A
ABDOMEN:Karın,batın
ABORTUS:Cocuk duşurme,duşuk
ABSANS:Kısa sureli şuur kaybı
ABSE:Cevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı icerisi cerahat ile dolu oluşum
ABSORBSİYON:Emilme, ornsindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonudur denilebilir
ADRENALİN:Bobrekustu bezlerinin ic kısımları tarafından salgılanan bir hormondur Tabiatta bu hormonun gorevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın ic organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve boylelikle acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gosterir
AFAKİ:Gozde, lensin olmaması
AFAZİ:Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı Disfazi, aynı durumun daha hafif bir formudur
AFRODİZYAK:Cinsi arzuyu artırıcı maddeler, ilaclara verilen isim
AFONİes kaybı Kısmi veya tam olabilir Afoni sebepleri, genellikle konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalığı veya zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları veya norozdur Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hic konuşamamak veya ozel bir durumda konuşmamamk arzusudur
AGLUTİNASYONıvı bir suspansiyonda, ufak cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır
AGORAFOBİ:Geniş, acık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, kontrol edilemeyen bir korkudur
AJİTASYON:Kişinin etrafa saldırganlığı, aşırı aktivitesi ile karakterize durum
AJİTE:Rahatsız, huzursuz, taşkınlık yapan
AKNE:Yuz, omuzlar, sırt ve goğusteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır En cok 1420 yaşlar arasında gorulur ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, genclerin bu en hassas devirlerinde genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol acar Yağ bezlerinin kanalında bir tıkac oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır Bazen, kanal tıkalı olduğu halde, bez yağ salgılamaya devam eder ve boylece ici yağ dolu bir kist oluşur Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir
AKONDROPLAZİ:Tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalıtsal bir cucelik tipidir Govde normal buyuklute olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden buyuktur
AKOMODASYON:Gozun optik sisteminin ceşitli uzaklıklara uyum yaparak net gormenin sağlanması
AKROMEGALİ:Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin on bolumunun aşırı calışmasına bağlı bir durumdur Buyume tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken cağlarda baş gosterirse jigantism adı verilen dev gorunum oluşur Bozukluk buyume cağının bitiminden sonra baş gosterirse, el ve ayakların genişlemesi, cene ve burnun buyumesi ve sesin kalınlaştığı gorulur
AKUSTİK SİNİR:İşitme siniri
AMBLİYOPİ:Gozde belirli bir bozukluk olmaksızın oluşan gorme tembelliği
AMNEZİ:Hafızanın kısmen veya tamamen kaybolması
ANALJEZİK:Ağrı kesici
ANEMİ:Kısaca, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi, alyuvarların sayı olarak az olması ve alyuvarların icerisinde bulunan hemoglobin adı verilen maddenin miktarının azlığıdır
ANEMİK:Kan değerleri duşuk olan, yani kan sayımında eritrosit sayıları ve hemoglobin miktarı duşuk olan kişi
ANERJİ:Ozel bir antijene cevap verilmemesi hali Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması
ANESTEZİoktorlar, ameliyat sırasında ağrı duymaması icin, ameliyattan once hastaya bir iğne yapar ya da solunum yoluyla bir gaz verirler Hastanın bilincini yitirerek uykuya gecmesine narkoz, boylece vucudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol acan maddelere de anestezik denir
ANKSİETE:İc sıkıntısı, ic daralması
ANOSMİ:Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bolgesindeki patolojilerde de gorulebilir
ANOREKSİ:Anorexia Nervosa, ozellikle genc kadınlarda gorulebilen, yemek yememek, cok az uyumak, buna rağmen cok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur Bu durum genellikle kişinin cok şişmanladığı kanısı ile mubalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, onceleri kontrol edilebilen iştah bir sure sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal olculeri aşar
ANSEFALİT:Beyin iltihabı
ANTİENFLAMATUAR:İltihabi reaksiyonu onleyen madde, ilac
ANTİSEPTİK:Mikropları, yani insan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol acan bakteri, virus, mantar gibi tek hucreli asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir Antiseptik, antibiyotik ve dezenfektan gibi değişik adlarla anılan bircok madde bu amacla geliştirilmiştir Ama genel olarak mikropolduruculer denen butun bu maddelerin bazı ozellikleri ve kullanımları farklıdır
ANTİSEPTİKLERİN TARİHİ:İnsanlar, mikrop kuramınınbulunmasından yuzyıllarca once neden ve nasıl etki yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanıyorlardı Orneğin ciğ etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biciminde saklanması, sebzelerin yoğun bir tuz ve limon ya da sirke cozeltisi icinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri buyuk olcude yok ederek bu besinlerin bozulmasını onluyordu Bugunku antiseptikler ise Louis Pasteur'un değerli calışmalarının urunudur
ANTİSEPTİKLER NASIL ETKİ YAPAR?Kimyasal antiseptiklerin mikroplar uzerinde nasıl etkili oldukları tam olarak acıklanamamıştır Bu maddeler doğrudan doğruya mikrop hucresine girerek yaşamsal işlevlerini engelleyebileceği gibi, mikrop hucresinin dış zarını eriterek de yıkıcı etki gosterebilir Ne var ki bircok antiseptik normal hucreler uzerinde de ayn etkiyi yapar Bu yuzden bu maddelerin dikkatli kullanılması gerekir Bazı antiseptikler ağızdan alındığında ya da vucuda şırınga edildiğinde ağır sonuclara, hatta olume yol acabilir
ANTİSPAZMODİKpazm cozucu, daha cok ic organlardaki duz kasların kasılmalarını cozen ilac grubuna verilen isim
ANTİSTATİKtatik elektrik birikimini onleyen madde
ANTİTOKSİK:Toksin giderici
ANTİTUSSİF:Oksuruk giderici
ANTİVİRAL:Viruslara etkili, virusların zararlı etkilerini onleyen
ANULER:Halka şeklinde
ANURİ:İdrar cıkaramama
ANUS:Makat, sindirim kanalının bitiş kısmı
AORTA:Kalpten cıkan, vucudun en buyuk damarı, kalpten cıktıktan sonraki kavisli bolumune arcus aorta, goğus kafesi icersinde seyreden kısmına torasik aorta ve karın icersinde seyreden bolumune de abdominal aorta denir
AORTİK ANEVRİZMA:Aort damarının her hangi bir bolumunde gorulen genişleme
APANDİSİT:Kor barsak (apendiks) iltihabı
APATİ:Cevre ile anormal derecede ilgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık
APEKS:Uc, tepe, zirve
APİROJEN:Ateş yukselmesine neden olan herhangi bir madde taşımayan
APNEolunumun gecici bir zaman icinde durması
APOPLEKSİ:Felc, inme
ARAKNOİD:Beynin uzerinin orten ince zar
ASETABULUM:Uyluk kemiğinin başının, kalca kemiği ile eklem yaptığı cukurluk
ASETİLSALİSİLİK ASİT:Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı
ASİDOZ:Organizmanın asit baz dengesinde asit istikametinde bozulma sonucu ortaya cıkan entoksikasyon tablosu
ASO: Antistreptolizin Oicin kullanılan kısaltma Streptolizin, Hemolitik Streptokokadı verilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır Bu toksinin varlığını tespit icin yapılan tetkike de kısaca ASO adı verilir ASO, romatizma gibi bazı Hemolitik Streptokok enfeksiyonlarında yukselir bu acıdan teşhis te ASO değerleri onem taşır
AŞİL TENDONU:Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş)
ATROPİN:Belladonna (Guzel Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir Tıpta cok değişik kullanım alanları vardır Orneğin, goz dibinin muayenesinde, goz bebeğinin genişletilmesi icin, ayrıca anesteziden once ust solunum yollarında salgıların azaltılması icin kullanılır
ABDOMEN:Karın,batın
ABORTUS:Cocuk duşurme,duşuk
ABSANS:Kısa sureli şuur kaybı
ABSE:Cevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı icerisi cerahat ile dolu oluşum
ABSORBSİYON:Emilme, ornsindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonudur denilebilir
ADRENALİN:Bobrekustu bezlerinin ic kısımları tarafından salgılanan bir hormondur Tabiatta bu hormonun gorevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın ic organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve boylelikle acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gosterir
AFAKİ:Gozde, lensin olmaması
AFAZİ:Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı Disfazi, aynı durumun daha hafif bir formudur
AFRODİZYAK:Cinsi arzuyu artırıcı maddeler, ilaclara verilen isim
AFONİes kaybı Kısmi veya tam olabilir Afoni sebepleri, genellikle konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalığı veya zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları veya norozdur Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hic konuşamamak veya ozel bir durumda konuşmamamk arzusudur
AGLUTİNASYONıvı bir suspansiyonda, ufak cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır
AGORAFOBİ:Geniş, acık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, kontrol edilemeyen bir korkudur
AJİTASYON:Kişinin etrafa saldırganlığı, aşırı aktivitesi ile karakterize durum
AJİTE:Rahatsız, huzursuz, taşkınlık yapan
AKNE:Yuz, omuzlar, sırt ve goğusteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır En cok 1420 yaşlar arasında gorulur ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, genclerin bu en hassas devirlerinde genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol acar Yağ bezlerinin kanalında bir tıkac oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır Bazen, kanal tıkalı olduğu halde, bez yağ salgılamaya devam eder ve boylece ici yağ dolu bir kist oluşur Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir
AKONDROPLAZİ:Tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalıtsal bir cucelik tipidir Govde normal buyuklute olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden buyuktur
AKOMODASYON:Gozun optik sisteminin ceşitli uzaklıklara uyum yaparak net gormenin sağlanması
AKROMEGALİ:Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin on bolumunun aşırı calışmasına bağlı bir durumdur Buyume tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken cağlarda baş gosterirse jigantism adı verilen dev gorunum oluşur Bozukluk buyume cağının bitiminden sonra baş gosterirse, el ve ayakların genişlemesi, cene ve burnun buyumesi ve sesin kalınlaştığı gorulur
AKUSTİK SİNİR:İşitme siniri
AMBLİYOPİ:Gozde belirli bir bozukluk olmaksızın oluşan gorme tembelliği
AMNEZİ:Hafızanın kısmen veya tamamen kaybolması
ANALJEZİK:Ağrı kesici
ANEMİ:Kısaca, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi, alyuvarların sayı olarak az olması ve alyuvarların icerisinde bulunan hemoglobin adı verilen maddenin miktarının azlığıdır
ANEMİK:Kan değerleri duşuk olan, yani kan sayımında eritrosit sayıları ve hemoglobin miktarı duşuk olan kişi
ANERJİ:Ozel bir antijene cevap verilmemesi hali Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması
ANESTEZİoktorlar, ameliyat sırasında ağrı duymaması icin, ameliyattan once hastaya bir iğne yapar ya da solunum yoluyla bir gaz verirler Hastanın bilincini yitirerek uykuya gecmesine narkoz, boylece vucudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol acan maddelere de anestezik denir
ANKSİETE:İc sıkıntısı, ic daralması
ANOSMİ:Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bolgesindeki patolojilerde de gorulebilir
ANOREKSİ:Anorexia Nervosa, ozellikle genc kadınlarda gorulebilen, yemek yememek, cok az uyumak, buna rağmen cok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur Bu durum genellikle kişinin cok şişmanladığı kanısı ile mubalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, onceleri kontrol edilebilen iştah bir sure sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal olculeri aşar
ANSEFALİT:Beyin iltihabı
ANTİENFLAMATUAR:İltihabi reaksiyonu onleyen madde, ilac
ANTİSEPTİK:Mikropları, yani insan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol acan bakteri, virus, mantar gibi tek hucreli asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir Antiseptik, antibiyotik ve dezenfektan gibi değişik adlarla anılan bircok madde bu amacla geliştirilmiştir Ama genel olarak mikropolduruculer denen butun bu maddelerin bazı ozellikleri ve kullanımları farklıdır
ANTİSEPTİKLERİN TARİHİ:İnsanlar, mikrop kuramınınbulunmasından yuzyıllarca once neden ve nasıl etki yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanıyorlardı Orneğin ciğ etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biciminde saklanması, sebzelerin yoğun bir tuz ve limon ya da sirke cozeltisi icinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri buyuk olcude yok ederek bu besinlerin bozulmasını onluyordu Bugunku antiseptikler ise Louis Pasteur'un değerli calışmalarının urunudur
ANTİSEPTİKLER NASIL ETKİ YAPAR?Kimyasal antiseptiklerin mikroplar uzerinde nasıl etkili oldukları tam olarak acıklanamamıştır Bu maddeler doğrudan doğruya mikrop hucresine girerek yaşamsal işlevlerini engelleyebileceği gibi, mikrop hucresinin dış zarını eriterek de yıkıcı etki gosterebilir Ne var ki bircok antiseptik normal hucreler uzerinde de ayn etkiyi yapar Bu yuzden bu maddelerin dikkatli kullanılması gerekir Bazı antiseptikler ağızdan alındığında ya da vucuda şırınga edildiğinde ağır sonuclara, hatta olume yol acabilir
ANTİSPAZMODİKpazm cozucu, daha cok ic organlardaki duz kasların kasılmalarını cozen ilac grubuna verilen isim
ANTİSTATİKtatik elektrik birikimini onleyen madde
ANTİTOKSİK:Toksin giderici
ANTİTUSSİF:Oksuruk giderici
ANTİVİRAL:Viruslara etkili, virusların zararlı etkilerini onleyen
ANULER:Halka şeklinde
ANURİ:İdrar cıkaramama
ANUS:Makat, sindirim kanalının bitiş kısmı
AORTA:Kalpten cıkan, vucudun en buyuk damarı, kalpten cıktıktan sonraki kavisli bolumune arcus aorta, goğus kafesi icersinde seyreden kısmına torasik aorta ve karın icersinde seyreden bolumune de abdominal aorta denir
AORTİK ANEVRİZMA:Aort damarının her hangi bir bolumunde gorulen genişleme
APANDİSİT:Kor barsak (apendiks) iltihabı
APATİ:Cevre ile anormal derecede ilgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık
APEKS:Uc, tepe, zirve
APİROJEN:Ateş yukselmesine neden olan herhangi bir madde taşımayan
APNEolunumun gecici bir zaman icinde durması
APOPLEKSİ:Felc, inme
ARAKNOİD:Beynin uzerinin orten ince zar
ASETABULUM:Uyluk kemiğinin başının, kalca kemiği ile eklem yaptığı cukurluk
ASETİLSALİSİLİK ASİT:Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı
ASİDOZ:Organizmanın asit baz dengesinde asit istikametinde bozulma sonucu ortaya cıkan entoksikasyon tablosu
ASO: Antistreptolizin Oicin kullanılan kısaltma Streptolizin, Hemolitik Streptokokadı verilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır Bu toksinin varlığını tespit icin yapılan tetkike de kısaca ASO adı verilir ASO, romatizma gibi bazı Hemolitik Streptokok enfeksiyonlarında yukselir bu acıdan teşhis te ASO değerleri onem taşır
AŞİL TENDONU:Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş)
ATROPİN:Belladonna (Guzel Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir Tıpta cok değişik kullanım alanları vardır Orneğin, goz dibinin muayenesinde, goz bebeğinin genişletilmesi icin, ayrıca anesteziden once ust solunum yollarında salgıların azaltılması icin kullanılır