iltasyazilim
FD Üye
Tıp Bayramı Önemi Nedir
Tıp Bayramı Önemi Hakkında Data
14 Mart Tıp Bayramı'nın Önemi
Türklerin, Orta Asya'da bulundukları süre kendilerine kasten bir tababetleri olduğu şüphesiz ise de o devirlerden bize kadar gelmiş yazılı belgelerin azlığı bu konuda artı söz söylememize imkân vermemektedir aynı zamanda eski Türk tıbbının da Çin, Tibet, Hind tababetlerinden müteessir olduğu, onlara benzeşen bir çare usulü takip ettikleri muhakkak gibidir
Türkler İslamlığı kabul ettikten daha sonra hekimliklerini de yeni dinin icaplarına yerinde bir şekilde geliştirmişlerdir
Bilindiği üzere İslam tababeti Laique esaslara tarafından yerleşmiş olan Hippocrate tababetinin devamından ibarettir
Ege Denizinin İstanköy denilen Cos adasında İsa'nın doğumundan önce 460 yılında dünyaya gelip, 90 sene yaşamış büyük üstat, tababeti Rahiplerin elinden kurtarmış, onu ama Ladini diyeceğimiz esaslar üzerine kurmaya çalışmıştır Bu hal Tıbbın şipşak gelişmesini, ilerlemesini mucip olmuş, yine de zaman zaman duraklamalar, ara sıra gerilemeler olmuşsa da bunlar nihayet kısa müddetlere sığmıştır,
Miladi VIII asrın ortalarında Bağdat dolaylarında teşkil edilen Abbas oğulları Devleti, Emevi hanedanı gibi mutaassıp, Arapçılık temellerini savunan bir hükümet olmamış, daha ziyade İran'ın Sasani hanedanını örnek olarak almıştır
1976 yılından beri ahenkli olarak kutlamakta olduğumuz 14 Mart bize iki şeyi hatırlatır Birisi 754 takvim Anadolu Tıbbiyesini Diğeri ise yenileşme gayretimizin eseri olan Tıphanenin açılış gününü anmak nedeniyle toplantılarımızı yaptığımız ve yapmakta devam edeceğimizi anlatır
Çoğunun isimleri unutulmuş olan ve Tıbbımıza büyük hizmetleri geçen hekimlerimizle Devlet adamlarımızın hatıralarını hürmet ile anarken daha çok yıllar bayramlar algılama etmemizi de ayrıca dileriz *
Tıp Bayramı Önemi Hakkında Data
14 Mart Tıp Bayramı'nın Önemi
Türklerin, Orta Asya'da bulundukları süre kendilerine kasten bir tababetleri olduğu şüphesiz ise de o devirlerden bize kadar gelmiş yazılı belgelerin azlığı bu konuda artı söz söylememize imkân vermemektedir aynı zamanda eski Türk tıbbının da Çin, Tibet, Hind tababetlerinden müteessir olduğu, onlara benzeşen bir çare usulü takip ettikleri muhakkak gibidir
Türkler İslamlığı kabul ettikten daha sonra hekimliklerini de yeni dinin icaplarına yerinde bir şekilde geliştirmişlerdir
Bilindiği üzere İslam tababeti Laique esaslara tarafından yerleşmiş olan Hippocrate tababetinin devamından ibarettir
Ege Denizinin İstanköy denilen Cos adasında İsa'nın doğumundan önce 460 yılında dünyaya gelip, 90 sene yaşamış büyük üstat, tababeti Rahiplerin elinden kurtarmış, onu ama Ladini diyeceğimiz esaslar üzerine kurmaya çalışmıştır Bu hal Tıbbın şipşak gelişmesini, ilerlemesini mucip olmuş, yine de zaman zaman duraklamalar, ara sıra gerilemeler olmuşsa da bunlar nihayet kısa müddetlere sığmıştır,
Miladi VIII asrın ortalarında Bağdat dolaylarında teşkil edilen Abbas oğulları Devleti, Emevi hanedanı gibi mutaassıp, Arapçılık temellerini savunan bir hükümet olmamış, daha ziyade İran'ın Sasani hanedanını örnek olarak almıştır
1976 yılından beri ahenkli olarak kutlamakta olduğumuz 14 Mart bize iki şeyi hatırlatır Birisi 754 takvim Anadolu Tıbbiyesini Diğeri ise yenileşme gayretimizin eseri olan Tıphanenin açılış gününü anmak nedeniyle toplantılarımızı yaptığımız ve yapmakta devam edeceğimizi anlatır
Çoğunun isimleri unutulmuş olan ve Tıbbımıza büyük hizmetleri geçen hekimlerimizle Devlet adamlarımızın hatıralarını hürmet ile anarken daha çok yıllar bayramlar algılama etmemizi de ayrıca dileriz *