nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Thales Felsefesi Hakkında Bilgi
Thalesin Felsefesi
Batı Felsefesinin birincil filozofu
MÖ 6 Yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Thales'te, felsefe bakımından ağırlık taşiyan husus, onun 'Neyin var olduğu', 'Neyin reel olduğu' veya 'Neyin doğrusu var olduğu' sorusu üstünde düşünmüş olmasından kaynaklanır
O doğada var olan şeylerin tüketici bir listesini yapmayı amaçlamamış, fakat şeylerin varlığa gelmeleri ve sonradan da değil olup gitmeleri olgusundan etkilenmiştir 'Neyin var olduğu' sorusunu yanıtlamanın en manâlı yolu, onun gözünde birlik ile çokluk veya görünüş ile hakikat arasındaki ilişkiyi doyurucu bir biçimde açıklama edebilmekten geçmiştir O, buna göre, gözle görünen kişisel varlıkların ve değişmelerin oluşturduğu kaosun, çoklugun peşinde akılla anlaşilabilir, kalıcı ve kesintisiz bir gerçekliğin var olduğuna inanmıştır
''Tüm şeylerin ilkesi sudur''
Thales'in bu ilkesi Aristoteles göre aktarılır
Bu ilke tekil durumların gözleminden türetilecek bir genelleme veya tümevarım değildir Sahiden genellemenin tekil durumların bir gözleminden türetildiği görüşü bir yanılgıdır çünkü tekil durumlar sadece tekil durumlardır ve böyle alındıklarında üzerlerine ne denli düşünülürse düşünülsün, içlerine girip ne denli araştırılırsa araştırılsın, bütün parçaları çözümlense ve her köşesi didik didik edilse bile hiçbir zaman evrenseli göstermezler çünkü duyusal tekiller olarak böyle görünmeyen bir kavramı, bir düşünceyi kapsamazlar bari evrenselin duyulur, gözlenebilir, ele gelir birşey olmadığı kabul edilmelidir Fiilen, evrenseli çıkarsamak usun kendine özgü etkinliğinin bir işlevidir, tıpkı onun tekil durumların gözleminden türetildiği görüşünün kendisinin usun bir çıkarsaması olması gibi Zihin doğal işleyişinde hiçbir süre kendi özsel doğasını, kendi başlıca işleyişinin biçimini bilmez Genelleştirme ya da tümevarım tekil gözlemlerin bir sonucu değil, aksine kendisi usun tekil gözlemleri kucaklayıp kapsayan evrenselinin işlevidir
öte yandan tekil olan gerçekten de evrenseli sayesinde kapsar, saltık olarak ondan ayrılmazdır çünkü tekil olması ama ve ama evrensel olmaması aracılığıyla belirlenir ve bu olumsuzlama ise sözcüğün bütün anlamıyla kapsamadır çünkü mantıklı olarak saltık olarak gerekli bağıntıdır Tekil kendinde Evrenseldir *
Thalesin Felsefesi
Batı Felsefesinin birincil filozofu
MÖ 6 Yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Thales'te, felsefe bakımından ağırlık taşiyan husus, onun 'Neyin var olduğu', 'Neyin reel olduğu' veya 'Neyin doğrusu var olduğu' sorusu üstünde düşünmüş olmasından kaynaklanır
O doğada var olan şeylerin tüketici bir listesini yapmayı amaçlamamış, fakat şeylerin varlığa gelmeleri ve sonradan da değil olup gitmeleri olgusundan etkilenmiştir 'Neyin var olduğu' sorusunu yanıtlamanın en manâlı yolu, onun gözünde birlik ile çokluk veya görünüş ile hakikat arasındaki ilişkiyi doyurucu bir biçimde açıklama edebilmekten geçmiştir O, buna göre, gözle görünen kişisel varlıkların ve değişmelerin oluşturduğu kaosun, çoklugun peşinde akılla anlaşilabilir, kalıcı ve kesintisiz bir gerçekliğin var olduğuna inanmıştır
''Tüm şeylerin ilkesi sudur''
Thales'in bu ilkesi Aristoteles göre aktarılır
Bu ilke tekil durumların gözleminden türetilecek bir genelleme veya tümevarım değildir Sahiden genellemenin tekil durumların bir gözleminden türetildiği görüşü bir yanılgıdır çünkü tekil durumlar sadece tekil durumlardır ve böyle alındıklarında üzerlerine ne denli düşünülürse düşünülsün, içlerine girip ne denli araştırılırsa araştırılsın, bütün parçaları çözümlense ve her köşesi didik didik edilse bile hiçbir zaman evrenseli göstermezler çünkü duyusal tekiller olarak böyle görünmeyen bir kavramı, bir düşünceyi kapsamazlar bari evrenselin duyulur, gözlenebilir, ele gelir birşey olmadığı kabul edilmelidir Fiilen, evrenseli çıkarsamak usun kendine özgü etkinliğinin bir işlevidir, tıpkı onun tekil durumların gözleminden türetildiği görüşünün kendisinin usun bir çıkarsaması olması gibi Zihin doğal işleyişinde hiçbir süre kendi özsel doğasını, kendi başlıca işleyişinin biçimini bilmez Genelleştirme ya da tümevarım tekil gözlemlerin bir sonucu değil, aksine kendisi usun tekil gözlemleri kucaklayıp kapsayan evrenselinin işlevidir
öte yandan tekil olan gerçekten de evrenseli sayesinde kapsar, saltık olarak ondan ayrılmazdır çünkü tekil olması ama ve ama evrensel olmaması aracılığıyla belirlenir ve bu olumsuzlama ise sözcüğün bütün anlamıyla kapsamadır çünkü mantıklı olarak saltık olarak gerekli bağıntıdır Tekil kendinde Evrenseldir *