iltasyazilim
FD Üye
Tiyatro görevleri nelerdir?
Toplumun eğitilmesinde büyük ve canlı bir rol oynayan tiyatro, bir edebiyat türü olmakla beraber, hoş sanatların tümünü içine bölge çok yönü olan, alaşım bir sanat koludur
niteliklerinden biri de özgür olmasıdır
madem ki tiyatronun toplum hayatında büyük ödevlerini biliyoruz onun üstünde tedbirli bir özenle durarak onun vasıtasıyla en kavrama yoldan fertleri eğitmeli, yüceltmeli, öz değerlerimize döndürerek kültür aşılamalıyız Köklü, ayrıntılı, inandırıcı bir tiyatro, halkın duyarlılığını değişiklik gücüne sahip olduğu gibi vahşi, çelik gibi bir tiyatro, toplumu kabalaştırır, uyuşturur
Tiyatrosuna yardım olmayan, yardım etmeyen bir millet, hayatiyetini kaybederek can çekişmeye mahkumdur
Tiyatronun görevi, yalnızca keyfi yerinde olan seyirciyi, bol kahkahalarla ağırlamak veya aşırı duygulandırmakla gözyaşı döktürmek değildir
Kuşkusuz attığımız her kahkahada, döktüğümüz her gözyaşında gerçeklerin çıplak, iç gıcıklayıcı özü vardır Gerçekleri tiyatro vasıtasıyla böyle en inandırıcı şekilde öğrenmek, bakmak tiyatro binasından çıktığımız anda bazı düşüncelere sevkeder Kendi kendimizle baş başa kaldığımız anda bol keseden attığımız kahkahaların hesabını veririz Gerçeklerle kendi kendimiz üzerinde düşünme ve suçlama neticesinde iyi ile kötü, yanlışla doğru arasındaki farkı ağır ağır görmeye başlarızBu sebeple tiyatro, bizi doğruya, gerçeğe üren, ruhlarımızı düşüncesiz tutkulardan kurtarma gereğini anlatarak çeşitli kurtuluş yolları belirten bir moral eğitim kurumudur *
Toplumun eğitilmesinde büyük ve canlı bir rol oynayan tiyatro, bir edebiyat türü olmakla beraber, hoş sanatların tümünü içine bölge çok yönü olan, alaşım bir sanat koludur
niteliklerinden biri de özgür olmasıdır
madem ki tiyatronun toplum hayatında büyük ödevlerini biliyoruz onun üstünde tedbirli bir özenle durarak onun vasıtasıyla en kavrama yoldan fertleri eğitmeli, yüceltmeli, öz değerlerimize döndürerek kültür aşılamalıyız Köklü, ayrıntılı, inandırıcı bir tiyatro, halkın duyarlılığını değişiklik gücüne sahip olduğu gibi vahşi, çelik gibi bir tiyatro, toplumu kabalaştırır, uyuşturur
Tiyatrosuna yardım olmayan, yardım etmeyen bir millet, hayatiyetini kaybederek can çekişmeye mahkumdur
Tiyatronun görevi, yalnızca keyfi yerinde olan seyirciyi, bol kahkahalarla ağırlamak veya aşırı duygulandırmakla gözyaşı döktürmek değildir
Kuşkusuz attığımız her kahkahada, döktüğümüz her gözyaşında gerçeklerin çıplak, iç gıcıklayıcı özü vardır Gerçekleri tiyatro vasıtasıyla böyle en inandırıcı şekilde öğrenmek, bakmak tiyatro binasından çıktığımız anda bazı düşüncelere sevkeder Kendi kendimizle baş başa kaldığımız anda bol keseden attığımız kahkahaların hesabını veririz Gerçeklerle kendi kendimiz üzerinde düşünme ve suçlama neticesinde iyi ile kötü, yanlışla doğru arasındaki farkı ağır ağır görmeye başlarızBu sebeple tiyatro, bizi doğruya, gerçeğe üren, ruhlarımızı düşüncesiz tutkulardan kurtarma gereğini anlatarak çeşitli kurtuluş yolları belirten bir moral eğitim kurumudur *