Testinin görünüşüne değil içindekine bak

Testinin görünüşüne değil içindekine bak İnsanların dış görünüşüne aldanmamalı ve ona kadar hüküm vermemeli çoğumuz bunu biliriz fakat nedense bile bile yeniden testinin dışına bakarak karar veririz Mevlanadan hoşunuza gidecek keyifle okuyacağınız bir yazı 1549026358 1549026358 testiningorunusunedegilicindekinebak5c54443ab8d63testiningorunusunedegilicindekinebak5c54443ab8d63 testiningorunusunedegilicindekinebak5c54443ab8d63 Ne vakte değin testinin şekli, biçimi ile üstündeki nakışlarla oyalanıp duracaksın? Testini şeklini, nakışını bırak da içindeki suyu ara Yani, insanların güzelliklerine, dış görünüşlerine bakma da ahlaklarına, huylarına, tabiatlarına bak Ey gördüğü güzele takılıp kalan birey! Onun suretini görüyor, manasından, yani, ahlakının hoş mi, çirkin mi olduğundan gafil bulunuyorsun Eğer akıllı bir adam isen sedefteki inciyi bul Dünyadaki kalp sedefleri, yani, bedenlerimizin hepsi de can denizinin feyzi ile diridir Fakat her sedefte inci yoktur Gözünü aç da her birinin gönlüne, içine bak Onda ne olduğunu, bunda ne olduğunu ayırt et Çünkü, o değersiz biçilmez inci, pek eksik bulunur Şekle bakarsan dağ, bir la'le göre yüzlerce defa büyüktür Görünüşte elin, ayağın, saçın, sakalın gözüne göre yüzlerce defa büyüktür Ama gözünün bütün uzuvlardan daha değerli olduğunu sen de bilirsin Gönlüne gelen tek bir akıl yüzünden de, yüzlerce cihan aniden baş aşağıda devrilir gider Padişahın bedeni de, görünüşte öteki insanların bedeni gibidir Lakin yüzlerce asker, onun gerisinde koşar Onun izinden yürür Daha Sonra, o padişahın şekli, görünüşü de, bir kuytu zihin kadar sevk ve idare edilir Şu ölümsüz, sayısız halka özenle bak, tümü de bir düşünceye kendini kaptırmış, yeryüzünde sel gibi akıp gitmede O zihin, halkında önemsiz küçük bir şeydir Ama, su baskını gibi dünyayı sürükler götürür Görüyorsun ki, dünyada her maharet, her sanat bir us ile meydana gelmede, olmadadır Evlerin, köşklerin, şehirlerin , dağların, ovaların, nehirlerin Balığın deniz yüzünden diri olduğu gibi; yeryüzünün, denizin, güneşin, göğün hafıza ile hayat bulduğunu görüyorsun da, Neden körleşiyorsun, aptallaşıyorsun da beden sana Süleyman gibi büyük; hafıza, karınca misali minik görünüyor? Niçin dağ gözüne öyle büyük de; fikir fare gibi güçsüz görünüyor? Neden dağı kurt gibi görüyorsun? Dünya senin gözünde büyüyor, sana nefret veriyor, buluttan, gök gürültüsünden, gökten titriyor, korkuyorsun? Ey eşekten de aşağıda olan birey! Taşın nasıl bir şeyden haberi yoksa senin de us dünyasından haberin bile yok Sen zihin dünyasından eminsin, gafilsin Çünkü sen bir şekilden, kalıptan ibaretsin, akıldan payın değil Sen, insan huylu değilsin, insan biçiminde bir eşek sıpasısın Bilgisizliğinden ötürü sen, gölge varlığı insan sanıyor, insan görüyorsun da, bu yüzden sence insan, bir oyuncak, değersiz bir varlık oluyor Hafıza ve hayalin örtüsüz, perdesiz, kol kanat açacağı, tüm sırların meydana çıkacağı kıyamet gününe değin dur bekle O süre dağların yün gibi yumuşadığını, şu soğuk ve sıcak yeryüzünün yok olduğunu görürsün Ezeli, baki hayata ve sonsuz sevgiye malik olan Allah'tan diğer, ne gökyüzü ne yıldız, ne de diğer bir varlık görürsün MEVLANA