iltasyazilim
FD Üye
Sevgili arkadaşlar, pazarı pazartesine bağlayan gece bildiğiniz gibi mübarek Berat Kandili Bu mübarek gecede Allah'ın hidayetine erişebilmek için tevbe etmek lazımdır ama nasıl? Buyrun çeşitli kitaplardan derlenmiştir Konuyu tam kavrayamayan arkadaşların mesajlarını özelden cevaplandırabilirim Allah'ın selami üzerinize olsun Umarım faydalı olur
Tevbe Etmek istiyorum ama nasıl ?
Hamd Allah’adır O’na hamd eder, O’ndan yardım isteriz Allah kime hidayet ederse, onu kimse saptıramaz; kimide saptırırsa ona da kimse hidayet edemez Ben şehadet ederim ki tek olan Allah’tan başka ilah yoktur Muhammed de O’nun kulu ve Resulü dür Hamd ve senadan sonra şüphesiz ki Allah tüm mü’minlere tevbeyi emretmiştir “Ey müminler ! topluca Allah’a tevbe edin ki hidayate eresiniz (Nur 31) Allah kullarını üçüncüsü olmaksızın tevbe edenler ve zalimler olarak iki kısma ayırmıştır Bu zamanlar insanların birçoklarının Allah’ın dininden uzaklaştıkları zamanlardır Bu nedenle isyanlar umumileşmiş, fesat yayılmıştır Öyle ki günah kirleriyle kirlenmemiş tek bir fert kalmamıştır Allah’ın korudukları hariç Ancak, Allah nurunu tamamlayacaktır Bu nedenledir ki, bir çok kişi gaflet uykusundan uyandırılıyor Allah hakkındaki kusurunu hissediyor, kusur ve günahlarından pişmanlık duyuyor ve kendilerini tevbe kandiline sürüyorDiğer bir grupsa zor ve sıkıntılı hayattan bezmiştir İşte bunlar, karanlıktan aydınlığa bir çıkış yolu ararlar Fakat, bu heyetten bir topluluğun yoluna, kendilerini tevbeden alıkoyan, engel olduğunu zannettikleri bir kısım engeller çıkıyor Bu engellerin bazısı nefisten , bazıları ise yaşanılan çevreden kaynaklanıyor İşte böyle kimseler için bu konuyu açma gereği hissetim
Tevbenin şartları ve tamamlayıcıları:
Tevbe kelimesi, derin anlamları olan, çok büyük bir kelimedir Yoksa çoğu kimselerin zannetiği gibi dille söylenip de sonra günaha yönelmek değildir Allah “Rabbinizden istiğfar dileyip sonra Ona tevbe edin (Hud 3) sözünü iyice bir düşündüğümüzde görürüz ki, tevbe istiğfara ek bir durumdur
Birincisi Günahı terk etmek, Allah için olup, başka herhangi bir sebep olmayacak Mesela, günahı işlemeye ve tekrar yapmaya imkan bulmamk veya insanların sözlerinden çekinmek, insanlar arasında duyulması, mevki ve makamına etki etmesi veya vazifesinden atılma korkusu gibi sebeplerle günahı terk edene tevbe etmiş denilmez Sıhhat ve kuvvetini korumak, zinayı veya fahişeliği bulaşıcı, ölümcül hastalık korkusuyla terk etmek, iflas ederim korkusuyla içki, kumar ve uyuşturucuyu terk edenler tevbe etmiş sayılmazlar Sebep sadece Allah korkusu olmalıdır
İkincisi : günahın ve çirkinliğin zararını hissetmektir Yani sahih bir tevbede geçmişte işlenen bir günahın hatırlandığı zaman lezzet ve sevinç duygusunun olmaması ve gelecekte o günaha dönme temennisinin bulunmamasıdır
Üçüncüsü : Kulun derhal tevbeye koşması İşte bu sebepledir ki tevbenin geciktirilmesi de tevbeye muhtaç bir günahtır
Dördüncüsü : tevbesinde eksiklik olmasından korkması, kabul edildiğine kesin karar vermemesidir Bu sebeple nefsine meyledip de Allah ın tuzağından emin olmamasıda Nasuh tevbenin şartlarındandır
Beşincisi : mümkünse Allah ın haklarını telafi etmesidir Vermemiş olduğu zekatı varsa, onu vermesi bu türdendir Aynı şekilde bunda fakirinde hakkı vardır
Altıncısı : eğer o yerde bulunması, bir kez daha o günaha düşürecekse o yerden ayrılmasıdır
Yedincisi : Allah “ O gün dostlar birbirine düşmandır Ancak muttakiler hariç (Zuhruf 67) buyrulur Bu sebeplerdir ki, ey tevbekar! Eğer onları hakka davet etmeye gücün yetmiyorsa, sana gereken onlardan ayrılmaktır
Sekizincisi : İçki , ud ve nefesli çalgıları, resimleri, haram filmleri, hayasız hikayeleri ve heykelleri gibi yanında bulunan haramları yok etmektir
Dokuzuncusu : kötü arkadaşların yerine kendisine yardım edecek sahih arkadaşlar seçmektir Zikir halkalarına, ilim meclislerine katılmaya gayret etmektir Sebebi ise, şeytan boşlukta bulup kendisine geçmişte yaptığı işleri hatırlatmasın diye boş zamanını faydalı işlerle zamanını doldurmaktır
Onuncusu : haramla gelişmiş bedenine yönelip, gücünü Allah’a itaatte kullanmaktır
On birincisi : Tevbeyi gargaradan ve güneş battığı yerden doğmadan önce yapmaktır Gargaradan maksat, ruh çekilirken boğazdan çıkan sestir Yani tevbenin, Peygamberimizin sözine göre, küçük ve büyük kıyametten önce yapılmasıdır
TEVBE GEÇMİŞİ SİLER:
Bazen kimileri şöyle der: “ Tevbe etmek istiyorum ama tevbe ettiğimde Allah’ın beni bağışlayacağını kim garanti edebilir? Böyle kimselere diyorum ki : sizin bu hissettiklerinizi sizden önce Rasulullah’ın ashabı da hissediyordu Eğer şu iki rivayeti iyice düşünürseniz şüphesizki bu duygular Allah’ın izniyle yok olacaktır Allah’ın elçisi: “ Bilmiyor musun ki ey Amr, İslam, kendinden önceki günahları yok eder Hicret deöncesini yok eder Hac da öncesini yok eder(Müslim – İman syf: 192) Buyurdular “Onlarki Allah’la birlikte başka bir ilaha dua etmezler, allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler, zinada etmezler Her kim bunları yaparsa ağır bir cezaya uğrar (Furkan 68) “ De ki, Ey nefislerine israf eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin (Zümer 53)
Ey Allah’ın kulu! Allah tevbe kapısını açmıştır, girmez misin? “tevbenin doğuyla batı arası kadar iki yanına açılmış kapısı vardır Başka bir rivayet şöyle der: “ Genişliği yetmiş seksen senelik yoldur, güneş batıdan doğuncaya kadar kapanmaz (Taberani, Kebir, Sahihu’lcami, syf:2177)Allah çağırıyor:Ey kullarım! Sizler gece gündüz hatalar işliyorsunuz Ben tüm günahları bağışlarım, o halde benden bağışlanma isteyinki, sizi bağışlayayım (Müslim) İstiğfar etmez misiniz?
Allah geceleyin elini açar ki, gündüz kötülük eden tevbe etsin Gündüz elini açarki gece kötülük eden tevbe etsin Allah özrü sever Haydi yönelsene! “Senin izzetin ve benim zilletimle senden bana merhamet etmeni istiyorum diyerek tevbe edenin sözü, Allah’a ne tatlıdırSenin kuvvetin ve benim zayıflığımla, senin zenginliğin benim fakirliğimle senden istiyorum İşte bu yalancı, hatalı perçemim önündir Benden başka bir çok kulun var benimse senden başka efendim yok Sana karşı hiçbir sığınak ve kurtuluş yoktur Sğınakta kurtuluşta ancak sanadır Miskinin istemesi gibi istiyorum Boynunu eğen hakir kimsenin yakarması gibi yakarıyorum Kör bir korkağın duası gibi dua ediyorum Boynunu sana eğmiş, burnunu senin için yerlere koymuş, gözleri senin için boşanmış, kalbi sana boyun eğmiş olanların istemesi gibi istiyorumKoruyucusu sen, sığınağı sen, sana karşısığınakta kurtuluşta yine ancak sensin
Öyleyse haydi hayır işlemeye, iyilikler kazanmaya, sahih arkadaşlığa! Doğruluktan sonra yamukluktan, hidayetten sonra sapıklıktan sakın Allah seninle beraberdir…
Tevbe Etmek istiyorum ama nasıl ?
Hamd Allah’adır O’na hamd eder, O’ndan yardım isteriz Allah kime hidayet ederse, onu kimse saptıramaz; kimide saptırırsa ona da kimse hidayet edemez Ben şehadet ederim ki tek olan Allah’tan başka ilah yoktur Muhammed de O’nun kulu ve Resulü dür Hamd ve senadan sonra şüphesiz ki Allah tüm mü’minlere tevbeyi emretmiştir “Ey müminler ! topluca Allah’a tevbe edin ki hidayate eresiniz (Nur 31) Allah kullarını üçüncüsü olmaksızın tevbe edenler ve zalimler olarak iki kısma ayırmıştır Bu zamanlar insanların birçoklarının Allah’ın dininden uzaklaştıkları zamanlardır Bu nedenle isyanlar umumileşmiş, fesat yayılmıştır Öyle ki günah kirleriyle kirlenmemiş tek bir fert kalmamıştır Allah’ın korudukları hariç Ancak, Allah nurunu tamamlayacaktır Bu nedenledir ki, bir çok kişi gaflet uykusundan uyandırılıyor Allah hakkındaki kusurunu hissediyor, kusur ve günahlarından pişmanlık duyuyor ve kendilerini tevbe kandiline sürüyorDiğer bir grupsa zor ve sıkıntılı hayattan bezmiştir İşte bunlar, karanlıktan aydınlığa bir çıkış yolu ararlar Fakat, bu heyetten bir topluluğun yoluna, kendilerini tevbeden alıkoyan, engel olduğunu zannettikleri bir kısım engeller çıkıyor Bu engellerin bazısı nefisten , bazıları ise yaşanılan çevreden kaynaklanıyor İşte böyle kimseler için bu konuyu açma gereği hissetim
Tevbenin şartları ve tamamlayıcıları:
Tevbe kelimesi, derin anlamları olan, çok büyük bir kelimedir Yoksa çoğu kimselerin zannetiği gibi dille söylenip de sonra günaha yönelmek değildir Allah “Rabbinizden istiğfar dileyip sonra Ona tevbe edin (Hud 3) sözünü iyice bir düşündüğümüzde görürüz ki, tevbe istiğfara ek bir durumdur
Birincisi Günahı terk etmek, Allah için olup, başka herhangi bir sebep olmayacak Mesela, günahı işlemeye ve tekrar yapmaya imkan bulmamk veya insanların sözlerinden çekinmek, insanlar arasında duyulması, mevki ve makamına etki etmesi veya vazifesinden atılma korkusu gibi sebeplerle günahı terk edene tevbe etmiş denilmez Sıhhat ve kuvvetini korumak, zinayı veya fahişeliği bulaşıcı, ölümcül hastalık korkusuyla terk etmek, iflas ederim korkusuyla içki, kumar ve uyuşturucuyu terk edenler tevbe etmiş sayılmazlar Sebep sadece Allah korkusu olmalıdır
İkincisi : günahın ve çirkinliğin zararını hissetmektir Yani sahih bir tevbede geçmişte işlenen bir günahın hatırlandığı zaman lezzet ve sevinç duygusunun olmaması ve gelecekte o günaha dönme temennisinin bulunmamasıdır
Üçüncüsü : Kulun derhal tevbeye koşması İşte bu sebepledir ki tevbenin geciktirilmesi de tevbeye muhtaç bir günahtır
Dördüncüsü : tevbesinde eksiklik olmasından korkması, kabul edildiğine kesin karar vermemesidir Bu sebeple nefsine meyledip de Allah ın tuzağından emin olmamasıda Nasuh tevbenin şartlarındandır
Beşincisi : mümkünse Allah ın haklarını telafi etmesidir Vermemiş olduğu zekatı varsa, onu vermesi bu türdendir Aynı şekilde bunda fakirinde hakkı vardır
Altıncısı : eğer o yerde bulunması, bir kez daha o günaha düşürecekse o yerden ayrılmasıdır
Yedincisi : Allah “ O gün dostlar birbirine düşmandır Ancak muttakiler hariç (Zuhruf 67) buyrulur Bu sebeplerdir ki, ey tevbekar! Eğer onları hakka davet etmeye gücün yetmiyorsa, sana gereken onlardan ayrılmaktır
Sekizincisi : İçki , ud ve nefesli çalgıları, resimleri, haram filmleri, hayasız hikayeleri ve heykelleri gibi yanında bulunan haramları yok etmektir
Dokuzuncusu : kötü arkadaşların yerine kendisine yardım edecek sahih arkadaşlar seçmektir Zikir halkalarına, ilim meclislerine katılmaya gayret etmektir Sebebi ise, şeytan boşlukta bulup kendisine geçmişte yaptığı işleri hatırlatmasın diye boş zamanını faydalı işlerle zamanını doldurmaktır
Onuncusu : haramla gelişmiş bedenine yönelip, gücünü Allah’a itaatte kullanmaktır
On birincisi : Tevbeyi gargaradan ve güneş battığı yerden doğmadan önce yapmaktır Gargaradan maksat, ruh çekilirken boğazdan çıkan sestir Yani tevbenin, Peygamberimizin sözine göre, küçük ve büyük kıyametten önce yapılmasıdır
TEVBE GEÇMİŞİ SİLER:
Bazen kimileri şöyle der: “ Tevbe etmek istiyorum ama tevbe ettiğimde Allah’ın beni bağışlayacağını kim garanti edebilir? Böyle kimselere diyorum ki : sizin bu hissettiklerinizi sizden önce Rasulullah’ın ashabı da hissediyordu Eğer şu iki rivayeti iyice düşünürseniz şüphesizki bu duygular Allah’ın izniyle yok olacaktır Allah’ın elçisi: “ Bilmiyor musun ki ey Amr, İslam, kendinden önceki günahları yok eder Hicret deöncesini yok eder Hac da öncesini yok eder(Müslim – İman syf: 192) Buyurdular “Onlarki Allah’la birlikte başka bir ilaha dua etmezler, allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler, zinada etmezler Her kim bunları yaparsa ağır bir cezaya uğrar (Furkan 68) “ De ki, Ey nefislerine israf eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin (Zümer 53)
Ey Allah’ın kulu! Allah tevbe kapısını açmıştır, girmez misin? “tevbenin doğuyla batı arası kadar iki yanına açılmış kapısı vardır Başka bir rivayet şöyle der: “ Genişliği yetmiş seksen senelik yoldur, güneş batıdan doğuncaya kadar kapanmaz (Taberani, Kebir, Sahihu’lcami, syf:2177)Allah çağırıyor:Ey kullarım! Sizler gece gündüz hatalar işliyorsunuz Ben tüm günahları bağışlarım, o halde benden bağışlanma isteyinki, sizi bağışlayayım (Müslim) İstiğfar etmez misiniz?
Allah geceleyin elini açar ki, gündüz kötülük eden tevbe etsin Gündüz elini açarki gece kötülük eden tevbe etsin Allah özrü sever Haydi yönelsene! “Senin izzetin ve benim zilletimle senden bana merhamet etmeni istiyorum diyerek tevbe edenin sözü, Allah’a ne tatlıdırSenin kuvvetin ve benim zayıflığımla, senin zenginliğin benim fakirliğimle senden istiyorum İşte bu yalancı, hatalı perçemim önündir Benden başka bir çok kulun var benimse senden başka efendim yok Sana karşı hiçbir sığınak ve kurtuluş yoktur Sğınakta kurtuluşta ancak sanadır Miskinin istemesi gibi istiyorum Boynunu eğen hakir kimsenin yakarması gibi yakarıyorum Kör bir korkağın duası gibi dua ediyorum Boynunu sana eğmiş, burnunu senin için yerlere koymuş, gözleri senin için boşanmış, kalbi sana boyun eğmiş olanların istemesi gibi istiyorumKoruyucusu sen, sığınağı sen, sana karşısığınakta kurtuluşta yine ancak sensin
Öyleyse haydi hayır işlemeye, iyilikler kazanmaya, sahih arkadaşlığa! Doğruluktan sonra yamukluktan, hidayetten sonra sapıklıktan sakın Allah seninle beraberdir…