Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Tip-2 Diyabet Hakkında

Tip-2 Diyabet Hakkında
0
75

Garfield

FD Üye
Katılım
Ocak 9, 2022
Mesajlar
42,750
Etkileşim
1
Puan
36
Yaş
46
F-D Coin
80


Vücudumuzun hayati fonksiyonları gerçekleştirmesi için enerjiye ihtiyacı vardır. Bu enerji de besinlerin içinde bulunan çeşitli moleküllerle karşılanır. En önemlisi karbonhidratların yapı taşı olan glikozdur. Vücudun enerji olarak kullanacağı glikozdan mahrum olması sonucu tip-2 diyabet dediğimiz kronik hastalık ortaya çıkar. Pankreasta insülin salgılayan hücrelerin doğuştan hasarlı olmasıyla tip-1 diyabet ortaya çıkar.

• Hücrelerin glikoz ihtiyacını karşılamak için pankreastan insülin isimli hormon salgılanır. İnsülin kanda bulunan glikozun hücrelerin içine girmesini sağlar. Böylece enerji için kullanılabilir.

• Ancak insülin bazen bu geçişi çeşitli nedenlerle sağlayamaz. İnsülin direnci dediğimiz hücrelerin insüline duyarsızlaşması veya pankreasta insülin üreten hücrelerin zara görmesi hücrelerin glikozlanmasını önler. Kanda insülin ve glikoz artar veya insülin yetersiz olur, yine kanda glikoz birikir.

• Açlık kan şekerinin 124 mg/dL, tokluk kan şekerinin ise 200 mg/dL üzerinde olması ile HbA1c değerinin 6,5 üzerinde olması ile tanı konur.

• Görülme sıklığı;

1. Ailesinde şeker hastası olanlarda

2. Obez ve fazla kilolu olanlarda

3. Gebelik döneminde şekeri yüksek olanlarda 4. Yaşlılarda

5. Bel çevresi ölçüsü kadınlarda 80 cm; erkeklerde 94 cm üzerinde olanlarda

6. Kötü lipid profili (LDL, T-KOL) olanlarda

7. Kronik stresi olanlarda

8. Uyku sorunu olanlarda

9. Ferritini (depo demir) yüksek olanlarda

10. Ürik asit seviyesi yüksek olanlarda

11. Sigara ve alkol kullananlarda

12. Kötü beslenme alışkanlıkları olanlarda 13. D vitamini seviyesi düşük olanlarda fazladır.

BESLENMEDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Besin gruplarına göre beslenmemizde genel iyileştirmeler yapabiliriz.

• Süt ürünlerinden yoğurt, kefir, süt ana veya ara öğünlerde yemeğe eşlik etmeli.

• Karbonhidrat içeriği yüksek tahıl grubundan kompleks karbonhidrat dediğimiz besinleri daha çok hayatımıza almalıyız. Esmer ekmekler (tam buğday, çavdar, ruşeymli gibi), tam buğday makarnalar, bulgur, esmer pirinç, karabuğday (greçka).

• Protein içeriği yüksek olan yumurta, peynir kahvaltılarda; et, tavuk, hindi, balık yemeklerde bulunmalı.

• Yağ içeriği yüksek sert kabuklu yemişler; ceviz, fındık, badem, fıstık, kaju, antep fıstığı, kabak çekirdeği ara öğünlerde tüketilmeli. Ayçiçek yağı, zeytinyağı, fındık yağı dengeli kullanılmalıdır.

• Sebze ve meyveler beslenmenin olmazsa olmazları, kısıtlanması gereken durumlar olmadığı sürece günde toplam 5-6 porsiyon tüketilmelidir. Şeker hastalığı olanlarda meyvelerin glisemik indeksleri ve glisemik yükleri önemlidir. Ona göre tüketim sağlanmalı, genelde kuru meyvelerden uzak durulmalıdır.

• Haftada 1-2 kere bitkisel protein kaynaklarından kurubaklagiller tüketilmelidir. Sulu yemek olarak veya salatalarda haşlama olarak tercih edilebilir.

Pişirme yöntemleri de sağlıklı beslenmede atlanmaması gerekn bir noktadır. Kızartma ve kavurma yerine fırında, haşlama, buğulama gibi yöntemler tercih edilmelidir.

Hamur işleri, işlenmiş gıdalar, rafine unlar, rafine şekerler, yüksek şeker içerikli paketli gıdalardan uzak durmak önemlidir.

Evde içeriğini bildiğiniz ürünlerden sağlıklı tarifler üretilerek kekler, kurabiyeler yapılabilir.

Her bireyin sağlık verileri; kan tahlili sonuçları, sağlık geçmişi farklıdır. Yaş, cinsiyet, yaşam tarzı, günlük rutinler, yapılan işler, meslekler, aktiflik düzeyi gibi birçok farklılık beslenmeyi de kişiye özel olmaya itmektedir. En güzeli de böylesidir. Aynı evin içindeki insanlarda bile ihtiyaç ve istekler farklılık gösterir, herkes ayrı bir dünyadır.

Bireylerin günler, haftalar, aylar içinde bile rutinleri değişebilir. Yazın ve kışın yeme düzenleri değişebilir. Kronik hastalıklarda dikkat edilmesi gereken ortak noktalar olsa da beslenme kişiye göre planlanmalıdır.

Diyetisyenlerin beslenme üzerine bilgilerinden ve

yönlendirmelerinden faydalanmak, süreci uzman gözetiminde devam ettirmek önemlidir.

Doktorlar, psikologlar, antrenörler, diğer sağlık çalışanları ile koordineli çalışmak uzun vadede çok daha yararlıdır.


 

Similar threads

DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR Diyabet, yani şeker hastalığı pankreasta üretilen insülin hormonunun yetersiz salgılanması yahut etkisiz olması nedeniyle barsaklardan kana geçen şeker moleküllerinin hücrelere girememesi ve kanda birikmesine bağlı oluşan bir hastalıktır. Açlık kan şekerinin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
55
Vücudumuzun enerji ihtiyacı, yiyeceklerimizdeki temel besin öğeleri karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Emilebilmek için en küçük parçalarına ayrılan besin öğelerinin en önemlisi "glukoz" adı verilen basit şekerlerdir. Glukoz başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
105
Vücudumuzun temel enerji gereksinimi karbonhidratlar ile sağlanır. Emiliminin olması karbonhidratın en küçük birim olan glukoza dönüşümü gerekir. Glukoz beyin ve diğer organlar için enerji kaynağıdır. Yalnız hücrelerin bu glukozu kullanabilmesi için insülin hormonuna ihtiyaç vardır. Eğer insülin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
123
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde beslenme ve yaşam tarzlarındaki değişikliklerden kaynaklı insülin direnci ve diyabet sıklığı hızla artmaya başlamıştır (1). Sanayileşmiş topluma geçiş ile birlikte masa başı hareketsiz iş yaşamı, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
111
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, pankreastan doğuştan insülin salgılanmaması ve ya zaman içinde insülinin yetersiz salgılanması sonucu kanda şeker miktarının yükselmesiyle karakterize bir metabolik hastalıktır. Diyabet 2 çeşide ayrılır : Tip I Diyabet ; çocukluk ve gençlik...
Cevaplar
0
Görüntüleme
121
858,478Konular
981,314Mesajlar
29,569Kullanıcılar
allytrSon üye
Üst Alt