilat'ın ilk başkanının Kurmay Binbaşı (bilahare Yarbay) Suleyman Askeri Bey, ikinci başkanının Ali Bey Başhampa ve son başkanının da Husamettin Erturk olduğu bilinmektedir
Teşkilatı Mahsusa, modern tarzda kurulmuş ve nevi şahsına munhasır bir orgut olarak karşımıza cıkmaktadır Teşkilat, direkt olarak Osmanlı Harbiye Nezareti'ne bağlı idi ve uyelerinin ifadelerine gore, ozel bir şifresi bulunmuyordu
Teşkilatı Mahsusa tarafından, ozellikle Kafkasya ve Yakın Doğu'da gorev yapan ve gerilla tipi bir calışma yontemini benimsemiş kucuk askeri birlikler (mufrezeler) ve taburlar kurulmuştur Orta Doğu'daki eylemlerin icerisinde dikkati cekenler arasında, propaganda yapmak uzere Bingazi'ye gonderilen Bingazi Milletvekili Yusuf Şetvan Bey ile Şeyh Esseyid Şerif Ahmed EsSunusi'nin bir Alman denizaltısı ile İstanbul'a kacırılması ve İngiliz ajanı Thomas Edward Lawrence'e karşı girişilen hareketler sayılabilir
Kafkasya bolgesi, Orta Asya seferlerinin atlama tahtası olarak Teşkilatı Mahsusa'yı fazlasıyla ilgilendirmiştir Kafkasya seferleri Trabzon'dan yonetilmiştir Trabzon, Hopa ve Artvin kıyılarından Kafkasya iclerine denizden ajanlar sokularak, Ruslar'ın askeri durumu oğrenildiği gibi, Osmanlı ordusu oraya girdiği zaman yardımcı olacak geniş bir teşkilat kurulmuştur
Teşkilat'ın Orta Asya'ya yonelik faaliyetlerinin en onemlisi, Rauf (Orbay) Bey ile Omer Naci Bey'in gercekleştirdikleri İran Seferi'dir Rauf Bey, İran uzerinden Afganistan ve Hindistan'a kadar uzanarak buralarda İngilizler'e karşı koyma gorevini ustlenmiştir Ancak, bu grubun harekatı Almanlar tarafından engellenmiş, Rauf Bey'e geri don emri verilmiştir Rauf Bey'in geri donerken İran'da bıraktığı mufreze Afganistan'a girmiş, bazı elemanları ise Hindistan'a giderek buralarda istihbari nitelikli calışmalarda bulunmuştur Mesela, Kuşcubaşı Eşref ve arkadaşları, İngiltere 'ye karşı şiddetli bir propaganda kampanyası başlatmak, eğer mumkun olursa bu kampanyayı Orta Asya'da da yurutmek icin Hindistan'a gittiler Ancak bu sırada Birinci Dunya Savaşı'nın başlaması uzerine, Enver Paşa'dan emir alan Kuşcubaşı Eşref hemen İstanbul'a donmuş ve az sonra da Teşkilat'ın Arabistan Bolge Sorumluluğu'na getirilmiştir Omer Naci Bey kumandasındaki gonullu birlikleri ise, 12 Ocak 1915 tarihinde Tebriz'e girmişler ve Ahraz'a ulaşarak petrol boru hatlarını tahrip etmişlerdir
Teşkilatı Mahsusa'nın Makedonya ve Trakya bolgelerinde de Sırplar'a ve Yunanlılar'a karşı istihbari nitelikli faaliyetleri olmuştur Teşkilat'ın kurucuları arasında yer alan subaylar tarafından 1913 yılında Batı Trakya Turk Cumhuriyeti'nin kurulması ve Kuşcubaşı Eşref Bey'in Şubat 1915'de Mısır'da kanal bolgesindeki calışmaları kayda değer
Birinci Dunya Savaşı (19141918), Osmanlı İmparatorluğu icin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mutarekesi ile resmen sona erdi Ozellikle İngilizler'in, Afrika'da ve Orta Doğu'da kendilerine karşı şiddetli bir mucadele yuruten Teşkilatı Mahsusa'yı cezalandıracakları beklenen bir durumdu Bu sebeple, onlardan once harekete gecerek Teşkilat'ı en az zarara uğramasını sağlayacak şekilde yeniden orgutlemek gerekiyordu İşte, İttihad ve Terakki Hukumeti'nin ileri gelenleri Mutareke goruşmelerinin yapıldığı gunlerde, Teşkilatı Mahsusa'nın geleceği hakkında kararlar alacaklardır Mutareke'den az sonra 5 Aralık 1918 tarihinde, Teşkilat'ın başına getirilecek olan Husamettin Erturk, İttihad ve Terakki'nin ust duzey yoneticilerinin İstanbul'u terketmelerinden birkac gun once Enver Paşa'nın Kuruceşme'deki yalısında gercekleştiğini belirttiği bir goruşmede, Enver Paşa'nın konuya ilişkin talimatını şoyle nakletmektedir:
Şimdiye kadar vekaleten bakmakta olduğun Teşkilatı Mahsusa'ya bundan sonra riyaset edeceksinizTeşkilatı Mahsusa'yı resmen lağvedeceksiniz, fakat hakikatte bu teşkilat asla ortadan kalkmayacaktırTeşkilatı Mahsusa'nın bundan sonraki ismi Umum alemi İslam İhtilal Teşkilatıolacaktır Muhaberelerimiz hep bu titr uzerine cereyan edecektir Siz Turkiye'de bu teşkilatın İstanbul Şubesi Reisisiniz O'nu kuran benim, sizi secen benim, yakında bu teşkilatın heyeti merkeziyesi Berlin'de toplanacaktır
Enver Paşa'nın Husamettin Erturk'e adını verdiği yeni orgutun yurt icinde herhangi bir calışmasına rastlanmadı Enver Paşa ve arkadaşlarının bir Alman denizaltısı ile yurt dışına cıkmalarını muteakip, Bahriye Nazırı Muşir İzzet Paşa'nın isteği doğrultusunda Teşkilatı Mahsusa, Husamettin Erturk tarafından tasfiye edildi Ancak, Teşkilat'ın depolarındaki silahlar ve cephane saklanarak, Anadolu'ya sevki icin careler aranmaya başlanmıştı
XIX yuzyıl sonlarında, Osmanlı Devleti'ne karşı ayrılıkcı hareketlerin yoğunluk kazanması ve isyanların genişlemesi, istihbarat ve espiyonaj cabalarını da artırmıştır
Balkan Savaşı (19121913)'nın sonuna kadar, Osmanlı Devleti'nde geniş olarak istihbarat yapan gizli bir teşkilata rastlanılmamaktadır Balkan Savaşı'nın getirdiği kotu sonuclardan sonra, Osmanlı İmparatorluğu gibi uc kıtaya hukmetmiş, ceşitli ırk ve mezhepte ceşitli milletleri idare etmiş bir devlet icin gizli modern bir İstihbarat Teşkilatı'na mutlak surette ihtiyac olduğu artık anlaşılmıştır Boyle bir teşkilata sahip olma zaruretini duşunen, Harbiye Nazırı Enver Paşa olmuştur İşte Enver Paşa tarafından, Osmanlı Devleti'nin siyasi birliğinin korunmasını sağlamak, ayrılıkcı hareketleri onlemek ve yabancı devletlerin Orta Doğu'daki istihbarat ve gerilla faaliyetlerine karşı koymak amacıyla kurulan İstihbarat Teşkilatı'na, Teşkilatı Mahsusaveya Umuru Şarkiye Dairesiadı verilmiştir
Askeri Tarih ve Stratejik Etut Başkanlığı (ATASE) arşiv belgelerine gore yapılan bir calışmada, Teşkilatı Mahsusa'nın 17 Kasım 1913 tarihinde resmi olarak kurulduğu anlaşılmaktadır Teşkilat'ın ilk başkanının Kurmay Binbaşı (bilahare Yarbay) Suleyman Askeri Bey, ikinci başkanının Ali Bey Başhampa ve son başkanının da Husamettin Erturk olduğu bilinmektedir
Teşkilatı Mahsusa, modern tarzda kurulmuş ve nevi şahsına munhasır bir orgut olarak karşımıza cıkmaktadır Teşkilat, direkt olarak Osmanlı Harbiye Nezareti'ne bağlı idi ve uyelerinin ifadelerine gore, ozel bir şifresi bulunmuyordu
Teşkilatı Mahsusa tarafından, ozellikle Kafkasya ve Yakın Doğu'da gorev yapan ve gerilla tipi bir calışma yontemini benimsemiş kucuk askeri birlikler (mufrezeler) ve taburlar kurulmuştur Orta Doğu'daki eylemlerin icerisinde dikkati cekenler arasında, propaganda yapmak uzere Bingazi'ye gonderilen Bingazi Milletvekili Yusuf Şetvan Bey ile Şeyh Esseyid Şerif Ahmed EsSunusi'nin bir Alman denizaltısı ile İstanbul'a kacırılması ve İngiliz ajanı Thomas Edward Lawrence'e karşı girişilen hareketler sayılabilir
Kafkasya bolgesi, Orta Asya seferlerinin atlama tahtası olarak Teşkilatı Mahsusa'yı fazlasıyla ilgilendirmiştir Kafkasya seferleri Trabzon'dan yonetilmiştir Trabzon, Hopa ve Artvin kıyılarından Kafkasya iclerine denizden ajanlar sokularak, Ruslar'ın askeri durumu oğrenildiği gibi, Osmanlı ordusu oraya girdiği zaman yardımcı olacak geniş bir teşkilat kurulmuştur
Teşkilat'ın Orta Asya'ya yonelik faaliyetlerinin en onemlisi, Rauf (Orbay) Bey ile Omer Naci Bey'in gercekleştirdikleri İran Seferi'dir Rauf Bey, İran uzerinden Afganistan ve Hindistan'a kadar uzanarak buralarda İngilizler'e karşı koyma gorevini ustlenmiştir Ancak, bu grubun harekatı Almanlar tarafından engellenmiş, Rauf Bey'e geri don emri verilmiştir Rauf Bey'in geri donerken İran'da bıraktığı mufreze Afganistan'a girmiş, bazı elemanları ise Hindistan'a giderek buralarda istihbari nitelikli calışmalarda bulunmuştur Mesela, Kuşcubaşı Eşref ve arkadaşları, İngiltere 'ye karşı şiddetli bir propaganda kampanyası başlatmak, eğer mumkun olursa bu kampanyayı Orta Asya'da da yurutmek icin Hindistan'a gittiler Ancak bu sırada Birinci Dunya Savaşı'nın başlaması uzerine, Enver Paşa'dan emir alan Kuşcubaşı Eşref hemen İstanbul'a donmuş ve az sonra da Teşkilat'ın Arabistan Bolge Sorumluluğu'na getirilmiştir Omer Naci Bey kumandasındaki gonullu birlikleri ise, 12 Ocak 1915 tarihinde Tebriz'e girmişler ve Ahraz'a ulaşarak petrol boru hatlarını tahrip etmişlerdir
Teşkilatı Mahsusa'nın Makedonya ve Trakya bolgelerinde de Sırplar'a ve Yunanlılar'a karşı istihbari nitelikli faaliyetleri olmuştur Teşkilat'ın kurucuları arasında yer alan subaylar tarafından 1913 yılında Batı Trakya Turk Cumhuriyeti'nin kurulması ve Kuşcubaşı Eşref Bey'in Şubat 1915'de Mısır'da kanal bolgesindeki calışmaları kayda değer
Birinci Dunya Savaşı (19141918), Osmanlı İmparatorluğu icin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mutarekesi ile resmen sona erdi Ozellikle İngilizler'in, Afrika'da ve Orta Doğu'da kendilerine karşı şiddetli bir mucadele yuruten Teşkilatı Mahsusa'yı cezalandıracakları beklenen bir durumdu Bu sebeple, onlardan once harekete gecerek Teşkilat'ı en az zarara uğramasını sağlayacak şekilde yeniden orgutlemek gerekiyordu İşte, İttihad ve Terakki Hukumeti'nin ileri gelenleri Mutareke goruşmelerinin yapıldığı gunlerde, Teşkilatı Mahsusa'nın geleceği hakkında kararlar alacaklardır Mutareke'den az sonra 5 Aralık 1918 tarihinde, Teşkilat'ın başına getirilecek olan Husamettin Erturk, İttihad ve Terakki'nin ust duzey yoneticilerinin İstanbul'u terketmelerinden birkac gun once Enver Paşa'nın Kuruceşme'deki yalısında gercekleştiğini belirttiği bir goruşmede, Enver Paşa'nın konuya ilişkin talimatını şoyle nakletmektedir:
Şimdiye kadar vekaleten bakmakta olduğun Teşkilatı Mahsusa'ya bundan sonra riyaset edeceksinizTeşkilatı Mahsusa'yı resmen lağvedeceksiniz, fakat hakikatte bu teşkilat asla ortadan kalkmayacaktırTeşkilatı Mahsusa'nın bundan sonraki ismi Umum alemi İslam İhtilal Teşkilatıolacaktır Muhaberelerimiz hep bu titr uzerine cereyan edecektir Siz Turkiye'de bu teşkilatın İstanbul Şubesi Reisisiniz O'nu kuran benim, sizi secen benim, yakında bu teşkilatın heyeti merkeziyesi Berlin'de toplanacaktır
Enver Paşa'nın Husamettin Erturk'e adını verdiği yeni orgutun yurt icinde herhangi bir calışmasına rastlanmadı Enver Paşa ve arkadaşlarının bir Alman denizaltısı ile yurt dışına cıkmalarını muteakip, Bahriye Nazırı Muşir İzzet Paşa'nın isteği doğrultusunda Teşkilatı Mahsusa, Husamettin Erturk tarafından tasfiye edildi Ancak, Teşkilat'ın depolarındaki silahlar ve cephane saklanarak, Anadolu'ya sevki icin careler aranmaya başlanmıştı