iltasyazilim
FD Üye
Tiyatro da başka sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuş, sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır Kökeninde, ilkel insanın doğa olaylarını kendi fiziki hareketleriyle simgesel olarak temsil etme çabaları yatar
Avrupa'da Üstteki Paleolitik Çağdan (İÖ 4010 bin yıl önce) kalma mağara resimlerinde, ellerine ve yüzlerine hayvan postları geçirmiş insanların ritmik hareketler yaptığı görülmektedir Bunlar, maske ve köstüm kullanımının, dolayısıyla tiyatronun birincil örneği sayılır Maske, kişinin kendi kimliğinin aşarak diğer kimlikleri ve daha genel varlık biçimlerini temsil etmesinin en etkin yollarından biridir
İlkel toplulukların animist inançlarına tarafından, yinelenen doğal olayların ruhları, kişilikleri vardı; bu kişiler, sonra tapınma nesnelerine, tanrılara dönüştü
Halk Müziği, emin zamanlarda yapılan törenlerde bu tanrıları temsil eden maskelere bürünerek kendi yaşamlarını etkileyen doğa olayları üzerinde teftiş kurmaya çalıştılar Yağmur yağdırmak ya da avda başarılı olmak için yapılan törenler danslar, Kurallı oyunun birincil örneğiydi Eski inançların anında tümü görülen ölme ve yeniden dirilmeteması da, insanlara verdiği kılık değiştirme ve kişileştirme olanaklarıyla, tiyatronun çıkış noktalarından biriydi Mevsimlerin dönüşü, kışın bahara dönüşmesi gibi yinelenen doğa olayları, eski yılı temsil eden kralın yeni yılın kralın karşı yenik düştüğü bir törensel boğuşmayla temsilcilik ediliyordu
Başlangıçta canlı insanların kurban edildiği bu boğuşma ve ölümler zamanla simgeleşti, iki öbür gücün çatışması da yerini tek bir gücün vefat ve tekrar dirilme törenine bıraktı
Bir Takım diğer kuramlara göre ise tiyatronun kaynağı şamanist inançlardır Şamanist törenlerin özelliği, izleyici veya katılımcılara, tanrısal gücün simgesi yerine kendisini göstermesiydi Bu törenlerde belirtilen kurallara uygun davranışlarla kendinden geçen şaman, öte dünya ile bu dünya aralarında bir arabulucu rolü üstlenmektedir
Tiyatro, bugün de kökenindeki bu iki eğilimin izlerini taşır, bu iki akıntı arasındaki gerilimden kuvvet alır: Bir yanda doğa güçlerini simgesel olarak canlandırma, temsilcilik etme işlevi; öte yanda, mucizevi güçlerin görünmesine arabuluculuk etme işlevi
Doğaya öykünme kuramına göre, tiyatronun en kayda değer öğesi kılık değiştirmedir *
Avrupa'da Üstteki Paleolitik Çağdan (İÖ 4010 bin yıl önce) kalma mağara resimlerinde, ellerine ve yüzlerine hayvan postları geçirmiş insanların ritmik hareketler yaptığı görülmektedir Bunlar, maske ve köstüm kullanımının, dolayısıyla tiyatronun birincil örneği sayılır Maske, kişinin kendi kimliğinin aşarak diğer kimlikleri ve daha genel varlık biçimlerini temsil etmesinin en etkin yollarından biridir
İlkel toplulukların animist inançlarına tarafından, yinelenen doğal olayların ruhları, kişilikleri vardı; bu kişiler, sonra tapınma nesnelerine, tanrılara dönüştü
Halk Müziği, emin zamanlarda yapılan törenlerde bu tanrıları temsil eden maskelere bürünerek kendi yaşamlarını etkileyen doğa olayları üzerinde teftiş kurmaya çalıştılar Yağmur yağdırmak ya da avda başarılı olmak için yapılan törenler danslar, Kurallı oyunun birincil örneğiydi Eski inançların anında tümü görülen ölme ve yeniden dirilmeteması da, insanlara verdiği kılık değiştirme ve kişileştirme olanaklarıyla, tiyatronun çıkış noktalarından biriydi Mevsimlerin dönüşü, kışın bahara dönüşmesi gibi yinelenen doğa olayları, eski yılı temsil eden kralın yeni yılın kralın karşı yenik düştüğü bir törensel boğuşmayla temsilcilik ediliyordu
Başlangıçta canlı insanların kurban edildiği bu boğuşma ve ölümler zamanla simgeleşti, iki öbür gücün çatışması da yerini tek bir gücün vefat ve tekrar dirilme törenine bıraktı
Bir Takım diğer kuramlara göre ise tiyatronun kaynağı şamanist inançlardır Şamanist törenlerin özelliği, izleyici veya katılımcılara, tanrısal gücün simgesi yerine kendisini göstermesiydi Bu törenlerde belirtilen kurallara uygun davranışlarla kendinden geçen şaman, öte dünya ile bu dünya aralarında bir arabulucu rolü üstlenmektedir
Tiyatro, bugün de kökenindeki bu iki eğilimin izlerini taşır, bu iki akıntı arasındaki gerilimden kuvvet alır: Bir yanda doğa güçlerini simgesel olarak canlandırma, temsilcilik etme işlevi; öte yanda, mucizevi güçlerin görünmesine arabuluculuk etme işlevi
Doğaya öykünme kuramına göre, tiyatronun en kayda değer öğesi kılık değiştirmedir *