tetanos Tetanoz Nedir? Doğumdan başlayarak her yaştaki insanı tehdit eden, ve hemencecik her toplumda görülebilen son derece güvenli olmayan bir rahatsızlık olan Tetanoz, gelişmiş ülkelerde yüksek aşılama oranları sebebiyle artan bir şekilde azalmakla birlikte, bilhassa gelişmekte olan ülkelerde halen önemli bir vefat nedenidir Bütün dünyada heryıl yaklaşık bir milyon kişi tetanozdan ölmektedir Bunların yarısından fazlasını maalesef “Yenidoğan Tetanozu olguları oluşturmaktadır Tetanoz mikrobu, genel olarak toprakta, nemli ortamda, evameliyathane tozlarında, tuz suda, bilhassa gübre içerisinde ve oksijensiz ortamda yaşayabilen, ısıya dirençli bir mikroptur Vücuda fazla minik bere ve kesiklerden dahi girebilen Tetanoz mikrobu, salgıladığı Tetanospazmin adlı “Tetanoz zehiri ile omuriliğe ve asap sistemine hasar vermekte ve gelişmiş tüm tedavi olanaklarına karşın hala 10 hastadan 6’sının ölümüne yol açmaktadır Yenidoğan dönemi dıştan hastalığın görülme oranı bayan ve erkeklerde eşittir İleri yaşlarda kadınlarda risk oranı artar Bunun nedeninin askerlik döneminde erkeklere yapılan Tetanoz aşılaması olduğu düşünülmektedir Yenidoğan tetanozu, aşılanmamış annelerden ve uygun olmayan şartlarda doğan bebeklerin göbek kordonunun steril olmayan tıraş bıçağı, bistüri vb kesilmesinden kaynaklanan bir enfeksiyondur Doğumdan sonraki 310 gün içerisinde görülür ve ölüm oranı % 6080 arasındadır Çare sonucu yaşayanlar arasında ise gelişme geriliği yaygındır Yenidoğan döneminde Tetanozun ilk belirtisi annenin de dikkatini çeken bebeğin emmemesi, rahatsızlık, alev, ağızda büzülme, çenede, ense ve sırt kaslarında, karında sertlik ve kasılmadır Bebek kasılma nöbetlerinde morarır, tahta gibi sertleşir Bacaklar dümdüz eller yumruk halinde sıkılıdır Adale kasılması hastalığın şiddetine göre kayıtlı aralıklarda gelir Yenidoğan Tetanozu günümüzde tüm çabalara ve geliştirilmiş yöntemlere karşın, tedavisi son derece fiyatı yüksek, zahmetli, özel yoğun bakım üniteleri gerektiren, yetişmiş eleman gerektiren bir hastalıktır Yetişkinlerde de Tetanozlu hastanın yüzünde kasılmalar sonucunda özel bir manzara (alaycı bir gülümseme gibi) belirir Yüz kaslarının spazmı sonucu alın kırışır, dudaklar hafif aralanır, ağzın iki uçları kenarlara çekilir, gözler daralır, burun kenarındaki çizgiler daha bariz hale gelir Istemsiz Hareket halinde gelen spazmlar hastalığın yaygın özelliği olup şamata, ışık, dokunma, koku ile uyarılabilir Sinir sisteminin uyarılması sonucu yürek atışında düzensizlikler, kan basıncında değişiklikler, terleme, yutak spazmı, idrar tutamama görülebilir Komplikasyon olarak kasılmalar sonucu kırıklar oluşabilir Konvülziyon, aspirasyon, akciğer embolisi, bakteriyel üstenfeksiyon, dehidratasyon, solunum yetmezliği ve kardiak arrest görülebilir En sık vefat sebebi sekonder zatürredir Gebelerde kasılmalar sonucu düşük oluşabilir Ani ölümlerde solunum kaslarının tutulması ve pulmoner emboli akla gelir Tetanoz aşılanma ile önlenebilen bir hastalıktır Aşı ile korunma hem ucuz hem etkilidir Bireyi tetanoza karşı bağışık ülkü getirmek için altında açıklanmış aşı programları uygulanır Ilk Bağışıklama: Tetanoza aleyhinde rutin aşılama, bebek iki aylık olduktan itibaren birer ay arayla 3 doz şeklinde uygulanan aşılama şeklindedir Bebeklik döneminde tetanoz aşısı üçlü Karma aşı (Difteri Tetanoz Boğmaca) yada Kombine aşılar adı verilen DifteriTetanozBoğmaca, İnaktive Çocuk Felci ve Hib menenjit aşılarınıda içeren beşli karma şeklinde yapılır Ilk aşıdan 15 veya 18 ay sonradan bir hatırlatma dozu yapılır Daha sonraki hatırlatma dozları çocukluk döneminde ilkokul 1sınıfta KuşpalazıTetanoz, ilkokul 5sınıf ve lise 1 sınıfta ise sadece Tetanoz aşısı biçiminde uygulanır Oluşan koruyucu antitoksin düzeylerinin devamlılığı her 10 yılda bir yapılan Tetanoz hatırlatma dozları ile hayat boyu sürdürülür Yedi yaşından büyük ve aşısız bir kimseye ilk önce Tetanoz aşısı uygulanacaksa, birincil iki doz birer ay arayla, 3doz ise ikinci aşıdan 6 ay sonra uygulanır Yeniden oluşan koruyucu antitoksin düzeyi 10 sene arayla uygulanan hatırlatma dozları ile sağlanır Yenidoğan tetanozundan korunma amacıyla, bütün gebelerin tetanoz aşıları kontrol edilmeli ve aşısı yetersiz olanlar ve bilhassa son beş yılda hiç tetanoz aşısı olmayanlar mutlaka aşılanmalı ve bu koşul şartlar ne olursa olsun dikkatsizlik edilmemelidir Tetanoz aşısının son derece saf ve etkin bir aşı olmasının yanısıra, sanıldığının tersine, gebelikte tetanoz aşılamasının yapılması keza anneye ayrıca bebeğe yaşamsal faydalar sağlamaktadır Yaralanma sonrası bağışıklama : Unutulmamalıdır ancak; ele iğne yada gül dikeni batmasından, yanıklara ; minik bir çizikten, geniş sıyrık ve yanıklara değin her türlü cilt lezyonu tetanoz hastalığı için potansiyel bir neden oluşturabilir Tetanozu önlemede uygulanacak aşılamanın yanında yara bölgesinin bakımı da önemlidir Yara bakım kuralları özetle şu şekilde özetlenebilir: Bere temizliği ilk fırsatta ve hijyenik koşullarda tercihan oksijenli su ile yapılmalıdır id Bere içindeki tüm tanıdık olmayan cisimler çıkarılmalıdır Vakit geçirmeden bir sağlık durumu kuruluşuna başvurulmalıdır Yaralanma sonrası, yaranın yeri ve şekli ile hastanın aşılı olup olmaması dikkate alınarak aşı ile birlikte Tetanoz serumu uygulanması önerilebilir Aşı, serumla birlikte aynı gün, ama vücudun ayrı bir bölgesine enjekte edilmelidir