Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

The Present Perfect Tense

The Present Perfect Tense

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
The Present Perfect Tense

Present Perfect tense'in Türkçe'de bir karşılığı yoktur

Subject + havehas + V3

USE 1 Unspecified Time Before Now

We use the Present Perfect to say that an action happened at lahza unspecified time before now The exact time is not important

(Present Perfect Tense geçmişte süresiz bir zamanda üretilmiş bir eylemi açıklama yapmak için kullanılır Eylemin ne süre yapıldığı veya olduğu önemli değildir)

EXAMPLES:

I have seen that movie twenty times (Bu filmi yirmi defa seyrettim)

I think I have met him once before (Sanırım onunla daha önce tanıştım)

There have been many earthquakes in California (Kaliforniye'da bir çok zelzele oldu)

Has there ever been a war in the United States? (Amerika'da hiç savaş oldu mu?)
Yes, there has been a war in the United States (Evet, Amerika'da bir savaş oldu)

People have traveled to the moon (Millet avuç içi gezi etti)

DIKKAT! Geçmişte belirsiz bir zaman tanımı İngilizce öğrenenler için birazcık şaşırtıcı olabilir Bu yüzden aşağıda birazcık daha detaylı direktifler verilmiştir


1 Experience (Tecrübe)

You can use the Present Perfect to describe your experience

(Present Perfect Tense hayatınızda geçirmiş olduğunuz tecrübeleri izah etmek için kullanılır Tecrübelerden bahsederken zamanın bir önemi yoktur)

EXAMPLES:

have been to France (Fransa'da bulundum)

(Bu cümlede anlatılmak istenen asıl şey Fransa'da bulunduğunuzdur Ne süre gittiğiniz manâlı değildir)

I have never been to France (Fransa'da hiç bulunmadım)

(Bu cümlede hiç Fransa'ya gitme tecrübenizin olmadığı anlatılmaktadır)

I think I have seen that movie before (Sanırım bu filmi daha önce gördüm)

He has never traveled by train (O trenle hiç yolculuk etmedi)

Joan has studied two foreign languages (Joan iki dile çalıştı)

Have you ever met him? (Onunle hiç karşılaştın mı?)
No, I have anekdot met him (Hayır, onunla hiç karşılaşmadım)


2 Change Over Time (Zamanla değişim)

We often use the Present Perfect to talk about change that has happened over a period of time

(Present Perfect Tense bir vakit içinde meydana gelen değişiklikleri izah etmek için kullanılır)

EXAMPLES:

You have grown since the last time I saw you (Seni son gördüğümden beri büyümüşsün)

The government has become more interested in arts education (Hükümet sanat eğitimiyle daha fazla ilgilenmeye başladı)

Japanese has become one of the most popular courses beygir the university (Japonca üniversitede en populer derslerden biri haline geldi)

My English has really improved since I moved to Australia (Avusturalya'ya taşındığımdan beri İngilize fiilen gelişti)


3 Accomplishments (Başarılardan bahsederken)

We often use the Present Perfect to list the accomplishments of iniduals and humanity You cannot mention a specific time

(Bu zamanı ayrıca bireysel veya insanlığın kazanmış olduğu başarıları izah etmek için kullanırız Böyle durumlarda belirtilen bir zaman veremeyiz)

EXAMPLES:

Man has walked on the moon (İnsan ayda yürüdü)

Our son has learned how to read (Oğlumuz okumayı öğrendi)

Doctors have cured many deadly diseases (Doktorlar çoğu ölümcül hastalığı çare ettiler)

Scientists have split the atom (Bilimadamları atomu parçaladılar)


4 An Uncompleted Action You Are Expecting (Tamamlanması beklenen eylem)

We often use the Present Perfect to say that lahza action which we expected has anekdot happened Using the Present Perfect suggests that we are still waiting for the action

(Present Perfect Tense'i gerçekleşmesini beklediğimiz bir eylemin demin olmadığını anlatmak için kullanırız Bu zamanı kullanmamız bizim hala bu eylemin gerçekleşmesini beklediğimiz anlamına gelir)


EXAMPLES:

James has anekdot finished his homework yet (James demin ödevini bitirmedi)

Susan hasn't mastered Japanese, but she can communicate (Susan Japonca'da demin uzmanlaşmadı, ama irtibat kurabiliyor)

Bill has still anekdot arrived (Bill hala gelmedi)

The rain hasn't stopped (Yağmur durmadı) *
 

Similar threads

Olumlu ve Negatif Cümle Örnekleri ingilizce Present Perfect Tense Olumlu ve Negatif Tümce Örnekleri Present Perfect Tense Olumlu ve Negatif Tümce Örnekleri Present Perfect Tense Olumlu ve Negatif Cümle Örnekleri Olumlu Cümleler I have been to Moscow (Moskovada bulundum) You have...
Cevaplar
0
Görüntüleme
238
İngilizce de Olumsuz Tümce Yapıları İngilizcede Olumsuz Tümce Yapıları nedir İngilizcede Olumsuz Cümle ödev İngilizcede Negatif Cümleler GENİŞ VAKIT OLUMSUZ TÜMCE YAPILARI : (SIMPLE PRESENT TENSE) OLUMSUZ TÜMCE : ÖZNE + YARDIMCI FİİL (ANEKDOT) + FİİLİN YALIN BİÇİMİ He does anekdot read...
Cevaplar
0
Görüntüleme
196
Simple Present Tense örnekler Simple Present Tense konu anlatım 1 Tekrarlanan Eylemler Bir eylemin tekrarlandığının veya klasik bir şey olduğunu spesifize etmek için Simple Present kullanılır Bu eylem bir alışkanlık, hobi, günlük meslek ya da programlı bir aktivite olabilir Bütün tersi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
92
Simple Present Tense örneklerSimple Present Tense konu anlatımı Simple Present Tense konu anlatım 1 Tekrarlanan Eylemler Bir eylemin tekrarlandığının ya da alışılmış bir şey olduğunu açıkça belirtmek için Simple Present kullanılır Bu eylem bir alışkanlık, hobi, günlük meslek veya programlı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
157
Wish Clause Hakkında Data Verir Misiniz? Wish Clause Hakkında Bilgi Wish Clause a) WISH Wishin sözcük anlamı arzu etmek, arzu etmek' tir Bu açıdan want' ve would likeile benzer anlamı taşır Oysa wishbunların içinde daha fazla resmi ortamlarda kullanılanıdır Wishten sonra bir diğer...
Cevaplar
0
Görüntüleme
85
858,498Konular
982,060Mesajlar
30,045Kullanıcılar
kaosemre09Son üye
Üst Alt