Tevfik Fikret'in Tek Yapıtı
Tevfik Fikret Aşiyan Yapıtı
Tevfik Fikret Aşiyan
Mimar Tevfik Fikret'in Tek Yapıtı Aşiyan: Bir Yeni Cağ Habercisinin Gozetleme Kulesi
imagestevfikfikretintekyapiti5ad15e2c4de56
“Her iki metin turu de bugun anlaşılandan oldukca ozel bir tarihsellik bilinci sergiler Değerlendirmeler her zaman var olan, aşkın, ezeli ve ebedi doğru bir sistem oluşturan ontolojik bir gercekliğe gonderme yaparak gercekleştirilir Bilgi kaynakları arasında gondergeleri ise, yazarın kendi ustasından başlayarak ve olanaklı ise değerlendirilen yazara ya da esere dek uzanan bir silsile icinde gercekleşen, bir tur yaşantı sahiciliği ile kurulmaktadır (…) Anlamın yetkinliği, zamanın doğrusal ilerlemesine dayalı gelişim paradigmasına değil, zamandışı değişmez bir yetkinlik paradigmasına bağımlıdır
(…)
Butun uretim bicimleri her turlu yeniliğe, değişime, başkalaşmaya mumkun olduğunca kapalıdır Zanaat ve meslek “adabı aynı kaldığı gibi, uretimin teknik aracları ve sureclerinde “olagelmişin dışında en kucuk sapma, tum sisteme (“nizamı alem) bir tehdit olarak algılanmaktadır (…) Uretim bicimine, araclarına ve tekniğine meşruluk kazandıran, tezkire ve şerh orneğinde değinilen bilgi gondergelerini tanımlayan silsileye benzer şekilde, ustadan ustaya ve giderek ontolojik gercekliğe en yakın olan pratiğin pirine dayanmalarıdırBulent Tanju, Osmanlı’da MekanlarZamanlarİnsanlar, s 3,5
Tevfik Fikret, an şiirinin kohne kalıpları son demlerini yaşarken ve Batı dunyası ile teknolojik ve askeri anlamda artık yarışamayacak durumdaki Osmanlı ulkesinin baştan aşağı değişeceği bir cağda, bu cağın habercisiydi
“Bu memlekette de bir gun sabah olursa HalUk,
(…) o gun benden
Umidi kes, beni koturum ve boş muhitimde
Meraretimle unut; cunku leng u pejmurde
Nazarlarım seni maziye cekmek ister; sen
Butun huviyet u uzviyetinle atisin:
Terennum eyliyor el’an kulaklarımda sesin!
imagestevfikfikretintekyapiti5ad15e2da2b51
Diyebilen şairdir Fikret… Geleceğe bu kadar yurekten inandı Geleceğe inanmak, şimdiki zamanı olumsuzlamayı icerir, ama bu ozgun değil On dokuzuncu yuzyılda her Osmanlı aydını icinde bulundukları durumdan yakınıyor Ama pek azı, koklu bir değişimi samimiyetle isteyebiliyor
Tevfik Fikret, bir şair olduğu kadar, tarih icinde bir kopuşu simgeleyen insan olabildiği icin de onemli olduTevfik Fikret, icinde yaşadığı zamana, onu aşan bir noktadan bakabildi
Siyasi duşuncesi, gundelik politkanın sınırlarına hapsolmadı Yıllar icinde, odun vereceğine, tam tersine yaşamının sonuna doğru; etkisi ve etkinliği artmamış olsa da; siyasi tavrı inceldi, duruşu keskinleşti Kuşkusuz bu bakış acısının temelinde, bir yanıyla kırılgan ve ice donuk bir yanıyla tavizsiz, sert bir mizac ve modern bir duyarlılık vardı
“Tanıyanlar ve beraber calışanlar bir peygamber yakını kişiliğe sahip olduğunda birleşiyorlar Huseyin Cahit bunu acıkca belirtiyor; “cok eski zamanlarda yaşasaydı adı bir peygamber diye art kuşaklara gecerdi diye yazıyorHuseyin Cahit Yalcın, Edebiyat Anıları, İstanbul, 1975, s 115 Halit Ziya kişiliğinin guclu yanını daha eski zamanlara uzatıyor: “Ben onun daha kucuk yaşında iken Galatasaray’da buyuklere bile kendini tanıtan bir hukmu olduğuna, bir benzerine pek az rastlanan pazılarının kuvvetiyle kucuklerin hakkını koruduğuna, ilk sınıflardan başlayarak gittikce pekleşen bir saygı ile onun adeta isteği dinlenir bir kuvvet tanındığını biliyorum Halit Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl, İstanbul, 1969, s 375 Karaosmanoğlu “sert bir ahlak hocası olarak niteliyor Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Genclik ve Edebiyat Hatıraları, Ankara, 1969, 1969, s21 Serveti Funun’un sahibi Ahmet ihsan, bunu pek canlı bir bicimde doğruluyor: “Butun Edebiyatı Cedide Ailesi evlatları onun, Tevfik Fikret’in şahsiyeti onunde kendimizi ufak gorurduk; Fikret’i karşımıza cıkmış ilahi ve cok adil bir hakim gibi bulurduk; Tevfik Fikret’in ufak bir tenkidine, kucucuk bir imasına uğramak istemezdik ve icimizden birini vicdanıyla mahkUm eyleyiverir korkusu ile titrerdikAhmet İhsan, Matbuat Hatıralarım 19081914, İkinci Cilt, İstanbul, 1931, s9798 Her peygamberin cevresinde olanların yaptıklarını Servet’i Funun Ailesi de yapıyor: “Genclik ve delikanlılık sevkiyle tabii olarak işlediğimiz ufak kabahatlerin hepsini ondan gizlerdik
(…)
“Fikret hem bir “ahlaklı adam ve hem de bir şair olarak bir tohumdur Yalcın Kucuk, Aydın Uzerine Tezler, Cilt 2, s 539
imagestevfikfikretintekyapiti5ad15e2f00507
1867 yılında dunyaya gelen Fikret’in edebiyat hayatında attığı ilk onemli adımlar Serveti Funun Dergisi’nde 1896’dan 1900’e kadar yuruttuğu yoneticilik gorevi oldu Tam bu sırada inşa edilen Aşiyan’daki evine cekilen Fikret, şiir ve edebiyat uzerine duşunur ve Edebiyatı Cedide hareketinin ice donuk boyutunu aşacak bir edebiyat tavrına doğru yol alır Toplumsal duzenin karşısına cıkardıklarıyla bazen yuz yuze bezense icten ice didişen Fikret, II Meşrutiyet ’in ilanına kadar da hicbir şiir yayımlamaz II Meşrutiyet’in ilanını buyuk umutlarla karşılayan Fikret, “Yiyin efendiler yiyin bu hanı yağma sizin dizeleriyle ozetlenecek bir ruh haline girer; once Tanin gazetesini, sonra Galatasaray Lisesi’ndeki mudurluk gorevini bırakır ve omrunun sonuna kadar evinin yanı başındaki Robert Kolej’de oğretmenlik yapar
Tevfik Fikret, karakterine dair ipucları şiirlerinde olduğu kadar, kendi tasarladığı ve yıllarca icinde yaşadığı Aşiyan sırtlarındaki evinde de bulunabilir Oncelikle, geleceğe bu kadar umut besleyebilen ve klasik Osmanlı aydınından buyuk oranda farklılaşabilmiş olan Fikret, doneminin aksine, hak etmediği parayı geri iade edecek, işine karışıldığı an istifa edecek, ilkeli ve bu ilkeleri konusunda cok titiz bir eğitimci ve sanatcı olarak yaşamış Fikret’in bu yaşamı kendi doneminde yakın cevresini etkilemiş, ama belki daha cok da olumunden sonra pek cok tartışmanın konusu yapmıştır onu
evfik Fikret’in mimar ve şair yonleri birlikte duşunuluğunde, iki alanda da birbirini butunleyen bir uretim yaptığından soz edilebilir
Fikret’in hayatı, durağan bir cizgi izlemedi Siyasi olarak da, poetik olarak da, kişisel yaşam tercihleri acısından da, birbirini tetikleyen donuşumler gecirdi İşte bu zincirleme reaksiyonlar, bazen şiirde, bazen Aşiyan’da mimari olarak anlamlandırılabilecek yaşantısında gercekleşti Bu anlamda Aşiyan, tum bicimsel verilerin otesinde, yaşam konusunda bambaşka bir tavır almış bir insanın kendini ifade edebilmesinin olmazsa olmaz araclarından biriydi Tam tersi de gecerli Ancak Aşiyan sayesinde, Tevfik Fikret, kendi utopik değerler dunyasının devinebileceği bir yaşam kaynağı yaratabilmiştir
Bu anlamda, Can Baba’nın şairler icin dediğini, şair Fikret’in mimarlığı icin soyleyemez miyiz? En guzel yapıtı, onun kendi hayatıydı
Tevfik Fikret Aşiyan Yapıtı
Tevfik Fikret Aşiyan
Mimar Tevfik Fikret'in Tek Yapıtı Aşiyan: Bir Yeni Cağ Habercisinin Gozetleme Kulesi
imagestevfikfikretintekyapiti5ad15e2c4de56
“Her iki metin turu de bugun anlaşılandan oldukca ozel bir tarihsellik bilinci sergiler Değerlendirmeler her zaman var olan, aşkın, ezeli ve ebedi doğru bir sistem oluşturan ontolojik bir gercekliğe gonderme yaparak gercekleştirilir Bilgi kaynakları arasında gondergeleri ise, yazarın kendi ustasından başlayarak ve olanaklı ise değerlendirilen yazara ya da esere dek uzanan bir silsile icinde gercekleşen, bir tur yaşantı sahiciliği ile kurulmaktadır (…) Anlamın yetkinliği, zamanın doğrusal ilerlemesine dayalı gelişim paradigmasına değil, zamandışı değişmez bir yetkinlik paradigmasına bağımlıdır
(…)
Butun uretim bicimleri her turlu yeniliğe, değişime, başkalaşmaya mumkun olduğunca kapalıdır Zanaat ve meslek “adabı aynı kaldığı gibi, uretimin teknik aracları ve sureclerinde “olagelmişin dışında en kucuk sapma, tum sisteme (“nizamı alem) bir tehdit olarak algılanmaktadır (…) Uretim bicimine, araclarına ve tekniğine meşruluk kazandıran, tezkire ve şerh orneğinde değinilen bilgi gondergelerini tanımlayan silsileye benzer şekilde, ustadan ustaya ve giderek ontolojik gercekliğe en yakın olan pratiğin pirine dayanmalarıdırBulent Tanju, Osmanlı’da MekanlarZamanlarİnsanlar, s 3,5
Tevfik Fikret, an şiirinin kohne kalıpları son demlerini yaşarken ve Batı dunyası ile teknolojik ve askeri anlamda artık yarışamayacak durumdaki Osmanlı ulkesinin baştan aşağı değişeceği bir cağda, bu cağın habercisiydi
“Bu memlekette de bir gun sabah olursa HalUk,
(…) o gun benden
Umidi kes, beni koturum ve boş muhitimde
Meraretimle unut; cunku leng u pejmurde
Nazarlarım seni maziye cekmek ister; sen
Butun huviyet u uzviyetinle atisin:
Terennum eyliyor el’an kulaklarımda sesin!
imagestevfikfikretintekyapiti5ad15e2da2b51
Diyebilen şairdir Fikret… Geleceğe bu kadar yurekten inandı Geleceğe inanmak, şimdiki zamanı olumsuzlamayı icerir, ama bu ozgun değil On dokuzuncu yuzyılda her Osmanlı aydını icinde bulundukları durumdan yakınıyor Ama pek azı, koklu bir değişimi samimiyetle isteyebiliyor
Tevfik Fikret, bir şair olduğu kadar, tarih icinde bir kopuşu simgeleyen insan olabildiği icin de onemli olduTevfik Fikret, icinde yaşadığı zamana, onu aşan bir noktadan bakabildi
Siyasi duşuncesi, gundelik politkanın sınırlarına hapsolmadı Yıllar icinde, odun vereceğine, tam tersine yaşamının sonuna doğru; etkisi ve etkinliği artmamış olsa da; siyasi tavrı inceldi, duruşu keskinleşti Kuşkusuz bu bakış acısının temelinde, bir yanıyla kırılgan ve ice donuk bir yanıyla tavizsiz, sert bir mizac ve modern bir duyarlılık vardı
“Tanıyanlar ve beraber calışanlar bir peygamber yakını kişiliğe sahip olduğunda birleşiyorlar Huseyin Cahit bunu acıkca belirtiyor; “cok eski zamanlarda yaşasaydı adı bir peygamber diye art kuşaklara gecerdi diye yazıyorHuseyin Cahit Yalcın, Edebiyat Anıları, İstanbul, 1975, s 115 Halit Ziya kişiliğinin guclu yanını daha eski zamanlara uzatıyor: “Ben onun daha kucuk yaşında iken Galatasaray’da buyuklere bile kendini tanıtan bir hukmu olduğuna, bir benzerine pek az rastlanan pazılarının kuvvetiyle kucuklerin hakkını koruduğuna, ilk sınıflardan başlayarak gittikce pekleşen bir saygı ile onun adeta isteği dinlenir bir kuvvet tanındığını biliyorum Halit Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl, İstanbul, 1969, s 375 Karaosmanoğlu “sert bir ahlak hocası olarak niteliyor Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Genclik ve Edebiyat Hatıraları, Ankara, 1969, 1969, s21 Serveti Funun’un sahibi Ahmet ihsan, bunu pek canlı bir bicimde doğruluyor: “Butun Edebiyatı Cedide Ailesi evlatları onun, Tevfik Fikret’in şahsiyeti onunde kendimizi ufak gorurduk; Fikret’i karşımıza cıkmış ilahi ve cok adil bir hakim gibi bulurduk; Tevfik Fikret’in ufak bir tenkidine, kucucuk bir imasına uğramak istemezdik ve icimizden birini vicdanıyla mahkUm eyleyiverir korkusu ile titrerdikAhmet İhsan, Matbuat Hatıralarım 19081914, İkinci Cilt, İstanbul, 1931, s9798 Her peygamberin cevresinde olanların yaptıklarını Servet’i Funun Ailesi de yapıyor: “Genclik ve delikanlılık sevkiyle tabii olarak işlediğimiz ufak kabahatlerin hepsini ondan gizlerdik
(…)
“Fikret hem bir “ahlaklı adam ve hem de bir şair olarak bir tohumdur Yalcın Kucuk, Aydın Uzerine Tezler, Cilt 2, s 539
imagestevfikfikretintekyapiti5ad15e2f00507
1867 yılında dunyaya gelen Fikret’in edebiyat hayatında attığı ilk onemli adımlar Serveti Funun Dergisi’nde 1896’dan 1900’e kadar yuruttuğu yoneticilik gorevi oldu Tam bu sırada inşa edilen Aşiyan’daki evine cekilen Fikret, şiir ve edebiyat uzerine duşunur ve Edebiyatı Cedide hareketinin ice donuk boyutunu aşacak bir edebiyat tavrına doğru yol alır Toplumsal duzenin karşısına cıkardıklarıyla bazen yuz yuze bezense icten ice didişen Fikret, II Meşrutiyet ’in ilanına kadar da hicbir şiir yayımlamaz II Meşrutiyet’in ilanını buyuk umutlarla karşılayan Fikret, “Yiyin efendiler yiyin bu hanı yağma sizin dizeleriyle ozetlenecek bir ruh haline girer; once Tanin gazetesini, sonra Galatasaray Lisesi’ndeki mudurluk gorevini bırakır ve omrunun sonuna kadar evinin yanı başındaki Robert Kolej’de oğretmenlik yapar
Tevfik Fikret, karakterine dair ipucları şiirlerinde olduğu kadar, kendi tasarladığı ve yıllarca icinde yaşadığı Aşiyan sırtlarındaki evinde de bulunabilir Oncelikle, geleceğe bu kadar umut besleyebilen ve klasik Osmanlı aydınından buyuk oranda farklılaşabilmiş olan Fikret, doneminin aksine, hak etmediği parayı geri iade edecek, işine karışıldığı an istifa edecek, ilkeli ve bu ilkeleri konusunda cok titiz bir eğitimci ve sanatcı olarak yaşamış Fikret’in bu yaşamı kendi doneminde yakın cevresini etkilemiş, ama belki daha cok da olumunden sonra pek cok tartışmanın konusu yapmıştır onu
evfik Fikret’in mimar ve şair yonleri birlikte duşunuluğunde, iki alanda da birbirini butunleyen bir uretim yaptığından soz edilebilir
Fikret’in hayatı, durağan bir cizgi izlemedi Siyasi olarak da, poetik olarak da, kişisel yaşam tercihleri acısından da, birbirini tetikleyen donuşumler gecirdi İşte bu zincirleme reaksiyonlar, bazen şiirde, bazen Aşiyan’da mimari olarak anlamlandırılabilecek yaşantısında gercekleşti Bu anlamda Aşiyan, tum bicimsel verilerin otesinde, yaşam konusunda bambaşka bir tavır almış bir insanın kendini ifade edebilmesinin olmazsa olmaz araclarından biriydi Tam tersi de gecerli Ancak Aşiyan sayesinde, Tevfik Fikret, kendi utopik değerler dunyasının devinebileceği bir yaşam kaynağı yaratabilmiştir
Bu anlamda, Can Baba’nın şairler icin dediğini, şair Fikret’in mimarlığı icin soyleyemez miyiz? En guzel yapıtı, onun kendi hayatıydı