Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Tiyatronun Kökeni ve Tarihi Gelişimi ,
Tiyatro da Diğer sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuştur, daha sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır Kökeninde, ilkel insanın doğa olaylarını kendi fiziki hareketleriyle simgesel olarak temsilcilik etme çabaları yatar Avrupa'da Üstteki Paleolitik Çağdan (İÖ 4010 bin yıl önce) kalma mağara resimlerinde, ellerine ve yüzlerine hayvan postları geçirmiş insanların ritmik hareketler yaptığı görülmektedir Bunlar, maske ve köstüm kullanımının, dolayısıyla tiyatronun birincil örneği sayılır Maske, kişinin kendi kimliğinin aşarak diğer kimlikleri ve daha genel varlık biçimlerini temsil etmesinin en etkili yollarından biridir
İlkel toplulukların animist inançlarına kadar, yinelenen doğal olayların ruhları, kişilikleri vardı; bu kişiler, sonra tapınma nesnelerine, tanrılara dönüştü
Irk, muhakkak zamanlarda yapılan törenlerde bu tanrıları temsilci maskelere bürünerek kendi yaşamlarını etkileyen doğa olayları üstünde teftiş kurmaya çalıştılar Yağmur yağdırmak ya da avda sonra gelmek için yapılan törenler danslar, Kurallı oyunun birincil örneğiydi Eski inançların anında hepsi görülen ölme ve yeniden dirilmeteması da, insanlara verdiği kılık değişim ve kişileştirme olanaklarıyla, tiyatronun çıkış noktalarından biriydi Mevsimlerin dönüşü, kışın bahara dönüşmesi gibi yinelenen doğa olayları, eski yılı temsilci kralın yeni yılın kralın aleyhinde yenik düştüğü bir törensel boğuşmayla temsil ediliyordu
Başlangıçta canlı insanların kurban edildiği bu boğuşma ve ölümler zamanla simgeleşti ve iki ayrı gücün çatışması da yerini tek bir gücün vefat ve her yerde dirilme törenine bıraktı
Bir Takım diğer kuramlara göre ise tiyatronun kaynağı şamanist inançlardır Şamanist törenlerin özelliği, izleyici veya katılımcılara, kutsal gücün simgesi yerine kendisini göstermesiydi Bu törenlerde belirtilmiş kurallara uygun davranışlarla kendinden geçen şaman, öte dünya ile bu dünya arasında bir arabulucu rolü üstlenmektedir
Tiyatro, bugün de kökenindeki bu iki eğilimin izlerini taşır , bu iki akım arasındaki gerilimden güç alır: Bir yanda doğa güçlerini simgesel olarak canlandırma, temsilcilik etme işlevi; öte yanda, olağanüstü güçlerin görünmesine arabuluculuk etme işleviDoğaya öykünme kuramına tarafından, tiyatronun en önemli öğesi kılık değiştirmedir *
Tiyatro da Diğer sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuştur, daha sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır Kökeninde, ilkel insanın doğa olaylarını kendi fiziki hareketleriyle simgesel olarak temsilcilik etme çabaları yatar Avrupa'da Üstteki Paleolitik Çağdan (İÖ 4010 bin yıl önce) kalma mağara resimlerinde, ellerine ve yüzlerine hayvan postları geçirmiş insanların ritmik hareketler yaptığı görülmektedir Bunlar, maske ve köstüm kullanımının, dolayısıyla tiyatronun birincil örneği sayılır Maske, kişinin kendi kimliğinin aşarak diğer kimlikleri ve daha genel varlık biçimlerini temsil etmesinin en etkili yollarından biridir
İlkel toplulukların animist inançlarına kadar, yinelenen doğal olayların ruhları, kişilikleri vardı; bu kişiler, sonra tapınma nesnelerine, tanrılara dönüştü
Irk, muhakkak zamanlarda yapılan törenlerde bu tanrıları temsilci maskelere bürünerek kendi yaşamlarını etkileyen doğa olayları üstünde teftiş kurmaya çalıştılar Yağmur yağdırmak ya da avda sonra gelmek için yapılan törenler danslar, Kurallı oyunun birincil örneğiydi Eski inançların anında hepsi görülen ölme ve yeniden dirilmeteması da, insanlara verdiği kılık değişim ve kişileştirme olanaklarıyla, tiyatronun çıkış noktalarından biriydi Mevsimlerin dönüşü, kışın bahara dönüşmesi gibi yinelenen doğa olayları, eski yılı temsilci kralın yeni yılın kralın aleyhinde yenik düştüğü bir törensel boğuşmayla temsil ediliyordu
Başlangıçta canlı insanların kurban edildiği bu boğuşma ve ölümler zamanla simgeleşti ve iki ayrı gücün çatışması da yerini tek bir gücün vefat ve her yerde dirilme törenine bıraktı
Bir Takım diğer kuramlara göre ise tiyatronun kaynağı şamanist inançlardır Şamanist törenlerin özelliği, izleyici veya katılımcılara, kutsal gücün simgesi yerine kendisini göstermesiydi Bu törenlerde belirtilmiş kurallara uygun davranışlarla kendinden geçen şaman, öte dünya ile bu dünya arasında bir arabulucu rolü üstlenmektedir
Tiyatro, bugün de kökenindeki bu iki eğilimin izlerini taşır , bu iki akım arasındaki gerilimden güç alır: Bir yanda doğa güçlerini simgesel olarak canlandırma, temsilcilik etme işlevi; öte yanda, olağanüstü güçlerin görünmesine arabuluculuk etme işleviDoğaya öykünme kuramına tarafından, tiyatronun en önemli öğesi kılık değiştirmedir *
